12 Aralık 2008 Cuma

TARİH BAŞKALDIRARAK YAZILIYOR

Yunanistan'da son beş güne damga vuran gelişmelere ilişkin genç milletvekili Giannis Gkiokas'ın değerlendirmeleri:

soL (Atina) Yunanistan'da 15 yaşındaki lise öğrencisi Aleksandros Grigoropulos'un polis tarafından kalbinden vururarak öldürülmesinin ardından tüm ülke genelinde gerginlik sürüyor. Çarşamba günü ekonomik krize, emeğe yönelik saldırılara ve yaşanan bu cinayete tepki olarak gerçekleştirilen genel grevin ardından hem genel grev hem de yaşanan olaylarla ilgili olarak Yunanistan Komünist Gençliği KNE'nin Merkez Komite Büro üyesi ve Yunanistan Parlamentosu Milletvekili Giannis Gkiokas sorularımızı yanıtladı.

Yunanistan’da cinayet işlenmeden önceki politik durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yunanistan'da cinayet öncesinde AB'nin direktifleri doğrultusunda tam bir kapitalist yeniden yapılanma yaşanıyordu. Uluslararası finansal kriz çeşitli düzlemlerde Yunan ekonomisini etkilemiş durumda ancak kriz henüz Yunanistan’a varmadı. İşçi sınıfı ve gençlik haklarının ellerinden alınması saldırısı ile karşı karşıyaydı. Yeni Demokrasi (liberaller), PASOK (sosyal demokratlar), Syn-Syriza (düzen solu) ve Laos’un (milliyetçiler) haftalık çalışma saatlerinin 65’e çıkarılmasını, çalışma zamanının aktif ve aktif olmayan biçiminde ayrılmasını kabul eden Avrupa Parlamentosu’nu oy birliğiyle desteklemesiyle emek karşıtı önlemler alınması süreci hızlandı. Halk hükümette sürekli yer değiştiren iki büyük partiye artık güvenmiyordu. Yoksulluk, emekçi halkın bankalara olan korkunç borçları ve sayıları giderek artan diplomalı işsizler Yunanistan’ın günlük fotoğrafı haline geldi.

İktidardaki Yeni Demokrasi’nin ekonomik krize cevabı nasıl oldu? Neler yaptılar ya da yapmak istediler?
Kriz koşullarında da hükümet temsil ettiği sınıfın çıkarlarına hizmet etmeye devam ediyor. Hükümetin bu noktada aldığı temel önlem, AB üye ülke hükümetlerinin, AB kapitalistlerine 200 milyar avro vermesi yönündeki ortak kararı sonucunda, bankalara 28 milyar Avroluk ek kaynak aktarmak oldu. Kapitalistlere yapılan bu “bağış” konusunda PASOK, Syn-Syriza ve Laos da “bu para verilmeli ancak kontrol ve şeffaflık içinde” diyerek hükümete onay verdiler. Sadece Yunanistan Komünist Partisi (KKE) zenginlerin yarattığı krizin bedelini biz ödemeyeceğiz diyerek karşı çıktı.

Üniversite ve liselerdeki durum nasıldı?
Öncelikle vurgulamak isteriz ki özellikle genç işçiler emek hareketinin, Tüm İlerici İşçiler Cephesi (PAME)’nin, düzenlediği kitlesel grevlerde öne çıkıyor. Yunanistan Komünist Partisi (KKE), Yunanistan Komünist Gençliği ve PAME fabrikaların kapatılması ve kitlesel işten çıkarmalara karşı mücadele verdi. Grev hakkını savundu. Lise ve üniversite öğrencileri eğitimin paralılaştırılmasına, liselerin ve üniversitelerin şirketler ve sponsorlar tarafından işgaline karşı son yıllarda Okul Sendikaları Koordinasyon Konseyi tarafından organize edilen önemli eylemler gerçekleştirdiler.

Biliyoruz ki cinayetten önce Karamanlis hükümeti zor durumdaydı. Şimdi ne durumdalar?
Hükümet kitlesel eylemlerle karşı karşıya ve burjuvazi güçlü bir hükümet ve devlet istiyor. Özellikle PASOK ve Syn Syriza’yı öne çıkartan, hükümetin zayıf ve beceriksiz olduğuna dair tartışma kafa karıştırmaya dönük. Hükümetin, görevde bulunduğu süre boyunca yeniden yapılanma ve ücretlerin düşürülmesi, emekçilerin haklarının ellerinden alınması konusunda gayet “becerikli” olduğunu saklamaya çalışıyorlar. Öyle görünüyor ki Yeni Demokrasi 4 yıllık icraatının dışında bir şey yapmayacak.

Cinayetin ardından politik doğrultunuz ne oldu? Talebiniz neydi?
Tabii ki planlı bir cinayet olduğunu söylemiyoruz. Ancak bu cinayetin politik olarak tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Örneğin ateş eden bir polis memuruydu. AB direktifleri ve hükümet yasaları bu sonucu yaratacak ortamı hazırladı. Ancak bütün bu yıllar boyunca biriken buharı burjuvazi için uygun bir şekilde almak için güçlü açık ve gizli mekanizmalar organize edildi ve harekete geçirildi. Tabii ki gençlik bu cinayeti lanetlediğini göstermelidir, ifade etmelidir ancak saldırgan polis teşkilatına, krize, devlet şiddetine karşı gençliğin yaşam sorunlarının altını çizmek durumundayız. Bu sadece KKE ve KNE’nin değil bu eylemlerin diğer bileşenlerinin de isteği.

Cinayetin ardından PASOK’un tepkisi ne oldu?
PASOK halkın öfkesini yanlış bir şekilde yönlendirmeye ve halkın tepkisini aynı kapitalist sistemin daha iyi yönetilmesi seçeneğine çevirmeye çalışıyor. Halkın büyük bir çoğunluğu PASOK'un seçimleri kazanması durumunda Yeni Demokrasi ile aynı politikaları uygulayacağının farkında. Her tür hükümet koalisyonuna Syn –Syriza ve Laos da katılmaya ve destek vermeye hazır.

Hükümet protestolar karşısında neler yapıyor? Neler söylüyor?
Hükümet bütün eylemleri zorbalık olarak göstererek halkı yanlış yönlendirmeye çalışıyor. Kundaklamalar sonucunda dükkanları zarar görenlere tazminat ödeyerek imajını düzeltmeye çalışıyor. Eylemlerin daha da büyümesini engellemek için genel grevi ertelemek istediler. Tabii ki zaten grev yapmaya niyeti olmayan sarı sendikalar hariç bu istek KKE ve PAME öncülüğünde geri çevrildi. Çarşamba günkü grevde PAME öncülüğündeki kitlesel eylemler iyi örgütlenmiş sınıf merkezli hareketin cinayete bir cevabıydı.

Medya sürekli olarak anarşist grupların arabalara, dükkanlara zarar verdiği görüntüleri gösteriyor. Bu tür gösteriler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bu tamamen gerçeğin tersyüz edilmesi. Halkın, işçilerin, lise ve üniversite öğrencilerinin kitlesel ve örgütlü eylemleri tamamen sansürleniyor. Burjuva medya gençliğin mücadelesini genelde temsil etme ehliyeti olmayan grupların ekmeğine yağ sürüyor, meseleyi dükkanları ve bankaları ateşe veren birkaç maskeli genç şeklinde sunuyor. Biz burjuvazinin açık ve gizli mekanizmasını anlatıyoruz. KKE’nin pazartesi gecesi düzenlediği protesto eylemi sırasında planlı bir şekilde maskeli kişilerin ve polisin provokasyonu ile karşılaştık ancak başarı olamadılar. Aynı gün Selanik’te KKE’nin parti binalarına saldırma girişimi oldu ancak binayı koruyan parti üyeleri ve dostları tarafından bu girişim engellendi.

Syn-Syriza koolisyonu önümüzdeki seçimleri düşünerek maskelilere göz kırpıyor, kucak açıyor. Kanıtlanmıştır ki sadece sınıf merkezli ve provokasyonlardan kendini koruyan bir hareket krize, kapitalistlere hizmet eden polis şiddetine ve devlet otoriterliğine etkili bir cevap verebilir.

Bizim için açık ki Yunanistan’da hareketin güçlenmesi KKE’nin güçlenmesi ile doğrudan ilişkilidir. Burjuvazinin provokasyon mekanizmasının ve oportunizminin boşa çıkarılmasının tek yolu budur.

Cinayetin ardından göçmen işçilerin suçlandığını okuyoruz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu mekanizmanın temelinde, göçmen işçiler ve gençlik özel bir hedef. Ancak Yunan ve göçmen işçiler dünkü eylemde beraber yürüyerek buna cevap verdiler. Genç göçmenler sınıfsal sorunlar yaşıyorlar ve bu yüzden PAME ve Okul Sendikaları Koordinasyon Konseyi’nin saflarında bir çok genç göçmen işçi ve öğrenci yer alıyor.

Çarşamba günü gerçekleştirilen genel grevden biraz bahseder misiniz? Politik havayı nasıl etkiledi bu grev?
Grev günü son yılların en kitlesel eylemi gerçekleştirildi. İşçilerin ve gençliğin ortak mücadelesi bugünün ihtiyacının nasıl bir hareket olduğu sorusuna verilmiş en güzel cevap oldu. Kendiliğindenliği ve örgütlülüğü birleştirebilen bir hareketten, burjuva iktidarının karşılamayacağı sınıf eksenli talep ve hedeflerden söz ediyoruz.

Önümüzdeki günler için eylem planınız ve öngörüleriniz neler?
Durmayı düşünmüyoruz tabii ki. Aksine, emekçi halkın ve gençliğin yaşamının bütün düzlemlerini politikleştirmek için yola devam edeceğiz. Bir sloganla somutlarsak: Hesaplaşmak ve hükümeti devirmek için mücadele edelim. Tarih başkaldırarak yazılıyor.

Cuma günü lise ve üniversitelerde yeni yerel eylemler olacak. Onlarca lise ve üniversite ya kapalı ya da işgalde. KNE cumartesi günü Atina’nın farklı bölgelerinde ve Yunanistan’ın diğer şehirlerinde 3 büyük eylem gerçekleştirecek. Gelecek hafta, 17 Aralık Çarşamba günü, AB’nin haftalık 65 saatlik çalışmayı tartışacağı ve aktif ve aktif olmayan çalışma saatlerini uygulamaya koyacağı gün, PAME bütün Yunanistan’da çok büyük bir işçi eylemi düzenleyecek.

Bu eylemlerin amacı sadece hareketin sınıf eksenini güçlendirmek değil aynı zamanda gençliği iktidarda daha derin değişimleri, sosyalizmi hedefleyen KKE’ye yaklaştırmaktır. Biz sadece bugüne bakmıyoruz. Bugün mücadele ediyoruz, yüzümüzü geleceğe çeviriyoruz.