16 Şubat 2010 Salı

Açlık grevindeki TEKEL işçilerinin kaleme aldığı mektup

"Bize umutsuzluk yakışmaz... Biz umudun adı olduk burada!"

Merhaba sevgili işçi kardeşim

İki adım ötenden sesleniyorum sana. Yanı başındayım hemencecik. Evet, kalın kalın duvarlar var aramızda. Ama inan yüreğim seninle çarpmakta, 'çıt' çıkarsan duyuyorum, söylediğin türkülere, haykırdığın sloganlara eşlik ediyorum buradan. Sen bir kibrit çakıp sobanı tutuşturuyorsun benim içimi sıcaklık kaplıyor burada. Sen her dakika umudu, inancı yeniden yeşertiyorsun; benim gövdeme su yürüyor ağaç misali çiçeklere duruyorum burada.

Nasıl da öğrendik değil mi 61 günde 'biz' olmayı? Acıyı bal eylemeyi, umudu, öfkeyi, coşkuyu, inancı, kardeşliği, mücadeleyi... İlk kez Ankara sokaklarında fısıldadılar kulağımıza “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” diye. Bunu duymakla değişti birçoğumuzun dünyası. İlk değildik oysa. İlk kez açlığa dayatılmıyordu işçiler, emekçiler. Esenyurt işçileri, Desa, SEKA, itfaiye işçileri, Kent AŞ işçileri... Aynı bizler gibi örmüşler ilmek ilmek direnişlerini. Haberimiz bile olmadı değil mi birçoğumuzun onlardan? Ne zaman gelip dayandıysa zulüm bizim kapımıza o zaman farkına vardık bizler de. Sömürünün, açlığın, sefaletin ortak olduğunu; kurtuluşun da omuz omuza direnerek sağlanacağını öğrendik burada. Şu kısacık zamanda neler yaşadık hatırlasana. Gazıyla, copuyla, kelepçesiyle, soğuğuyla karşıladı bu şehir bizi. Ama gözlerimizden umut hiç eksilmedi. Her defasında yeniden sarıldık birbirimize. Yumruklarımızı birlikte kaldırdık gökyüzüne. Seslerimiz tek oldu, havada uçuştu, her defasında zalimlerin yüzüne tokat gibi çarptı durdu.

Yarım ekmeği paylaşmak derler ya, işte o hesap bizimki. Biz her şeyimizi paylaştık burada. Bu zulüm bize birbirimize kenetlenmeyi öğretti. En çok da bundan korkuyorlar biliyor musun? Bir türlü dizginleyemediler ya bizi ondan esip gürlüyorlar böyle. “2 gün sonra giderler, dayanamazlar” diyorlardı. Her geçen gün çıkmazlara girdiler. Biz hanemize 'direnişi' yazdıkça; onların korkuları daha da büyüdü. Korkuları büyüdükçe daha da pervasızlaştılar. Atmadıkları iftira, denemedikleri oyun kalmadı. Ne yan gelip yatmamız kaldı, ne yetim hakkı yememiz.

Bunca korkunun arkasında hepimizin payı var bilesiniz. Biz dişimizle tırnağımızla ördük bu koca duvarı. Her gelen bir tuğla ekledi. Küçücük çocuklar, gençler, kadınlar... Yüreği güzel günlere inançla çarpan herkes harcımızı bizimle kardı, su taşıdı direniş duvarına. Birlik olmanın, zafere inanmanın, mücadeleye sarılmanın mayasıyla kardık harcımızı hep birlikte. Her gelen bir imza attı duvarımıza. Böyle böyle sağlamlaştı, yıkılmaz oldu.

Görmezden gelmek istiyorlar Ankara'nın göbeğinde kurduğumuz bu görkemi. Çünkü korkuyorlar. Dilleri varmıyor anlatmaya. Yürekleri yetmiyor at gözlüklerini çıkarıp da manzaraya bakmaya. Fermanları yayınladılar. İlla ki kölelik diyorlar. Bizim için o mesele kapanmıştır diyorlar. Aymazca tehditler savuruyorlar. Gün biçiyorlar. İnsanlığınızı, onurunuzu, inancınızı bırakın burada; yoksulluğa sefalete açlığa mahkum olmak için geldiğiniz yerlere gidin diyorlar. Biz gider gitmez bir temiz silip süpürecekler bu meydanı. Sanacaklar ki temizlendi. Ama hesaplayamadıkları bir şey var. Direnişin kokusu sindi her yere. Ve koku bakidir. Çıkmaz, gitmez; ne kadar silsen de, süpürsen de.

Sevindirmeyelim onları. Her yan umutla, dirençle dolmuşken böyle düşmesin yüzleriniz. Yılgınlığa gelmeyin. Biz burada fotoğraflarınıza bakıyoruz sizin. Her yana astık onları. Çocuklarımızın fotoğraflarının yanına çizdiğiniz resimleri, yazdığınız öfke dolu sözleri astık. Ve hala direniş kokusu burnumuzda. Biz umutsuzluğa kapılmıyoruz hiç. Sizler de kapılmayın. İlk günki gibi sarılın kavgaya, 'ölmek var dönmek yok' dememiş miydik? 'zafer direnen emekçinin olacak' dememiş miydik?' kavgamız bitmedi arkadaşlar ve her geçen gün yeniden başlıyor bizler için. Kararımız kesindir. Bunca yol almışken, bunca çileye katlanmışken ve en önemlisi zafere bu kadar yanaşmışken şimdi seslerimizi daha güçlü çıkarmanın zamanı. Bize umutsuzluk yakışmaz. Biz umudun adı olduk burada.

Seslerinizi duydukça daha güçlü hissediyoruz kendimizi, sesiniz kesilmesin bunun için. Sloganları daha güçlü haykırın; türkülerimizi daha heybetli söyleyin, halaya horona daha bir inançla durun. Çemberlerde kalmasın öfkemiz, dört yana duyurun sesimizi. Her yanı sarsın direnişimizin ateşi. Ayaklarımızın değmediği yol kalmasın. Çaresizliğe kapılıp suskun durmayın. Güçlü olun. 'biz haklıyız, biz kazanacağız' kardeşler. Başka yolu yok. Bir fırtına kopacak ve biz zafer naralarıyla döneceğiz evlerimize. Fırtınaya sebep yağmur lazım. Rüzgar olalım, eselim ki yağmur yağsın.

Umutla, inançla, sevgiyle...

Açlık grevindeki kardeşleriniz

1 Şubat 2010 Pazartesi

İŞÇİ HABERLERİ BÜLTENİ (OCAK 2010)

• TEKEL işçilerinin direnişi 48. gününde güçlenerek devam ediyor. Mitingleri için Ankara’ya gelen Ataması Yapılmayan Öğretmenler Tekel işçilerine dayanışma ziyareti yaptı.
• Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda saat 13.30’da bir araya gelen Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu, 3 Şubat’ta gerçekleşecek olan dayanışma grevine çağrı yapan bir eylem gerçekleştirdi.
• TEKEL'e bağlı Türkiye genelindeki 40’ı aşkın işletmede çalışan 11 bine yakın TEKEL işçisinin iş akitleri 31 Ocak 2010 itibariyle feshediliyor.
• Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu'nun (AYÖP) "Duyun Bu Feryadı" diyerek düzenlediği miting Abdi İpekçi Parkı’nda binden fazla öğretmenin katılımıyla gerçekleşti.
• Gaziantep’te süren Çemen Tekstil grevinde, grev kırıcılarıyla grevdeki işçiler arasında arbede çıktı.
• Kocaeli BES’in genel kurulunda TEKEL direnişi ayakta alkışlanırken, Şişman yeniden şube başkanı oldu.
• Direnişteki Tekel işçilerinden Hüseyin Arslan, talasemi hastası kızı Mizgin’i öldürenin hükümetin sağlık politikaları olduğunu söyledi. İşçiler Mizgin’in kardeşi Osman için kampanya başlattı.
• Gaziantep’te Büro Emekçileri Sendikası’nın 5. Olağan Genel Kurulu yapılırken, kurulda bir YCİB üyesi de söz aldı.
• Hükümete yakınlığı ile bilinen Star Gazetesi'nde işten çıkarmalar yaşandı. İşten atılanlar arasında Başbakanlık ve AKP'yi takip eden muhabirin de yer alması ilginç bulundu.
• Tekel işçileri, eylemde iken kızını kaybeden arkadaşları Hüseyin Arslan'ın talasemi hastası oğlunun tedavisi için kampanya başlattı.
• 26 Ocak akşamı gerçekleşen Erdoğan-Kumlu görüşmesinin ardından TEKEL işçilerinin durumuna ilişkin yeni bir "çalışma" başlatan hükümetle 1 Şubat Pazartesi günü ikinci bir görüşme gerçekleşecek.
• Sendikalar arasında yapılan görüşmeler sonucunda 3 Şubat günü “genel grev” kararı alınması üzerine, 30 Ocak günü Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu tarafından bir basın toplantısı gerçekleştirildi ve 3 Şubat Genel Grev eylemine katılma çağrısı yapıldı.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önündeki direnişlerinin 47. gününde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yönetici ve üyeleri direniş alanındaydı. DİSK, direnişteki TEKEL işçileriyle dayanışmak için Türk-İş Genel Merkezi önünde bulunan binlerce işçiyle öğle yemeğinde bir araya gelerek “Dayanışma Sofrası” kurdu.
• Tes-İş Elazığ Şubesi 9. Olağan Genel Kurulu’nda, genel grevle ilgili soruya tepki gösteren Mustafa Kumlu, “Genel grev lafla olmaz. Bunun sorumluluğunu kim alacak?” dedi.
• Bodrum’da içinde siyasi parti, sendika ve derneklerin yer aldığı Bodrum Emek ve Demokrasi Platformu (BEDEP), TEKEL işçilerinin haklı direnişini destekleyen ve mücadeleyi selamlayan bir açıklama yaptı.
• Yaklaşık bir buçuk aydır direnen TEKEL işçilerini temsilen görüşmeler yapan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, işçiden çok hükümete yakın olduğunu artık saklamıyor.
• Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, “torba yasa”ya dair açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü yasayı Meclis’e iade etmeye çağırdı.
• Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Tekel işçileriyle ilgili çalışmanın tüm 4-C’lileri kapsayacağını kaydetti.
• Marmaray işçileri, Yenikapı’da bir basın açıklaması yaptı.
• Sağlık emekçilerinin sağlığın piyasalaştırılmasına ve piyasaya ucuz emek gücü arzına yol açtığı gerekçesiyle karşı çıktığı Tam Gün Yasası Abdullah Gül tarafından onaylandı.
• Kastamonu'nun Azdavay ilçesinde, taş kömürü ocağında meydana gelen göçükte bir işçinin göçük altında kaldığı açıklandı.
• Tekel işçileri direnişlerinin sesini farklı kanallardan duyurmaya devam ediyor. www.tekeldirenisi.org sitesinde Tekel işçilerinin direnişine dair her türlü gelişme ve görüntüler yer alıyor.
• Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri yaptıkları açıklamada 3 Şubat’ta Dayanışma Grevi düzenleyeceklerini ifade ettiler.
• Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, diğer emek örgütleriyle yaptığı basın açıklamasında “Bütün emek dünyası, 3 Şubat’taki genel eylem ve grevine hazırlanmaktadır” dedi.
• Bahçeşehir Üniversitesi'nde taşeron temizlik işçisi okulun merdivenlerinin ikinci katından düşerek ağır yaralandı.
• Çemen Tekstil’de grev 18. gününe girerken Yurtsever Cephe Gaziantep İşçi Birliği grevdeki işçileri ziyaret etti.
• TEKEL işçilerinin 45 gündür tüm Türkiye'ye duyurdukları açık taleplerine rağmen, işçilerin sorunlarının çözülmesi için yapılan görüşmenin içeriği sır gibi gizleniyor. Toplantıyla direnişi biraz daha oyalama taktiği uygulayan hükümete en büyük destek Türk-İş Başkanı'ndan geliyor.
• ŞANLIURFA İl Özel İdaresi tarafından Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde ‘ağaçlandırma’ işinde 6 ay çalıştırılacak 45 kişilik geçici işçi kadrosuna bin 527 kişi başvurdu.
• TEKEL'deki direnişinin 45. gününde (28 Ocak akşamı) Ankara'da biraraya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan ve Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu görüşmesinden somut bir sonuç çıkmadı.
• Marmaray Projesi’nin Yenikapı şantiyesinde ana firma Gama-Nurol taşeronu Polat Deniz İnşaat'ın bünyesinde arkeolojik kazıda çalışan, Marmaray İşçileri direnişlerinin 14. gününde işyeri önüne çadır kurdu.
• Maltepe Demokrasi Platformu tarafından Tekel direnişine destek vermek için bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
• TEKEL direnişinin 45. gününde Türk-İş ve Başbakan Erdoğan’ın yaptığı görüşme sırasında ilerici, sol, devrimci güçler de Türk-İş’e basınç oluşturmak amacıyla İstanbul Taksim’deki Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği önünde toplandı.
• KESK Adana Şubeler Platformu geçtiğimiz yıl içerisinde yapılan eylemler nedeniyle KESK üyelerine açılan davaları 28 Ocak günü protesto etti.
• Bursa TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu, 28 Ocak akşamı gerçekleştirdiği eylemle TEKEL direnişinin sesini Bursalı işçi ve emekçilere ulaştırmaya devam etti. Direnişle dayanışma çağrısı yaptı.
• KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) İstanbul 1 No'lu Şube üyeleri, Cevizlibağ’da bulunan İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Ek Hizmet Binası önünde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile 3 Şubat'ta genel grev eylemine katılacaklarını açıkladı.
• DİSK'e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) üyeleri emekli maaşlarına yapılan sefalet zammını karşı İstanbul ve Bursa'da 28 Ocak günü eylemler gerçekleştirdi.
• Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Demokratik Haklar Federasyonu, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik, Kaldıraç ve Tüm-İGD'nin bileşenleri arasında bulunduğu Ankara Direnişteki İşçi ve Emekçilerle Dayanışma Platformu, 27 Ocak akşamı Tuzluçayır'da, TEKEL direnişine destek olmak amacıyla bir eylem gerçekleştirdi.
• Çiğli'deki emek ve demokrasi güçleri tarafından, 27 Ocak Çarşamba günü, direnişteki TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla bir eylem gerçekleştirildi.
• Anayasa Mahkemesi, kamu emekçilerinin ‘toplu müracaat veya şikayette bulunmalarının cezai müeyyide gerektirmediğine hükmetti.
• Birleşik Metal İş Sendikası’nın (BMİS) örgütlü olduğu Gebze’deki AKKARDAN’da 108 işçi işten çıkarıldı.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da direnişleri devam ederken İşçi konfederasyonları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesi başladı.
• Tuzla tersaneler bölgesinde bakımı yapılan bir gemide patlama meydana geldi. Patlamada iki işçi yaralandı.
• Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Bericap Kapak Sanayi işyerinde ilk toplu sözleşme imzalandı. İmzalanan sözleşmeye göre ortalama çıplak ücret 1.060 TL oldu. Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin geçen yıl Ağustos ayında örgütlendiği işyerindeki ilk toplu sözleşme görüşmeleri 2.5 ay sürdü. Taban ücreti 900 TL’ye çeken sözleşme 1 Ocak 2010’dan itibaren iki yıl geçerli olacak.
• Ankara’daki eylemleri süren TEKEL işçileri, ODTÜ salonunda ODTÜ emekçilerine mücadelelerini anlattılar ve eylemlerine desteklerinin sürmesini istediler.
• Ankara'da 45 gündür direnişe aralıksız devam eden Batman TEKEL işçisi Hüseyin Arslan'ın dokuz yaşındaki kızı Mizgin hayatını kayetti.
• Tekel işçilerinin 4-C statüsüne karşı direnişlerinin 45. gününe girdiği 28 Ocak aynı zamanda Türkiye işçi sınıfının tarihinde önemli bir yer tutan Kavel direnişinin de 47. yıldönümü. İşçi sınıfı mücadelesinin önünü açan Kavel direnişi, Türkiye’de grev ve toplu sözleşme hakkının elde edilmesiyle sonuçlanmıştı.
• Sendikal hak ve özgürlüklere dönük saldırıları protesto ve TEKEL işçileri ile dayanışma amacıyla Taksim Gezi Parkı’nda beşinci kez eylem yapıldı.
• Bandırma ETİBOR işçileri, akşam meşaleli eylem yaparak TEKEL işçilerine destek verdiler.
• Fatih'te Tekel işçileriyle dayanışma etkinliği yapıldı. Etkinlikte, İÜ Sosyal Tesisler işçileri TEKEL direnişini ve kendi geleceklerini konuştular.
• Konfederasyonlar beklenen "genel grev" tarihini 3 Şubat olarak belirledi. TEKEL işçileri sendikaları, hükümetin özlük haklarını koruyan bir çözüm getirmediği durumda, aldıkları kararın arkasında durmaya çağırdı.
• İstanbul Bahçelievler Çavuşpaşa Caddesi Seçkin Sokak'taki Spor Kompleksi inşaatında çalışan işçilerin kaldığı barakada gece saat 20.00 sıralarında yangın çıktı. Üç işçi havanın soğumasıyla sobayı yakıp ısınmak isterken Ertuğrul Arslan isimli işçi yanarak hayatını kaybetti.
• 31 Aralık 2008’de işçi sayısını azaltmaya giden SGK’da işten atılan SGK işçilerinin bir yıldır sürdürdükleri mücadelenin sonucunda iş mahkemesinden “işe iade” kararı çıktı.
• Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde örgütlü bulunan işçilerin kadro hakkı kazanması üzerine Dev-Sağlık İş, SES ve ATO, 27 Ocak Çarşamba günü kazanılan hakların tanınması talebiyle bir eylem gerçekleştirdi.
• 25 Ocak gün önce açlık grevine başlayan direnişteki Esenyurt Belediyesi ve itfaiye işçileri 27 Ocak günü düzenledikleri basın toplantısıyla eylemlerine son verdiler.
• KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi üyeleri, bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde, TEKEL işçileriyle dayanışma içerisinde olduklarını vurgulayan bir basın açıklaması yaptı.
• DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin sendikal hak ve özgürlükler için her çarşamba gerçekleştirdiği bir saatlik oturma eylemi 27 Ocak günü de devam etti.
• İzmir'de kurulu bulunan Tariş İplik Dokuma Fabrikası'nın geçen yıl şubat ayında üretime ara verdikten sonra tekrar açımayacağının ifade edilmesi üzerine Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) üyesi işçiler eyleme hazırlanıyor. 600'ü sendikalı olmak üzere 1200 işçisi bulunan Tariş İplik Fabrikası, kapatılmadan önce Avrupa'nın en büyük iplik fabrikası olarak tanımlanırken kaptılmasıyla beraber işçiler 1 yıla yakın süredir kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor.
• Son raporlarını alan işçilerin de Ankara'ya gelmeleriyle TEKEL işçilerinin direniş alanı 26 Ocak günü doldu.
• Konfederasyonlar TEKEL'le ilgili toplanmak üzereyken çok sayıda aydın DİSK, KESK ve Türk-İş yönetimlerine "genel grev" çağrısı yaptı. Türkiye'nin her tarafından imza yağıyor.
• İşçilere destek olmak için Niğde Kollektifi adı altında dayanışma eylemi düzenlenirken, eyleme sendikalar ve siyasi partiler de katıldı. Yapılan eylemde Niğde halkına TEKEL işçileriyle dayanışma çağrısı yapılırken, halktan battaniye, giysi ve gıda maddeleri başta olmak üzere çok sayıda yardım toplandı. Eczacılar ilaç toplanmasına yardımcı olarak, esnaf da özellikle gıda yardımları konusunda önayak olarak dayanışma eylemine katıldılar.
• Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu, Kocaeli'nde de örgütlenerek ilk toplantısını gerçekleştirdi.
• TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu üyeleri, geceden sabaha eksi 8 derece ve yoğun kar yağışı altında destek nöbeti tuttu.
• Tekel işçilerini ziyaret eden Avrupa Parlamentosu üyesi Jürgen Klute işçilere "Siz Türkiye’yi değil Avrupa’yı da demokratikleştiriyorsunuz" diye seslendi.
• 24 Ocak kararları, 30. yıl dönümünde Özelleştirme Karşıtı Platform tarafından protesto edildi.
• Tekel işçilerinin kararlı direnişi 43. gününe girdi. Konfederasyonların hükümete verdiği süre akşam 17.00’de dolacak. Hükümet TEKEL işçilerine haklarını vermezse, konfederasyonların gündeminde 'genel grev' olacak. Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önünde direnen Tekel işçileri, Başbakan ve Maliye Bakanı’nın provokatif açıklamalarına, Ankara Valiliği’nin çadırların kaldırılması şeklindeki tebligatlarına, polisin tacizlerine ve Ankara’nın dün iyice kendini gösteren ayazına karşın hâlâ kararlılığından bir şey yitirmedi.
• Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde Tekel işçilerine destek eylemi düzenlendi.
• 1979’da ülkücüler tarafından katledilen öğretmen Talat Temel köyündeki mezarı başında anıldı.
• Antalya’da TEKEL direnişini destekleyen emekçiler Elmalı’da bir TEKEL işçisi ailesini ziyaret ettiler.
• İşçi ve memur konfederasyonu başkanları, Erdoğan'ın 28 Ocak Perşembe günü Türk-İş'e randevu verdiğini açıklamasının ardından bir kez daha toplandı. Konfederasyonlar TEKEL işçilerin durumunu görüşmek üzere Türk-İş Genel Merkezi’nde toplantı halindeyken, ilerici ve devrimci kurumlar da çeşitli illerde Türk-İş Bölge Temsilcilikleri önlerinde gerçekleştirdikleri eylemlerle “Genel grev” çağrısını yükselttiler. Bursa’da, TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu 26 Ocak Salı günü saat 19.00’da Fomara Meydanı’nda toplandı. Sloganlarla yolu tek yönlü trafiğe kapatarak Türk-İş 8. Bölge Temsilciliği önüne yürüdü.
• İŞKUR Müdürlüğü tarafından Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında il merkezi ve bağlı köylerdeki okullarda geçici olarak çalıştırılacak 50 temizlik personeli için, aralarında kadınların da bulunduğu bin 67 kişi başvurdu.
• İstanbul Tabip Odası bugün Tam Gün Yasası’nın yaratacağı sakıncaları bir kez daha vurgulamak adına İstanbul Tabip Odası’nda basın açıklaması düzenledi.
• Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu ve İşten Atmalar Yasaklansın Platformu'nun istanbul'da örgütlediği eylemde birleşik mücadele çağrısı yapıldı.
• TEKEL Direnişiyle Dayanışma Komitesi, 25 Ocak akşamı saat 19.00'da Türk-İş Genel Merkezi karşısındaki Jeoloji Mühendisleri Odası'nda panel gerçekleştirdi.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da 42 gündür süren direnişlerine İstanbul'dan destek geldi. Esenyurt Belediyesi'nde işten atmalara karşı 161 gündür direnen belediye işçileri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde taşeronlaştırmaya karşı direnen itfaiye işçileri İstanbul'da Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği'nde 2 günlük açlık grevine başladı.
• Adana'da Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu’nun 23 Ocak günü İnönü Parkı’nda başlattığı oturma eylemi 24 Ocak Pazar günü AKP İl Binası’na yapılan yürüyüşle sona erdi.
• 31 Ocak Pazar günü yapılacak Entes Direnişi ile dayanışma gecesine çağrı faaliyetleri devam ediyor. OSİM-DER çalışanları bölge işçi ve emekçilerini direnişi sahiplenmeye ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyorlar.
• TEKEL işçilerinin bir ayı aşkın süredir kararlılıkla sürdürdükleri direniş Buca’da yapılan eylemle selamlandı.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da devam eden direniş sürecinde sayfalarında ve ekranlarında eylemi çarpıtan haberlere yer veren ATV-Sabah Grubu, İşten Atmak Yasaklansın Platformu tarafından 23 Ocak günü protesto edildi.
• Ankara'da Sincan İşçi Derneği'nde 21 Ocak Perşembe günü başlatılan açlık grevi 23 Ocak günü Sincan İşçi Derneği'ne gün boyu yapılan destek ziyaretleriyle sürdü.
• İzmir'de TEKEL işçilerinin çocukları ve aileleri bir basın açıklaması yaparak, Ankara'da direnen işçilere destek verdiler. Çocuklar, karnelerini TEKEL işçilerine gönderdiler.
• Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Marmara Şubeleri direnişte olan Tekel işçilerine destek açıklamasında bulundu.
• Ankara Valiliği’nin ‘çadırların kaldırılması’ tebligatına tepki gösteren Tek Gıda-İş Genel Başkanı Türkel, “Valilik ‘çadırlar kötü' diyorsa, gelsinler daha iyisini yapsınlar” dedi.
• Elbistan Şeker Fabrikası işçileri TEKEL işçilerinin direnişlerine destek ve dayanışma amacıyla topladıkları bir günlük yevmiyelerini işçilere gönderdiler.
• Diyarbakır’a gelen Tarım ve Köy İşleri Bakanı Eker TEKEL işçileri tarafından protesto edildi.
• Gaziantep Ataması Yapılmayan Öğretmen Platformu Milli Eğitim Bakanı Çubukçu için hazırladığı karneyi açıkladı.
• Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, bu yıl “Özel Dayanışma Ödülü”nü TEKEL işçilerine vereceklerini açıkladı.
• Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş başkanlığı'ndaki heyet direnişlerini sürdüren TEKEL işçilerini ziyaret ederek destek verdi.
• Sivas’ta DİSK, KESK, TTB, TMMOB şubeleri ortak bir açıklama yaparak TEKEL işçileriyle dayanışma duygularını Ankara’ya ilettiler.
• Gaziosmanpaşa’da AKP binası önünde biraraya gelen ilerici ve devrimci kurumlar TEKEL işçileriyle dayanışma eylemi gerçekleştirdi.
• Büro Emekçileri Sendikası (BES) Kayseri Şube Genel Kurulu, 23 Ocak günü gerçekleştirildi. Genel kurula Kayseri, Kırşehir, Nevşehir ve Yozgat’dan gelen delegeler katıldı.
• İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, Tam Gün Yasası'nın, tıp eğitimi ve bilimsel araştırmaları olumsuz yönde etkileyeceğini savundu.
• Ankara’da direnişlerini sürdüren TEKEL işçilerine destek vermek için mücadeleyi büyüten Adana Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu (KKEDP), İnönü Parkı'nda oturma eylemine başladı.
• Eğitim-Sen, Kayseri'de okulların kapanması ile eğitim yılı sorunlarını ele alan basın açıklaması gerekleştirdi. Kayseri meydanı pano altında yapılan açıklamada Eğitim-Sen Şube Başkanı U. Sedat Ünsal, eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır karşı karşıya kaldığı sorunların, 2009-2010 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısında da devam ettiğini söyledi.
• BALNAK Lojistik-Nakliyat'ta çalışırken DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası'nda örgütlenen ve işten atma saldırısıyla karşı karşıya kalan işçiler Türkiye'nin birçok ilinde işyerleri ve depoları olan Balnak Lojistik A.Ş işyerlerinin önünü eylem alanına çeviriyorlar. İşçiler, 22 Ocak günü öğle saatlerinde Balnak'ın Gebze Şekerpınar'daki işletmesinin önüne yürüyüş gerçekleştirdiler. Basın açıklamasına Balnak Lojistik A.Ş.’de çalışan Nakliyat-İş üyeleri de alkışlarla destek verdi.
• Bir süredir hekimlerin ve sağlık işkolunda çalışan emekçilerin gündeminde olan “Tam Gün Yasa Tasarısı”nın ilk bölümü TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
• Haber-Sen Bursa Şubesi 22 Ocak Cuma günü saat 9.30’da Gençosman Postanesi önünde gerçekleştirdiği bir eylem ile şube başkanları Orhan Çakır’ın görev yaptığı Heykel PTT Merkez Müdürlüğü’nden Hürriyet PTT Merkez Müdürlüğü’ne sürgün edilmesini protesto etti. Basın açıklamasında sürgün kararının kaldırılması ve şube başkanının derhal görev yerine iade edilmesi istendi.
• Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun TEKEL işçilerinin direnişiyle dayanışma amacıyla aldığı “sürekli eylem” kararı çerçevesinde İstanbul’da sabah erken saatlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde eylem gerçekleştiren Tez-Koop-İş Sendikası üyeleri bu eylemin ardından örgütlü oldukları Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi önünde eylem yaptı.
• Türk – İş’in çağrısı ile, TEKEL işçilerine destek olmak amacıyla Cuma akşamları yapılan eylemler devam ediyor. İstanbul’daki eylem, Taksim’de yapıldı.
• Ankara Valiliği'nden TEKEL işçilerinin direniş noktası olan Türk-İş önüne gelen yetkililer, işçileri çadırlarını kaldırmaları için uyardılar.
• Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde toplanan Eğitim-Sen üyeleri, Bakan Nimet Çubukçu’nun karnesini bıraktı.
• Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili hükümetle yapılacak görüşmelerden sonuç alınamaması halinde kendisinin de açlık grevine başlayacağını söyledi.
• TEKEL işçilerinin eşleri Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde kefen giyerek ellerinde boş tencerelerle bir eylem yaptı.
• Gaziantep’te Çemen Tekstil’de grev 10. gününde kararlılıkla devam ederken greve destek artıyor.
• 39. gününe giren Tekel direnişinin başından beri işçiler, hasta yakınları için kan arayan Ankaralılara da umut oldu.
• Manisa’nın Salihli ilçesinde biraraya gelen birçok örgüt TEKEL işçilerinin eylemine destek verdi.
• Konfederasyonların hükümete 26 Ocak'a kadar süre verme kararı aldığı toplantı sonrasında, Tek Gıda-İş Sendikası Başkanı Türkel açlık grevine ara verildiğini açıklamıştı. Grevdeki işçiler, bu karara karşı çıkıyorlar.
• İstanbul, İzmir ve Ankara’da Yurtsever Cepheli Liseliler yaptıkları eylemlerle Başbakan Tayyip Erdoğan’a karne verdiler. Liseliler ayrıca “siz ancak buna karne verebilirsiniz” diyerek İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir koyun bıraktılar. Yurtsever Cepheli Liseliler “sizden önce biz karne veriyoruz” diyerek hazırladıkları ve Başbakan’a “Eğitim hizmeti”, “Öğrenciyi anlama”, “İşçinin derdinden anlama”, “Bilimsel düşünme” gibi başlıklarda notlarını verdikleri “bol sıfırlı karneyi” İstanbul, İzmir ve Ankara’da yaptıkları eylemlerin ardından kamuoyuna açıkladılar.
• Saraçhane’de toplanıp direnişe son verdiklerini ve Kadir Topbaş’tan özür dilediklerini açıklayan bir grup itfaiyecinin AKP ilçe teşkilatlarınca yönlendirildiği ortaya çıktı. Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel bir açıklama yaparak, TEKEL işçilerinin açlık grevinin çözüm bulunana kadar devam edeceğini söyledi. TEKEL işçileri açlık grevinde 48 saati doldurdu.
• Saraçhane’de toplanıp direnişe son verdiklerini ve Kadir Topbaş’tan özür dilediklerini açıklayan bir grup itfaiyecinin AKP ilçe teşkilatlarınca yönlendirildiği ortaya çıktı.
• Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Çemen Tekstil’de çalışan DİSK Tekstil İşçileri Sendikası’na bağlı 300 işçi, grevinin 9. gününe girdi.
• 21 Ocak günü saat 15.00'te Türk-İş Genel Merkezi'nde Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK Genel Başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantıdan hükümete 26 Ocak 2010 tarihine kadar süre verilmesi kararı çıktı.
• Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi'ndeki açlık grevlerini sürdüren TEKEL işçilerine Sincan İşçi Derneği de açlık greviyle destek veriyor.
• Dev-Sağlık İş, Adana Balcalı Hastanesi'nde taşeron olarak çalışan işçilerin dört yıldır verdikleri mücadelenin hukuki kazanımla sonuçlanması üzerine 20 Ocak Çarşamba günü bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
• Çaycuma Emek ve Demokrasi Platformu, TEKEL işçileri için yardım kampanyası başlattı.
• Türkiye Komünist Partisi TEKEL işçilerinin direnişiyle ilgili bir açıklama yayınlayarak halkı göreve çağırdı.
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kent A.Ş. işçilerinin muhatabının CHP olmadığını, ‘bu işçileri istihdam edecek olanaklarının’ olmadığını söyledi.
• BES Kocaeli Adliyesi önünde bir açıklama yaparak, “yargıda adalet” talebini dile getirdi.
• Petrol-İş Sendikası'nın ilk adımlarını Düzce'de attığı “Sendikalı Ol!” kampanyası, işçi nüfusunun yoğun olduğu Bursa ve Gebze'de de başladı.
• Darıca Farabi Devlet Hastanesi çalışanları bir basın açıklaması yaparak, tam gün yasasını protesto ettiler.
• Ankara’da direnen 19 Mayıs ilçesindeki TEKEL Yaprak Tütün işçilerinin eşleri, AKP 19 Mayıs İlçe binası önünde toplanarak eylem yaptı. İki saat boyunca parti önünde bekleyen ve 'Ölmek var, dönmek yok' sloganları atan kadınlar, eşleri Ankara’dan dönünceye kadar eylemlerine devam edeceklerini belirttiler.
• “Sendikal hak ve özgürlüklerimizi istiyoruz” şiarıyla Taksim Gezi parkında biraraya gelen sendika ve meslek örgütleri, gerçekleştirdikleri oturma eylemi ile AKP’nin 2009 yılında işçi sınıfına karşı düzenlediği saldırıları protesto etti.
• Türk-İş, TEKEL direnişi ve gündemdeki diğer sorunları görüşmek için işçi ve memur konfederasyonlarına çağrı yaptı.
• Fatih Gedikpaşa'da yaşanan iş cinayetinde beş işçi yaralandı, biri çocuk iki işçi hayatını kaybetti. Olayın ardından edinilen bilgilerde ise sermayenin kar hırsıyla kuralsızlaştırdığı çalışma yaşamının tüm kirli yanları ortaya çıktı. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin yokluğundan sigortasız çalıştırmaya, uzun mesailerden çocuk işçi sömürüsüne kadar bir dizi sorun bu patlamayla tekrar ortalığa saçıldı.
• KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES), ülke genelinde adliyeler önünde eşzamanlı basın açıklamaları yaparak, ücretlerde adaletin sağlanmasını istedi.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önündeki direnişleri 37. gününe ulaşırken 19 Ocak günü başlayan açlık greviyle eş zamanlı olarak KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) İstanbul Şube ve İzmir Şube üyesi demiryolu emekçileri de bir günlük açlık grevine başladı.
• Direnişlerinin 394. gününde olan Sinter Metal işçilerinden Yılmaz Güney, sabah direniş alanına giderken bir saldırıya uğradı.
• CNN Türk'te işten çıkartma kararları Spor Servisi'ne tebliğ edilmeye başlandı. D Spor'un 60 kişilik kadrosundan aralarında muhabir, kameraman ve prodüktörlerin de bulunduğu 40 çalışan işten çıkartıldı.
• Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, hükümetin biran önce emekli maaşlarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı oranda artırılmasını sağlamak üzere TBMM’de çalışma yapmaya çağırdı.
• TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi seçimleri 17 Ocak 2010 Pazar günü yapıldı. Mevcut yönetim ve gerici-faşist ittifakın yarıştığı seçimler sakin geçti. Seçimleri MMO'nun İstanbul Şube Başkanı olarak giren İlter Çelik’in listesi, delege listesi oylarına göre 2197 oy alırken sağcı Meslekte Birlik Grubu ise 1057 oy aldı.
• Tam gün’ yasası mecliste görüşülürken, tasarıyı protesto eden sağlıkçılar ülkenin dört bir yanında iş bıraktı.
• Direnişlerinin 36’ncı gününde olan TEKEL işçileri, açlık grevine başladılar.
• Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi'nde sağlık emekçileri tam güne dur dediler.
• Kocaeli’ndeki hekimler ve sağlık çalışanları, Meclis’te görüşülmesine devam edilecek olan Tam Gün Yasa Tasarısı'na karşı iş bıraktı ve eylemlerle taleplerini dile getirdi.
• AKP hükümeti, "kiralık işçi" düzenlemesini yeniden Meclis'e getirdi. İlgisiz bir torba yasanın içerisinde yer alan düzenlemenin, zamanlaması dikkat çekiyor.
• Çayırova'da Arçelik'in taşeron firmasında çalışan ve Nakliyat-İş'e üye oldukları için işten atılan 178 işçi, açtıkları işe iade davasını kazandılar.
• Tekel işçileriyle dayanışma için Tire’de basın açıklaması yapan eğitim emekçilerine liseliler de destek verdi.
• Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde göçükte 19 işçinin öldüğü maden ocağının patronu Nurullah Ercan devlete ödenek talebinde bulundu. Başvurusu kabul edilirse, geçici süre kapatılan madende işçinin parasını devlet ödeyecek. 19 işçinin hayatını kaybettiği madenin patronu Nurullah Ercan'ın Türkiye İş Kurumu'na Kısa Çalışma Ödeneği için başvuruda bulunduğu bildirildi. Meydana gelen göçüğün ardından ortadan kaybolan, bir süre sonra ise pişkin açıklamaları ve ölen işçilerin ailelerine "kan parası" teklif etmesi ile gündeme gelen Ercan'ın bu girişimi tepkiyle karşılandı.
• Sağlık çalışanları 19 Ocak günü eylemde olacaklarını açıklarken, AKP yetkilileri TTB'ye saldıran açıklamalar yaptı.
• TEKEL işçileriyle dayanışma için düzenlenen Ankara mitinginde Sıhhiye Meydanı'na girildi. Alanda yüz bin kişi toplandı. Ankara'da gerçekleşen mitingin apar topar bitirilmesinin ardından Türk-İş'e tepki gösteren TEKEL işçileri kürsüyü işgal etti. Türk-İş başkanı Kumlu istifaya çağrıldı. 'Ekmek, Barış, Özgürlük için Demokrasi ve Haklar' mitingininin ardından Türk-İş Başkanı'nı protesto eden TEKEL işçileri Türk-İş binası önünde toplandı. Son yılların en büyük işçi mitinginde TEKEL işçileri genel grev taleplerini seslendirdi. TEKEL işçilerinin Ankara'da bulunan Türk-İş binasının işgal edildiğine yönelik çıkan haberlere işçiler tarafından tepki gösterildi. Bir ayı aşkın süredir direnişlerine devam eden TEKEL işçileri mücadeleleri sırasında bu binayı kullanmışlardı ve kullanmaya devam ediyorlar. Muhsin Ertuğrul Sahnesi açılışında Başbakan'ın sanatçılara ve yargıya saldırdığı konuşma, 2010 İstanbul Kültür Başkenti etkinlikleri canlı yayında verilirken, TEKEL işçilerine sansür uygulandı. Ankara'da TEKEL işçileriyle dayanışma için toplanan yüz bini aşkın işçi medya kanallarında yeterince yer alacak kadar "haber değeri" taşımadı.
• Direnişlerinin 33'üncü gününde Ankara’da toplanan TEKEL işçileriyle dayanışma mitingi için, ülkenin dört bir yanından sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, gençler 17 Ocak'ta bir araya geliyor.
• Arçelik işçileri, sendikal nedenle iş akitlerinin feshedildiği hükmüyle Üsküdar İş Mahkemesi’nde açılan işe iade davalarını kazandılar.
• Türkşeker'e ait şeker fabrikalarının satışa çıkarılması Danıştay kararıyla durduruldu.
• Türkiye'nin birçok ilinde işyerleri ve depoları olan BALNAK Lojistik-Nakliyat'ta sendikal örgütlenme mücadelesi yürüten DİSK / Nakliyat-İş Sendikası Gebze'de eylemdeydi. Eyleme, Gebze Sendikalar Birliği adına Birleşik Metal-İş Gebze Şubesi ve Kristal-İş destek verdi.Değişik işletmelerinde 1500’e yakın işçinin çalıştığı BALNAK Nakliye ve Lojistik Grubu'nun sendika düşmanlığını 13 Ocak günü İstanbul Halkalı'daki genel merkez binası önünde protesto eden Nakliyat-İş Sendikası, Balnak'ın ambalajlama ve nakliye işini yaptığı Procter Gamble Fabrikası önündeydi.
• Ulusal Eğitim Derneği ve Memleket Sevdalıları Derneğinin Samsun Şube Başkanları, Süleymaniye Geçidi'nde açılan standa gelerek getirdikleri battaniye, giyecek ve ilaçları teslim ettiler. Ulusal Eğitim Derneği Samsun Şube Başkanı Aybars Turan, AKP iktidarının bugüne dek Samsun’un en önemli ürünü olan tütünü, şeker pancarını, fındığı bitirdiğini ifade ederken şöyle konuştu: “TEKEL’i sattı ve Türkiye’yi satmaya devam ediyor. Görüyorsunuz, bugün TEKEL’de çalışan bunca işçi Ankara’nın soğuğunda mücadele ediyor. Biz de üşümesinler diye işçilerimize battaniye gönderiyoruz. Sizlerin de destek olacağınızı düşünüyoruz.”
• KESK, DİSK, TMMOB ve TTB Antalya Şubelerinin Kışlahan Meydanı’nda yaptığı açıklamada şöyle denildi: "Bugün bir kez daha emek ve meslek örgütlerini yan yana getiren şey, sendikal hak ve özgürlükler için, demokrasi için birleşik bir mücadelenin zorunlu olduğuna duyduğumuz inançtır. Birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Açıklamada bütün dünyada işçi ve emekçilere yönelik acımasızca saldırılar olduğu kaydedilirken şu ifadelere yer verildi: “İnsan olarak, işçi olarak, yurttaş olarak haklarımız elimizden alınıyor, özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, değerlerimiz yok ediliyor. İşçiler ve emekçiler olarak, mühendis olarak, doktor olarak, işsiz olarak, kadın olarak, genç olarak, aydın olarak, demokrat olarak, bu ülkenin özgürleşmesinden, emeğin haklarının genişletilmesinden, demokratikleşmeden yana olan yurttaşlar olarak haklarımız gasp edilmek isteniyor. Baskı ve yasaklarla sendikal örgütlülüğümüz zayıflatılmak, zaten sınırlı olan örgütlenme özgürlüğümüze tamamen set çekilmek, grev ve toplusözleşme haklarımız yok edilmek, mesleki sorumluluklarımızı toplumsal yarar doğrultusunda kullanmamız engellenmek isteniyor.”
• Üniversite Konseyleri Derneği, 17 Ocak’ta Sıhhiye Meydanı’nda TEKEL işçileri ile buluşma çağrısı yaptı.
• Halkevleri ve TÜKODER'in metrobüs zammının ardından İdare Mahkemesi’ne açtığı davada ilk aşama sonuçlandı. Mahkeme, davada zamla ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
• Halkevleri ve TÜKODER'in metrobüs zammının ardından İdare Mahkemesi’ne açtığı davada ilk aşama sonuçlandı. Mahkeme, davada zamla ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
• İzmir Halkevleri Konak YKM önünde zamları protesto etti. Halkevciler eylem boyunca üzerilerinde elektrik, su, doğalgaz, ulaşım zammı ve 4/C yazılı kazıklar taşıdı.
• TEKEL işçilerinin 15 Ocak’ta başlatacakları eylemler için Ankara'nın Eryaman semti sakinlerinden destek geldi. Eryaman 3. Etap pazaryerinde TKP üyelerinin TEKEL işçileri ile birlikte açtığı "TEKEL işçisi ile Dayanışma Masası" ilgiyle karşılandı. Eryaman halkına 17 Ocak Pazar günü Türk-İş’in düzenleyeceği mitinge katılmaları için de çağrı yapıldı. Eryamanlılardan toplanan battaniye ve tabureler TEKEL işçilerine teslim edilecek.
• Anadolu ISUZU’nun Gebze Şekerpınar'da bulunan fabrikasında 220 çalışanın işine son verileceği duyuruldu.
• Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) üçer aylık dönemler itibariyle her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Araştırması, ''Eylül-Ekim-Kasım 2009'' dönemini kapsayan ''Ekim'' sonuçlarına göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 569 bin kişi artarak, 3 milyon 299 bin kişiye yükseldi.
• Türk Eczacıları Birliği (TEB), eczacıların sorunlarını çözen bir Protokol’den yana taraf olduklarını belirterek, görüşmelerin devam etmesini, taleplerinin dikkate alınmasını ve gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını talep etmeye devam ettiklerini açıkladı.
• Denizli'de matematik öğretmeni Gökhan Karaoğlan, 2006 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra dört yıldır ataması yapılmayınca tepkisini Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya şarkı yaparak dile getirdi. İzmir'in Torbalı İlçesi'nde özel bir dershanede öğretmenlik yapan Karaoğlan’ın ‘Atanamadım Nimet Abla’ adlı şarkısı sanal ortamda yoğun ilgi görüyor.
• Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu Ankara’ya giden TEKEL işçilerine destek olmak için aldığı tüm gün eylem kararını AKP binasına yürüyüşle tamamladı.
• Bursa'da sendikalar, ilerici ve devrimci güçler, Bursa AKP İl binasına yürüdüler.
• Bursa’da, BATİS ve BAMİS tarafından yeni sendikalar yasası protesto edildi.
• Bursa’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, işçileri sefalete mahkum eden ücret zamlarını protesto etti.
• Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun “sürekli eylem” kararı kapsamında 15 Ocak Cuma sabahı Türk-İş'e bağlı sendikalar örgütlü oldukları işyerinde eylemler yaparken sendikalar, meslek odaları, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve ilerici devrimci kurumlar da dayanışma eylemleri örgütlediler. Tez Koop-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şube ile SES Aksaray Şube, TEKEL işçileriyle dayanışmak, İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nin özelleştirilmesine hayır demek ve döner sermayenin adaletli dağıtılması talebiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Kampüsü'nde 1 saat iş bırakarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Manisa'da KESK ve DİSK, TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Saat 12.30’da Manolya Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Zeynel Kaplan okudu. Kaplan, bugün birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu söyleyerek, sermayenin tüm dünyada işçi ve emekçilere acımasızca saldırdığını ve kazanılmış hakları gasp etmek istediğini belirtti.
• Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu TEKEL işçilerinin Ankara'da toplandığı 15 Ocak sabahından itibaren TEKEL işçilerinin direnişinin sesini Adana'da daha da yükseltmek için tam gün eylem kararı aldı. Sabah saatlerinden itibaren İnönü Parkı'nda toplanmaya başlayan platform bileşenleri İnönü Parkını eylem alanına çevirdiler. "Zafer direnen TEKEL işçisinin olacak" ve "Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu TEKEL işçilerinin yanında" pankartlarını açan ve çok sayıda dövizle parkı süsleyen platform bileşenleri TEKEL işçileriyle dayanışma çağrısı yaparken, akşam yapılacak yürüyüş için hazırladıkları binlerce bildiriyi insanlara ulaştırmaya başladılar.
• İstanbul Tabip Odası, 15 Ocak günü gerçekleştirdiği basın açıklaması ile mecliste görüşülecek olan “Tam Gün” kölelik yasa tasarısını protesto etti. Hekimlerin, eylemine SES Aksaray Şube ve Tez Koop-İş 5 No'lu Şube’de destek verdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde saat 11.00’de bir araya gelen hekimler, “Emeğimizin değersizleştirilmesine, geleceğimizin belirsizleştirilmesine tam gün kölelik yasasına hayır / İTO” pankartı ve “Tam Gün kölelik yasası geri çekilsin”, “İnsanca yaşayacak ücret verilsin”, “AKP sağlığa zararlıdır”, “Maaşımı devlet versin, vatandaş değil”, “Muayene katkı parası uygulaması geri alınsın” dövizlerini açtılar.
• Samsun'daki TEKEL işçileri, 15 Ocak sabah Ankara’daki direnişe katılmak üzere yola çıktı. TKP İl Örgütü’nün uğurladığı işçiler, Türkiye Komünist Partisi’ne teşekkür ederek “Mücadeleden vazgeçmek yok" dediler. Samsun'daki TEKEL işçileri, Ankara'daki TEKEL işçileriyle birlikte direnişe devam etmek için otobüslerle Ankara'ya gitti. Sabah saatlerinde Tek-Gıda İş Sendikası Samsun Şubesi önünde toplanmaya başlayan TEKEL işçileri, haklarını sonuna kadar savunacaklarını, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti.
• Kocaeli'de TEKEL işçilerine destek vermeyi sürdüren TÜRK-İŞ bünyesindeki sendikaların üyeleri, destekleyenlerle birlikte AKP il binası önünde basın açıklaması yaptı.
• TEKEL işçilerinin üç gün sürecek oturma eylemi 15 Ocak'ta başladı.
• DİSK, KESK, TMMOB ve TTB direnişlerinin 32’nci günündeki TEKEL işçilerine ziyarette bulunurken, “gerekirse genel grev yapılsın” denildi.
• Tokat’ta bir basın açıklaması yapan “Krize ve Yoksulluğa Karşı Platform” 15 Ocak sabah Ankara’ya hareket eden TEKEL işçilerini uğurladı.
• TEKEL işçilerinin direnişine destek vermek isteyen üniversite öğrencileri okullarında TEKEL işçileriyle dayanışma komiteleri kuruyor.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, 17 Ocak’ta yayınlanması beklenen işkolu istatistikleriyle sendikaların önemli bir kısmının yetki kaybedeceğini doğruladı. Bundan önce bakanlık kayıtlarına göre yayınlanan bu istatistiklerin, artık SGK kayıtlarına göre yayınlanacağını hatırlatan Dinçer, gerçek sendikalı işçi oranlarının ortaya çıkacağı yeni uygulamayla sendikaların yetki kaybedeceğini doğruladı ancak pazarlık kapısını da açtı. Haftalık soL dergisinin 8 Ocak tarihli sayısında çıkan röportajında Petrol-İş Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen de, işkolu istatistiklerinin bir yanıyla bir tehdit mekanizması olarak kullanıldığını diğer yandan ise birtakım pazarlıkların konusu haline getirildiğini ifade etmişti. Bu müdahalenin çok planlı yapıldığına dikkat çeken Özgen, ilk aşamada yetkiyi kaybetmesi muhtemel sendikaların çoğunun, üyeleriyle bağları daha sıkı olan daha demokratik ve muhalif sendikalar olduğunu vurguladı. Dergide yayınlanan bir başka röportajda ise Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, sözkonusu değişiklikle “hükümetin her zaman olduğu gibi bir oldu bittiyle sendikaları hizaya sokma çabası içinde olduğunu” belirtmiş ve “bunun sendikaları özellikle yeni hazırlanan sendikalar yasası ve toplu sözleşme yasası üzerinden bir çeşit köşeye kıstırma açısından önemli bir silah olacağını söylemek pek kehanet sayılmaz” ifadelerini kullanmıştı. Serdaroğlu hükümetin bu aracı kıdem tazminatları ve istihdam bürolarına ilişkin yasal düzenlemeler için de sendikalara karşı kullanacağının altını çizdi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin, Çalışma Bakanlığı’nın 17 Ocak’ta gerçek istatistikleri açıklamayacağını ileri sürerek, uygulamanın yeni Sendikalar Yasası çıkana kadar erteleneceğini ifade etmesi de, sendikaların hükümetle aralarında bir anlaşma olup olmadığı konusunda bir tartışmayı da gündeme getirdi.
• Maltepe’de Nazım Kültürevi'nde yapılan toplantıda AKP’nin işçileri, memleketi böldüğü ifade edilirken, direnen TEKEL işçilerinin memleketi birleştirdiği vurgulandı. Aydemir Güler toplantıda yaptığı konuşmada, “15 – 16 Haziran, 46 sendikacılığı, bahar eylemleri, madenci yürüyüşü bu tarihler arasındadır, henüz yaşanmakta olduğu için üzerinde kimi sakıncaları olsa da TEKEL direnişi de böyle bir tarihsel eylemdir. TEKEL işçileri kendi hakları için mücadeleye başladıklarında karşılarında memleket meselelerini gördüler ve bunun için sözlerini söylediler. Açılım için astıkları pankart çok önemlidir Trabzon’la Urfa, Samsun'la Diyarbakır kardeştir dediler, çünkü mücadeleye başladıklarında karşılarında Türk Kürt ayrımcılığını gördüler. İşçi sınıfı birleştirir, TEKEL işçisi Türk, Kürt, Çerkez olduğu için değil hakları gasp edilen işçiler olarak mücadeleye başladı, mücadele ettiklerinde karşılarına çıkan memleket meselelerine yönelik olarak da sözlerini söylediler” dedi. Toplantı TEKEL işçileri ile Dayanışma Komitelerinin çalışmalarının hızlanması ve 17 Ocak mitingine katılım çağrısıyla sonlandı.
• Hükümetin türlü taktikleri ve bürokratı, polisi, yandaş medyası, sendikasıyla bitirmeye çalıştığı TEKEL eyleminde yeni bir aşamaya geçiliyor. TEKEL işçisi, AKP'nin kirli taktiklerine yanıtı sokakta veriyor. Direnişin 32. gününde ülkenin dört bir yanından TEKEL işçileri, haklarına sahip çıkmak için Ankara'ya geliyorlar. Başkentte 3 gün eylem yapacak olan TEKEL işçileri, Valiliğin yasaklama girişimlerine rağmen beyaz kefenlerini giyip açlık grevine başlamakta kararlılar. Türk-İş, TEKEL işçileriyle dayanışma, işçilerin kazanımlarının korunması ve AKP'nin emek düşmanı politikalarının deşifre edilmesi için Ankara'da merkezi bir miting yapma kararı aldı. Son yılların en kalabalık işçi eylemlerinden biri olması beklenen mitingi engellemek için elinden geleni yapan Valilik yaptığı açıklamalarla mitinge katılımı düşürmeye çalışıyor.
• 32. gününe giren Tekel işçisinin direnişine fotoğraf sergisiyle destek vermek isteyen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri dekanlığın “sakıncalı” uyarısıyla engellenmeye çalışıldı.
• Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önündeki bekleyişlerinde 31. günlerini geçiren TEKEL işçileri sabah erken saatlerde Türk-İş Genel Merkezi önünde toplanmaya başladı. TEKEL işçilerine diğer şehirlerden Ankara’ya gelen işçiler de katıldı. Hep birlikte sloganlar atan TEKEL işçileri halaylarla güne başladı. 14 Ocak günü ilk ziyaretçiler Avrupa’dan destek için gelen uluslararası heyet oldu. Heyet, ilk önce alana sonrasında ise Türk-İş binasına girdi. Daha sonra dışarı çıkan heyet içerisinde yer alan ver.di temsilcisi TEKEL işçilerinin maruz kaldığı polis terörünü protesto etti. Ardından Federal Almanya Parlamento üyesi Ulla Jelpke’nin mesajı okundu. Mesajda, AKP’nin Avrupa’da demokrat olarak görüldüğünü, ancak Türkiye’de emekçilere gerçek yüzünü gösterdiği ifade edildi. Konuşmada, doğuda gösteri yapan Kürt çocuklarına, batıda ise eylem yapan işçilere polis copu, gaz bombası ve panzerle saldırıldığı, Alman hükümeti ve Avrupa’nın bu saldırıları göz yuman bir sessizlikle izlediği belirtildi. Daha sonra Almanya Gıda-İş Sendikası Dortmund Şubesi adına söz alan Selahattin Yıldırım özelleştirmelere dikkat çekti. Özelleştirmelerin hırsızlık olduğunu söyledi. Almanya’dan dayanışma için gelen metal işçisi Zeliha Rençber kapitalizmi teşhir ettiği konuşmasında TEKEL direnişinin kendisinde yarattığı etkiyi anlattı. Kurtuluşun sosyalizmde olduğunu dile getirdi. Alman Birleşik Hizmet Sendikası adına yapılan konuşmada ise dayanışma mesajları iletildi. Avrupa’dan gelen heyet, Ankara Valiliği’ni protesto etmek için, valiliğe gitti. Alandaki işçiler bütün gün diğer şehirlerden gelen TEKEL işçileriyle birlikte halaylar ve sloganlarla bekledi. Akşam saatlerinde Genç-Sen’in gerçekleştirdiği ziyaretin ardından işçiler dinlenmek üzere konakladıkları yerlere gittiler. İşçiler, konakladıkları yerlerden tamamen ayrılarak, battaniyeleri ve oturaklarıyla Türk-İş Genel Merkezi önünde 3 günlük oturma eylemine başlayacaklar. Bilgi Üniversitesi’nde Sosyalist Düşünce Kulübünün çağrısı ile direnişteki Tekel işçileri, okulun Kuştepe Kampüsünün kantininde düzenlenen söyleşiye katıldılar. YTÜ'de TEKEL işçileriyle düzenlenmek istenen forum okul yönetimi tarafından engellendi. İzmir'den yola çıkan TEKEL işçileri Manisa girişinde durduruldu.İzmir'den Ankara'ya gidişi engellenen TEKEL işçilerinin eylemlerinin ardından yol açıldı. 15 otobüs yola devam etti.
• Beyoğlu polisi, gazeteci Ozan Özhan'ı Taksim Meydanı'ndaki polis bariyerinin önünden, bariyerin arkasında ve duvara asılı haldeki, Avrupa 2010 İstanbul Kültür Başkenti etkinliklerinin afişine bakmak için durduğu gerekçesiyle darp etti.
• KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası(BES) 14 Ocak'ta Dışişleri Bakanlığı önünde düşük maaşları protesto etmek amacıyla bir eylem gerçekleştirecek. BES'in örgütlü olduğu Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan sendikalılar düşük maaş ve yetersiz zamları bordro yakarak ve bir basın açıklaması yaparak protesto edecek.
• İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, Tam Gün Yasa Tasarısı'yla ilgili olarak, ''Bu tasarı Tekel işçilerine dayatılan 4/C'yi sağlık alanına da dayatma tasarısıdır'' dedi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde bir araya gelen çeşitli sağlık meslek örgütleri, sendika ve dernek üyeleri, yasa tasarısını protesto etti.
• İzmir Büyükşehir Belediyesinin ulaşım ve suya yaptığı zammı mahkeme kararına rağmen geri çekmemesi nedeniyle eylem yapan Birlikte Başaracağız Platformu, mahkeme kararını belediyenin kapısına astı.
• Sağlık emekçileri basın açıklaması ile Tam Gün Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesini istedi. Sağlık Bakanlığı önüne yürüyüş gerçekleştiren sağlık çalışanları TEKEL işçileri ile birlikte ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. TTB, SES, Dev Sağlık-İş'inde aralarında bulunduğu sağlık meslek örgütleri Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi bahçesindeki basın açıklaması sonrası Tek Gıda-İş Sendikası'yla Abdi İpekçi Parkı'nda buluşarak Sağlık Bakanlığı'na yürüdü. "Tam gün ve kamu hastaneleri birlikleri yasa tasarısı geri çekilsin!" pankartının açıldığı yürüyüşte, “Tam Gün köleliğine son!", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir!" sloganları atıldı.
• Lale Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştiren Sincan Belediyesi'nin işten atılan işçileri 13 Ocak günü Lale Meydanı'nda protesto eylemi yaptı. Ankara Sincan Belediyesi'ne bağlı temizlik işlerinin özelleştirilmesi nedeniyle 360 Sinkent işçisi tazminat hakları gaspedilerek işten çıkarılmıştı.
• Anadolu Isuzu 2009 yılının son 3 ayında iş hacminin yüzde 50’in üzerinde daraldığını söyleyerek 220 işçinin işine son vereceğini açıkladı.
• İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde metrobüs zamlarına ilişkin verilen soru önergelerine henüz yanıt verilmediği bildirildi. Başta metrobüs olmak üzere, toplu taşıma araçlarına yapılan zammın kamuoyunda yaygın tepki görmesi, özellikle TKP'nin gerçekleştirdiği protestoların halktan yoğun destek görmesi ve basında gündeme gelmesi, konunun İBB Meclisine taşınmasına neden olmuştu. Geçen ay yapılan toplantıda, bir grup meclis üyesi tarafından verilen önergede, ekonomik krizle karşı karşıya olan yoksul halkın ve öğrencilerin bu zamdan olumsuz etkilendiği ifade edilerek, zamların geri alınması istenmişti. Yine geçen ay yapılan toplantıda, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına önümüzdeki günlerde zam yapılıp yapılmayacağı konusunda soru yöneltilmişti. Geçen ay verilen diğer bazı soru önergelerine yazılı olarak yanıt verilirken, zamlarla ilgili önergenin ve sorunun yanıtsız bırakılması dikkat çekti. Bu hafta boyunca devam edecek toplantılarda söz konusu yanıtların verilme ihtimali halen mevcut. Bununla birlikte, geçen ay bu başlıkta sıkışan AKP'li Büyükşehir Belediye yönetiminin, konunun gündemden düşmesini beklediği ve halkın tepkisinin azalacağını umduğu yorumları da yapılıyor.
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu Boğaziçi İnşaat Müşavirlik A.Ş. Genel Müdürü Ağırman’ın itfaiyecilere dönük küfürlü sözler kullandığı bir kayıt ortaya çıktı.
• TEKEL işçilerini “dünyanın en kolay muhalifliğini yapmakla” eleştiren yazısına bir TEKEL işçisinin yanıt verdiği Taraf yazarı Melih Altınok, “mektubu TKP yazmış” demeye getirdi. Melih Altınok, köşesinde tekrar bu konuyu ele aldı. Önceki yazısını hatırlatan Altınok, “Gelin görün ki bu yazının ardından, “ya sev ya Sevr” noktasına gelen ve her nasılsa ‘komünist’ adını alan malum grup, bir tekel işçisinin bana yazdığını ama nedense ‘onlara’ gönderdiğini iddia ettikleri ‘meşhur’ mektubu tedavüle soktular. Çeşitli ortamlarda bu metni yayarak işçileri kışkırtmayı çalışıyorlar” dedi.
• Türkiye Komünist Partisi Balıkesir İl Örgütü, sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Mutaf işçileri ile ilgili bir açıklama yaparak sürecin takipçisi olunacağı duyuruldu. AKP'nin işçilerin direnişleri karşısında giderek saldırganlaştığı vurgulanan açıklamada "Patron partisi AKP, para babalarından yana tavrını iktidar olduğu günden itibaren göstermiştir. Ancak AKP, her istediğini yaptıracağını sandığı işçilerin karşısına dikildiğini görünce korkuya kapılmaktadır. Ve korkusuyla yüzleşen AKP daha da saldırganlaşmaktadır. Saldırıları Türkiye’nin neresinde olursa olsun işçi sınıfının verdiği mücadeleye karşıdır. Balıkesir’de de bunun muhatabı Mutaf Ambarı işçileri olmuştur. Ülkemiz emekçileri AKP’nin yaldızlarını dökmeye başlamıştır. Kamu sendikalarının ördüğü genel grev, demiryollarında yapılan eylemler, İstanbul’da itfaiyecilerin eylemleri ve son olarak sürmekte olan TEKEL işçilerinin kararlı direnişi bu durumun son birkaç ayda ortaya çıkan örnekleridir" denildi.
• Türkiye Komünist Partisi, Türk-İş’in çağrısıyla Ankara’da düzenlenecek TEKEL işçileriyle dayanışma mitingine katılım çağrısında bulundu.
• ÖDP bir açıklama yaparak 30 gündür direnişte olan TEKEL işçisi için düzenlenecek mitinge katılacaklarını açıkladı.
• TKP Diyarbakır il binasında “Tekel İşçileri Direnişlerini Anlatıyor” başlıklı bir sohbet toplantısı gerçekleştirilirken, Diyarbakır yoğun bir çalışma ile Ankara eylemine hazırlanıyor. Kentin çeşitli yerlerine asılan afiş ve dağıtılan bildirilerle Diyarbakırlı emekçiler toplantıya davet edilirken, Diyarbakır’dan Ankara’daki direnişe katılan TEKEL işçilerinin yoğun ilgi gösterdikleri sohbet emekçiler ve öğrenciler tarafından ilgiyle dinlendi. Yapılan toplantıda, direnişin merkezinin Ankara olduğu kaydedilirken diğer taraftan bu mücadelenin ülkenin her tarafına yayılması gerektiği, çünkü saldırının yalnızca TEKEL işçilerine yapılmış bir saldırı olmadığı vurgulandı. AKP’nin öğretmene, eczacıya, fabrika işçisine, doktora aynı yasalar çerçevesinde saldırdığı ve ancak bütünlüklü bir mücadele verilirse başarıya ulaşılabileceği kaydedilirken, örneğin ataması yapılmayan öğretmenle, eczanesi başına yıkılan eczacı TEKEL işçisiyle beraber mücadele ederse hükümetin geri adım atmasının kaçınılmaz olduğu ifade edildi. Diyarbakır’daki TEKEL fabrikasının kapanmasının şehirdeki en önemli geçim kaynağını yok etmek anlamına geleceği ve işsizlikliğin yol açacağı yoksullaşmanın aslında kentteki herkesi etkileyeceği kaydedildi .Bunun için de Ankara’daki direnişin önemli olduğu ancak bu direnişe Diyarbakır halkının desteğinin alınmasının da bir o kadar önemli olduğu ifade edildi. Toplantıda işçilerin Ankara’ya toplu gidişlerinden önce, esnafın camına asılmak üzere afiş hazırlanması, TEKEL’de yapılanları anlatan bir bildiri yazılması kararı alındı.TEKEL işçileri ve TKP’liler ekipler oluşturup ellerindeki bildiri ve afişlerle kentteki esnafla sohbet edip üzerinde “Tekel İşçilerinin Ekmek Kavgasını Destekliyoruz” yazan afişleri esnafın camlarına astılar. Kentteki bütün sendikalar ve emek örgütleri yine aynı ekipler tarafından ziyaret edildi, destekleri istendi. Büyükşehir Belediyesi’yle yapılan görüşmede, belediye otobüslerine afiş asılması için yardım istenirken, Belediye yetkilileri TEKEL işçilerinin yanında olduğunu ve gereken her türlü desteğin kendilerine verileceği söylendi. Ancak aradan 3 gün geçmesine rağmen otobüslere afişlerin asılıp asılamayacağıyla ilgili TEKEL işçilerine henüz geri bir bildirimde bulunulmadı.Diyarbakır’ın en fazla dinlenen radyo kanallarından biri olan Gün Radyo’da TEKEL işçilerinin katıldığı bir program yapılırken, Ankaradan da bir TEKEL işçisi telefonla yayına bağlanıp ordaki havayı anlattı. Ayın 16’sında yapılacak eylem için yavaş yavaş kenti terk eden TEKEL işçilerine Diyarbakır’lı emekçilerin desteği başlatılan battaniye kampanyasıyla ve mitinge davet çalışmasıyla sürecek.
• İzmit esnafı, TEKEL işçilerinin mücadelesine destek amacıyla dağıtılan afişleri dükkanlarının camına asarak, yapılacak mitinge destek verdi. TKP üyeleri, Hürriyet, Cumhuriyet, İstiklal ve Fethiye caddelerindeki esnafları gezerek, üzerinde ‘’TEKEL İşçilerinin Ekmek Kavgasını Destekliyoruz’’ yazılı afişleri dağıttı. Afişler, işyeri sahiplerince camlara asılarak, mitinge çağrıya destek verilmeye başlandı. Bu arada, kent halkını da eylemden haberdar etmeye çalışan TKP üyeleri, çağrı metninin yer aldığı bildirileri de vatandaşlara ulaştırıyor.
• Türk-İş'in Ekmek Barış Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar Mitingi, Ankara Valiliği'nin engelleme girişimlerinin ardından 17 Ocak Pazar gününe ertelendi. Miting, 17 Ocak 2010 Pazar günü saat 12.00’de Ankara Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Miting korteji saat 10.00’da Ankara Tren Garı önünde oluşturulacak ve saat 11.00’de yürüyüşe geçilecek. Ankara Valiliği, yakın zamanda işçilerin oturma ve kefen giyme eylemlerini, "halkta infiale neden olacağı" gerekçesiyle "kanun dışı" ilan etmişti. Türk - İş'in düzenleyicisi olduğu mitinge DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TKP, ÖDP gibi birçok sendika, meslek odası, siyasi parti ve kitle örgütü destek vereceğini ilan etmişti.
• TEKEL işçileri, İzmir'de Bostanlı-Konak arasında sefer yapan vapuru işgal ettiler. İşçiler, vapurun hareket etmesini talep ediyor. Ancak, İzdeniz A.Ş. yetkilileri vapurda teknik bir arıza olduğu gerekçesiyle bu talebi reddediyor. Görüşmeler devam ediyor.
• İstanbul Eczacı Odası’nın (İEO) açtığı davada, Danıştay 10. Dairesi SGK’nın ilaç alım sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmesinin yürütmesini durdurdu.
• Genel-İş Sendikası Gaziantep Bölge Başkanı Nihat Bencan, Büyükşehir Belediyesi ile Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi (GASKİ) Genel Müdürlüğü’nde çalışan 700 işçi adına yürüttükleri toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlayamadıklarını, resmi arabulucu talep ettiklerini açıkladı.
• Antalya Öğretmenevi’nde skandal üstüne skandal yaşanıyor. Ödenmeyen hesap fişleri, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay’ın çalışanları fırçalamasının ardından şimdi de kısa sürede zam alan memur skandalı ortaya çıktı. Gıda mühendisi olarak 2008’in Mart ayında işe alınan Osman Nuri Yılmaz, yaklaşık 5 ay sonra yüzde 30 zam aldı. Yılmaz’ın işe girişte 52 TL olan günlük kazancı, 5 ay sonraki maaş bordrosuna 67 TL olarak yansıdı.
• Ankara Valiliği, TEKEL işçilerinin 14 Ocak’tan itibaren yapacakları eylemleri “her yönüyle kanun dışı” diye niteledi.
• Çankaya İmar A.Ş. ile geçtiğimiz haziran ayında başlayan Toplu İş Sözleşmesi’ndeki anlaşmazlık nedeniyle 11 Ocak’ta greve giden Sosyal – İş, taleplerinin kabul edilmesi üzerine grevi sonlandırdı.
• Emekli-Sen İstanbul Şubeleri, emekli maaşlarındaki yeni düzenlemelerle ilgili 13 Ocak'ta bir protesto eylemi gerçekleştirdi. Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen emekliler, yoğun yağmura rağmen, “Sadaka değil toplu sözleşme” pankartı açarak Taksim Meydanı'na kadar sloganlarla bir yürüyüş düzenlediler. Taksim Meydanı'na gelindiğinde basın açıklamasını kitle adına Emekli-Sen Kartal Şube Başkanı Emir Babakuş yaptı. Babakuş yaptığı açıklamada, AKP hükumetinin 2010 yılına girerken en temel ihtiyaç maddelerine zam yaparak mülk sahibi zenginlerin dostu, emek gücüyle çalışanların ise düşmanı olduğunu birkez daha gösterdiğini ifade etti. Babakuş, emekli zamlarından sonra sevinen tek kişinin, Başbakana çicek de veren Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün olduğunu söyledi. Babakuş, emeklilerin başına çöreklenmiş bu ihanet çetesinden de hesap sorulacağını söyledi. Babakuş son olarak, tüm emeklileri Emekli-Sen’de örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırdı.
• Tüm Bel Sen üyesi memurlar itfaiye işçilerine destek ziyaretinde bulundu.
• Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Çemen Tekstil Fabrikası’nda 525 işçi adına sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca DİSK Tekstil İşçileri Sendikası, Gaziantep'te Çemen Tekstil'de greve çıktı.
• İstanbul Eczacı Odası yaptığı açıklama ile 11 Ocak akşam saatlerinden itibaren Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalılarına ilaç hizmeti verilemediğini, bunun nedeninin ise SGK’nın eczanelerdeki reçete provizyon sisteminin çalışmasını durdurması olduğunu söyledi. SGK'nın reçete provizyon sisteminin çalışmaması sonucu hastaların karşı karşıya kaldığı sorun ise SGK'nın hastaların mağduriyeti ile hiçbir biçimde ilgilenmediğini bir kez daha gösterdi.
• Sosyal Güvenlik Kurumu eczacıların 4 Aralık kepenk kapatma eylemini gerekçe göstererek Türk Eczacıları Birliği (TEB) ile yaptığı İlaç Alım Protokolü’nü 16 Aralık 2009 tarihinde tek taraflı olarak feshettiğini ilan etti. 16 Ocak’tan itibaren sigortalı hastalar ilaçlarını eczanelerden fiş-fatura karşılığı parayla almak zorunda kalacaklar. 11 Ocak günü Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Başkanlık Divanı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı arasında gerçekleştirilen görüşmede SGK kendi hazırladığı şartnameyi eczacılara dayattı. SGK Başkanı M. Emin Zararsız, protokol imzalanması için şu şartları sıraladı: 1. Bundan sonra, hiçbir şekilde herhangi bir eylemin yapılmayacağının imzalanacak sözleşmede yer alması; 2. İlaç Takip Sistemi’ne koşulsuz, şartsız ve bir an evvel geçişin kabul edilmesi; 3. Eczanelerin camekan ve vitrinlerindeki görüntü kirliliğinin kaldırılması, vitrinde sadece “SGK ile Sözleşmeli Eczane” ifadesinin yer alması, hastaların güler yüzle karşılanması, eczacılar tarafından halka karşı SGK hakkında olumsuz sözlerin söylenmesinin engellenmesi; 4. Protokolün 3.7 maddesi gereğince kurulan reçete dağıtım sistemleri nedeniyle, sistemden yararlanan üyelerden giderleri karşılayacak miktarda Bölge Eczacı Odalarınca alınan hizmet bedelinin alınmaması; 5. Yasaya aykırı olmasına rağmen, sözleşme karşılığında herhangi bir bedel alınmaması. SGK’nın tek taraflı hazırladığı bu şartnamede temel değişikliklerden biri de “eczacının ilaç vermesi ile ilgili iş ve işlemlere ilişkin SUT’ta değişiklik yapılması halinde görüş birliği sağlanır.” hükmünün yer almaması. Türk Eczacıları Birliğinin taraf olduğu sözleşmelerde, “7.6. Protokol hükümleri ancak tarafların mutabakatı ile değiştirilebilir” hükmü yer alırken öngörülen bu değişiklik ile SGK tarafından eczacılarla tek tek sözleşme imzalanabilmesinin önünü açılmak isteniyor. Eczacıların örgütlü duruşu karşısında, onlarla tek tek sözleşme imzalayamayacağını anlayan SGK, TEB ile sözleşme imzalamış gibi görünerek, sözleşmeye koymayı planladığı sınırsız yetkilerle TEB’i devreden çıkartmayı, eczacıyı korumasız bırakmaya çalışıyor. TEB İstanbul Eczacı Odası konuya dair yaptığı açıklamada "Eğer SGK üç gün içinde TEB ile sözleşme masasına oturmazsa, 16 Ocak’ta Türkiye’de sözleşmesiz bir dönem başlayacaktır. Halkımız ilaçlarını fatura-fiş karşılığı eczanelerimizden parayla alacaklar ve daha sonra bu parayı SGK’dan tahsil edeceklerdir. Bu süreçte halkımızın ilaca ulaşmasında yaşanacak sıkıntıların tek sorumlusu SGK’dır. SGK sözleşmeyi tek taraflı feshederek bu sonucu kendisi yaratmıştır" denildi.
• 12 Ocak Salı günü, Halkalı’da bulunan BALNAK Lojistik AŞ önünde basın açıklaması düzenleyen DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası, sendikalaştığı için 18 işçinin işten atılmasını ve sendikasızlaştırma saldırısını protesto etti.
• Tek Gıda-İş Sendikası üyesi TEKEL işçilerinin bekleyişi 28. gününe girerken Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önünde sınıf dayanışması büyüyor. 14 Ocak günü Ankara'daki büyük eyleme hazırlanan işçileri birçok kurum ziyaret ediyor. TEKEL işçilerini “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” vesilesiyle ziyaret eden “G-9 Gazeteciler Platformu” işçiler tarafından “TEKEL basınla gurur duyuyor” sloganıyla karşılandı. Aralarında Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ahmet Abakay'ın da bulunduğu gazeteciler TEKEL direnişiyle dayanışma içinde oldukları mesajını verdiler. TEKEL direnişini ziyaret eden Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy ve Yönetim Kurulu üyeleri Türk Tabipleri Birliği’nin tekel işçilerinin onurlu mücadelesinde yanlarında olduklarını belirttiler. Ziyarette konuşan Gençay Gürsoy, TEKEL işçilerinin verdiği mücadelenin artık hekimlerin de mücadelesi olduğunu, hekimliğin artık kendini muayenehaneye kapamış elit bir meslek olmaktan çıktığını, hekimlerin de işçileştirilerek taşeronlaştırıldığını ifade etti. Sincan İşçi Derneği, Mamak İşçi Kültür Evi, Devrimci Liseliler Birliği (DLB) ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu'nun oluşturduğu TEKEL Direnişiyle Dayanışma Komitesi, TEKEL işçilerine ziyaret gerçekleştirdi. DDSB, Dikmen Halkı, EHP’li Kadınlar, Kızılırmak Köy Dernekleri, Çorumlular Derneği başta olmak üzere birçok kurum ve dernek ziyaretler gerçekleştirdi.
• İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işten çıkardığı park ve temizlik işçileri, belediye önünde eylem yaparak, belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nu verdiği sözlerini yerine getirmeye davet etti. İşçilerin eylemine geçtiğimiz yıl işten çıkartıldığı için aylarca direniş yapan Kent Aş işçileri, Genel İş Sendikası, TÜMTİS, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Girişimi, Halk Cephesi ve Halkevleri’nin de içinde olduğu kurum temsilcileri de katıldı. CHP’li milletvekillerinin İstanbul ve Ankara’da direnen itfaiye ve TEKEL işçilerine verdiği desteğe dikkat çeken taşeron işçisi Necati Beytaş, “CHP’li milletvekillerimiz neden kendi belediyelerinde çalışan biz taşeron işçilerin sorunlarının çözülmesi yönünde de aynı çabayı harcamıyorlar” diye sordu.
• DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 2009 yılı değerlendirmesini ve 2010 yılı mücadele hedeflerini açıkladı. Çelebi, 2009 yılını genel olarak değerlendirdiklerinde, emekçilere yapılan saldırıların, tek tek sendikal örgütlere değil bütün işçi sınıfına topyekün yapıldığını söyledi. Kriz karşısında da, özelleştirmeler, işsizlik ve istihdam sorununda da, asgari ücretin belirlenmesi ve kıdem tazminatlarının, eğitim ve sağlık haklarının gaspedilmesinde de, İşsizlik Sigortası Fonu’nun asıl amacına uygun kullanılmamasında da, SSGSS yasası veya işçilerin kiralanmasını hedefleyen Özel İstihdam Büroları konusunda ve sendikal hak ve özgürlükler konusunda da işçi sınıfının sorunlarının ortak olduğunu ifade etti. Çelebi, Türkiye’nin işsizlik, yoksulluk, eşitlik ve özgürlük gibi gerçek ihtiyacı ve gerçek gündeminden uzaklaştıkça, AKP’nin baskıcı ve otoriter politikalarını fütursuzca uygulamaya devam edeceğini, bunu engellemenin tek yolunun, tüm emekçileri, emek örgütlerini ve emek dostlarını tek bir vücut halinde organize ederek, işçi sınıfının birleşik mücadelesini yükseltmek olduğunu söyledi. Çelebi basın açıklamasının ardından yaptığı konuşmada, her hafta Çarşamba günü Taksim Gezi Parkı’nda yaptıkları eylemi, bu haftadan itibaren DİSK, KESK, TTB ve TMMOB olarak ortaklaştıracaklarını söyledi.
• Hemen her fırsatta sermaye ve onun kuklası AKP hükümetinin yanında saf tutan Hak-İş sendika ağası Uslu, TEKEL işçilerini “Demokratik Açılım”a zarar vermekle suçlarken diğer yandan da BDP’li belediye başkanlarının elleri kelepçeli şekilde adliyeye çıkarılmalarına tepki gösterdi.
• Kısa süre önce toplu iş sözleşmesinin imzalandığı Güven Elektrik'te, 31 Aralık’ta işten çıkarılan 24 işçiyle birlikte sözleşmenin imzalanmasının ardından işten çıkarılan işçi sayısı 40’ı geçti. Sendikalaşma süreci öncesinde türlü oyunlarla işçilerin mücadelesini kırmaya çalışan Güven Elektrik patronu, bu süreç içerisinde işçilerin sendikalaşma mücadelesinin önüne geçememiş ve TİS’i imzalamak zorunda kalmış, süreç içerisinde sendikayı tasfiye etmenin koşullarını yaratmaya çabalamıştı.
• Türk-İş Kayseri Bölge Başkanlığı’nda yapılan toplantıda söz alan TEKEL işçileri direniş ateşini Kayseri’ye taşıdılar. Toplantıda söz alan Türk-İş Bölge Başkanı, emeğin tüm işçilerin ortak parantezi olduğunu, TEKEL işçilerinin yanında yer alacaklarını, 17 Ocak Pazar günü Kayseri’de TEKEL işçileriyle dayanışma mitingini tüm emek güçleri ile birlikte düzenleyeceklerini dile getirdi. DİSK Tekstil İç Anadolu Bölge Temsilcisi Yakup Aslandoğan da direnişle dayanışma içinde olmanın önemine değindi. 17 Ocak Pazar günü Kayseri Meydanı’ndaki eyleme katılım çağrısı yaptı.
• Türk Hava Yolları'nda (THY) örgütlü Türk-İş'e bağlı Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) 22. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine hazırlanıyor. 19 Ocak 2010 tarihinde başlayacak olan TİS görüşmeleri yolcu hizmeti başta olmak üzere birçok hizmetin taşerona devredilmesi saldırısıyla karşı olduğu bir döneme denk geliyor. Havayollarındaki saldırılara ilişkin açıklama yapan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, THY'de yolcu hizmeti başta olmak üzere birçok hizmetin taşerona devredilmesi için çalışıldığını belirterek, bunun da kamuoyunun dikkatini çekmeden, hissettirmeden yapılmaya çalışıldığını söyledi. THY yönetiminin saldırıları ve karalama kampanyalarıyla karşılaşan Hava-İş Sendikası, toplu sözleşme görüşmelerini 13 bin üye üzerinden yürütecek. Hava-İş, THY ile toplu görüşme masasına oturduklarında pilot ve kabin çalışanlarının aylık ve yıllık uçuş saati, görev, dinlenme süreleri ve ücrete ilişkin taleplerin başta geleceğini söyleyerek, uluslararası standartlara uygun uçuş ve dinlenme süreleri, gece ve gündüz uçuşlarının planlanarak, insanların eğitimleri ve lisanslandırılmasına ilişkin uluslararası standartlar getirilmesini de isteyecek. Bir önceki TİS sürecinde “grev oylaması” hezimeti yaşayarak havayolu çalışanlarından gereken yanıtı alan THY yönetimi taşeron sendika Çelik-İş eliyle yaptığı işkolu tespit saldırısı ve işten atmalarla sendika düşmanı yüzünü göstermişti.
• Belediye-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şube üyesi itfaiye işçilerine yönelik polis ve zabıta terörü protesto edildi. Belediye-İş Sendikası 5 No'lu Şube İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde bir eylem gerçekleştirerek, yaşanan saldırının hesabının sorulacağını ifade etti. Eyleme direnişte olan Esenyurt Belediyesi işçileri, Entes direnişçisi Gülistan Kobatan ve DHF, DSB, TKP, ESP, Tekstil-Sen, Halkevleri, döviz ve flamalarıyla katıldılar.
• Adana'da Sanayi İşçileri Derneği (Si-Der) çalışanları, “İnsanca yaşamak ve çalışmak için güçlerimizi birleştirelim!” çağrısıyla yaptığı işçi toplantısını 10 Ocak Pazar günü dernek binasında gerçekleştirdi. Toplantının gündemi sigortasız, sendikasız, düşük ücretlerle, iş güvencesiz bir şekilde çalıştırılan işçi ve emekçilerin 2010 yılında izlemesi gereken mücadele yolunun çizilmesi olarak belirlendi. Yine yaşanan hak gaspları ve devlet terörü toplantının bir diğer başlığıydı.
• Antalya’da yapılacak Semt Pazarcılar Odası seçimleri öncesinde pazarcılar ile zabıta arasında gerilim çıktı. Soğuksu mahallesindeki Pazar yeri ile ilgili mahkeme ve davalar devam ederken, mevcut başkan İsmail Öz, “Pazar yerinin yüzde 25’i odanındır” diyerek alana beton döktürdü. Yapılan ihbar sonucu bölgeye gelen zabıta ekipleri inşaat çalışmalarını durdurdu. Telefonla iki otobüs dolusu pazarcıyı olay yerine çağıran Öz ve adamları ite kaka zabıta ekiplerini pazar yerinden dışarı çıkardı.
• Gazeteci Metin Göktepe katledilişinin 13. yılında mezarı başında anıldı.
• Eğitim-İş üyesi eğitim emekçileri adı İstanbul’da satılacak okullar listesinde geçen Maçka İlköğretim Okulu önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı. "Okullarımızı sattırmayacağız" yazılı pankartla biraraya gelen eğitim emekçileri adına açıklama yapan Eğitim-İş 1 No’lu Şube Başkanı Erkan Aksoy “Okulların satışına müsade etmeyeceğiz” dedi. Aksoy açıklamasında öğretmenlerin ve öğrencilerin en iyi koşullarda eğitim-öğretim etkinlikleri yapmaya hakları olduğunu söyleyen Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu imkanlar elimizden alındığında geleceğimiz kararacaktır. İzin vermeyeceğiz. Öğretmen tüccar, öğrenci müşteri, okullar ticarethane değildir."
• 10 Ocak Pazar günü Bahçelievler Halkevi’nde kadının çalışma hakkı ve güvenceli iş talebiyle kreş hakkı mücadelesi konulu etkinlik yapıldı. “Gündelikçi” filminin gösterimi ile başlayan etkinlik, film hakkında söyleşi ile devam etti. Etkinliğe sendika.org ve Halkın Sesi yazarlarından Çiğdem Çidamlı da katıldı. Çidamlı konuşmasında; “milyonlarca insanın işsiz kaldığı krizin daha fazla hissedildiğini ve egemenlerin krizden kurtulmak için bulduğu çarelerden en belirgin olanının güvencesiz çalıştırma biçimlerinin olduğu, Tekel işçilerinin de 4-c statüsü denilerek güvencesizleştirildikleri ve bunun için direndiklerini, bu tip direnişlerin önümüzdeki aylarda daha da çoğalacağını” söyledi. Özellikle kadınların en güvencesiz kesimi oluşturduğunu, evde yapılan işin görülmediği gibi çocuk bakımı gibi görevlerin de kadına yüklenmesinden doğan sorunlarla kadınların daha esnek, kayıt dışı işlerde çalıştığını, bu yüzden kadınlar olarak güvenceli iş hakkının kazanımının tek tek değil, örgütlenerek olacağını da vurguladı. Kadınlar tartışmalar esnasında ne kadar benzer sorunları konuştuklarını, bunları konuşmak tartışmak ve çözmek için daha fazla yan yana gelinmesi gerektiğini, örgütlenmenin birbirlerini tanıyarak, güvenerek oluşabileceği konusunda hem fikir oldular.
• Balıkesir’deki Mutaf Ambar'ında sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan ve 135 gündür direnişte olan 10 işçinin ambar önündeki çadırları, 8 Ocak Cuma günü savcılık talimatıyla fabrika önünden kaldırıldı. Savcılığın kararına itirazları kabul edilen işçiler çadırlarını kurmaya gittiklerinde, polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçilerin avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmediği, Balıkesir Barosu'ndan bir avukat atandığı belirtiliyor. İfade vermeyen işçilerin sağlık raporu için Adli Tıp'a götürüldüğü ve emniyette tutulup savcılğa sevk edileceği söyleniyor.
• Nakliyat - İş bir açıklama yaparak Balnak Loj. A.Ş.'den çıkarılan işçilerin geri alınmasını istedi. Sendika 12 Ocak Salı günü saat 12:00'de Balnak Logistics Group önünde (Merkez Mahallesi Dereboyu Caddesi No:54 Halkalı - Küçükçekmece İstanbul) basın açıklaması yapacak.
• Türk Tabipleri Birliği sağlık alanında ortak eyleme hazırlanmak üzere tüm tabip odalarının ve uzmanlık derneklerinin başkanlarını Çarşamba günü Ankara’da yapılacak toplantıya çağırdı. TTB Merkez Konseyi sağlık ortamındaki son gelişmelerden ve çalışanların emeğine yönelik saygısız tutumlardan kaygı duyulduğunu belirterek, “tam gün” ve “kamu hastane birlikleri” yasa tasarılarının ülkenin sağlık ve diğer çalışma alanlarında yaşanan gelişmelerden bağımsız olmadığını ifade etti. AKP hükümetinin tüm sağlık çalışanlarının emeğini ucuzlatmayı, onları yasalar karşısında özlük haklarından mahrum bırakmayı amaçladığını belirten TTB, Meclis’e getirilmek istenen tam gün yasa tasarısının “piyasa koşullarında köleleşecek ve niteliksiz hizmet sunacak sağlık çalışanı işgücü yaratma”yı amaçladığını belirtti. Sağlık meslek odaları, sağlık sendikaları ve dernekleriyle birlikte tepki gösterileceğini kaydeden açıklamada bu tepkinin de mağdur edilen tüm çalışanların, Tekel işçilerinin, itfaiye çalışanlarının, kepenk kapatma aşamasına gelen eczacıların emeğine sahip çıkma mücadelesiyle birleştirileceği vurgulandı.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Türk Eczacıları Birliği ile sözleşme yapmak için bir daha eylem yapmayacaklarının “garantisini” istiyor.
• Uzer Makine ve Kalıp Sanayi’nden çıkartılan işçilerden 45’i, yeniden işbaşı yaptı. Türk Metal Sendikası, kazanımın işçi direnişinin sonucu olduğunu açıkladı.
• ÇGD Akdeniz Şubesi '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın emekçilerini örgütlenmeye çağırdı. İş güvencesinin en büyük dayanağı olan sendikaların basında tekelleşmeyle birlikte işyerlerinden uzaklaştırıldığı hatırlatılan açıklamada "Ancak gazeteciler en büyük hak kaybını, AKP iktidarı döneminde yaşadılar. 2008 yılındaki Sosyal Güvenlik Yasası ile gazetecilerin kazanılmış “yıpranma hakkı'' ellerinden zorla alındı. Ancak ne acıdır ki, gazetecilerin büyük çoğunluğu ellerinden bu hakkın alınmasıyla ne kaybettiklerinin hala farkına varamadılar. Türkiye Gazeteciler Sendikası ile Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin bu konudaki büyük direnişine, İstanbul ve Ankara'nın yanı sıra, taşradaki gazetecilik örgütleri de seslerini çıkar-a-madılar veya cılız sesler çıkartarak konuyu geçiştirdiler. İktidarla kolkola yürüyen meslek kuruluşlarının yöneticileri, kişisel menfaatlerini ön planda tutarak, üyelerinin gerçek hak ve menfaatlerini görmezden gelmeyi yeğlediler" ifadeleri kullanıldı.
• İzmir’in Torbalı ilçesinde Tekel İşçilerine destek eylemi düzenlendi.Tek-Gıda İş Sendikası öncülüğünde düzenlenen eylem, Hükümet Konağı önünde başlayan yürüyüşün ardından Belediye Meydanı'nda yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında eylem çadırı kuran itfaiye işçilerine polislerin de eşlik ettiği zabıta ekipleri saldırdı. Zabıta ekiplerinin organize ettiği baskın, gece 03.30 sularında başladı. Kurulmuş olan eylem çadırına, polisin gözetiminde saldıran zabıtalar, çadırı kestiler ve işçileri darp ettiler. Yaşanan saldırı ile ilgili bir açıklama yapan Belediye-İş 5 Nolu Şube Başkanı Nihat Altaş, Ankara'da TEKEL işçilerine saldıranların İstanbul'da itfaiye işçilerine yaptıklarını yadırgamadıklarını belirtti. Altaş, "Bu çadır burada sonuna kadar devam edecek" dedi.
• Türk-İş’e bağlı Türk Harb-İş, Türk Metal, Petrol-İş, Teksif sendikalarına üye işçiler, TEKEL işçileriyle dayanışma sergilemek ve işçi haklarının geriletilmek istenmesine karşı çıkmak için düzenledikleri haftalık eylem gereği sabah bir saat geç işbaşı, akşam ise AKP İl Binası önünde protesto gösterisi yaptı. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun kararı gereği AKP il binası önünde toplanan işçilere siyasi partilerden TKP, ÖDP, EMEP, İP, CHP, BDP il ve ilçe örgütleri, KESK ve DİSK’e bağlı sendikalar, Yurtsever Cephe İşçi Birliği, Halkevleri ve diğer bazı demokratik kitle örgütlerinin yönetici ve üyeleri de destek verdi. Polisin girişini tamamen kapattığı AKP il binası önünde TÜRK-İŞ Pankartı ardında yapılan gösteriye katılanlar, sık sık ‘’TEKEL işçisi yalnız değildir’’, ‘’TEKEL işçisi onurumuzdur’’, ‘’Zam, zulüm işkence işte AKP’’, ‘’İşçi düşmanı, iş birlikçi AKP’’, ‘’İşçilerin birliği sermayeyi yenecek’’, ‘’AKP şaşırma, sabrımızı taşırma’’, ‘’İşçi düşmanı milyarder Tayyip’’, ‘’Ölmek var, dönmek yok’’, ‘’Yaşasın işçilerin birliği’’, ‘’Yaşasın sınıf dayanışması’’ sloganlarını attı.
• TEKEL işçilerine destek olmak ve AKP’nin emeğe dönük saldırılarını teşhir etmek amacıyla Türk – İş’in çağrısıyla Cuma günleri AKP binaları önünde yapılan protesto eylemleri 8 Ocak Cuma günü bir çok ilde gerçekleştirildi. İstanbul, İzmir, Antalya ve Muğla’da yapılan eylemler TEKEL işçilerine desteğin arttığını, TEKEL işçisinin mücadelesinin, tüm işçi ve emekçilerin mücadelesi olarak kavrandığını gösteriyor. İstanbul’da, Cevahir Alışveriş Merkezi’nin önünde buluşan Türk – İş üyeleri, TEKEL işçileri ve destek veren siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, AKP Şişli İlçe binasının önüne yürüdü. Halaskargazi Caddesi’nden AKP önüne yürünürken, çevredekiler alkış ve kornalarla destek verdi. Türk-İş’in çağrısıyla tüm yurtta AKP il binaları önünde gerçekleştirilen eylemlerin İzmir ayağında, Türk-İş 3. Bölge Temsilciliğine bağlı bazı sendikalar, TKP, ÖDP, EMEP, Halkevleri, Genç-sen, DİP gibi siyasi parti ve örgütler, KESK ve DİSK’e bağlı sendikalardan temsilciler vardı. Antalya’da, AKP binası önünde yapılana protestoya, KESK, DİSK, meslek örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi. Türk-İş Temsilcisi tarafından yapılan açıklamada, TEKEL işçilerinin haklı direnişine vurgu yapılarak, geçici, güvencesiz istihdam uygulamalarına son verilmesi istendi. Muğla’da yapılan AKP’yi protesto eylemine yaklaşık 1000 kişi katıldı. Eylem boyunca AKP’nin halk düşmanlığını ifade eden sloganlar atıldı. Türk-İş, DİSK ve KESK dışında TKP, SDP ve SP de eyleme destek verdi.
• DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası, toplusözleşme taslağında, işçi ücretlerinin ilk 6 ay için yüzde 10 artırılmasını talep ediyor. Brisa, Türk Pirelli ile Goodyear’ın İzmit ve Adapazarı fabrikasında çalışan 4 bin civarında işçi için hazırlanan taslakta, çıplak ortalama 2 bin 865 TL civarında olan aylık ücretlere ilk 6 ay için yüzde 10’luk artış istendi. İkinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylar için enflasyon oranında artış talep edilen taslakta, sosyal yardım zammı ilk yıl için yüzde 20, ikinci yıl için de gerçekleşecek 12 aylık enflasyon olarak tanımlanıyor. Taslakta, ihbar tazminatlarının toplu çıkış ve emeklilik durumunda iki hafta artırılması, yılda ikişer gün ücretli mazeret izin verilmesi, özel sağlık sigortasının kapsam ve koşullarının iyileştirilmesi, işyeri servis araçlarının iyileştirilmesi gibi talepler de yer alıyor.
• DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Kocaeli Şubesi yönetimi, hükümetin emekli maaşlarına yaptığı zamma tepki gösterdi.
• Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yaklaşık bin kişi, “Tekel İşçisi Domuz Değildir”, “Tekel’i satanı Biz de Satarız” , “İşçi Memur El Ele Genel Greve” sloganları atarak AKP İl binasına yürüdü. Türk İş Tokat İl Temsilcisi İsmail Duman bir basın açıklaması yaptı.Yapılan açıklamanın ardından sendika yöneticilerinin işçileri AKP İl binası önüne yürümekten caydırmaya çalışması dikkat çekerken, işçiler buna rağmen binaya kadar yürüdü. TEKEL işçileri AKP İl binası önüne vardığında binanın karşısında bulunan inşaatın etrafındaki saç duvara vurarak ve sloganlar atarak bir süre AKP il binası önünde bekledi. Daha sonra cadde boyunca yürüyüşe geçen TEKEL işçileri Emniyet Müdürlüğü yakınlarında polisin müdahalesiyle karşılaştı. Bazı işçilerin polislere “vatan haini” demesi dikkat çekti.
• Gaziantep’te TKP ve Yurtsever Cephe İşçi Birliği üyeleri TEKEL işçilerinin direnişine düzenledikleri battaniye kampanyası ile destek verdiler.
• 8 Ocak akşamı saat 17.30'da AKP Samsun il binası önünde toplanan TEKEL işçileri basın açıklaması yaptılar. AKP önünde yapılan basın açıklamasından sonra kol kola girilerek Cumhuriyet Meydanı yanındaki Ziraat Bankası'nın önüne doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş esnasında yol çift taraflı olarak trafiğe kapatıldı. Ziraat Bankası'nın önünde toplanıldıktan sonra sloganlar eşliğinde öfkeli tekel işçileri eylemlerini sonlandırdılar. Eylemde “Yan gelip yatmadık yetim hakkı yemedik!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Zam zulüm işkence işte AKP!”, “İşçi memur el ele genel greve!”, “Yılgınlık yok direniş var!”, “Tekel işçisi direnişin simgesi!” sloganları atıldı. Eylemde, 14 Ocak'ta Ankara'da buluşma çağrısı yapıldı.
• 14 Ocak 2010 tarihinde aileleriyle birlikte Ankara'ya akın edecek olan binlerce TEKEL işçisiyle dayanışma büyüyor. Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası'nın da üyesi olduğu Uluslararası Gıda, Tarım ve Turizm İşçileri Sendikası (IUF) ''Tekel İşçilerine Destek Kampanyası'' başlattı. 25 gündür Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önünde direnişlerini sürdüren Tek Gıda-İş Sendikası ve TEKEL işçilerine şu ana kadar 93 ülkedeki sendika ve kuruluşlardan 2 bin 730 destek mesajı ulaştı. Destek mesajını iletenler arasında Amerika Birleşik Çelik İşçileri Sendikası, Avustralya Denizcilik Sendikası, Danimarka Genel İşçiler Sendikası, Filipinler Coca-Cola Sendikaları Birliği, İspanya Eğitim Sendikası, Nepal Telekom İşçileri Sendikası, Yeni Zelanda Okul Öncesi Öğretmenler Derneği dahil çok sayıda işçi örgütü yer alıyor.
• TEKEL işçileri, 25. gününe girdikleri direnişte, eylemlerini "dünyanın en kolay muhalifliğinin tezahürü" diye eleştiren Taraf yazarı Melih Altınok'a yanıt verdi. Altınok, işçilere AKP ile değil askeri vesayet rejimi ile uğraşmalarını ve hakları için de Avrupa Birliği'nin sivil çalışma uzmanlarından medet ummalarını öğütlemişti. Antakya'dan bir Tekel işçisinin Taraf gazetesi yazarına yanıt mektubunda şunlar söyleniyor: "Biz Ankara’da yıllardır yanımızda olup göremediğimiz dostlarımızın, düşmanlarımızın ve bu vatanın her karışını parselleyerek babalar gibi satanların ve uşaklarının kimler olduğunu çok iyi gördük. Sizin hazmetmeniz zor olacak fakat bu 25 günlük süreçte sosyalist insanların bizimle paylaştıklarını siz acaba burnunuzun dibinde oturan komşularınızla bir gün olsun paylaşabildiniz mi? Eğer yüreğinizde biraz olsun insan sevgisi ya da vatanseverlik taşımış olsaydınız hala sıcak yerinizden bize akıl vermek yerine şimdi yanımızda olurdunuz. Bizim atmış olduğumuz sloganlarla dalga geçeceğinize gerçeği görün. Türkiye’nin geleceğinin işçi sınıfı hareketine bağlı olduğunu hala görmezden gelebiliyorsunuz. Yazınızda değinmediğiniz tek konu AKP hükümetinin politikaları… 87 Yıllık Cumhuriyet tarihimizde en kötü hükümetlerin bile bir tuğla koyarak yaptığı bütün katkıları AKP’nin 7 yıl içinde yıkıp yok ettiğini ve emperyalist güçlere teslim ettiğini göremeyecek kadar körseniz, lütfen o elinizdeki kalemi bırakıp dışarı çıkın ve olan bitene bir göz atın. Hala bir şey anlayamadığınız takdirde buyurun gelin. Bu küçümsediğiniz ve dalga geçmeye çalıştığınız işçi sınıfının inanıyorum size öğreteceği çok şeyler olacaktır".
• Sabiha Gökçen’den 14 işçi daha 7 Ocak itibarıyla işten çıkartıldı. İşten çıkarılanlar arasında sendikaya üye olan üç yeni işçinin de bulunduğu öğrenildi. İşten çıkarılan işçilerin yerine aldıklarını da sendikaya üye olma ihtimalinden işten çıkarmaya başlayan Sabiha Gökçen Yönetiminin sendikal örgütlülüğü engellemek için yasadışı çabalarını sürdürdüğü anlaşılıyor.
• İş güvenliğiyle ilgili uzman eğitimlerini artık özel kurumlar veriyor. Metal patronlarının sendikası MESS’in Eğitim Vakfı'nın 3 şubesi de eğitim yetki belgesi aldı.
• ODTÜ'de Sosyalist Düşünce Topluluğu’nun düzenlediği panele katılan Gelenek yazarları Metin Çulhaoğlu ve Erhan Nalçacı, AKP'nin geçmişini, geleceğini ve işçi sınıfının siyasete müdahalesini tartıştılar.
• Namık Kemal Üniversitesi’nde öğrencilerin “yemek hakkı” için boykot eylemi sürerken, okuldaki cemaatçi öğrenciler mücadeleyi sivil polisle işbirliği içinde engellemeye çalışıyor.
• TEKEL işçilerinin Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önündeki direnişleri 25. gününe girerken direnişle sınıf dayanışmasını yükselten Türk-İş üyeleri ve diğer kurumlar çeşitli illerde sabah saatlerinde eylemler yaptılar. Eylemlerde 4/C köleliğine karşı mücadele çağrısı yapılırken ortak mücadele vurgusu da ön plana çıktı. Sabahın erken saatlerinde Türk-İş Genel Merkezi'nde toplanan işçilere gün boyu ziyaretler gerçekleşiyor. Türk-İş bürokrasisi tarafından kaderlerine terk edilen TEKEL işçileri il il toplantılar yaparak, kendi içlerinde karar alıyorlar. Bu gruplardan biri olan Diyarbakır grubu 8 Ocak sabahı erken saatlerde Türk-İş Genel Merkezi'nin önünden ayrılarak AKP Genel Merkezi önüne gitti. Burada kendilerini zincirlemek isteyen TEKEL işçilerine polis biber gazıyla saldırdı. 10 kadın işçi olmak üzere toplam 42 işçi plastik kelepçe takılarak gözaltına alındı. Direnişin 25. gününde sabah erken saatlerde Türk-İş Genel merkezi önünde buluşan Tekel işçileri güne halaylar ve sloganlarla başladı. Daha sonra kürsüden bir grup TEKEL işçisinin AKP Genel Merkezi önünde gözaltına alındığı duyurusu yapıldı. Genel merkez önünde bulunan işçiler gözaltı saldırısını “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganıyla karşıladı. Gözaltına alınan işçiler aynı gün içinde serbest bırakıldı. 8 Ocak'ta Türkİş önündeki direnişçi işçilere ziyaretler devam etti. KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Ankara 1 No'lu Şube ve BES Danıştay Başkanlığı İşyeri Temsilciliği Türk-İş Genel merkezi önündeki direniş alanına geldiler. BES adına yapılan kısa konuşmada “genel grev” vurgusu yapıldı. Ardından bir grup TEKEL işçisiyle beraber Mithatpaşa Caddesi üzerindeki Vergi Dairesi önüne kadar sloganlarla yüründü. Burada TEKEL işçileri adına iki ayrı konuşmacı söz aldı. Konuşmalarda birlikte mücadele ve kararlılık vurgusu ön plana çıktı. Buradaki açıklamanın ardından tekrar direniş alanına yürüyüş yapıldı. Yürüyüşte sıklıkla “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “İşçi-memur elele genel greve!” sloganları atıldı. BES üyesi emekçiler bu eylemden sonra alandan ayrıldı. Direniş yerini ziyaret eden politik stand-up sanatçısı Laz Marks'ı ilgiyle karşılayan TEKEL işçileri oyuna sloganlarla eşlik ettiler. Kapitalizmin teşhirinin yapıldığı gösterinin ardından Ziraat Mühendisleri Odası ve TEKEL Dayanışma Grubu’nun destek ziyaretlerini coşkuyla karşılayan işçiler, saat 18.00’de ise Genç Sen’liler tarafından ziyaret edildiler. Türk-İş Genel Merkezi önünde bekleyişlerini sürdüren işçiler halaylar ve sloganlarla coşkulu bekleyişlerini kararlılıkla sürdürüyor. 25. gününe ulaşan direniş sürecinde artan sınıf dayanışması ve duyarlılık Türk-İş bürokrasisini de rahatsız etmeye başladı. Bunun son örneği alınan Türk-İş Başkanlar Kurulu kararına rağmen iptal edilen eylemler oldu. Başkanlar Kurulu'nun “AKP binaları önüne yürüyüş gerçekleştirme” kararını 25 Aralık günü Kartal'da kitlesel bir biçimde hayata geçiren başta Türk-İş olmak üzere DİSK ve KESK'e bağlı sendikaların 8 Ocak Cuma eylemi Türk-İş nedeniyle iptal edildi. Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği Kartal'daki yürüyüşün iptal edilmesini sağlarken yürüyüşün tek merkezli olarak Şişli'de gerçekleştirilmesi kararını aldı. 23 Aralık 2009 tarihinde toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu'ndan çıkan her Cuma bir saat arttırılmak üzere TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla iş bırakma kararı Türk-İş'e bağlı kimi sendikalarla sınırlı kaldı. İstanbul'da Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu bileşeni sendikalardan Deri-İş, TÜMTİS, Tez-Koop-İş, T. Harb-İş ve Yol-İş örgütlü oldukları işyerlerinde basın açıklamaları gerçekleştirirken Belediye-İş Sendikası üyesi itfaiye işçileri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylemdeydiler. Adana Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü işçileri, 14 Ocak'ta Ankara'da yapılacak eyleme katılacaklarını açıklayarak sabah işe geç başlama eylemi yaptılar ve karayolunu bir süre trafiğe kapattılar. Diyarbakır’da AKP İl binası önünde yapılan eyleme TEKEL işçilerinin aileleri ve Diyarbakırlılar büyük ilgi gösterdi. DİSK'e bağlı sendikalardan Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası Bölge Başkanlığı'na bağlı 1 No'lu Şube üyesi Kartal Belediyesi işçileri de TEKEL işçileriyle sınıf dayanışmasını yükselttiler. 8 Ocak sabahı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İş Bankası önünde toplanan Türk-İş'e bağlı Tez-Koop-İş İstanbul 5 No'lu Şube ve KESK'e bağlı SES Aksaray Şube üyeleri TEKEL işçileriyle sınıf dayanışmasını yükselttiler. 1 saat iş bırakan sağlık emekçileri hastane içinde gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından basın açıklaması yaptılar. Tez-Koop-İş Genel Sekreteri Hakan Bozkurt'un da katıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan Tez-Koop-İş temsilcisi Safiye Çakıcı, TEKEL ve itfaiye işçilerine yönelik saldırılara dikkat çekti. Ortak açıklamada İÜ Sosyal Tesisleri'ndeki taşeronlaştırma saldırısına da değinen Çakıcı, 165'i Tez-Koop-İş üyesi olmak üzere 344 işçinin taşeronlaştırmadan etkileneceğini belirtti. 4 / C köleliğinin de protesto edildiği eylemde SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli de söz alarak genel grev-genel direniş çağrısı yaptı. Eyleme hasta yakınları ve hastane çalışanları da yoğun destek verdi. Türk-İş'e bağlı Yol-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube üyesi karayolları işçileri de Küçükyalı'daki Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü ve Levent'teki Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü'nde iş bırakarak TEKEL işçileriyle sınıf dayanışması gösterdiler. KESK'e bağlı Yapı Yol Sen üyeleriyle birlikte eylem yapan Yol-İş üyeleri attıkları sloganlarla sermayenin saldırılarını protesto ettiler. TÜMTİS üyesi ambar işçileri de Kartal Soğanlık'ta direnişlerini sürdüren Azim Kargo işçilerini ziyaret ederek TEKEL işçileriyle dayanışmalarını gösterdiler. Direniş yerinde toplanan TÜMTİS üyelerine seslenen TÜMTİS İstanbul Şube Mali Sekreteri Bülent Yıldırım, TEKEL direnişiyle dayanışmayı sürdüreceklerini belirtti. Tuzla'da Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Askeri Tersane'de örgütlü T. Harb-İş Sendikası Anadolu Yakası Şubesi de 1500'ü aşkın üyesiyle TEKEL işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltti. Sabah erken saatlerde tersane giriş kapısında toplanan Harb-İş üyeleri yolu trafiğe kapatarak eylem yaptılar. Taşıdıkları dövizlerle AKP hükümetini ve 4/C köleliğini protesto eden işçilere T. Harb-İş Anadolu Şube Başkanı Hüseyin Över seslendi. Deri-İş Sendikası üyesi deri işçileri TEKEL işçileriyle dayanışmayı yükseltmek için Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde eylemdeydiler. Eski Traktörcüler Durağı'na yürüyen işçilere seslenen Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay direnen TEKEL işçileriyle dayanışmaya büyüteceklerini ifade etti. DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No'lu Şube üyesi Kartal Belediye işçileri de sabah erken saatlerde Kartal Belediye Garajı'nda toplandılar. Entes direnişçisi Gülistan Kobatan ve direnişteki Sinter işçilerinin de destek verdiği eyleme DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de katıldı. Entes direnişçisinin de söz aldığı eylemde konuşan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, saldırılara karşı 1 saatlik iş bırakma eylemlerinin yetmeyeceğini, genel grev de dahil daha güçlü eylemlerin örgütlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Genel-İş Anadolu Yakası Bölge Başkanı Veysel Demir de TEKEL ve direnen tüm işçilerle dayanışma içinde olduklarını belirtti. TEKEL direnişiyle dayanışma için 2 saat iş bıraktıklarını söyledi. Boğaziçi Üniversitesi’nde biraraya gelen emekçiler ve öğrenciler TEKEL işçilerine bir telgraf çekerek işçilerinin direnişlerinin yanında olduklarını ifade ettiler. İzmir'de saat 08.00'de Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde biraraya gelen TEKEL işçileri "Kurtuluş yok tek başına,ya hep berber ya hiçbirimiz / Tekel İşçileri-Tek Gıda-İş Sendikası" pankartını açtılar. TÜMTİS, Yol-İş, Demiryol-İş, Tes-İş, Belediye-İş, Tez-Koop-İş sendikalarının kendi pankartlarıyla katıldığı eyleme ayrıca KESK-Yapı Yol-Sen üyeleri de destek verdi. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun gelmesini sloganlarla bekleyen işçiler, Kumlu'nun gelmesiyle birlikte yolu trafiğe kapatarak kısa bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Kumlu konuşmasına başlamak üzere kürsüye geldiğinde işçiler "Suskun Türk-İş istemiyoruz!" sloganıyla tepkilerini gösterdiler. Kumlu konuşmasına, işçilerin ekonomik-sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için çalıştıklarını belirtti. Tekel işçilerinin direnişini "ideolojik" bulan AKP hükümetini eleştirdi. kiralık işçi uygulamalarına değindi. Cuma akşamları düzenlenen AKP yürüyüşlerinin Adana ve Bursa'daki ayaklarına yoğun katılım vardı. Adana'da TEKEL işçilerine destek olmak için Mimar Sinan önünde toplanmaya başlayan işçiler fabrikadan gelecek olan TEKEL işçilerini beklemeye başladılar. Bu sırada eyleme gelen TEKEL işçilerini taşıyan otobüslerin önü otogar önünde polis tarafından kesildi. Polisin engelleme çabalarına rağmen işçiler kendi olanaklarıyla toplanma alanına geldiler. TEKEL işçilerinin gelişiyle birlikte AKP’ye doğru yürüyüş başladı. Yürüyüş boyunca “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “İş, ekmek yoksa barış da yok!”, “AKP 4C’yi al başına çal!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “İnsanca yaşamak istiyoruz!” sloganları atıldı. AKP İl Binası önüne gelindiğinde öfkeleri iyice artan TEKEL işçileri burada uzun süre alkış ve sloganlarla beklediler. Burada Türk-İş Bölge Sorumlusu Edip Gülnar tarafından yapılan açıklamada ülkenin işçilere dönük hak ihlalleriyle yandığını, İstanbul’da itfaiye işçilerinin Ankara’da TEKEL işçilerinin bu yangını söndürmek için mücadele ettiklerini ifade edildi. Herkes için ekonomik güvenlik ve sosyal adalet istediklerini söyleyen Gülnar, buna rağmen ülkede onbinlerce kişinin açlığa itilirken büyük halk kitlelerinin insan haysiyetine yaraşır bir yaşam seviyesi elde etme umudunu çoktan yitirdiğini söyledi. Yaklaşık 900 kişinin katıldığı ve Adana’da son dönemde gerçekleşen en güçlü ve coşkulu eylem olan TEKEL işçileriyle dayanışma eylemi Edip Gülnar’ın yaptığı açıklamanın ardından sloganlarla bitirildi. Bursa'da Fomara Meydanı’nda toplanan Türk-İş Bursa Sendikaları AKP İl Binası'na kadar gerçekleştirdikleri yürüyüşle hükümetin TEKEL işçilerine yönelik saldırılarını protesto ettiler. Türk-İş üyesi Tek Gıda-İş, Türk-Metal, TÜMTİS ve Yol-İş üyesi işçiler “Türk-İş Bursa Sendikaları” pankartı açarak sloganlarla Bursa AKP İl Binası'na yürüdüler. BDSP’nin çağrısıyla Bursa’daki ilerici devrimci kurumların bir araya gelerek oluşturdukları TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu eyleme “TEKEL işçileri yalnız değildir! Yaşasın Sınıf Dayanışması” pankartı ile katılırken, ÖDP, Emek Partisi, TKP ve Halkevleri de eylemde yerini aldı. 1000'i aşkın işçinin katıldığı eylemde “TEKEL işçisi yalnız değildir!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Geliyor geliyor genel grev geliyor!”, “Hükümet istifa!”, “Vatanı satanı biz de satarız!”, “Ölmek var dönmek yok!” sloganlarının atıldığı eylemde “4/C’ ye hayır!”, “Yetim hakkı yemedik tütün tozu yedik”, “Yan gelip yatmadık. Yatırıldık!” dövizleri taşındı.
• Show TV’de onlarca basın emekçisinin işini kaybetmesinin ardından, Fettah Tamince’ye ait Kanal 24 ve Star’da da işten çıkarmalar gündemde. Son olarak, Star’ın Diyarbakır bürosunu kapatma kararı aldığı açıklandı. Kanal 24’de “kadro küçültme” kararı sonrasında başlatılan işten çıkarmalar sürerken, Star gazetesi de Diyarbakır bürosunu kapattı. Star gazetesinin Diyarbakır temsilciliğini yapan Şeyhmus Çakan’a geçen hafta “büroyu kapatarak evden muhabirlik yapması” söylendi. Show TV’de de ekonomik gerekçelerle işten çıkarmalar yaşanıyor. İşten çıkarmaların arkasında, kanal sahibi Saner Ayar’ın, İsrail ortaklı bir fona kanalın hisselerinin bir bölümünü devrederek para akışı sağlama gayretinin bulunduğu açıklanırken, “giderleri düşürerek” bu süreci kolaylaştırmak için yaklaşık 150 basın emekçisinin işten çıkarılmasının planlandığı ifade ediliyor. İşten çıkarılan emekçilerin aylardır maaş alamadıkları, tazminatlarını da taksitle alabilecekleri açıklandı.
• Zeytinburnu'ndaki Nakliyeciler Sitesi'nde sendika üyelerine açıklama yapan DİSK Nakliyat-İş sendikası başkanı Küçüosmanoğlu, sendikalarına baskı yapıldığını ancak, yılmadan mücadeleye devam edeceklerini söyledi. “Her şey sermayenin istediği gibi olamaz” diyen Küçükosmanoğlu, baskılarla mücadelenin bastırılamayacağını belirterek, “Sermaye, işçinin kıdem tazminatını cebine indirecek, fazla mesaiyi vermeyecek karşısında da ses çıkartmayacak işçi istiyor. Buna ne işçi sınıfı nede Nakliyat-İş izin vermez. Sendikamıza yapılan operasyonla, sendikamıza sindirme, korkutma, gözdağı verilmek istenmiştir. Ama biz bu operasyon ile daha güçlü çıktık bunu herkes böyle bilsin” dedi. Tutuklulukları boyunca desteklerini sürdüren işçilere teşekkür eden Küçükosmanoğlu son olarak, “İşte sendika üye böyle olur” dedi.
• Ankara’da bir grup ilköğretim öğrencisi Türk-İş Genel Merkezi’nin önüne gelerek harçlıklarını TEKEL işçilerine bağışladı.
• Samsun’da düzenlenen “Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma” panelinde, son sözü direnenlerin söyleyeceği vurgulandı. Dev Sağlık- İş üyesi taşeron sağlık işçilerinin, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilci ve üyelerinin katıldığı Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma’ paneli Samsun Öğretmenevi’nde düzenlendi. Düzenkenen panele DİSK-Dev Sağlık-İş Arzu Çerkezoğlu Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol ve YCİB Ankara Şube Başkanı Tuncay Çelen konuşmacı olarak katılırken, panele TEKEL işçileri ve taşeron sağlık işçileri damgasını vurdu. Dev Sağlık- İş üyesi taşeron sağlık işçilerinin, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilci ve üyelerinin katıldığı Esnek Çalışma, Yoksulluk ve Taşeronlaşma’ paneli Samsun Öğretmeni’nde düzenlendi. Panele, TEKEL işçilerinin referandumu öncesinde YCİB Ankara Şube Başkanı Çelen ve TKP heyetinin ziyaretinde davet edilen TEKEL Yaprak Tütün İşletmesi’nden işçiler ve sendikacılar da kitlesel katılım gösterdiler. 19 Mayıs ilçesindeki işletmelerinden servisleriyle kente gelip panele katılan TEKEL işçileri konuşmacıları ilgiyle izlediler.
• Almanya'daki Mercedes fabrikasında çalışan bir grup işçinin, TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla 420 avro bağış toplayarak Ankara'ya gönderdikleri duyuruldu.
• Ziraat Mühendisleri Odası'nın (ZMO) çağrısı ile kurulan TEKEL Dayanışma Grubu, Türk-İş binası önünde direnişlerini sürdüren TEKEL işçilerine bir destek ziyareti gerçekleştirdi. ZMO binası önünde toplanarak Türk-İş'e yürüyen, gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar, meslek örgütü yöneticileri ve siyasetçilerden oluşan yaklaşık 70 kişilik grup adına destek açıklamasını ZMO Genel Başkanı Gökhan Günaydın yaptı. Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, gazeteci Banu Avar, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) Genel Merkez yöneticisi ve eski TMMOB Başkanı Kaya Güvenç ve gazeteci Emin Çölaşan da birer konuşma yaparak işçilere desteklerini ilettiler. Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç da kısa bir konuşma yaparak TEKEL Dayanışma Grubu'na verdikleri destek için teşekkür etti. ZMO'nun çağrısı üzerine şu ana dek TEKEL işçilerine destek verdiklerini açıklayan isimlerin tamamı ise şöyle: Abdullah Aysu, Afet Ilgaz, Ali Ekber Yıldırım, Ali Sirmen, Alpaslan Işıklı, Altemur Kılıç, Aslan Bulut, Aziz Konukman, Banu Avar, Berhan Şimşek, Birgül Ayman Güler, Cem Somel, Enver Ayzever, Emin Çölaşan, Erinç Yeldan, Ferhan Şenşoy, Gökhan Günaydın, Halil Nebiler, İlter Ertuğrul, İzzet Çetin, İzzettin Önder, Kndemir Konduk, Kaya Güvenç, Kenan Demirkol, Korkut Boratav, Levent Kırca, Müjdat Gezen, Nihat Genç, Oğuz Oyan, Oktay Ekinci, Özcan Yeniçeri, Rıza Zelyut, Sabahattin Önkibar, Selcan Taşçı, Serdar Akinan, Şükran Soner, Tuncay Mollaveisoğlu, Turan Özlü, Turhan Tuncer, Ümit Özdağ, Ümit Zileli, Yıldırım Koç, Zafer Fortacı.
• Sincan Belediyesi’ne bağlı Sinkent Ltd. Şirketi'nde temizlik işçisi olarak çalışan işçiler, özelleştirmeden dolayı tazminatları ödenmeden işten çıkarıldılar. Aralık ayının sonunda işten çıkarılan işçiler haklarına sahip çıkmak için eylemlerini sürdürüyor. 3 Ocak pazar günü Sincan Lale Meydanı’nda toplanıp, Belediye binasına yürüdü ve belediye önüne siyah çelenk bıraktı. AKP’li Belediye Başkanını istifaya çağıran işçiler, ‘Sayın Başbakan’ım emanetine biz sahip çıktık, emanetin bize sahip çıkmadı’, ‘Mustafa Tuna, sen bilemezsin ama bilenlere sor. Eve ekmek götürememek ne demek’ yazılı dövizler taşıdı. Açıklamada AKP’ye olan güvenlerinin boşa çıktığını söyleyen işçiler, AKP’nin' işçi düşmanı yönünü fark ettiklerini' belirterek, Belediye yönetimini istifaya çağırdı.
• Gölcük Şirinköy'deki Yüklenici firma Ekşioğlları İnşaat’ın 4 aydır ücret vermediğini öne süren işçiler, çalışmayı durdurdu. Kütahya, Zonguldak ve Giresun'dan gelerek çalışan işçiler parasız kaldıkları için kentten çıkış da yapamıyor. İşçiler, ailelerine aylardır para gönderemediklerini de belirterek, şunları kaydetti: "İşveren, 50 ya da 100 TL vererek bizi oyalıyor. Bununla ne geçinebiliyoruz, ne de ailemize para gönderebiliyoruz. Şimdi 5 kuruş paramız da yok ki, başka yere gidelim. Ne yapacağımızı şaşırdık. Artık bu kent ve TOKİ yetkililerinin, şirketi uyarmasını istiyoruz."
• Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ndeki DİSK Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye taşeron işçiler, hastane önünde toplanarak yaptıkları basın açıklamasında, ihaleyle işçi çalıştırılması biçimindeki taşeron uygulamalarını protesto etti.
• Türk-İş 25 Aralık Cuma gününü “TEKEL işçileriyle dayanışmak üzere” eylem günü ilan ediyor. Türk-İş’in 25 Aralık Cuma gününü “TEKEL işçileri ile dayanışmak için eylem günü” ilan etmesinin ardından TÜHİS’in kamu kurumlarına bir yazı göndererek işçilerin tehdit edilmesini istediği ortaya çıktı. Tehditlerle TEKEL işçilerine desteği azaltmak isteyen Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası'nın (TÜHİS) üyesi olan kamu kurumları ve Bakanlıklar, tehdit içeren bir yazıyı kamu işyerleri idare amirlerine dağıttı. 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda yer alan, "yasa dışı" kabul edilen grev ya da iş bırakma eylemleri için uygulanacak yaptırımları içeren yazıda, işçilere yazılı ve sözlü biçimde ihtarda bulunulabileceği, işyerlerinde iş bırakma eyleminin ve eyleme katılanların noter kanalıyla tespit edilebileceği belirtiliyor. Bunun mümkün olmadığı durumda ise "yasa dışı eyleme katılan ve tahrik edenlerin, olayı gören personel ve işveren yetkililerince tutanakla imza altına alınması" isteniyor. Yetkili müdür ya da idare başkanlarına çalışılmayan süre ve ilgili hafta tatili ücretinin kesilebileceği, eyleme katılan işçilerin iş sözleşmelerinin ihbarsız ve tazminatsız feshedilebileceği belirtiliyor. Aynı yazıda, 2822 Sayılı Kanunun 45. maddesinde bulunan "Kanun dışı bir grev yapılması halinde, bu grev veya bu grevin yönetimi ve yürütümü yüzünden işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi sendikası veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır" hükmüne de atıf yapılıyor. Kamu işyerlerinde hükümet adına hareket eden işveren sendikalarının tavrının hükümetin söz konusu eyleme karşı tavrından bağımsız düşünülemeyeceği dikkate alındığında, TÜHİS'in tavrının ardında hükümetin işçi düşmanı ideolojik ve politik tavrının yattığı belgelenmiş oluyor.
• DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 2 No'lu Şube'de örgütlü olan As-Rabak'ta işyerinin Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmesinin faturası işçilere kesildi. İş akitleri feshedilen 64 işçi ücret alacakları ve kıdem tazminatları gasbedilerek ortada bırakıldı. 02.10.2007 tarihinde TMSF’ye devredilen As-Rabak'ta son olarak fabrikanın elektrik borcunun ödenmemesi gerekçesiyle aylarca ücretlerini alamayan işçilerin, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmeden iş akitleri feshedildi. Birleşik Metal-İş Sendikası 6 Ocak günü TMSF yetkilileriyle gerçekleştirdiği görüşmede 64 işçinin mağduriyetlerinin giderileceği sözünü aldı. As-Rabak'ta yaşanan sürece ilişkin hukuki girişimler başlatıldı.
• Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası İzmir’de Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenleyerek Migros’a bağlı Tansaş’da işyeri temsilcisinin işten atılmasını ve sendikalı işçilere yönelik baskıları kınadı. İzmir’de Güzelyalı Tansaş mağazasında çalışan işyeri sendika temsilcisi Uğur Kemal Müngen’in haksız bir şekilde işten çıkartıldığını ifade eden sendika yetkilisi, Müngen’nin 10 yıllık bir işçi olduğunu ve bu süre boyunca hiçbir ceza almadığını belirtti. Müngen’in işten çıkarılma sebebinin TİS sürecinde işverene karşı örgütlü bir tavır sergilemek olduğunu dile getiren şube başkanı Migros’a aldığı karardan vazgeçmesi çağrısında bulundu. Basın toplantısında ayrıca TEKEL ve itfaiye işçilerine yönelik saldırılar da yerildi.
• Tek Gıda-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, TEKEL işçilerinin 6 Ocak günü yaptıkları referandum sonuçlarını değerlendiren bir basın açıklaması yayınladı. Hükümetin “4/c’den vazgeçmeyeceğini, şartlarında kısmi bir iyileştirme yapacağını” açıklamasının ardından Tek Gıda - İş Sendikası'nın sandık başına gidilmesine karar verdiği belirtilen açıklamada, TEKEL işyerlerinde yapılan “referandum”un sonuçlarına yer verildi: "TEKEL’de çalışan ve sendikaya üye olan işçi sayısı 10.853, oylamaya katılan işçi sayısı 9.683. Oylama sonucunda 9.628 işçi eyleme devam, yani evet oyu vermiştir. Hayır diyen işçi sayısı ise 55’tir. Oy kullanmayan 1.170 işçi ise hastalık, izin vs. gibi nedenlere oylamaya katılmamıştır." Açıklamada "14 Ocak'ta Ankara'ya" çağrısı yapılarak, "ilk olarak 14 Ocak’ta, Ankara’da büyük buluşmayı gerçekleştireceğimizi ilan ediyoruz. 14 Ocak’tan itibaren, tüm TEKEL işyerlerinde çalışan tüm TEKEL işçileri eşleriyle birlikte Ankara’da olacaklardır. TEKEL işçileri ve eşleri “kefen” benzeri beyaz önlükleriyle gelecek, her bir önlükte, kendilerinin ürettiği, yarattığı sloganları taşıyacaklardır. Bu büyük buluşmadan sonrasını ise Hükümetin yaklaşımı belirleyecektir" denildi. TEKEL işçisinin 4/c’ye razı olmadığı vurgulanan açıklama "Ve iktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz: Ankara’ya gelenler Ankara’yı terk etmeyecektir. Bizi ancak ambulanslarla geriye döndürebilirsiniz. Ölümü göze aldık. Hakkımız olanı almadan dönmeyeceğiz. Anayasayı hatırlayın, yasaları uygulayın, adil ve doğru olanı yapın. Hakkımızı teslim edin" sözleriyle son buldu. Tek Gıda-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, 14 Ocak'ta eşleriyle birlikte Ankara'da buluşacak olan TEKEL işçilerinin ilk 3 gün oturma eylemi, ikinci üç gün açlık grevi ardından da sorunun çözülmemesi halinde ölüm orucuna başlayacaklarını duyurdu.
• Ceylanpınar ilçesinde, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün 198 işçi alacağı duyurusu üzerine binlerce kişi başvuru için İşkur binasına yığıldı.
• Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) ve DİSK’in eski genel başkanlarından Abdullah Baştürk, (1929-1991) anısına edebiyat ödüllerinin de verildiği iki günlük programla Ankara’da anılıyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan etkinlikler kapsamında öncelikle “Taşeron Firmalar ve İşçiler” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin de oturum başkanı olarak yer aldığı panelde Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve 2008 Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülü sahibi Hasan Kıyafet birer konuşma yaptılar. Yıldız İbrahimova’nın sunduğu müzik dinletisinin ardından Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık söz aldı. Daha sonra DİSK eğitimcilerinden Faruk Pekin “Abdullah Baştürk’ü Anarken”, Spor-İş Sendikası kurucusu Metin Kurt “Spor Emekçilerinin Örgütlenmesi” ve Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan da “İşçi Edebiyatı Ödülleri” konulu birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından, ödül törenine geçildi. Bu yıl Remzi İnanç, Özgen Seçkin, Vecihi Timuroğlu, Necati Tosuner, Tuncer Uçarol’dan oluşan seçici kurul tarafından Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri’ne layık görülen sanatçılara ödülleri verildi. Arif Berberoğlu “Zincir İzleri” adlı şiir kitabıyla; Vecdi Çıracıoğlu “Gladyatör-Metin Kurt” adlı yaşam öyküsü kitabıyla ve Celal İlhan “Grevden Dönenin” adlı anı kitabıyla ödül aldılar. Vecihi Timuroğlu ve Muzaffer İlhan Erdost da birer konuşma yaptı.
• Malatya'nın Battalgazi ilçe belediyesinde temizlik işçisi olarak çalışırken 2 gün önce işten atılan Mustafa D. adlı işçi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan tarafından silahla vuruldu.
• Metris Cezaevi’nden tahliye edilen DİSK Nakliyat-İş üyesi sendikacılar, işçiler ve aileleri tarafından davullu zurnalı bir şenlikle karşılandı. Tahliye edilen sendikacılar cezaevi önüne gelen ambar işçileri ve aileleriyle halaylar çektiler.
• Ankara'daki direnişlerinin 23. gününe giren Tek Gıda-İş Sendikası üyesi yaklaşık 12 bin TEKEL işçisi 6 Ocak'ta Türkiye genelindeki 21 il, 70 ilçe ve 43 işyerinde referanduma gitti. Birçok ilde kurulan referandum sandıklarından ezici bir çoğunlukla “direnişe devam” kararı çıktı. İşçiler, Tek Gıda-İş Sendikası'nın çağrısıyla gittikleri referandumla bir yandan sermaye hükümetinin eleştirileri ve karalamalarına yanıt verirken diğer yandan da direniş kararlılıklarını tazelediler. Sonuçları belli olan illerden, Trabzon, Diyarbakır, Muş, Manisa, Aydın, Malatya ve Amasya'dan "mücadeleye devam" kararı çıktı. Samsun'dan çıkan sonuçlarda ise sadece 4 red oyu var. İzmir'den gelen sonuçlar şu şekilde: Katılım sayısı 1300 toplam red sayısı 5. Tek Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Mecit Amaç, bir açıklama yaparak, Tekel işçilerinin “eyleme devam” demesi durumunda sonuna kadar işçilerin yanında olacaklarını söyledi. 14 Ocak’tan sonra Ankara’nın Tekel işçisinin kaç kişi olacağını göreceğini belirten Amaç, 6 Ocak akşamına kadar tüm Türkiye genelinden sonuçların geleceğini, 7 Ocak'ta yapılacak Tek Gıda İş Başkanlar Kurulu toplantısında sonuçların değerlendirileceğini ve yeni yol haritasının açıklanacağını kaydetti. TEKEL işçileri direniş günlüğünün 22. sayısı da referandum konulu çıktı. AKP'nin ve işçinin seçeneklerinin sunulduğu günlükte, "AKP’nin seçenekleri: Aşağı tükürsem 4-c, yukarı tükürsem gene 4-c... İşçinin seçenekleri: Ya kazanacağız ya kazanacağız! Karar sizin!" denildi. Günlükte, "Türkiye’de referandumun ilk defa yapılmadığı hatırlatılan günlükte "Geçmişte sendika seçmek için yapıldı, grevler için yapıldı.. Ancak bu referandum başka... Ya AKP’nin işçilere sunduğu seçenekler arasında tercih yapmış olacak, ya işçiler kendi seçeneklerine kendileri karar verecekler. TEKEL işçisi diyecek ki: Ya Tayyip Erdoğan’ı haklı çıkaracağız, ya halkımızın umudu olacağız... Ya pudralanmış 4-c prangasını takacağız, ya ellerimizi özgürleştireceğiz... Ya kaderdir deyip kefenlerimizi giyeceğiz, ya hakkımızdır deyip işçi tulumlarımızı giyeceğiz... Ya TEKEL işçisine Ergenekoncu diyen Fehmi Koru’yu sevindireceğiz, ya yandaş medyayı kararlılığımızla rezil edeceğiz... Ya yaktığımız gemiler yerine sandallarla bu diyardan kaçacağız, ya ayağımızı bastığımız diyarda artık söz sahibi olacağız.. Ya ölmeyip kazanacağız, ya kazanmayıp öleceğiz... Karar ellerimizde!" ifadeleri kullanıldı.
• Boğaziçi Köprüsü'ne iki otobüsle gelen TEKEL işçileri, kendilerini köprü korkuluklarına zincirleyerek AKP'yi protesto ettiler. Hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine slogan atan işçiler seslerini duyurmak için eylemlerine devam edeceklerini açıkladılar.
• İzmir'den 100 TEKEL işçisi daha Ankara’daki direnişe katılmak için 5 Ocak akşamı iki otobüsle yola çıktı. İşçiler TKP İzmir Örgütü tarafından uğurlandı.
• Rize Belediyesi’nde temizlik işlerinde çalışan Hizmet-İş üyesi işçiler kent merkezinin temizlik işlerinin uzun yıllardır çalıştıkları belediyeye ait firma yerine başka bir firma tarafından alınması sonrası hak kayıplarının olacağını söyleyerek ''çöp toplamama'' eylemi yaptılar.
• Tutuklu Nakliyat-İş yöneticileri ve üyeleri avukatlarının itirazı üzerine serbest bırakıldılar.
• Kocaeli Gebze'de TAYSAD'ta kurulu bulunan Meca Plast'ta 6 Ocak günü iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. Türk-İş'e bağlı Petrol-İş Sendikası'nda örgütlü olan Meca Plast işçileri devam eden TİS sürecinde taleplerinin karşılanmamasına karşı 6 Ocak sabahı iş bıraktılar. Yaklaşık 300 işçi sendika ve işveren arasında yapılan görüşmelerde ücret zammı, sosyal haklar ve işyerinde taşeronlaştırma saldırısı konusunda geri adım atılmaması nedeniyle eyleme geçti. Petrol-İş'te örgütlü Bericap, Özay Plastik, Pulver Kimya ve Birleşik Metal-İş'te örgütlü Dostel Makine işçileriyle TİS sürecinde beraber davranma kararı alan işçiler oluşturdukları işyeri komitesinin aldığı kararla sakal bırakma, siyah kurdele takma gibi bir dizi eylem gerçekleştirmişlerdi. Petrol-İş'in, işyeri komitesinin varlığını reddetmesi ve komitenin dağıtılmasını istemesine karşı sendika binasını basan Meca Plast işçileri yaptıkları son toplantıda grev kararı aldılar. 6 Ocak günü işveren ve sendikanın fabrikada yaptığı toplantının sonucunu sloganlarla bekleyen işçiler “toplantı sabote ediliyor” denilerek engellendiler. İşçiler, fabrikaya gelen KİPLAS Başkanı Refik Baydur'a da “bu defa da biz güleceğiz” yanıtını verdiler. Bekleyişin ardından saat 12.30'da toplantının sona erdiği ve sözleşmenin imzalandığı haberi geldi. 2,5 yıllık süre için imzalanan TİS kapsamında ücretlere ilk 6 ay için 50 TL, sonraki 6 ay için 100 TL ve ikinci yıl için enflasyon oranında zam yapıldığı açıklandı.Taşeronlaştırmaya son verileceği sözü verilerek sözleşme işçiler ve işyeri komitesine rağmen imzalandı. Komitenin ve işçilerin tepkisiyle karşılaşan sendika, inisiyatif kullandığını ve kararı geri alamayacağını bildirdi.
• Erdoğan tarafından emekli maaşlarındaki yeni artış oranları açıklandı. “Emekli maaşlarında devrim niteliğinde düzenlemeler yaptık” diyen Erdoğan’ın AKP meclis grup toplantısında yaptığı söz konusu açıklamaya göre, 2010 yılının ilk altı ayında en düşük emekli aylığı yüzde 20.4, en yüksek emekli aylığı ise 4.5 oranında artacak. Buna göre emekli maaşlarında en az 63 TL’lik, en çok ise 101 TL’lik bir artış olacak. Emekli maaşlarındaki en düşük rakamlar ise şöyle oluşacak: SSK emeklisi 683 TL, SSK tarım emeklisi 480 TL, esnaf emeklisi 555 TL, BAĞKUR emeklisi: 380 TL
• Adana Sanayi İşçileri Derneği, insanca yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Bunlardan biri TEKEL işçileriyle dayanışma amaçlı yapılan çalışma oldu. TEKEL işçilerinin direnişini ele alan ve sınıf dayanışmasına çağıran bildiri dağıtımları dışında, çeşitli noktalara afişler yapıldı. Adana Sanayi İşçileri Derneği çalışanları sigortasız, sendikasız, düşük ücretlerle, iş güvencesiz bir şekilde çalıştırılan işçi ve emekçiler için 2010 yılında geçerli olacak olan asgari ücretin 577 TL. olarak belirlendiğini hatırlatıyor. Krizin faturasının ağır biçimde işçilere kesilmeye devam edildiğini, yeni yılda işçi ve emekçileri daha fazla sömürü ve yoksulluk beklediğini belirten dernek çalışanları, Alaattin Karadağ gibi devrimci işçilere kurşun sıkan, eylemde olan işçilere karşı biber gazı ve cop kullanan sermaye devletinin 2010 yılında baskı ve terörü arttırarak ayakta kalmaya devam edeceğinin aşikâr olduğunu belirtiyor. İnsanca çalışma ve yaşam koşullarından giderek uzaklaşılan böylesi bir dönemde örgütlü olmanın gücü ve önemini ise direnen TEKEL işçilerinin gösterdiğini söylüyorlar.
• İstanbul'da biraraya gelen Türk-İş'e bağlı sendikalar ve destek veren kurumlar TEKEL'de ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinde sendikasızlaştırma saldırısına karşı direnen belediye işçileriyle dayanışma için yürüyüş gerçekleştirdi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay ve Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul'un da yer aldığı eyleme itfaiye işçilerinin yanısıra direnişlerinde 141. güne ulaşan Esenyurt Belediyesi işçileri ve Ulaşım AŞ'de hak gasplarına maruz kalan işçiler de pankart ve dövizleriyle katıldılar. Saat 12.00'de Haşim İşcan Geçidi'nde toplanılmasıyla başlayan eylemde Türk-İş'e bağlı sendikalardan TÜMTİS, T. Harb-İş, TGS, Yol-İş, Deri-İş, Hava-İş, Haber-İş, Demiryol-İş, Selüloz-İş, Tes-İş, Türk Metal ve Tez-Koop-İş üyeleri de flama, şapka ve pankartlarıyla yer aldılar. KESK İstanbul Şubeler Platformu'nun da destek verdiği eylemin bir diğer temel bileşeni ise beyaz kefenleri ve sendika önlüklerini giyerek gelen Tek Gıda-İş Sendikası üyesi TEKEL işçileriydi. TEKEL işçileri kitle tarafından “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganıyla karşılanırken coşkuları ve mücadele kararlılıklarıyla da dikkat çektiler. BDSP, TKP, EHP, Genç-Sen, Tüm İGD, ESP-G, DSB'nin de destek verdiği yürüyüşe DİSK'e bağlı sendikalar sınırlı bir katılım sağladı. DİSK / Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası Bölge ve bağlı şubelerin yöneticileri eylemde yer aldılar.
• Sendikal Hak ve Özgürlükler Nöbeti'ne başlayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 6 Ocak günü Taksim Gezi Parkı'nda oturma eylemi yaptı. DİSK'in kuruluş yıldönümü olan 13 Şubat 2010 tarihine kadar devam edecek olan kampanya çerçevesinde yapılan açıklamada, tutuklu Nakliyat-İş yöneticilerinin serbest bırakılması istendi. Eyleme, Emekli-Sen üyeleri "Özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamalarına son", "Sadaka değil onurlu ve insanca yaşamak istiyoruz", "Tutuklu sendikacılar serbest bırakılsın" dövizleri ile katıldılar. Eylemde konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise yeni yıla, hak arayan işçilere yönelik saldırılarla girildiğini belirtti. DİSK Örgütlenme Daire Başkanı ve Nakliyat - İş yöneticilerinin ise sendikal haklarını kullandıkları için yeni yılı cezaevinde karşıladıklarını ifade etti. AKP hükümetinin yeni yılda ilk icraatının elektriğe, akaryakıta, özel tüketim vergilerine zam yapmak olduğunu söyledi. Basın açıklamasının ardından oturma eylemine geçildi. Oturma eylemi sırasında, bir Emekli-Sen üyesi, Nazım Hikmet'in "Aldanıp Aldanmamak" adlı şiirini okudu. Direnen Tekel işçileri, İtfaiye işçileri, direnen tüm emekçiler ve tutuklu sendikacılar selamlandı. Eylem boyunca, "Tutuklu sendikacılar onurumuzdur!", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!", "İnadına sendika inadına DİSK!", "Cezaevleri yıldıramaz bizleri!", "Sosyal devlet sosyal adalet!", "Selam olsun direnen emekçilere!", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek!", "Tekel işçisi yalnız değildir!", "İtfaiye halkındır satılamaz!", "Hükümet yasanı al başına çal!", "Emekli-Sen kapatılamaz!", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.
• Genç-Sen'liler direnişteki itfaiye işçilerine destek ziyareti gerçekleştirdiler.
• Bolu'nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesinde maden işçileri iş bıraktı. 160 işçinin çalıştığı Karaelmas Maden Ocağı'nda işçiler biriken ücret alacaklarının ödenmesini ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep ettiler.
• Esenyurt İşçi Platformu, asgari ücrete yapılan zamma, işten atmalara, hak gasplarına, ardı arkası kesilmeyen zamlara karşı “İşçiler Mücadeleyi Tartışıyor..." başlıklı bir işçi toplantısı gerçekleştirdi.
• Bilecik’te meydana gelen tren kazası, dikkatleri yeniden hükümetin demiryolu ulaşımı politikasına çevirdi. Son 8 yılda yapılanlara bakılırsa, AKP, uygulamalarıyla kazalara ve ölümlere resmen “yıldızlı davetiye” gönderiyor. Kazanın ardından hükümet cephesinden bildik açıklama geldi, kaza yine makinist hatası olarak sunuldu. Türk medyasında bugün yer alan haberler de bu iddiaya destek verdi. Ancak, kazanın nedenleri, AKP hükümetinin demiryolu ulaşımı alanında “yeniden yapılandırma” adı altında uyguladığı politikalarda gizli. Bu uygulamanın acı sonuçları, son 8 yılda 8 ölümlü kaza ile de belgelenmiş oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman döneminde meydana gelen sekiz büyük tren kazasında, 62 kişi yaşamını kaybederken 260 kişi de yaralandı. BTS İzmir Şube Başkanı Çuhadar, demiryollarında yeniden yapılandırma uygulamalarına dair somut ve çarpıcı örnekler verdi. Bu uygulamalardan biri, lokomotif ile yolcu vagonları arasında bulunan furgon adı verilen vagonların kaldırılması oldu. Çuhadar, bu konuda şunları söylüyor: “Furgon adı verilen bu vagonlar, lokomotifin arkasına bağlanırdı. Bunun arkasına yolcu vagonları eklenirdi. Ölümler ve yaralanmalar ağırlıklı olarak ilk vagonlarda. Çünkü bu furgon vagonları kaldırıldı. Meydana gelen kazalarda furgon takılı olsaydı ölümlerin ve yaralanmaların büyük bir kısmı olmayacaktı.” Çuhadar’ın verdiği bilgiye göre, demiryollarında yeniden yapılandırma uygulamalarından bazıları şöyle: “Yol bekçiliği unvanı kaldırıldı. Yol bekçilerinin, arazinin şartlarına göre mıntıkaları vardı. Yaya olarak yolu her gün kontrol ederlerdi. Yolda ray kırığı var mı, heyelan yada başka bir sorun var mı, bunu kontrol eder ve gerekli uyarıyı yapardı. Şimdi bunu kaldırdılar. Tren, önünde ne var bunu görmeden gidiyor. Eskiden manevracı, gardı fren ve makasçı gibi unvanlar vardı. Hepsi kaldırılarak, tren teşkil memurluğu oluşturuldu. Kalifiye elaman yetiştiren TCDD meslek lisesi vardı. Bu da kapatıldı.” BTS İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar, TCDD’deki personel eksikliğine dikkat çekerek, “Ayda 150–200 saat fazla çalışıyorum. Kuruma memur alınmıyor. 28 yıl önce ben kuruma başladığımda 65 bin çalışan vardı. Şimdi bu rakam 27 bine düştü. Kurum aynı işi 27 bin kişi ile yapıyor. Bir kişi, üç kişinin işini yapıyor. Bu da kazalardaki bir başka etken oluyor.”
• Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, krizin damgasını vurduğu 2009 yılı için yaptığı bir değerlendirmede, hükümete şükranlarını sundu.
• DİSK Sine-Sen, sinema – televizyon sektörünün bir yılını bir raporla değerlendirdi. Raporda sektöre egemen olan ağır ve güvencesiz çalışma koşullarının artık can almaya başladığı, sinema emekçilerinin hala bir iş yasası olmadığı vurgulandı.
• Kocaeli’nde bir eylem yapan Nakliyat-İş Sendikası üyesi emekçiler DİSK Örgütlenme Dairesi Başkanı ve Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ile 14 sendika yöneticisinin serbest bırakılması istendi. Nakliyat-İş Sendikası Gebze Şubesi İdari Sekreteri Erkin Gürbüz’ün çağrısıyla yapılan basın açıklamasına Nakliyat-İş üyelerinin yanı sıra DİSK’e ve KESK’e bağlı sendikalar ile TKP, ÖDP, BDP ve Halkevleri üyeleri destek verdi.
• Gebze Belediyesi’nin çöp toplama ve temizlik işlerini yürüten Teknik Katı Atık Firmasının işçileri, iki aydır maaşlarını alamadıkları için 4 Ocak'ta iş bırakma eylemine başladılar.
• Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde temizlik işlerini yapan taşeron firma ANG’den taşeron işçilerin işine 1 Ocak 2010 tarihi itibarı ile son verildi.
• Topkapı Sarayı'nda iş yasasını okumak işten çıkarma sebebi olarak gösterildi. Topkapı Sarayı ile Ayasofya’nın da içinde bulunduğu müze ve ören yerlerinde, işletmesi Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü'ne (DÖSİMM) ait olan kafeterya, hediyelik eşya ve kitap satış bölümlerinin işletme hakkı Bilkent Holding bünyesindeki Bilintur A.Ş.’ye bırakılmıştı. DÖSİMM personeli yerine işe alınan ve özel sektör koşullarında asgari ücretle istihdam edilen işçiler, 30 dakika öğle yemeği dışında bir ara dinlenmeleri olmadığı ve açık hava koşullarında 8 saat sürekli ayakta çalıştıkları için gün içinde iki defa, 15’er dakikadan oluşan ara dinlenme talep ettiler. Ancak istekleri, çalışma saatlerinin 7.5 saat olduğu ve yasaya göre sadece 30 dakikalık (bunun da 15 dakikası yemekhaneye gidip gelirken geçiyordu) öğle yemeği dışında başka bir dinlenme hakları olmadığı söylenerek 1.5 ay boyunca geri çevrildi. BİLKENT'in hesabıyla çalışma süresinin nasıl 7.5 saate denk geldiğini anlamaya çalışan işçiler arasında rahatsızlık büyümeye başladı. İşçilerden biri, mesai arkadaşlarına, kişisel e-posta adresleri üzerinden, 4857 sayılı iş yasasında 68/b fırkasını, yani çalışma saatlerinin düzenlenmesi kısmını gönderdi. İş yasasının okunması, kişilik hakları ihlal edilerek sisteme giren merkez çalışanları tarafından tespit edildi. 4857 sayılı iş yasasını mesai arkadaşlarına gönderen işçi, aynı gün içinde işten çıkarıldı.
• Zonguldak – Ankara Büyük Madenci Yürüyüşü’nün 19. yıldönümünde, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu, “Maden işçileri ülkenin demokrasi mücadelesine altın sayfa eklemişlerdir” dedi.
• Emekli-Sen Genel Başkanı Veysi Beysülen 5 Ocak Salı günü açıklanması beklenen emekli maaşlarına yönelik düzenlemeyle ilgili sızan bilgiler doğruysa bunun sadece emeklileri oyalamak anlamına geleceğini söyledi. Yapılacak iyileştirmenin en az 1200-1300 TL arasında olması gerektiğine dikkat çeken Beysülen, sadece 2000 öncesinde emeklilerin maaşlarına seyyanen ya da yüzdeli olarak zam yapmanın ve diğer emekliler karşısında daha fazla zam yapmanın ihtiyaçları karşılamayacağını söyledi.
• Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Danıştay kararıyla satışları durdurulan Turhal, Çarşamba, Yozgat, Çorum, Kastamonu ve Kırşehir Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme süreçlerinin derhal ele alınması gerektiğini belirtti. Gök, fabrikaların satışlarının da programdan ve kapsamdan çıkartılmasını istedi.
• 14 Aralık’tan beri direnişte olan İstanbul İtfaiyesi işçileri 4 Ocak akşam saatlerinde İstiklal Caddesinde “Her yer Tekel, her yer İtfaiye” sloganları atarak meşaleli yürüyüş düzenledi. Belediye-İş’e üye itfaiye işçilerine, TKP, Genç-Sen, Halkevleri, ESP, EHP’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum da destek verdi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan Türk-İş İstanbul Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bir kez daha seslenmek üzere bir araya geldiklerini söyledi. Topbaş’ı İstanbul halkının canını, malını emanet ettiği itfaiye işçilerine karşı girişilen taşeronlaşma hareketinin izahını yapmaya davet eden Büyükkucak “Sayın Topbaş niye hâlâ sesin çıkmıyor? Çünkü suçlusun, çünkü haksızsın” dedi. Belediye-İş 5 No’lu Şube Başkanı Nihat Altaş ise, "Taşeron itfaiyenin dünyada örneği yok" dedi. Başbakan “birilerine Sivas’tan öbür tarafa gidemezsin derken, kendisinin Ankara’nın göbeğinde Kızılay’a, Tekel işçilerinin olduğu yere giremediğini” söyleyen Altaş, Çarşamba günü itfaiyeciler olarak Ankara’da Tekel işçilerinin yanında olacaklarını duyurdu.
• Tek Gıda-İş Sendikası üyesi TEKEL işçilerinin Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önündeki bekleyişleri 21. gününü geride bıraktı. 4 Ocak sabahı bir kez daha Türk-İş Genel Merkezi önünde toplanan işçiler kış ayazına rağmen bekleyişlerini günboyu sürdürdüler. Direnişlerini sürdüren TEKEL işçileri, tüm işyerlerinde referandum yapmaya hazırlanıyor. Tek Gıda-İş Sendikası, eylemdeki TEKEL işçileri için destek fonu oluşturulduğunu ve isteyenlerin bu fona katkı koyabileceğini duyurdu. ''Tekel İşçileri Destek, Yardım ve Dayanışma Fonu'' hesabına maddi katkı yaparak Tekel işçileriyle dayanışma göstermek isteyenler, Vakıflar Bankası Türk-İş Şubesi'nde TL, dolar ve avro cinsinden açılan hesaplara para yatırabilecekler.
• Düzce Organize Sanayi Bölgesinde kurulu yüzde 90 Alman, yüzde 10 Türk ortaklı Nema Makine Fabrikası’nda işçiler, insanca yaşayacak bir ücret ve toplusözleşmeli bir çalışma yaşamı talebiyle Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendiklerinden beri sendikadan ayrılmaya zorlanıyor. Köylerdeki muhtarlar imamlar bile işçilerin sendikadan istifa etmeleri için baskı yapıyor. Nema Makine’de örgütlenmenin hem işçiler hem de işverenler için çok önemli olduğunu belirten Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Yöneticisi Talat Çelik, “Organize Sanayide tek bir örgütlü işyeri yok. İşverenler burada başlayacak bir örgütlenmenin tüm organize sanayide yayılmasından korkuyorlar. Diğer işyerlerinden de bize gelen talepler var. İşveren kesinlikle sendika istemediğini, sendikayı dağıtmak için sonuna kadar çabalayacağını ve her türlü zararı göze aldığını Kaymakam aracılığıyla bize iletti” diye konuştu. Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Mahalle muhtarından imamına kadar patron herkesi harekete geçirdi. İmam işçilerin ailelerini ve evlerini tek tek arayarak direnişin haksız olduğunu, hak aramanın dinen haram olduğunu söyleyip işçilere aileleri tarafından baskı yapılmasını sağladı. Bazı aileler fabrika önündeki işçilere silah çekerek tehdit ettiler. Bir saldırgansa işçilerin üzerine silahla 5 el ateş etti, şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.”
• Kocaeli Yeniköy'de Serbest Bölge’de 1 Ocak günü inşaat işleriyle uğraşan Mustafa Baltürk (56) çalıştığı binanın çatısından düşerek hayatını kaybetti. Evli ve 6 çocuk babası Mustafa Baltürk, doğum gününde ve emekliliğine 8 ay kala Cuma akşamı tamamlaması gereken işi bitirdikten sonra, son kontrollerini yapmak isterken 4 metreden aşağıya düştü. Emniyet kemersiz çalışıldığı öğrenilen kazada yaralı olarak Gölcük Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Baltürk, burada hayatını kaybetti.
• İstanbul-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul seferlerini yapan Eskişehir Ekspresi Bilecik’e bağlı Bayırköy-Vezirhan beldeleri arasında 3 Ocak sabah saatlerinde çarpıştı. Kazada, trenin makinisti Hikmet Koçay yaşamını yitirirken kondüktörler Ali Baltalı ve Hüseyin Ölçer ile beş yolcu yaralandı.
• Adana AYÖP, KPSS’nin kaldırılması ve tüm eğitim emekçilerine kadrolu atama hakkı istiyor.
• Gaziosmanpaşa'da yapılan genç işçi toplantısında polis terörü tartışıldı.
• Ford Otosan Kocaeli fabrikasında üretime ara verildi. 6 bin işçi ücretli izne ayrıldı. Üretimi durdurmanın faturasını işçilerin yaz döneminde kullanmaları gereken izin haklarından kesen Ford’un bu uygulamasına Türk Metal Sendikası da rıza gösterdi.
• Kocaeli Devlet Hastanesi'nde, taşeron firma Emsal Temizlik Şirketi'ne bağlı 21 işçi hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldı. Taşeron işçilerin açlık ve sefalete mahkum edildiğini söyleyen işçiler, Sağlık Bakanlığı'nın “Hizmet alımlarında çalıştırılacak işçi sayısı tespiti ve öngörülecek ücretler” hakkında çıkardığı genelgeyle kendilerine kölelik koşulların dayatıldığını ifade ediyorlar.
• Gebze Güzeltepe Belediyesi ile Şekerpınar Belediyesi'nin birleşmesinin ardından Çayırova Belediyesi, kadro fazlalığı gerekçesiyle Çayırova Kaymakamlığı bünyesinden çalışan 16 işçinin yıl başı itibariyle işine son verdi. İşçiler kararın kendilerine önceden tebliğ edilmediğini belirtirken, karardan son gün haberdar olduklarını söyleyerek tepki gösterdiler.
• Mersin’de Anamur Devlet Hastanesi’ne temizlik ve bilgi işlem şirketlerinin değişmesinin ardından 32 işçinin işine son verildi. İşçiler, yeni temizlik şirketinin 44 işçiden 22’si, bilgi işlem şirketinin de 40 işçiden 10’u ile sözleşme yenilemediğini ifade ederken yıllardır şirketlerin değiştiğini ama işlerine devam ettiklerini belirtiyorlar. 32 kişinin ekmeğinin ellerinden alındığını söyleyen işçilerin büyük bölümünü asgari ücret ile çalışıyor. İşçiler, işten çıkarıldıklarını, kendileriyle sözleşme yapılmayacağını Cuma günü işe geldiklerinde öğrendiklerini belirtirken, kendilerine hastane yönetiminden ve şirket yetkililerinden bir açıklama gelmediğini ifade ediyorlar.
• İzmir Buca Belediyesi Yamanlar MNA Temizlik Şirketi’nde çalışan 100’ü aşkın işçi, yeni yılda işten çıkartıldı. Yeni bir şirketin ihaleyi almasıyla işten çıkartılan işçiler kendilerine, çıkarılmaları için herhangi bir gerekçe gösterilmediğini ifade ettiler. İşçiler, işten çıkarmalarda eski işçilerin tercih edilmesinin yanısıra işten çıkarılacak daha 80’e yakın işçinin olduğu söylüyorlar. Bunun yanında aynı gün 20-25 kişinin de işe başladığını belirtiyorlar. Ayrıca, işçilerin seçim sürecinden sonra 2 ay ücretsiz çalıştıkları için içeride alacakları kalmış durumda.
• İşletmenin kapatılıp özlük haklarının gaspedilmesine karşı 15 Aralık 2009 sabahı Ankara sokaklarına çıkarak dört bir yanı eylem alanına çeviren TEKEL işçilerinin Ankara nöbeti 20. gününe girdi. Ankara’ya ayak bastıkları ilk günden itibaren burjuva medyanın dahi gündeminden düşmeyen TEKEL işçilerinin bekleyişi Sakarya Caddesi’ndeki Türk-İş Genel Merkezi önünde yağmura ve soğuk hava koşullarına rağmen kararlılıkla sürüyor. TEKEL işçileri, son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in yaptığı “eyleme son verin geri dönün” çağrısına da direnişle yanıt veriyorlar. İşçiler, "taleplerimiz karşılanana kadar buradayız" diye haykırıyorlar. Dinçer'in, TEKEL işçilerinin durumuyla ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösteren işçiler kendilerine sunulan 4 –C köleliğini (10 ay yerine 11 ay maaş ve maaşların da 658 TL yerine 772 TL’den başlayacağı) kabul etmeyeceklerini ifade ediyorlar. Olumsuz hava koşullarına rağmen Türk-İş Genel Merkezi önündeki bekleyişlerini sürdüren işçilerle sınıf dayanışması da büyüyor. Toplumun hemen her kesiminden TEKEL işçilerine destek ziyaretleri ve dayanışma eylemleri gerçekleştiriliyor. TEKEL direnişinin 19. gününde işçileri BDP Ankara İl Örgütü ziyaret etti. TEKEL işçilerinin durumuyla ilgili kölelik teklifinde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’e, Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay mektup gönderdi. Türk-İş adına gönderilen mektupta, asgari ücret zammına ilişkin “uysal Türk-İş eleştirileri” yer alırken asgari ücretin tekrar gözden geçirilmesi istendi. BDSP taraftarı devrimciler, TEKEL işçilerinin sesini duyurabilmek için Tekel Direnişi ile Dayanışma Komitesi kurdu. Bu kapsamda bir dayanışma gecesi yapma kararı alındı. Direnişle maddi ve manevi dayanışmayı örebilmek amacıyla şehir merkezinde yapılması planlanan etkinlik için Ankara’daki diğer devrimci yapılara da çağrı yapılması karara bağlandı. Afiş, el ilanı, radyo ve diğer iletişim araçlarıyla da yaygın duyurusunun yapılması düşünülen etkinlik için emekten yana tavır alan sanatçılara da çağrı yapılacak. Sakarya Caddesi’nden BDSP ve İşçi Kültür Evleri flamalarıyla sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçildi. “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Yaşasın TEKEL direnişimiz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!” ve “Direne direne kazanacağız!” sloganları atılırken, TEKEL işçileri TEKEL Direnişi ile Dayanışma Komitesi'ni alkışlar ve sloganlarla selamladı. Genç-Sen’liler direniş alanına geldiler. Genç-Sen’liler de işçiler tarafından coşku ile karşılandı. Çalınan halay ezgileri ile hep beraber halaya duruldu. TEKEL işçileri, tüm işyerlerinde referandum yapmaya hazırlanıyor. Referandum ise Çarşamba günü saat 11.00- 13.00 saatleri arasında olacak. Referandum ile TEKEL işçilerinin sermaye hükümetinin gerici önerilerine “hayır” diyerek mücadeleye devam kararlılığını yinelemesi bekleniyor. Referandumun ardından Perşembe günü saat 11.00'de, Tek Gıda-İş Sendikası tarafından bir basın toplantısı düzenlenecek ve TEKEL işçilerinin bundan sonraki eylem takvimi kamuoyuna açıklanacak. “Aç kalan da hasta olup düşen de olacak, ama tüm işçiler Ankara’ya gelecek…” diyen Türkel ek olarak şunları söylemişti: “Evet çıkması halinde herkes kefenini diktirecek, üstüne yazısını yazacak ve yürümeye başlayacak. Perşembe günü saat bir basın toplantısı yaparak eylem takvimimizi açıklayacağız. Artık Türk-İş ne diyor, KESK ne diyor diye bakmayacağız. Sendika olarak yola devam edeceğiz. Ama tabii ki Türk-İş’in de KESK’in de tüm demokratik, haklının yanında yer alan tüm kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin desteklerini bekliyoruz.”
• TEKEL işçileriyle dayanışmak için 2 Ocak'ta Sarıgazi’de eylem gerçekleştirildi. AKA-DER, BDSP, ESP-G, Mücadele Birliği ve Partizan’ın örgütlediği DHF ve SDP’nin destek verdiği eylem için saat 15.30’da Yıldırımlar düğün salonu önünde buluşuldu. Buradan saat 16.00’da Demokrasi Caddesi’ne doğru sloganlarla yürüyüşe geçildi. “Tekel işçisi yalnız değildir!”, “Demiryolu işçisi yalnız değildir!”, “Direnen direne kazanacağız!”, “Entes işçisi yalnız değildir!”, “İtfaiye işçisi yalnız değildir!”, “Yaşasın sınıf dayanışması,!” “Sinter işçisi yalnız değildir!”, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Adımlar sokağa, eller şartele, haydi 1 günlük genel greve”, “Taşeronlaştırmaya, özelleştirmeye, esnek üretime, işten atmalara hayır!” sloganlarının atıldığı eylemde, yürüyüş boyunca konuşmalar yapıldı.
• Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi önünde Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'in “eyleme son verin” çağrısına rağmen bekleyişlerini sürdüren TEKEL işçilerine, direnişin 19. gününde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Ankara İl Örgütü destek ziyaretinde bulundu.
• Ankara 6. İş Mahkemesi, ÇAYKUR’da toplu iş sözleşmesi yetkisinin Türk – İş’e bağlı Tek Gıda-İş’te olduğuna hükmetti.
• DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ve CHP İstanbul milletvekilleri Çetin Soysal ile Mehmet Sevigen, yılbaşı gecesi Şehzadebaşı Parkı’ndaki “Demokrasi Çadırı”na gelerek itfaiye işçileriyle birlikte yeni yılı karşıladılar. Süleyman Çelebi burada yaptığı açıklamada, “Yazın sıcağında, kışın soğuğunda hayatlarını hiçe sayarak yangın söndürmeye, can kurtarmaya çalışan itfaiyecilerimiz işten çıkarılıyor. Burada ihale, hiç alakası olmayan bir medya şirketine verilmeye çalışılıyor. Hiçbir eğitim almamış, bu alanda hiçbir çalışması olmayan bir kuruma İstanbul emanet ediliyor. Birilerine peşkeş çekiliyor” dedi. Şu anda yapılan işlemin hukuki olmadığını, ihaleyi alan şirketin süreci tamamlamadığını belirten Çelebi “Yapılan aslında sendikal hak ve özgürlükleri engellemektir. Sendikasızlaştırma işlemidir. Biz ve arkadaşlarımız ‘Demokrasi Çadırı’ndayız, inadına bu uygulamaların karşısında duracağız. 2010’a bu ortak mücadeleyle giriyoruz” dedi. Çelebi’nin konuşmasının ardından, bir grup itfaiye işçisi, Saraçhane Su Kemeri’ne tırmanarak, “Yangında can kayıplarının sorumlusu Kadir Topbaş olacaktır” yazılı pankart astı. Atatürk Bulvarı’nı Taksim yönünde trafiğe kapatmak isteyen bir grup işçiye polis müdahale etti.
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BİMTAŞ A. Ş.’de çalışan itfaiye işçileri, ihaleyi alan yeni şirketin sözleşmesinin kendilerine baskıyla imzalatılmaya çalışılmasını protesto etti. Üsküdar İtfaiye Grup Amirliği önüne gelen Belediye-İş İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Nihat Altaş ve beraberindeki itfaiye işçileri, ıslık, alkış ve sloganlar eşliğinde eylem yaptı. İşten çıkarılan arkadaşlarının yerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önündeki “Demokrasi Çadırı” olduğunu söyleyen Altaş, “Biz her sorunu demokratik kurallar içinde çözmek istiyoruz. Zorla imza attırılan arkadaşlar var. Onlar imzalarını geri çekmek istiyorlar. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Tehditle, zorbalıkla buna engel olamazsınız” diedi. Eylem sırasında itfaiye binasından kamerayla çekim yapan bir kişiye tepki gösteren işçiler binaya girmek isteyince polis tarafından engellendi.
• TKP İstanbul İl Örgütü, zamlara karşı ve direnişteki emekçilerle dayanışmak için eyleme çağırıyor. 2 Ocak cumartesi saat 13.00'te Galatasaray Lisesi önünde buluşularak yapılacak eyleme direnişteki işçiler de katılacak.
• Yaprak Tütün işçileri ve sendika temsilcilerinden oluşan bir heyet, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ni ziyaret etti. Özel güvenliğin yoğun önlemler aldığı ve kamera çekimi yaptığı, çok sayıda sivil polisin hazır bulunduğu üniversitede, işçileri TKP’li öğrenciler karşıladılar. OMÜ Fen Edebiyat fakültesi kantininde gerçekleşen buluşmaya Öğrenci Kolektifleri ve Gençlik Muhalefeti’nden öğrencilerinin de destek verdi. TKP’li öğrenciler Fen Edebiyat Fakültesi’ne TEKEL’İz, Tek Yumruğuz, Tek Yüreğiz pankartı astılar. Kantinde öğrencilere Ankara’daki direnişlerine siyasi iktidarın yaptığı saldırıyı anlatan ve sonuna dek mücadele etmeye kararlı olduklarını anlatan işçiler, AKP önündeki eylemlerin belirtilen eylem takvimine göre süreceğini, öğrencilerin de bu haklı ekmek davalarına destek vermesini istediler. Öğrencilerin direnişe ve 4/C’ye dair sorular sorduğu buluşmada OMÜ’lü öğrenciler TEKEL işçisine sonuna dek destek vereceklerini deklare ettiler. Tek Gıda-İş Sendika Temsilcisi Mithat Emral, “ Türk-İş’le Tek Gıda-İş’in açıklamaları çok farklı oldu. Genel Başkanımız gerekirse bütün işçiyi yine Ankara'ya dökeceğiz, dedi. Bu bizim açımızdan çok değerli bir karardır. Direniş biter diye umdular ama öyle olmadığını gördüler, günlerdir biz oradayız, yine orada olacağız. Yeni yılın ilk gününde Samsun’dan işçi kardeşlerimizle yine Ankara yollarına düşeceğiz. Boşuna beklemesinler, Ankara’dan da , taleplerimizden de geri adım atmayacağız” dedi.
• TKP Kocaeli İl Örgütü üyeleri, Serbest Bölge’deki Limaş firmasındaki işçi ölümünü, işletme önünde protesto etti. TKP Kocaeli İl Örgütü üyeleri, Serbest Bölge’deki Limaş firmasına vardığında, şirketin üst düzey yöneticileri ve güvenlik görevlileri, tesis önünde basın açıklaması yapılmasına izin veremeyeceklerini ifade ederek polis memurlarını çağırdı. Şirket görevlilerine, basın açıklamasını engellemenin yasal olmadığını ifade eden TKP İl Başkanı Barbaros Tantan, istenilen makama şikayette bulunabileceklerini bildirdi. Parti üyelerinin fotoğrafını çekmeye çalışan görevliler, TKP Basın Bürosu’nca görüntülendiklerini anladı ve uygulamadan vazgeçti. Sami Arda’nın ölümünden, gerekli önlemleri almayan işveren ve söz konusu duyarsızlığı yaratan yasaların düzenleyicisi AKP iktidarının sorumlu tutulduğu açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Katil, 'burası tersane, pamuk tarlası değil' deyip, yaşanan iş cinayetlerine meşru bir kılıf yaratmaya çalışan patron partisi AKP’nin vıcık vıcık gericilik kokan zihniyetidir. Gün, söz söyleme, 'artık yeter, ölmek istemiyoruz' deme, insanca yaşam taleplerimizi görmeyen gözlere gösterme, duymayan kulaklara duyurma günüdür. Bizler. Yani bu ülkenin gerçek sahibi olanlar, yani ülkeye dair ne kadar değer varsa yaratanlar, peşinizdeyiz. Gerek Limaş’ta, gerekse bu ölüm yuvası Serbest Bölge’de yaşananların ve yaşanacakların takipçisi olacağız. Son sözümüz sizlere, birleşin ve ölümleri durdurun." Açıklama sonrası "İşçiler Birleşin, Ölümleri Durdurun" yazan pankartın arkasında toplanan TKP üyeleri, Limaş önünden Serbest Bölge girişine kadar, "İşçiler birleşin, ölümleri durdurun", "Ölümlerin sebebi, taşeronluk sistemi", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Limaş şaşırma, sabrımızı taşırma", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni" sloganlarıyla yaklaşık bir kilometre yürüdü. Polisin de takip ettiği TKP üyeleri otobüsle Serbest Bölge’den ayrıldı.
• Kocaeli’nin Körfez ilçesinde belediye ve bağlı kuruluş olan Yarpaş'ta çalışan işçiler, toplam alacakları olan 1 milyon TL’nin ödenmeyişi üzerine yeni yılı sıkıntılı karşıladı. İşçiler, yılın ilk haftasında eylem yapmaya hazırlanıyor.
• Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, hükümet tarafından açıklanan 4-C’deki düzeltmelerin kendi girişimlerinin sonucu olduğunu öne sürdü.
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin, taşerona bağlı olarak keyfi ve köleliğe benzer koşullarda çalıştırılmayı kabul etmeyen itfaiye işçilerine zorla ve baskı kurarak taşerona bağlı çalışma sözleşmesi imzalatmaya çalıştığı öğrenildi. İşçilerin baskı altına alınmasını engellemek isteyen Belediye-İş'li sendikacıların Avcılar Belediyesi'nde saldırıya uğradıkları ve üç işçinin yaralandığı bildirildi.
• İstanbul'daki birçok liseden bir araya gelen Yurtsever Cepheli Liseliler Tekel işçilerine yazdıkları mektupları yaptıkları basın açıklamasının ardından Galatasaray Postanesi'nden yolladılar.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, bugün bakanlıkta yaptığı basın toplantısında aralarında TEKEL işçilerinin de bulunduğu 4-C kapsamında çalışanların durumlarında çeşitli düzeltmeler yaptıklarını belirtti. Bakan, 4-C kapsamına alınanların yıllık çalışma süresinin 10 aydan 11 aya çıkarıldığını açıkladı. Ayrıca, 4-C kapsamındaki ilköğretim mezunu maaşlarının yüzde 17.4 oranında (114 TL) artışla 772 TL'ye, lise mezunlarının yüzde 15.8 oranında (116 TL) artışla 856 TL'ya, yüksek öğretim mezunu olanlarının maaşının da yüzde 14.3 artışla (117 TL) 838 TL'ye yükseltildiği bildirildi. Basın toplantısında, TEKEL işçilerine de seslenen Ömer Dinçer, eyleme son verilmesini istedi. Hükümetin 4-C ile ilgili yapacağını duyurduğu düzenlemelerin, 4-C statüsünün kölelik koşullarına ve keyfi çalıştırmaya dayanan esasını değiştirmediği anlaşılıyor: 4-C'lilere kamu işçilerine ve kendi eski ücretlerine göre %20-50 daha düşük ücret ödenmeye devam edilecek, sosyal haklar, tazminat, iş güvencesi, yıllık ücretli izin, toplu sözleşme ve sendikal haklar verilmeyecek. Öte yandan, TEKEL işçilerinin devam eden kararlı direnişinin hükümeti ücret kalemlerinde küçük tavizler vererek direnişi teslim alma taktiğine zorladığı anlaşılıyor. Ömer Dinçer’in açıklaması işçilerin tepkisine yol açtı. Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, hükümetin kendileriyle görüşmeden bu açıklamayı yaptığını, 4-C'de iyileştirmeyi kabul etmeyeceklerini daha önce de söylediklerini ifade etti. Sendikanın şube başkanlarını bölgelere göndererek 4-5 Ocak Pazartesi ve Salı günü tüm TEKEL işçilerinin Ankara'da toplanması yönünde bir karar aldığı öğrenildi.
• Ankara’da direnişlerini sürdüren TEKEL işçileri, sanatçıların katılımıyla gerçekleşen bir konserle yeni yılı kutladı. Edip Akbayram, Sabahat Akkiraz, Sevinç Eratalay ve Mustafa Özarslan’ın katıldığı konser Türk-İş önünde gerçekleşti. Türkiye Komünist Partisi (TKP), Akbayram ve Akkiraz ile birlikte, “TEKEL halkındır AKP satılmıştır” sloganları ile alana yürüdü. Etkinlikte konuşan TKP Genel Başkanı Erkan Baş, “Bütün yıl başımızı dik tutabilmek için yeni yıla başımız dik gireceğiz” dedi. Baş, yeni yıldan insanların milli piyangoda, içkide, eğlencede umudu aradığını belirterek, “Biz yeni yıla umudun yanında giriyoruz, biz umudun yanındayız, işçi sınıfının yanındayız!” diye konuştu. Ardından konuşma yapan Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Haydar İlker de, işçiler sokakta yeni yıla giriyorken Tayyip Erdoğan’ın yedi yıldızlı otellerde yıl başını kutlayacağını söyledi. Konuşmalardan sonra sanatçılar söyledikleri parçalarla Ankara halkı ile TEKEL işçilerini kaynaştırdılar.
• İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye hizmetlerinin Deniz Feneri davasında adı geçen taşeron şirkete verilmesinin ardından iş güvencesi talebiyle eylem başlatan itfaiye işçileri, yeni yıla Saraçhane Parkı’nda kurdukları “Demokrasi Çadırı”nda girdiler. Belediye-İş sendikasında örgütlü itfaiyecilere gün ve gece boyunca destek ziyaretleri gerçekleştirildi. Gün boyunca ÖDP, ESP, Genç-Sen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda parti ve kurumun ziyaret ettiği itfaiye işçilerine Tekel işçilerinden de destek geldi. Saraçhane’deki “Demokrasi Çadırı”na gelen Tek Gıda-İş İstanbul Şube Başkanı Muzaffer Dilek, Ankara’da Tekel işçilerinin imzaladıkları bir sendika önlüğünü Belediye-İş 5 Nolu Şube Başkanı Nihat Altaş’a giydirdi. Tekel işçilerinin direnen itfaiye işçilerine selamını ileten Dilek, “Mücadeleniz mücadelemizdir. Yüreğimiz hep birlikte” dedi. TKP İstanbul İl Örgütü de işçilere destek ziyaretinde bulundu. “İtfaiye işçisi yalnız değildir”, “İstanbul uyuma, itfaiyene sahip çık” sloganlarıyla Demokrasi Çadırı’nın olduğu parka yürüyen TKP’liler, işçiler tarafından alkışlarla karşılandı. Belediye-İş 5 No’lu Şube Başkanı Nihat Altaş burada yaptığı konuşmada “Tekel işçisi arkadaşlarımız Ankara’nın ayazındalar ama onların oldukça sıcak bir yılbaşı programları var. Biz de yılbaşını İstanbul’da sizin gibi dostlarımızla birlikte hava ne kadar soğuk olursa olsun, sıcak bir ortamda hep beraber bu demokrasi çadırında kutlayacağız” dedi.
• Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ilaçların ABD’de olduğu gibi marketlerden satışını savunması hakkında demeç veren Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Eczacı Özgür Özel, “Amerikan modeli esas alınırsa, bu tedavi gruplarına giren 2 bin 224 kalem ilacın marketlerde serbestçe satılması söz konusu olacak” dedi. TEB’e göre, Amerikan modeli esas alındığında, markette satılacak ilacı hasta cebinden ödeyecek, kasada aldığı deterjanla ve ekmekle birlikte, bir de ilaç parası verip çıkacak, ekmeğinden kısıp ilaca para verecek, bu nedenle bir yandan ilaç tüketimi ve fiyatları artacak, bir yandan da ilaçların reçetesiz ve eczacı denetimi dışında satılması nedeniyle ABD’de olduğu gibi ilaç zehirlenmeleri ve yan etkileri artacak. Sonuçta Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği yıllık 2,5 milyon TL hastanın cebinden çıkacak ve ilaç tekellerinin kasasına girecek.

Kaynak: gercekhaberajans.blogspot.com