15 Nisan 2010 Perşembe

12 EYLÜL’ÜN RESTORASYONU SİYASETİ SOL İÇİN AÇILIM OLANAĞI SUNAR MI?

AKP hükümetinin siyasal rejim değişikliğine yönelik yeni anayasa paketi önerisi, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına kapıyı aralayan veya memurlara grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını kazandıran bir demokratikleşme perspektifi sunabilir mi? Sol bunu bir açılım kapısı olarak değerlendirebilir mi? Yoksa Merdan Yanardağ’ın veciz deyişiyle bu bir “ahlaksız teklif” midir? (Yanardağ, M. Sol İnternet Haber Portalı, 19.03.2010)

Yanardağ’ın analizi haklı! “Ahlaksız teklif” AKP’nin rejim değişikliği siyasetinin nihai darbesine karşı olası tek direnç odağı olan işçi sınıfının muhalefetini etkisizleştirmeyi amaçlıyor.

İçeriğini 12 Eylül’ün restorasyonu olarak tarif ettiğimiz AKP siyaseti, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına kapıyı aralayabilir mi? Bunu yapabilecekse, bizim siyasal analizimiz çelişkili olabilir mi?

“Osmanlı’da oyun çok” diyen halk bilgeliği, analizimizde bir çelişki olmadığını gösteriyor. Türk kapitalizminin egemenleri, Osmanlı oyunlarıyla solun muhalefetini felcetmeyi amaçlıyor. Bunun yeni bir tarz olmadığı biliniyor. Meclis çoğunluğu kararıyla parti kapatma kararını tekeline almayı hedefleyen AKP, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Yasasını ve HSYK denetimini ele geçirmeyi eşzamanlı uygulamaya sokarak 12 Eylül’cü diktatörlüğü restore ediyor. 12 Eylül anayasasının geçici 15. maddesinin darbeciler için bir anayasal af hükmü yerine geçtiği ve maddenin iptaliyle bile geriye dönük kaldırılamayacağı (zaten zaman aşımı kuralı nedeniyle bunun olanaksızlığı) ortadayken, buradan sola “ekmek” ya da açılım olanağı çıkmayacağı açıktır. Osmanlı kurnazlığı, geçmişte DGM’leri kaldırıp yerine “Özel Yetkili Mahkeme ve Savcılıkları devreye sokarken, TCK 141-142’yi kaldırıp yerine önce TCK 312’yi daha sonra da Terörle Mücadele Kanunu’nun ilgili maddelerini devreye sokarken ve Siyasi Partiler mevzuatı’nın komünizmi yasaklayan hükümlerini muhafaza ederken de sergilenmişti. 12 Eylül Anayasası ve yasal mevzuatı, solu baskı altında tutmaya yönelik binbir hükümle donanmış bir mayın tarlasıdır. Bu mayın tarlasından geçersizleşmiş ve işlevi kalmamış bir mayını sökmek, siyaset toprağını sol için bir mayın tarlası olmaktan çıkarmaz.

YAŞ ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılması olasılığı da demokratikleşmeye kapıyı aralayan bir adım olmayacaktır. Adliye sistemini kendine bağımlı kılmış bir AKP iktidarı, bu değişikliği geriye doğru uygulayamayacağına göre, subay ve yargıç terfi ve atamalarında 12 Mart ve 12 Eylül’de ordu ve mahkemeler bünyesinde yapılmış ilericilerin demokratların yurtseverlerin tasfiyesini düzeltemeyeceğine göre, yapılması öngörülen değişiklik sol açısından “yok hükmünde” sayılmalıdır. Değişiklik olsa olsa İslamcı-gerici subay, yargıç ve savcıların askeri ve adli bürokrasideki konumlarını korumayı gözetecektir. 12 Mart ve 12 Eylül’den bu yana akademi alanında, poliste, orduda, öğretmenler arasında yapılan binlerce tasfiyenin, bu dönemlerde hukuku çiğneyerek gerçekleşen idamların, işkenceli sorguların, hapis kararlarının hiç birinin yapılacak değişikliklerle geriye doğru düzeltilmesi mümkün değildir.

12 Eylül’ün restorasyonu siyasetiyle demokratikleşme olmaz. 12 Mart ve 12 Eylül mevzuatının mayın tarlasını tümden feshedecek, darbecilerin feshettiği anayasanın ve yasal mevzuatın yeniden yürürlüğe konmasını sağlayacak, darbecilerin attığı bütün adımların sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılacağı bir “bahar temizliği”, demokratikleşmenin mümkün ve gerçekçi tek yoludur. Bu yol, bir siyasal devrim ile katedilebilir. Darbe hukukundan ve siyasetinden üreyenler, bu yolun olsa olsa engelidir. Sol, AKP’nin “plebisiter demokrasi” tuzağına düşmekten sakınmalıdır.

12 Nisan 2010 Pazartesi

EKMEK ELDEN SU GÖLDEN YAŞAMAYI SAVUNMAK

Yoksul halkın ulaşım hakkını savunanların, emekçilerin, emekçi çocuğu öğrencilerin ulaşım sisteminde uygulanan fahiş zamları protesto etmesini içine sindiremeyen Tayyip Erdoğan'ın, bu hakka sahip çıkma eylemlerine öncülük eden komünistleri “ekmek elden su gölden yaşamayı savunmakla” suçlamasındaki riyakarlık, başbakanın bir sermaye militanı olduğunu kanıtlıyor. Ancak burjuvazinin bir militanı ölçüyü bu denli kaçırabilir!

Herkes biliyor ki, bu ülkede “ekmek elden su gölden” yaşayanlar, alınteriyle çabalayıp didinen işçiler değil alınterinin yarattığı değerleri gasbeden ve çalışmadan keyfeden burjuvalardır. Herkes biliyor ki, çalışan sınıfların yarattığı değerlerin eşit, adil ve hakça paylaşıldığı bir düzende, ulaşım, sağlık, eğitim gibi toplumsal hizmetler toplumun çalışan büyük çoğunluğuna eşit ve bedelsiz garanti edilebilir. Tayyip Erdoğan’ın da anımsattığı gibi, sosyalist sistemde bu garantiler yürürlükte olacaktır. Komünist fikriyatın “yaşadığı ülkeleri iflas ettirdiği” iddiası ise koskocaman bir yalandır. Sosyalist ülkelerin iflası, bu ilkelerin yürürlükte olduğu on yıllar boyunca değil, bu ilkelerden uzaklaşmaya başladıktan sonra gerçekleşmiştir.

Eğer “ekmek elden su gölden yaşamak” bir ülkenin iflasına sebep oluyorsa, bu iflasa yol açan müsrifliğin sebebi, bu ülkede çalışan sınıfların yarattığı değerlere el koyarak gerçekten “ekmek elden su gölden” yaşayan bir zümrenin varlığıdır. Tayyip Erdoğan gibileri, bu zümrenin sözcüsüdür, hatta mümtaz bir temsilcisidir. ABD’de bir takım elbisenin 25-50 bin dolar,bir ayakkabının 8-12 bin dolar, gömleğin 3-5 bin dolar,montun 15-25 bin dolar arasında fiyatla satıldığı lüks giyim mağazası Bijan butiklerinden giyinen kendisi ve ailesi değil midir? Yoksulların önüne çıktığında “zincire vurulmuş siyah köle Kunta Kinte olduğu” edebiyatı yapan başbakanın adı, bu mağazanın vitrin camlarında alışveriş edenlerin arasında, içlerinde krallar, kraliçeler, şeyhler, büyük işadamları, dünyanın sayılı zenginleri arasında geçmiyor mu?

Tekel işçilerinin çalışma hakkını gasbeden politikaların sözcülerinin, halk çocuklarının ucuz ulaşım hakkını talep etmelerini aşağılamaya kalkan servet ve güç sahiplerinin, çalışan sınıfların sırtından “ekmek elden su gölden yaşayanların” işbaşından uzaklaştırıldığı günler geldiğinde, ulaşım-sağlık-eğitim gibi toplumsal hizmetlerin halka bedelsiz ve eşit olarak nasıl garanti edileceğini göstermek, bu gibilerin kanını donduran “komünist düşünce ve mantık sahiplerinin” boynunun borcu olacaktır. “Bizdeki komünistler” bu gibi asalaklardan kurtulunca, bu taleplerimizi hayata geçirmek, hakça üretmenin ve paylaşmanın doğal ve kendiliğinden sonucu olacaktır.

9 Nisan 2010 Cuma

ŞERİAT REJİMİ UYGULAMASI


AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN
CUMA HUTBESİ


Hükümetin bütün politik ve toplumsal sorunlara ilişkin mesajlarının cuma hutbeleri üzerinden de kamuoyuna taşınması ve Diyanet onayına sunulması geleneği başlatılmak isteniyor. Yeni rejiminin yeni medya sisteminde özgün bir yer tutacağı anlaşılan “cami cemaatine yönelik cuma hutbelerinin” bu amaçla düzenlenmesi ve kullanılması öngörülüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da hükümetlerin siyasal kararlarının hayata geçirilmesinde bir ideolojik fetva kurumu olarak işlev üstlenmesi, yeni rejimin niteliği hakkında fikir veriyor. Bunun son örneğini, AB Genel Sekreterliği’nin, Avrupa Birliği yanlısı kamuoyu oluşturma faaliyetlerinin bir parçası olarak, bütün camilerde okutulmak üzere hazırlattığı cuma hutbesi taslağı oluşturuyor.

Hutbe taslağından, “dinimizin daha huzurlu bir hayatın arayışını örgütlediğini… bugün yarım milyara yakın Avrupalı’nın Avrupa Birliği sayesinde daha huzurlu ve daha müreffeh bir yaşam sürmekte olduğunu… AB’nin hürriyet, akıl, bilim, eşitlik, insanlık onuru ve insan hakları gibi evrensel değerlere dayandığını… bir Hıristiyan Birliği olmadığını… Avrupa’daki evrensel değerlerin hayata geçirilmesinde İslam filozoflarının büyük katkısı olduğunu” öğreniyoruz. Kur’an ayetlerinde (Zümer ve Bakara sureleri) evrensel değerlerin yüceltildiği haber verilerek “aydınlatılıyoruz”.

Cami cemaatinin dinsel ibadetle meşgul olmanın ötesine geçen işlerle ilgilenmesine örnek oluşturan bu durum, şeriat rejiminin kuruluşunun habercisidir. Laik bir rejimde, camilerin, cami cemaatinin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, dinsel ibadet ve tören işleriyle meşgul olmaları, siyasete karışmamaları beklenir. Avrupa Birliği’ne ilişkin güncel politik ve toplumsal meselelerin cami cemaatinin ibadet işleriyle ne ilgisi vardır? Dindar Müslümanların Cuma hutbesinde Avrupa Birliği’ne ilişkin hükümet politikalarını ve tercihlerini dinsel bir kılıfa bürünmüş olarak dinlemekten başka konusu yok mudur? Cuma hutbesinde Avrupa Birliği’ne dair övgülerin ve yüceltmelerin Müslümanlığın ve Kur’an ayetlerinin bir gereği olarak sunulması, aynı politik tercihleri paylaşmayan ve Avrupa Birliği’ne karşı çıkanların Müslümanlığa karşı çıkan münafıklar olarak suçlanmasını mı davet edecektir?

AB Genel Sekreterliği, laik cumhuriyet ilkelerini açıkça çiğneyen bu uygulamasıyla, Müslümanlığı dinsel ibadet ve inanç uygulamalarının ötesine, güncel siyasal tercihler alanına, ideolojik onay ve meşruiyet tayini zeminine taşırmaya yeltenmektedir. Müslümanlığı “gökyüzündeki” korunaklı soyut ilahiyattan “yeryüzündeki” somut maddi çatışmalar alanına indirmeye çabalayanlar, yeryüzündeki maddi gerçek güçlerin mücadelesiyle karşı karşıya gelmeye de hazır olmalıdır. Tekel işçilerinin taşıdığı sancağın ardından yürüyecek işçi sınıfı, onların riyakar maskesini “yeryüzünde” indirecektir.

6 Nisan 2010 Salı

BURJUVA POLİTİKACILARININ SİYASET YASAKÇILIĞI

Burjuvazinin siyaset anlayışının, siyasetin dar ve seçkin mahfillerde yürütülmesini esas aldığı biliniyor. Monarşik ve otokratik rejimlerden nisbeten demokratik görünümlü rejimlere kadar bütün kapitalist ülkelerde, politikanın çalışan halk yığınları adına ama halk olmadan politikacılar tarafından yürütülmesinin öngörüldüğü görülür. Ne var ki kaderleri ve hayatları hakkında karar verilen emekçi kitleler, siyaset yapma yani kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip çıkmaya çabaladığında, yani demokrasi talep ettiğinde, işler çatallaşır. İşçi sınıfı ve emekçi kitleler için demokrasi, kendi kaderini tayin etme hakkının elde edilmesini istemekten, siyasete burnunu sokma çabasından başka bir şey değildir. Tam da bu nedenle, işçiler için siyaset, dar ve seçkin mahfillere, parlamentoların kapalı kulislerine ve erişilmez duvarlarının ardına hapsedilemeyecek bir mücadele konusudur. İşçiler için siyaset, şu halde, bütün topluma maledilmesi gereken bir hakkın dile getirilmesidir.

Burjuva politikacılarının siyaset anlayışı, siyasetin topluma yasaklanmasını öngörür. Siyaset yasakçılığı bir burjuva ilkesidir. Tam da bu nedenle, Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal, “kışlaya-adliyeye” siyaset yasağını savunmakta birleşir (Cumhuriyet, 20.03.2010, sf.4). İşyerlerine, sendikalara, derneklere, sokak ve meydanlara, okullara, polise siyaset yasakçılığı da burjuvazinin her daim savunduğu bir ilkedir. Genel ve eşit oy hakkına dayanan parlamenter demokratik cumhuriyet, burjuvazi için daima zoraki bir tercihtir, kitleler sessizce boyun eğdirildikleri sürece katlanılan, kitleler kendi kaderlerine sahip çıkmak için demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanmaya yöneldikleri takdirde kısıtlanmak ve yasaklanmak istenen bir tercihtir. Faşist darbeler, şeriat ve saltanat rejimi özlemleri, siyasal gericilik eğilimleri, demokratik cumhuriyeti bu nedenle boğmak ve kurban etmek ister.

İşçi sınıfı siyasal hareketinin tercihi ise başka türlüdür. İşçi sınıfı siyasal hareketi, siyaset hakkının genelleştirilmesini ve bütün topluma maledilmesini savunur. Siyaset yasakçılığına karşı çıkar. İşçilerin sınıf çıkarları, siyasetin bütün topluma, kışlalara, fabrikalara, okullara, devlet bürokrasisinin bütün kademelerine, sokaklara ve meydanlara, sendikalara ve derneklere girmesinden yanadır.

4 Nisan 2010 Pazar

İŞÇİ HABERLERİ BÜLTENİ (MART 2010)

  • Kadıköy’de bir inşaat işçisi, yapımı süren binadan düşerek yaşamını yitirdi.
  • KESK'e bağlı Haber-Sen, 25 Kasım 2009 tarihindeki bir günlük uyarı grevine katıldıkları gerekçesiyle bazı üyelerine ceza veren yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

  • İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhemşiresi Sakine Ocak’ın “sendikal mücadele yürütme ve TEKEL işçilerine destek verme” gerekçeleriyle nedeniyle görevinden alınması SES Aksaray Şubesi tarafından protesto edilerek işine iadesi istendi.

  • Bursa’da, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli Dev Sağlık-İş üyesi Fatma Baytar’ın hamile olması gerekçesi ile işten atılması protesto edildi.

  • Sendikalaşma mücadelesi veren Sanica Isı AŞ işçileri 26 Mart Cuma gününden itibaren işten atılmaya başladı. 29 Mart Pazartesi günü de Sanica patronu Türk Metal’de örgütlü sendikalı işçileri işten atmaya devam etti. Son atılan 3 işçiyle beraber atılan işçi sayısı 11’e yükseldi. Büyükçekmece Gürpınar’da bulunan Sanica AŞ’de 110 işçi çalışıyor. Sanica AŞ, doğalgaz peteklerinin üretildiği ve ağırlıklı olarak genç işçilerin çalıştığı ağır sanayi işkolunda Fatinoğlu Holding’e ait bir şirket. Bu şirket yurt dışında da fabrikaları bulunan büyük bir sermayeye bağlı. Ancak işçilerin çalışma koşulları kölelik düzeyinde. Ağır sanayi olmasına rağmen işçi sağlığının korunması için hiçbir güvenlik önlemi bulunmamakta.10 senelik işçiler dahi asgari ücretle çalıştırılıyor. Yanısıra 8 saat çalışma üzerinden işe alınan işçilere ağır şartlarda, 10 saat normal çalışma ve 4 saatte zorunlu mesai dayatılıyor. Mesai ücretleri olması gerekenden düşük ödeniyor. Ayrıca yemekler de oldukça kötü. Tazminat hakkını ortadan kaldırmak için sigortalarda sürekli olarak giriş-çıkış yapılıyor. İşten çıkarmalara karşı 29 Mart Pazartesi günü Türk Metal İstanbul şubelerinden katılımla fabrika önünde bir eylem yapıldı. Eyleme Esenyurt Belediyesi’nde direnen işçiler de katılarak destek verdi. Eylemde pankart yerine dev ebatlarda bir Türk bayrağı açıldı. Atılan işçilere söz verilmediği dikkat çekerken eyleme Esenyurt Belediyesi işçileri direnişlerinin ve sınıf dayanışmasının coşkusunu kattılar. Direnen belediye işçileri sık sık “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Sanica işçisi yalnız değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Sendika haktır, susma haykır!” sloganlarını kitleye attırdılar. Sanica’da çalışmaya devam eden sendikalı işçilerden katılımın olmadığı eyleme yaklaşık 80 kişi katıldı.

  • TARİŞ direnişinin 30. gününde (30 Mart) DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve DİSK'e bağlı sendikalar Alsancak'taki TARİŞ Genel Müdürlüğü önünde buluştu.

  • İzmir'de TARİŞ Genel Müdürlüğü önündeki direnişlerinin birinci ayını geride bırakan TARİŞ işçileri 1 Nisan günü Ankara'da TEKEL işçisi sınıf kardeşleriyle buluşarak mücadelelerini ortaklaştıracaklar.

  • Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Hastanesi'nin temizlik işini yapan taşeron firmada çalışan Dev Sağlık-İş üyesi Fatma Baytar, hamile olduğu için işten çıkarıldı.

  • DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası'nın Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır verdiği mücadele kazanımla sonuçlandı.

  • Büyük otomotiv firmalarına piston-sekman gibi otomotiv parçaları üreten Almanya merkezli Mahle Mopisan'da sendikal örgütlenme mücadelesi yürüten Birleşik Metal-İş Sendikası Mahle'nin Konya'daki fabrikada da çeşitli baskı yöntemleriyle karşılaşıyor.

  • İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakültelerinde çalışan temizlik işçileri gaspedilen ücret hakları için 25 Mart akşamı Taksim’de yürüyüş gerçekleştirdi.

  • İSDEMİR patronu ile Çelik-İş Sendikası arasında imzalanan protokol ile 1 Mayıs 2009’da uygulamaya konan yüzde 35 ücret kesintisinin kalıcı hale getirileceği öğrenildi.

  • KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES), 25 Mart günü, eşit işe eşit ücret, insanca yaşam, işgüvenceli istihdam için İstanbul'da yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

  • Ankara'da günlerce eylem yapan Aydınlı Tekel işçileri, kendilerine sürekli destek veren Yatağan'daki Maden ve Enerji işçilerine teşekkür ziyaretinde bulundular.

  • Türk-İş’e bağlı Belediye İş Sendikası 2 No’lu Şube, sendikalı işçileri işten atan Esenyurt Belediyesi yetkilileri hakkında Bakırköy Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.

  • Türk Hava Yolları'nda (THY) örgütlü olan Türk-İş'e bağlı Hava-İş Sendikası ile THY Anonim Ortaklığı arasında süren ve uyuşmazlık aşamasında bulunan 22. dönem toplu iş sözleşme görüşmelerinde resmi arabulucu tayini yapıldı.

  • İzmir’in Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kent AŞ’de çalışırken 30 Nisan 2009’da işten çıkartılan ve ardından direnişe geçen işçilerin bir kısmının açtığı işe iade davası işçiler lehine sonuçlandı.

  • Yalova Altınova'daki Yaşarsan Tersanesi bünyesindeki Sisgül Gemi isimli taşeron firmada çalışan işçiler, alacakları aylardır ödenmediği için oturma eylemi başlattı.

  • Patronun sendikal örgütlenmeyi engellemek için işten atma saldırısına karşı eyleme geçen Enplast işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. 18 Mart sabahı, sabah vardiyası fabrikaya geldiğinde işbaşı yapmayarak kapı önünde eyleme başlamıştı. Akşam vardiyasından çıkan işçiler de vardiya bitiminde eyleme katılmıştı. Çayırova'da bulunan plastik hammadde fabrikası Enplast'ta çalışan işçiler, oldukça kötü durumda olan çalışma koşularına ve düşük ücretlere karşı Türk-İş'e bağlı Petrol-iş Sendikası'nda örgütlenmişlerdi. Atılan işçiler geri alınana kadar işbaşı yapmayacaklarını söyleyen işçiler patronun birebir görüşme talebine karşı adres olarak sendikayı gösterdiler. Enplast patronu, ilk görüşmede, atılan işçilerin hiç bir koşulda geri alınmayacağını söylese de, Enplast işçilerinin karalı bir şekilde devam ettirdikleri eylem neticesinde geri adım atmak zorunda kaldı. İşten atılan işçiler işbaşı yaptılar.

  • Genel başkanlığını Rıdvan Budak'ın yaptığı DİSK/Tekstil'in Bursa Şube Başkanı Muammer Çifçiler, Şube Sekreteri Osman Gümüş ve Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Üyesi Selim Bayraktar tedbirli olarak ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. Ayrıca, Söke VF Ege Tekstil işyeri temsilcileri Pınar Çaylar ve Elbey Yüksel ile Bursa BFTC İşyeri Baştemsilcisi ve diğer temsilciler ile Akteks İşyeri Disiplin Kurulu üyesi Mustafa Vanlıoğlu da görevden alındı. Delege olmayan ve oy kullanmayan DİSK/Tekstil İç Anadolu Temsilcisi Yakup Aslandoğan’ın da görevine son verildi. Bursa’da 450 sendikalı işçinin çalıştığı BFTC işyeri temsilcilerinin görevden alınması üzerine işçilerin büyük bir kısmı işyeri temsilcilerle birlikte Türk-İş'e bağlı TEKSİF Sendikası'na geçti. Bursa’da 2009 yılının Temmuz ayında DİSK/Tekstil’de örgütlenen Durak Tekstil işçilerine Muammer Çifçiler tarafından TEKSİF Sendikası'na geçmeleri yönünde baskılar yapılıyor. Öncü işçilerin bir bir işten atıldığı fabrikada bu durum sonrasında kalan işçilerin büyük bölümü sendikadan patronun baskılarıyla birlikte istifa etti.

  • Kırşehir'de bulunan Elektrik İşletmesi MEDAŞ'ta işten atılan işçiler eylem yaptı. Göl Hisar Mahallesi'nde MEDAŞ kurumu önünde toplanan 18 işçi, 4/C dayatmasını ve işten çıkarmaları protesto etti.

  • Marmaray'da çalışırken işten atılan ve hakları gaspedilen Marmaray işçileri, sözünü tutmayan Polat Deniz İnşaat patronuna bir kez daha işyerini işgalle yanıt verdi.

  • Büro Emekçileri Sendikası (BES), eşit işe eşit ücret talebiyle tüm illerde ve işyerlerinde eşzamanlı eylemler gerçekleştirdi.

  • Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde düzenlenen bir panelde konuşan Prof. Dr. Erhan Nalçacı, sağlıkta dönüşüm politikalarının sağlık çalışanlarına ve sağlık hizmeti alan halka zararlarını anlattı.

  • TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, 26 Mayıs eylemi ile ilgili olarak konfedarasyonların sendikalara talimat vermediğini belirterek, konfederasyonları eylem kararına sahip çıkmaya davet etti.

  • Malatya’da TEKEL işçilerinin tartaklanarak gözaltına alınması yapılan bir basın açıklaması ile protesto edildi.

  • Binlerce emeklinin maaşından aidat kesintisi yapılarak, emekli derneğinin hesabına milyonlarca lira aktarılmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.

  • Antalya’da daha önce Vakıf Hastanesi’nden Medical Park Hastanesi’ne kaydırılan işçiler işten atıldı.

  • Depremzedeler yaptıkları referandumun sonuçlarını iletmek üzere Valilik binasına yürüdü.

  • TEKEL işçilerinin 4-C’ye karşı başlattıkları direnişin 15. haftasında, 27 Mart Cumartesi günü, Çiğli Belediye Meclis Salonu’nda, 28 Mart Pazar günü ise Gültepe Çınar Düğün Salonu’nda “Tekel Direnişi Sürüyor: Biz Haklıyız Biz Kazanacağız” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi.

  • Samsun'da TKP'nin düzenlediği dayınışma şenliğine çok sayıda TEKEL işçisi katıldı. Konuşmalarında kararlı mesajlar veren işçiler 1 Nisan'a hazır olduklarını gösterdiler.

  • Ağustos ayından beri 224 günü geride bırakarak direnişlerine devam eden Esenyurt Belediye işçisi 28 Mart günü yapılan mitingle Esenyurt halkıyla buluştu. Mitinge belediye işçileri eşleri ve çocuklarıyla katılım gösterirken TKP, EMEP, ÖDP, ESP, KESK İstanbul Şubeler Platformu, BDSP, DDSP, Çağrı Dergisi, İstanbul Tabip Odası, Türk-İş 1. Bölge temsilciliği, Türk-İş’e bağlı Tümtis, Tezkoop-İş, Petrol-İş, Hava-iş ve Kristal-iş de eyleme katıldı. Ayrıca direnişe devam eden Tekel, Marmaray, Sinter Metal, İSKİ işçileri ile ATV-Sabah grevcisi Ender Ertürk ve TÜBİTAK’ta işten atılan Aynur Çamalan’da eylemde yerlerini aldılar.

  • Niğde’de biraraya gelen eğitimciler atanamayan ve kölelik koşullarına mahkum edilen öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekmek için bir basın açıklaması yaptı.

  • 25 Kasım Genel Grevi'ne katılan ve grevin ardından işten el çektirilen 16 demiryolu işçisinin görevlerine geri dönmesi için 15 Aralık tarihinde iş bırakan 5 kişi hakkında dava açıldı.

  • DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlenen İstanbul Bilgi Üniversitesi (İBÜ) çalışanları Dolapdere Kampusü’nde bilgilendirme toplantısı yaptı.

  • Beypazarı'nda bir maden ocağında meydana gelen göçükte bir işçi yaralandı.

  • Esenyurt Belediyesi'nden işten çıkarılan işçiler için 28 Mart saat 13.00'de bir miting gerçekleştirecek. Aileleriyle birlikte mitinge katılan işçiler "Geleceği kazanmak için buluşalım" sloganıyla çağrı yapıyorlar.

  • AKP Malatya İl Binasında düzenlenen “Halk Günü” etkinliğine girerek AKP milletvekili Ömer Faruk Öz’ü protesto eden TEKEL işçileri binada önce tartaklandılar sonra gözaltına alındılar.

  • TEKEL işçileri 1 Nisan Ankara eylemi için Cevizli Tekel Fabrikası'ndan Kartal’a yürüdü. Yürüyüş sırasında konuşan tüm işçiler “direniş devam ediyor” mesajı verdi.

  • TEKEL işçilerine destek verdikleri için okullarından uzaklaştırılan İstanbul Çekmeköy’deki Mehmetçik Lisesi’nden 24 öğrenci için 26 Mart'ta İstiklal Caddesi’nde İstanbul genelindeki liselerden öğrencilerin yoğun katılımı ile bir destek yürüyüşü düzenlendi.

  • 74 gündür süren Çemen Tekstil grevinde anlaşma sağlandığı açıklandı.

  • DİSK kurucularından, Akdeniz Bölge Temsilcisi Recep Koç, uyuşmazlıktaki bir toplu iş sözleşmesini bağıtlamak için gittiği Manavgat’tan dönüşünde yaşamını yitirdi.

  • AKP'li Bakanlar, TEKEL işçileri yüzünden protestosuz Ankara dışına çıkamaz oldular. Bu defa Devlet Bakanı Mehmet Aydın Antakya'da protesto edildi.

  • Piyasalaşmaya Karşı Avukatlar Platformu, Sosyal-İş sendikası Avukat Cem Gök'ün sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkartılmasına karşı eylem yaptı.

  • ÜKD’nin Bilgi Üniversitesi’ndeki sendikalaşma sürecini desteklediği açıklamasında, özel üniversitelerin sendikaya açılması kadar, akademik ve idari personelin birlikte örgütlenmesinin önemine de dikkat çekildi.

  • Ankara’da Ulaşım Hakkı Mücadele Grubu’nun yaptığı miting başvurusuna Valilik’ten “maç var" gerekçesiyle erteleme yanıtı geldi.

  • Tekel işçileri 1 Nisan’daki eyleme katılmak için 26 Mart'ta İzmir’den Ankara’ya yürüyüş başlatıyor.

  • Petrol-İş daha önce Gebze, Düzce ve Bursa’da 1500 işçinin sendikalı olmasını sağladığı ‘Sendikalı ol’ kampanyasına Ankara Sincan’da devam ediyor.

  • TEKEL işçileri, Samsun’da Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in katılımıyla gerçekleştirilen Canik Başarı Üniversitesi'nin tanıtım yemeği öncesi eylem yaptı.

  • KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi, Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlı kurumlarda çalışan kamu emekçileri 25 Mart'ta iş bıraktılar.

  • Büro Emekçileri Sendikası’nın Antalya Defterdarlığı önündeki bir günlük iş bırakma eylemi ilginç bir olaya sahne oldu. Antalya Vergi Dairesi Başkanı Mahmut Sütçü, makamından elinde bıçakla aşağıya indi ve güvenlik görevlilerinin indiremediği grev pankartını kesip hızla uzaklaştı.

  • İçişleri Bakanı Atalay Abdi İpekçi Parkı'nda toplanan TEKEL işçilerine yapılan ve tüm Türkiye'nin görüntülerini izlediği müdahalede işçilerin cop kullanılmadan süpürüldüğünü, orantılı gaz kullanıldığını, havuza kendilerinin atladığını, kimsenin burnunun kanamadığını önü sürdü.

  • Türkiye'de özel üniversitelerde ilk sendikalaşma İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşiyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanları DİSK- Sosyal-İş Sendikası'nda örgütlenmeye başladılar.

  • Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde kurulan Tekel İşçileriyle Dayanışma Girişimi, güvencesiz çalışma, 4-C, neoliberal politikalar, AKP ve bu kapsamda üniversiteler başlığında bir panel düzenledi.

  • Ege Üniversitesi’ndeki kariyer günlerinde bu kez protesto hedefi Atasay Kuyumculuk oldu.

  • TEKEL işçilerinin 1 Nisan buluşması öncesinde Diyarbakır’da da büyük bir etkinlik düzenlenecek.

  • Tek Gıda-İş Genel Yönetim Kurulu tarafından Anayasa değişikliğine ilişkin yapılan yazılı açıklamada, önerilerin toplumsal ayrışmaları ve sosyal istikrarsızlığı derinleştireceği belirtildi.

  • TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat, TARİŞ işçilerinin eylemine ilişkin yaptığı açıklamada, “Şunu herkes bilmelidir ki, haklarımızı savunmada, azimle, kararlılıkla mücadelemiz devam edecektir” dedi.

  • Mersin Üniversitesi öğrencileri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'i, "Türk Bankacılığı ve Kriz" konferansı için bulunduğu üniversitede protesto etti. Öğrenciler, Bilgin'e yumurta ve ayakkabı fırlattı. Bilgin'in "savunması" ise "ben devlet memuruyum" şeklinde oldu.

  • Tek Gıda-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, 1 Nisan ve sonrası için eylem takvimini belirlemek üzere toplandı. Toplantı sonrası, 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece TEKEL işçileri ile birlikte sabahlanması için direnişe destek veren tüm kesimlere çağrı yapıldı.

  • Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, geçen hafta TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndan geçen Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısının, TEKEL ve diğer özelleştirmelerden daha can yakıcı olduğunu söyledi.

  • 3. Akdeniz İş Fırsatları Fuarı Cam Piramit’te açıldı. Protokolün yoğun katılımı ile gerçekleşen fuar üniversite öğrencileri tarafından protesto edildi. Öğrencilerin aylık 200 TL maaşla çalışmasına tepki gösteren öğrenciler Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe’yi protesto etti.

  • Harita mühendisi Gülseren Yurttaş’ın şantiyede vinçten kopan parçanın altında kalarak ölümüyle ilgili davada 3 sanığa “taksirle adam öldürme”den para cezası verildi.

  • Karşıyaka 1. İş Mahkemesi, İzmir'in Karşıyaka Belediyesine bağlı Kent AŞ'deki işlerinden çıkarılan işçilerden 91'i için işe iade kararı verdi.

  • DİSK Başkanlar Kurulu üyeleri Çemen Tekstil Fabrikası'nda devam eden greve destek vermek amacıyla işçileri ziyaret ederken, yöneticiler içerideyken polis işçilere saldırdı.

  • Kocaeli’nin Karamürsel ilçe belediyesinde toplusözleşme imzalandı. Kocaeli’nin Karamürsel ilçe belediyesinde çalışan Hizmet-İş Sendikası’na üye 176 işçinin günlük yevmiyelerine ortalama yüzde 14 zam yapıldı.

  • Yalova'da Sinan Durhan isimli işçinin iş cinayetine kurban gitmesi üzerine bir açıklama yapan Limter-İş, Yalova'nın Tuzlalaştığı uyarısında bulundu.

  • İstanbul Üniversitesi öğrencileri “Atanamayan Öğretmenler ve Formasyon” başlıklı panelde iş güvencesiz öğretmenliği ve formasyon uygulamalarını tartışacak.

  • Yalova’da Cemre Tersanesi’nde yüksekten düşen kaynak işçisi Sinan Durhan yaşamını yitirdi.

  • Arızlı’daki depremzedelerin barınma mücadelesi, TEKEL işçilerinin de desteğiyle AKP karşıtı kampanyaya dönüştü.

  • İş akitleri feshedilen İSKİ işçileri, Aksaray'daki İSKİ binası önünde toplanarak bir eylem yaptı.

  • Burdur Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine karşı oluşturulan Burdur Sivil Toplum Örgütleri Konseyi tarafından düzenlenen “Özelleştirme Kıskacında Burdur Şeker Fabrikası” konulu panel, Belediye Düğün Salonu’nda yapıldı.

  • Türkiye’de kadın işçilerin işçi sendikaları konfederasyonlarında temsil oranı yüzde sıfır.

  • Adana’da TEKEL işçilerine destek yürüyüşüne katılanlara 143’er lira para cezası kesildi.

  • DİSK Emekli-Sen Aksaray 3 Nolu Şube, emekli maaşlarından yapılan dernek kesintilerini protesto etti.

  • TEKEL işçileri, Antakya'ya geleceğini haber aldıkları Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker'i ziyaret ettiği belediye binası önünde protesto ettiler.

  • DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, TEKEL işçilerinin direnişine destek veren liseli öğrencilerin cezalandırılmasına yönelik bir basın açıklaması yayınladı.

  • Emekli-Sen Başkanı Veysi Beysülen, SGK’nın maaşlardan yaptığı dernek kesintisini başvuru yapan emeklilere iade edeceğini açıklamasının ipe un sermek olduğunu söyledi.

  • İŞ-KUR İl Müdürlüğü’nü basan Derinceli işsiz gençler valiliğe yürüdüler.

  • Salihli'de yargının asılmasında sakınca görmediği pankart, bugün yeniden ilçe binasına asıldı. Ancak, "TEKEL halkındır, AKP satılmıştır" pankartı yerinde 4 saat kalabildi. Emniyet yetkilileri, pankarta savcılığın TKP'ye ilettiği fezlekede bulunmayan bir gerekçeye dayanarak yeniden el koydu.

  • Kocaeli’ndeki Yurtsever Cepheli Liseliler ve TEKEL işçileri, Çekmeköy Mehmetçik Lisesi’nden tasdikname ile çıkartılan öğrencilere destek eylemi yaptı.

  • TEKEL işçilerinde destek verdiği için okulları ile ilişkisi kesilen Mehmetçik Lisesi öğrencilerine destek giderek artıyor. Öğrencilere destek vermek isteyen yüzlerce TEKEL işçisi okulun önünde buluşarak eylem yaptı.

  • TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı bir açıklama yaparak, son dönemde öğrenciler üzerindeki baskıya işaret ederek 'AKP hükümetinin baskıyı şimdi de öğrencilere yönelttiğini' söyledi.

  • Hükümetin kot işçileriyle ilgili duyurduğu uygulama bir türlü hayata geçemiyor. Hastanelerden ücretsiz yararlanması gereken slikozis hastaları hastane kapısından geri dönüyor.

  • Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde taşeron olarak çalışan işçilerin belediye önündeki oturma eylemi devam ediyor.

  • Direnişteki Marmaray işçilerinin patronla görüşme talebiyle gerçekleştirdiği işgal, patronla avukatlar arasında görüşme haberinin gelmesi üzerine sona erdirildi.

  • TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik 16 yaşından küçük çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalışmasının önünü açan yönetmelik değişikliği için Çalışma Bakanlığını kutladı.

  • Marmara Üniversitesi’nde kütüphanede çalışan bir öğrencinin okuldaki basın açıklamalarına destek verdiği gerekçesiyle işinden çıkarılmasının ardından olayı protesto eden 10 kütüphane çalışanı istifa etti.

  • Salihli Savcılığı, TKP Salihli İlçe Örgütü binasına asılan “Tekel halkındır, AKP satılmıştır” pankartı nedeniyle AKP'nin yaptığı suç duyurusunu haksız buldu. TKP İlçe Başkanı Esen pankartı yeniden asacaklarını söyledi.

  • Sağlık Bakanlığı bugüne kadar 40 kişinin ölmesine, onlarca işçinin ölümcül Silikozis hastalığına yakalanmasına yol açan kot kumlama işlemini sonunda yasakladı. Ancak kaçak işyerleri kapatılmadıkça yöntemin kullanılmaya devam edileceği belirtiliyor.

  • Gebze'de faaliyet gösteren Enplast şirketinde üç işçinin işten çıkarılmasına tepki gösteren işçiler, fabrika önünde protesto eylemine başladı.

  • Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, İstanbul Çekmeköy’de Mehmetçik Lisesi’nde TEKEL işçilerine destek verdikleri gerekçesiyle 24 öğrencinin okuldan atılmasına ilişkin, “Bu faşizmdir, hem de su katılmamış faşizmdir” dedi.

  • Tabip Odası, Dev Sağlık-İş ve SES üyeleri, İzmit’teki Beyaz Yürüyüş eyleminde sağlık hakkı, iş güvencesi ve hastanelerden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

  • DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “işsizlerin sendikalarca savunulmadıkları için sahipsiz olduklarını ve siyasi güçlerinin olmadığını” açıklamasına “Bu tablonun sorumlusu AKP’dir” diyerek karşılık verdi.

  • Büro Emekçileri Sendikası 25 Mart'ta iş bırakma ve faks eylemine hazırlanıyor.

  • Bursa Dursunbey’deki grizu patlamasında yaşamını yitirenlerin sayısı 17’ye çıktı.

  • Adanalı Tekel işçileri Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ne gelerek 65 gündür direnen Çemen Tekstil işçilerini ziyaret etti.

  • İstanbul’da selde 8 kadının ölümüne yol açan servisle ilgili bilirkişi raporuna göre kusurun yarısı selden kaynaklanıyor. Firma sahibi “tali derecede”, idare müdürü “az” suçlu, şoför suçsuz.

  • Türk-Sağlık Sendikası’nın başvurusu üzerine Yozgat İdare Mahkemesi’nin verdiği kararla, vekil ebe ve hemşireler de sendika üyesi olabilecekler.

  • Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı, ''TARİŞ'i kurtarmak demek, çiftçiyi kurtarmak, ülkeyi kurtarmak demektir, onun mücadelesini veriyoruz'' dedi.

  • Salihli’de “TEKEL halkındır AKP satılmıştır” pankartı yargı tarafından aklanırken, TKP el konulan pankartın tekrar asılacağını açıkladı.

  • Tekel işçileri için eylem yaptıkları gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk edilen İstanbul Çekmeköy Mehmetçik Lisesi'nde okuyan 24 öğrencinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kararı ile okulla ilişiği kesildi.

  • Pamukkale Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Kulübü, TEKEL direnişini Pamukkale Üniversitesi'ne taşıdı. Direnişçi 3 TEKEL işçisi, Ankara TEKEL direnişini ve direnişteki deneyimlerini öğrenciler ve akademisyenlerle paylaştılar.

  • İzmir Yenikapı Tiyatrosu konuklarıyla birlikte Tariş grev alanını ziyarete gitti.

  • Tekel işçileri 15 Mart günü Antakya Belediye Parkı'na direniş çadırı kurdular.

  • TARİŞ Aydın Pamuk Yağı Kombinası'nda bir yıldır kısa çalışma ödeneğinde olan 174 işçi , 6 aylık ücretsiz izin teklifini kabul etmek zorunda kaldı. İşçiler büyük ekonomik zorluklar altında geçimlerini sürdürmeye çalışıyorlar.

  • 23 Mart’ta Gaziantep’te toplanacak olan DİSK Başkanlar Kurulu Çemen Tekstil grevini görüşecek.

  • Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi seçimleri 14 Mart 2010 Pazar günü yapıldı. Seçimleri oy kullanan 2 bin 178 degelenin bin 296'sının oyunu alan Çağdaş Demokrat Toplumcu Mimarlar grubu kazandı.

  • Dev Sağlık-İş 16 Mart günü gerçekleştirdiği yürüyüşle Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde kronik hale gelen sorunları protesto etti. Yaklaşık bin taşeron sağlık işçisi sabah saat 08.00’de poliklinik kapısı önünde toplandıktan sonra hastaneyi dolaşarak rektörlüğe yürüdü ve burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

  • British American Tobacco, Tire'deki üretim tesislerini tasfiye ediyor. Tire'de çalışan işçiler Samsun BAT'a gelmeye başladı. Sendikasız olan Tire işçilerinin toplu iş sözleşmesi yapılan Samsun fabrikasına gelmesiyle birlikte yeni sorunlar yaşanabileceği belirtiliyor. Tek Gıda-İş Samsun Bölge Temsilcisi Ömer İşleyici, British American Tobacco’nun (BAT) İzmir Tire’deki fabrikasının Mayıs’a kadar tamamen tasfiye edileceğini yaklaşık 100 çalışanın Samsun BAT’a geleceğini bildirdi. İşleyici, şu ana kadar İzmir’den 11 kişinin geldiğini bildirerek, Tire Sigara Fabrikası’nın Mayıs ayına kadar tahliye edilip taşınacağını kaydetti. Sendika temsilcisi şöyle devam etti: “Tire’den gelen işçilerle Samsun’daki işçiler arasında ücret farklılığı var. Tireli işçilere bu yıl yüzde 4 zam geldi. Samsun’daki fabrika toplu iş sözleşmesi düzeninde çalışıyor. Tire’den gelenlerin örgütsüz bir yapıdan gelmesi işçiler arasında sorun yaratabilir. Patron onları bahane ederek Samsun’daki işçileri de sendikasızlaştırma yoluna gitmek isteyebilir. Ücret farklılıkları mahkeme konusu olabilir. Toplu sözleşme düzenine uyabilmek için belli müştereklerde ortak hareket edilmek zorunluluğu olacak. Samsun işyerinde toplu iş sözleşme düzeni devam ettiği için gelenler ona uymak zorunda kalacaklar. Ya da işçiyi tamamen sendikasızlaştırmaya gitmek isteyecekler.”

  • AKP, TEKEL işçilerinin taleplerini haklı bularak hükümetin 30 günlük süre içerisinde 4-C'ye geçme dayatmasını durduran Danıştay'a itiraz etti. İtirazda, yapılan düzenlemenin “iyi niyetle” yapıldığı belirtildi ve 30 günlük sürenin yeterli olduğu iddia edildi.

  • İSKİ’nin sayaç okuma gibi işlerini yaptırdığı taşeron şirketle sözleşmeyi feshetmesi üzerine işsiz kalan işçiler İSKİ önünde eylem yaptı.

  • İzmir Kemalpaşa'da kurulu Eko-Metal Depar'da sendikasızlaştırma ve işten atmalara karşı 25 Ocak 2010 tarihinde başlayan direniş hukuki sürece kısıtlı olarak devam ediyor.

  • Yalova’da TOKİ'nin yaptırdığı lise inşaatında çalışan 35 taşeron işçisi ücretleri için direnişe geçti.

  • SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) Sakarya Şubesi 14 Mart Tıp Bayramı'nda bir basın açıklaması yaptı. SES Sakarya Şubesi önünde toplanan SES, Eğitim-Sen ve TKP üyeleri AKM önüne yürüdüler. “AKP Sağlığa Zararlıdır”, “Sağlık Haktır Satılamaz”, “Hastaneler Bizimdir Sermaye Defol”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarının atıldığı yürüyüşün ardından basın açıklaması okundu.

  • Muş'un Korkut İlçesi'ne bağlı Karakale Beldesi'nde aylık ücretlerini alamayan 14 işçi, belediye binasına giderek haklarını istedi. Bir süre önce CHP’den istifa edip bağımsız kalan Belediye Başkanı işçilerin maaşlarını ödemeyince, işçilerle başkanın yakınları arasında kavga çıktı.

  • 4 aydır maaşını alamayan Yapıtek Çelik Sanayi A.Ş. işçileri iş bıraktı. 14 Mart sabah itibari ile makinelerini çalıştırmayarak iş bırakan 35 işçi işyerlerinden 4 biner TL alacakları olduğunu ifade etti. İşçiler ortalama 4 biner TL’yi bulan alacaklarını patrondan isterken çift bordro uygulaması nedeni ile tam olarak ne kadar maaş aldıklarını bilmediklerini söylediler. İşçiler 15 gün önce Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne başvurarak maaşlarını ödemediği için patronu şikayet etti. Yapıtek işçilerinin sendikasız olduğu öğrenildi.

  • 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle TÜKODER üyeleri Kadıköy Altıyol'da toplanarak Kadıköy iskele meydanına bir yürüyüş düzenledi.

  • KESK Gaziantep Şubeler Platformu “taş atan çocuklarla” ilgili hazırlanan yasa tasarısını eksik olarak değerlendirdi ve protesto etti.

  • DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi asgari ücretin iptaline dönük başvuruları için, "Hukukun bir an önce adil, eşit ve emekçilerin yaşadığı hukuksuzluğu giderecek bir noktada olmasını diliyoruz" dedi.

  • Sendikal örgütlenme nedeniyle AKP’li Esenyurt Belediyesi tarafından işten çıkartılan Esenyurt Belediye işçilerinin işe geri alınması için TKP Esenyurt ilçe örgütünce yürütüleceği duyurulan imza kampanyası, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasıyla başlatıldı.

  • DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası üyesi Balnak Lojistik işçileri, sendikal örgütlenme mücadelelerine dönük baskı ve engellemelere karşı 14 Mart günü Taksim'de coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdi.

  • Bursa’da hekimler ve sağlık emekçileri 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle bir eylem gerçekleştirerek ürettikleri hizmetin katkı katılım payı alınmadan, kısıtlamalara tabi tutulmadan tüm işçi ve emekçilere ulaşmasını istediler. Saat 13.00’te Setbaşı / Mahfel önünde toplanan sağlık emekçileri, “Mesleğimize, geleceğimize, sağlık hakkına sahip çıkıyoruz” pankartı açarak Atatürk Heykeli önüne kadar sloganlarla ve beyaz balonlarla yürüdüler. Yürüyüşün sonunda heykelin önüne Bursa Tabip Odası çelengi bırakılarak İstiklal Marşı okundu. Yürüyüşte taşınan beyaz balonlar da burada havaya bırakıldı.

  • Öğretmenler iş güvencesi için Ankara'da miting yaptı. Çeşitli illerden otobüslerle Hipodrom Alanı’na gelen sendika üyeleri, buradan gruplar halinde, pankart ve dövizlerle çeşitli sloganlar atarak miting alanına yürüdü. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk mitingde yaptığı konuşmada, kamuda istihdam çeşitliliğinin arttığını, Cumhuriyet tarihi boyunca memurların en önemli kazanımı olan iş güvencesine göz dikildiğini savundu. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da sıkıntılarını anlatmak için mücadele ettiklerini, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘üç, beş kişi’ diyerek kendilerini küçümsediğini savundu. Akyıldız, “Sayın Başbakan gel de say bakalım burada kaç kişiyiz” diye konuştu.

  • Esenyurt Belediyesi'nde yaşanan sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı 209 gündür belediye binası önünde direnen belediye işçilerinin sayısı yeni işten atmalarla beraber artıyor. Belediye önünde direniş sürerken işe iade davaları görülmeye devam eden işçiler mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ediyorlar.

  • Marmaray işçilerinin direnişlerinin 47. gününde (4 Mart) gerçekleştirdikleri şantiye işgalinin ardından görüşmeye ikna olan patron, işçilerin taleplerini kabul ettiğini söylemiş ancak bunun için bir hafta süre istemişti. Sürenin dolduğu 12 Mart günü yapılan görüşmede patron Tekstil-Sen'in varlığını bahane ederek yan çizince işçileri temsil eden heyet masadan kalktı.

  • TKP Esenyurt İlçe Örgütü, 6 aydır mücadele etmekte olan Esenyurt Belediyesi işçileriyle dayanışmak için bir imza kampanyası başlatıyor. TKP Esenyurt İlçe Örgütü'nden yapılan açıklamada "Esenyurt Belediyesi’nde işçilerin sendikalaşmak için verdiği mücadele 6 ayı aşkın süredir devam ediyor. Gelinen nokta da Belediye’nin hiçbir hak ve hukuk tanımadan 55 işçiyi işten çıkarttığı ve işten çıkarmalara devam edeceği görülmektedir" denildi.

  • TKP Diyarbakır İl Örgütü, AKP’li milletvekillerini protesto eden TEKEL işçilerine silah çekilmesini basın açıklamasıyla kınadı.

  • 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul’da Taksim’e, Ankara’daysa Sağlık Bakanlığı önüne yürüyen binlerce sağlık emekçisi hükümetin Sağlıkta Dönüşüm Programını protesto etti.

  • Diyarbakır’a gelen AKP milletvekili TEKEL işçileri tarafından protesto edilirken, AKP görevlisi bir genç işçilere silah çekmek istedi.

  • Samsun'daki TEKEL işçileri, Bakan Mustafa Demir ve protokol üyelerinin katıldığı hafif raylı sistem test sürüşü töreninde hükümeti protesto etti. Polis işçilere müdahale etti.

  • Sağlık Bakanı Akdağ’ın Trabzona gelişini AKP binası önünde protesto eden TEKEL işçileri, “her yer TEKEL” şiarıyla ülkeyi AKP’ye dar edeceklerini kaydettiler.

  • SES Ankara şubesinin düzenlediği "Aile Hekimliği Uygulaması ve Sağlık Hakkı Mücadelesi" panelinde, sağlığın özelleştirilmesi ve mücadele yöntemleri tartışıldı.

  • 1-4 Temmuz tarihinde İstanbul'da düzenlenecek olan 6. Avrupa Sosyal Forumu’na katılım çağrısı için Taksim'de yürüyüş yapıldı. Yürüyüşe Marmaray işçileri de katıldı.

  • Hatay’dan TEKEL işçileri, Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Çemen Tekstil’de süren grevi ziyaret etti.

  • Gökkuşağı Hareketinin, “TEKEL direnişi ışığında sendikal örgütlülük ve sendikal mücadelenin geleceği tartışılıyor” başlığı ile düzenlediği panelde, sendikal sorunlar ve çözüm yolları tartışıldı. İstanbul Bahçelievler Öğretmenevi’nde düzenlenen panel, ‘TEKEL direnişi deneyimi ne öğretiyor?’, ‘Türkiye’de sendikal hareket ve geleceği’ ve ‘Tabanın sorunları ve çareler’ başlıklarından oluşan üç oturumla gerçekleşti. Yaklaşık altı saat süren panelde Marmaray ve itfaiye işçileri de katılımcı olurken, ilk oturumun konuşmacıları Ankara’da 78 gün süren TEKEL direnişinde yer alan işçiler oldu. Yaptıkları konuşmalarda, direnişteki deneyimlerini anlatan işçiler, Türk-İş yönetiminin mücadele sürecindeki tavrını eleştirdiler. İşçiler, sendikalarının işçi sınıfı çıkarlarına ters ve hükümetin tarafına düşen tutumunun değişmesi için daha örgütlü ve siyasal olunması gerektiğini vurguladılar. Bürokratik engellemelerin örgütsüzlüğü güçsüzleştirdiğini ifade eden işçiler, sendikaların da üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiğini ifade ettiler. Ankara’da yürütülen mücadele esnasında Türk-İş’in gerekli desteği vermediğini kaydeden işçiler, “Biz işçi komitesi kuramadığımız için direnişe ara verdik ancak 1 Nisan’da geri dönmemek üzere Ankara’ya dönüyoruz” dediler. ‘Türkiye’de sendikal hareket ve geleceği’ başlıklı ikinci oturumun konuşmacıları ise Prof. Dr. Fikret Başkaya ve Hava-İş Sendikası eski Hava-İş Örgütlenme Uzmanı Munzur Pekgüleç oldu. İlk sözü alan Fikret Başkaya, mevcut koşullarda mücadele etmeye başladıklarında işçilerin ilk karşılarına çıkacak kurumun sendikaları olduğunu ifade etti. Başkaya, bu durumun ancak örgüt içi demokrasi ve sendikacılığın profesyonellikten uzaklaştırılması ile engellenebileceğini ve bu sayede sendikaların gerçekten sınıf perspektifli ile emek mücadelesi verebileceğini dile getirdi. Solun sendikalara dönük eleştirel bir tutum alması gerektiğini kaydeden Başkaya, “en kötü örgütlülük, örgütsüzlükten iyidir” mantığının yok olması gerektiğini savundu. Munzur Pekgüleç, sendikaların her türlü siyasi hareketten ayrıksı olması gerektiğini kaydederek, örgüt içi demokrasinin önemine işaret etti. Başkaya ile benzer şekilde, sendikacılığın profesyonelleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Pekgüleç, sendikal yönetimlerde bizzat işçilerin bulunması gerektiğini belirtti. ‘Tabanın sorunları ve çareler’ başlıklı üçüncü oturumun ilk konuşmacısı Limter-İş’ten Cem Dinç oldu. Sosyalizmin arzulanmadığı bir mücadelenin gerçekçi olamayacağına vurgu yapan Dinç, sendikal mücadelenin gelişiminde öncü işçilerin önemine değindi. Dinç, sosyalistlerin ve devrimcilerin yeniden fabrikalara havzalara girmeleri gerektiğini savunarak, sektör sendikacılığı anlayışının işçi sınıfını bölen bir anlayış olduğunu ifade ederek, “Metal sektöründe çalışan bir arkadaşımız daha sonra tekstil sektörüne kayabiliyor. Bu durumda sendika değiştirmesi gerekiyor ve bu örgütlülüğü parçalıyor” dedi. Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) adına konuşan Kemal Parlak, geçmişte Birleşik Metal-İş sendikasında görev aldığını belirterek “Sendikal kriz 89 bahar eylemliliklerinden beri tartışılıyor. TEKEL direnişinde ise bu vahamet ortaya çıktı. Türkiye’de sendikalar işçilerin çok az bir kesimini temsil ediyor. Ancak muhatap arandığında yine çıkış noktası sendikalar oluyor. Bu sendikaların önemini koruyan bir algıdır. Sendikalar iki sınıfın mücadele ettiği bir alandır” dedi. Türk-İş’in devlet eliyle ve Amerika desteği ile kurulduğunu kaydeden Parlak, sendikaların ancak işçi sınıfının mücadelesi ile başkalaşabileceğini söyledi. Parlak, “Sendikaların güçlü olduğu dönemler aynı zamanda sol hareketinde güçlü olduğu dönemlerdir, bu yüzden siyaseti dışlayarak emek mücadelesi verilemez. Sovyetlerin çekilişi, sosyalizm baskısının yok olması sendikacılığın da gerilemesine yol açtı” dedi. İşçi sınıfının güncel kazanımlara ihtiyacı olduğunu ve çıkarlarını ancak iktidar mücadelesi verdiği koşullarda koruyabileceğine işaret eden Parlak, “İşçileri işsizlik, angarya, şiddet, tehdit gibi problemlerle karşı karşıyalar. Sendikalar bu işçileri sahiplenemiyor. Sorun işçi sınıfının siyasallaşmasıdır. Sendikalar demokratik, ve sağ ideolojilere sahip işçileri de barındıran bir yelpazeye sahip diye biz kendi siyasal kimliğimizi gizleyemeyiz” diyerek, sendikalarda siyasete karşı çıkan yaklaşımı eleştirdi. Parlak, işçi sınıfının asıl siyasal alanda birleşmesi gerektiğini ifade ederek, “TEKEL işçilerinin asıl mücadele ettikleri AKP’dir bu da asla unutulmamalıdır” dedi.

  • Nakliyat İş Sendikası tarafından yapılan yazılı açıklamada Balnak Loj. A.Ş.'de örgütlenme faaliyetlerinin engellendiği belirtilerek, bununla ilgili 14 Mart pazar günü Taksim'de bir eylem gerçekleştirileceği belirtildi.

  • İzmir Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı’nca, “Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 93’ncü yıl dönümü etkinlikleri” kapsamında düzenlenen davete katılmak için İzmir’e gelen Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, TEKEL işçisi ve yakınlarının protestosu ile karşılaştı.

  • Kayıtlı işsizlerin sayısının 1 milyonu aştığı açıklandı. Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR) kayıtlı olan bir milyonun üzerinde işsiz, bir yıldır iş beklerken, çoğunluğun 20-34 yaş grubunda olduğu belirtiliyor. 65 yaş ve üzeri işsiz sayısının 3 bin 446 olması, emeklilik yaşında olmasına rağmen çalışmak zorunda olan kesimin de az sayıda olmadığı anlamına geliyor.

  • Kamu Hastaneleri Birliği Yasa Tasarısı, İstanbul, Samsun ve Konya’da sağlık emekçileri tarafından yapılan eylemlerle protesto edildi.

  • Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi’nde TEKEL işçilerinin mücadelesine ilişkin bir panel yapıldı. Doçent Dr. Metin Özuğurlu, Öğretim görevlisi Yıldırım Koç ve Doçent Dr. Gamze Özdemir Yücesan’ın katıldığı etkinliğe birçok öğrenci katıldı. Toplantıda, TEKEL direnişinin ve emeğin örgütlü mücadelesinin AKP’yi korkuttuğu vurgulanırken, sendikaların direniş boyuncaki tutumu eleştirildi. TKP, ÖDP ve Halkevleri’nin direnişteki rollerine de değinilen etkinlikte, ülkemizde ve dünyada burjuvazi tarafından sesi kesilen emekçilerin tek kurtuluş yolunun emeğin iktidarından geçtiği vurgusu yapıldı. Panelde TEKEL direnişinin emeğin örgütlü hareketinin bölünmeden mücadele edebileceğinin bir kanıtı olduğu belirtildi.

  • Manisa’da 14 Mart Tıp Haftası kapsamında Manisa Tabip Odası ve SES beyaz yürüyüş gerçekleştirdi. “Herkese sağlıklı güvenli gelecek istiyoruz. Hastane katkı ve katılım payları kaldırılsın” pankartını taşıyan sağlık emekçileri Mimar Sinan Hastanesi önünde bir araya geldi. Buradan Sağlık Bakanlığı’nın önüne alkış ve sloganlarla yürüyen sağlık emekçileri, yürüyüş boyunca “Hastaneler halkındır satılamaz!”, “Sağlık haktır satılamaz!”, “Herkese eşit, parasız sağlık hakkı!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “C-4 öldürür, 4/C süründürür!” sloganlarını attı.

  • Metal İşçileri Birliği bir aydır süren Akkardan direnişine ziyaret gerçekleştirdi.

  • SES Bursa Şubesi 14 Mart Tıp Haftası kapsamında Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı.

  • Sağlık emekçileri, 14 Mart Tıp Haftası eylem ve etkinlikleri kapsamında 12 Mart'ta gerçekleştirdikleri yürüyüşle, “Sağlığın ticareti olmaz, sağlık hakkımızdan, iş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz” dediler. SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacılar Odası, İstanbul Veteriner Hekimleri Odası ve Dev Sağlık-İş'in örgütlediği eylemde eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti istendi.

  • Ümraniye Dudullu'da Tavukçu Yolu’nda bulunan Regal Cam'daki keyfi uygulamalara ve hak gasplarına yol açan 18 maddelik sözleşmeyi imzalamadığı gerekçesiyle işten çıkarılan cam işçisi Birol Sarı, 12 Mart sabah direnişe başladı. OSİM-DER üyeleriyle birlikte sabah işe giriş saatinde İMES E Kapısı ve Tavukçuyolu’ndan geçen işçilere direnişi anlatan ve mücadeleye çağıran bildiriler dağıtan ve fabrika kapısına direniş duyurusu yapan pankart asan Birol Sarı'nın mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Regal Cam’da keyfi dayatmalara boyun eğmeyen ve iş akdinin feshinden doğan tüm haklarının son kuruşuna kadar ödenmesini talep eden Sarı'nın mücadelesi sonucunda Regal Cam patronu tüm yasal alacakların ödenmesini kabul etti.

  • Ankara'da 78 gün boyunca direnen TEKEL işçilerine destek verdiği için TÜBİTAK'ta işten atılan Tez-Koop-İş Sendikası üyesi Aynur Çamalan'ın direnişi 5. gününde. Ankara'da TÜBİTAK binasının karşısında direnişini sürdüren Çamalan'a üyesi olduğu Türk-İş'e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası ise destek vermiyor. Adeta dışarıdan bir destekçi gibi Çamalan'ı ziyaret eden Tez-Koop-İş Sendikası işten atma saldırısıyla ilgili şimdiye kadar herhangi bir yazılı açıklama ya da eylem yapmadı.

  • Diyarbakırlı Tekel işçisi Mehmet Karataş’ın çizimlerinden oluşan sergi, Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde açıldı.

  • TEKEL işçileri Antakya'da direniş sloganları ve TEKEL bayraklarıyla süsledikleri arabalarıyla oluşturdukları konvoyla şehirde tur atarak eylem yaptılar.

  • Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, AKP’li belediyelerin, Belediye-İş üyesi çalışanları istifaya ve Hak-İş'e bağlı sendikaya üye olmaya zorladığını iddia etti. Yurdakul, istifa etmeyen işçilerin işten atılmakla tehdit edildiğini belirterek "Yandaş sendika ve konfederasyon yaratılmak isteniyor" dedi.

  • Samsun’da Ankara direnişinin başlangıcından itibaren kurulan TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu direnişe güç vermek için TEKEL direnişindeki öncü işçilerle toplantı yapma kararı aldı. Platformun düzenlediği işçilerle dayanışma gecesinden elde edilen gelirin ölen Samsun Yaprak Tütün işçisi Hamdullah Uysal’ın ailesine teslim edilmesine ve bir kısmının da TEKEL etkinliklerinde kullanılmasına karar verildi. Ayrıca, platform TEKEL işçileriyle birlikte bir salon etkinliği yapılmasını gündemine aldı.

  • 10 Mart Çarşamba günü Samsun merkezde ikamet eden 19 Mayıs Yaprak Tütün işçileri, TKP’nin çağrısıyla Ankara direnişi sonrası ilk kez bir araya geldiler. 40 işçinin katıldığı toplantıda diğer illerdeki TEKEL işçilerinin Ankara direnişi sonrası bulundukları yerlerde başlattıkları direniş bilgileri aktarıldı, TEKEL sürecinin soğumaması ve dağınıklığın bir an önce giderilmesi için TEKEL dayanışma merkezi olabilecek bir direniş çadırının bir an önce kurulmasının önemi vurgulandı. Toplantıdan 4-C’ye imza atmayan bütün işçilere ulaşılması kararıyla ayrılan işçiler, ertesi gün daha geniş bir katılımla bu kez Tek Gıda-İş sendikasında toplanarak komitelerini kurdular. Sendika başkanının da katıldığı toplantıda direniş çadırlarını kurma ve Samsun’a gelecek olan AKP’li vekillerin protesto edilmesi, Ankara’da direnişe destek veren yapıları ziyaret etme ve destek isteme kararı alan işçiler, toplantı sonrası işçi komitesinin talebi üzerine TKP temsilcisi, sendika başkanı ve işçi komitesinden oluşan heyetle ziyaretlerini başlatarak, Türk-İş’e bağlı sendikaları ve Atakum Belediye Başkanı’nı ziyaret ettiler.

  • 8 Mart Pazartesi akşamı Samsun Kadın Platformunun düzenlediği yürüyüşte TEKEL işçileri kendi kortejlerini oluşturup pankartlarını açarak yürüdüler, ölen arkadaşları Funda Kartal ve Hamdullah Uysal’ın fotoğrafları ellerinde kadın ve erkek direnişe omuz omuza devam etme kararlılıklarını bir kez daha deklare ettiler.

  • 7 Mart Pazar günü Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Bafra ilçesinde düzenlenen yürüyüşe katılan Bafra ve 19 Mayıs ilçesinin TEKEL işçileri yürüyüş sonrası toplantı yaparak direniş komitelerini oluşturdular ve aynı günün akşamı, ilçeye gelen AKP Samsun Milletvekili Ahmet Yeni’yi AKP ilçe binası önüne giderek protesto ettiler.

  • Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi taşeron işçileri 12 Mart günü resmen DİSK Genel-İş bünyesinde sendikalaşmaya başladılar. Üyelik kayıtları için hastaneye getirdikleri noter huzurunda üyelik kayıtları yapılmaya başlandı. SES işyeri temsilcileri sendika odalarını notere açarak bir dayanışma örneği gösterdi.

  • Mersin Limanı’nda çalışan yaklaşık 350 işçi, Liman İş Sendikası ile MIP (Mersin Uluslararası Limanı İşletmeciliği A.Ş.) arasında imzalanan ve Toplu İş Sözleşmesi olarak kabul edilecek protokole karşı eylem yaptı. Bir yıldan uzun bir süre geçmesine ve Mersin Limanı' nda Sendikaya üye olan işçilerin yeterli çoğunluğu almasına rağmen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine başlayamayan, MIP'in çeşitli engellemeleri ve süreyi uzatmaya yönelik hareketleri nedeniyle yıldırılmak istenen liman işçileri "artık yeter" dedi. Sendika yetkililerinin MIP yetkilileri ile görüştükleri sırada, imzalanan protokolü kabul etmeyeceklerini ilan eden işçiler limanın giriş kapısında toplanarak 16.00’da vardiyadan çıkacak işçi arkadaşlarını ıslıklar ve alkışlar eşliğinde karşıladılar. Diğer işçilerin de eyleme katılımıyla MIP'nin idari binasına doğru yürüyüş yapıldı. 3 yıldır maaşlarına hiç zam almadıklarını söyleyen işçiler “Biz sendikaya üye olarak bizi hiçe sayan patronlara karşı bir güç olduğumuzu göstermek istedik, işveren bir yılı aşkın bir süredir bizleri oyalayarak haklarımızı gasp ediyor, bunların olmasına izin vermeyeceğiz, içeride sendika temsilcilerimiz dışarıda biz ne gerekiyorsa yapacağız" diyerek MIP önünde alkışlı ve ıslıklı eylemlerini sürdürdüler. MIP yetkilileriyle görüşen sendika yetkililerinin arka kapıdan çıkarak sendika binasına gittiklerini öğrenen işçiler, başkanları gelene kadar kapıdan ayrılmayacakları konusunda kararlı davranmaları sonucu, sendika yetkilileri MIP Hizmet binasının önüne gelerek orada bulunan işçilere açıklama yapmak zorunda kaldılar. İşçilerin eylemine TÜMTİS sendikasında örgütlü Akansel işçileri de destek verdi. Akansel işçileri, geçen yıl verdikleri zorlu mücadele sonrasında şu anda iş güvencesine tam olarak sahip olduklarını olduklarını hatırlatarak, her zaman Liman İşçilerinin yanında olacaklarını ifade ettiler.

  • Bir grup emekli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, SGK Başkanı Emin Zararsız ile iki emekli derneğinin yöneticileri hakkında, “muvafakatları olmadan aylıklarından derneklere aidat kesildiği” gerekçesiyle Ankara Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.

  • İzmir’de Alman sermayeli Mahle Mopisan adlı yedek parça firmasında örgütlenen DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye dört işçinin işten çıkarılması ve fabrikadaki işçilerin işveren zoruyla Türk-İş’e bağlı Türk Metal’e üye yapılmaya çalışılması, bir eylemle protesto edildi. Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgesi’nin girişinde düzenlenen eyleme katılan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, işten çıkarılan işçileri göstererek, “Bu fotoğraftan utanıyorum” dedi. Türk Metal’in devreye sokulmasına tepki gösteren Çelebi, “Türk- İş Başkanı’na sesleniyorum. Sendikal hareketin bu kadar cılızlaşmasına seyirci kalacaklarsa, seyirci kalsınlar. Örgütlenmeye inanıyorlarsa, işçilerin tercihine saygı duysunlar. Saygı duymuyorlarsa, ‘Sendikacıyım’ diye dolaşmasınlar” dedi.

  • Çekmeköy Mehmetçik Lisesi’nde TEKEL işçilerine destek veren öğrencilere soruşturma açıldı.

  • Amasya'da rapor alınmak üzere hastaneye hamile bir kadını getiren polisler, uzman kadın doğum doktoru olmadığı için kati rapor veremeyeceğini söyleyen Dr. Hacer Türk'ü gözaltına aldırdı. Türk'ün de üyesi olduğu Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Yargı yolu ile baskı uygulamalarına bir örnek daha yaşıyoruz. Görevi başındaki doktor tehdit ediliyor, polislerin baskısına maruz kalıyor, gece yarısı bir savcının kaprisine kurban ediliyor ve gözaltına aldırılıyor, bütün bunlar normal kabul ediliyor. Yani demokratik hukuk devletinden(!) manzaraları sağlık alanında da yaşıyoruz. Böyle durumlarda kendini hukukun üstünde gören savcılardan vatandaşı kim koruyacaktır?" dedi.

  • Türkiye Komünist Partisi, Yunanistan'da hükümetin saldırılarına karşı grevlerle direnen işçi sınıfına destek olmak için Yunanistan'ın İstanbul Konsolosluğu önünde bir eylem yaptı. Yurtsever Cephe İşçi Birliği (YCİB) üyeleri, Tek Gıda-İş İstanbul 10 No'lu Şube Başkanı Muzaffer Dilek, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Karaçay ve TMMOB Harita Mühendisleri Odası Genel Başkanı Tevfik Özlüdemir'in de katıldığı eylemde, İstiklal Caddesi üzerindeki Yunanistan Konsolosluğu önünde Yunan halkı ve işçi sınıfıyla dayanışma mesajı verildi.

  • Bursa'da meydana gelen iş kazasında, merkez Nilüfer ilçesi Yaylacık Mahallesi'nde bulunan bir demir çelik firmasında kendi kullandığı forkliftin devrilmesi sonucu altında kalan 2 çocuk babası işçi Hasan Alpay Özkoruyucu (46) hayatını kaybetti.

  • TGS Sabah-ATV grevine destek çağrısı yaptı. Sendika açıklamasında, "Tüm basın emekçilerini, konfederasyonlar ve sendikalar ile demokratik kitle örgütlerini, Sendikamızın bu çağrısına destek olmaya bekliyoruz" denildi.

  • HSGGP, Türk-İş 1. Bölge ve KESK Şubeler Platformu, Marmaray direnişine destek verdi.

  • İstanbul’da AKP’li Esenyurt Belediyesi’nin sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı 7 ayı aşkın süredir direnen Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube üyesi belediye işçileri 10 Mart günü gerçekleştirdikleri yürüyüşle mücadele kararlılıklarını bir kez daha gösterdiler. Esenyurt belediyesi, 17. maddeyi mazeret göstererek sendikalı 3 işçinin daha işine son verdi.

  • Tüm Bel Sen, örgütlü olduğu Bakırköy Belediyesi'nde toplu sözleşme hakkı için mücadele ediyor.

  • 14 Mart Tıp Haftası kapsamında sağlık çalışanları bir dizi eylem düzenliyor. 10 Mart'ta hastanelerde katkı ve katılım paylarının kaldırılması için eylem yapan sağlıkçılar 14 Mart günü sağlık hakkı için yürüyecekler.

  • TARİŞ işçilerinin eylemiyle ilgili bir araya gelen sendikacılar, sendikaları hiçe sayarak çözümün mümkün olmadığını vurgularken, TARİŞ’in NL isimli ABD kökenli bir şirkete satılmak istendiğini belirttiler.

  • Yurtsever Cephe İşçi Birliği bülteninin Şubat-Mart sayısı yayınlandı.

  • Çemen Tekstil’de grev 58’inci gününe girerken, Gaziantep’te patronlar fabrikanın patronunu ziyaret etti.

  • AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye Emekliler Derneği’ne üye gösterilen yüzbinlerce emeklinin Şubat ayı maaşından kişi başı 18 TL derneğe üyelik aidatı kesildi. Kesintilerden elde edilen yaklaşık 14 milyon TL’nin derneğin kasasına aktarıldığı ifade ediliyor. Dernek Başkanı Kazım Ergün, Ocak ayında Başbakan Tayyip Erdoğan’a çiçek vermesiyle gündeme gelmişti. Ergün aynı zamanda maaş kesintilerini yapan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da yönetim kurulu üyesi. Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, “cemiyet kesintisi” adı altında Türkiye Emekliler Derneği’ne üyelik aidatı kesintisi yapılması kararının iptali için dava açacaklarını bildirdi.

  • Çiğli İplik Fabrikası’nda işten çıkarılan işçiler, TARİŞ Genel Müdürlüğü önündeki eylemlerini düdük çalıp halay çekerek sürdürdü.

  • TEKEL direnişini fotoğraflarıyla Türkiye'nin birçok yerine taşıyan fotoğraf sanatçısı Ali Öz, Adana'da "Fotoğraflarla Türkiye Politik Belgeseli (1982-2007)","Ankara'nın Taşına Bak, Gözlerimin Yaşına Bak (TEKEL direnişi)" sergilerini Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nde gerçekleştirecek.

  • Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, Minibüsçüler Odası'nın minibüs ücretlerinin indirimine dair yürütmeyi durdurma kararı alındığını, ancak bunun öteki ulaşım fiyatlarını bağlamadığını ifade etti. TÜDEF'in, bu karar için de yeni bir yargı süreci başlatacağı öğrenildi.

  • Ankara Minibüsçüler Odası Başkanlığı'nın, başkentte ulaşım ücretlerinde altı yıl önceki tarifenin geçerli olmasını sağlayan UKOME kararına ilişkin açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi, indirimli tarife iptal edildi.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Edirne’de de eylemlerle ve etkinliklerle kutlandı. 7 Mart günü Saat 14.00’te KESK tarafından Tabipler Odası Lokali’nde bir panel gerçekleştirildi. Kadınların kendi sorunlarını tartıştığı ve iki konuşmacının sunum gerçekleştirdiği bir panel yapıldı. 8 Mart günü de saat 17.30’da Edirne Belediyesi önünde toplanılarak Saraçlar Caddesi’ne yüründü. Burada Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Jale Yamandır basın metnini okudu. Basın metninde genel olarak kadınların iş yerlerinde, evlerinde, kısacası toplumsal yaşamın her alanında ikinci sınıf olarak görüldüğüne ve iki kez sömürüldüğüne vurgu yapıldı. Eyleme yaklaşık 80 kişi katıldı.

  • DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, kadın çalışanların “özel gün” izinlerini kaldıran düzenlemenin iptali için Danıştaya başvuracaklarını bildirdi. Süleyman Çelebi yaptığı yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “Ağır ve Tehlikeli İşler Kategorisi”ne giren 42 iş kolunu bu kategoriden çıkartarak, kadınların 42 sektörde ayda beş gün olan “özel gün” iznini kaldırdığını, böylece kadınların çalışmasının yasak olduğu birçok işte çalışabilmelerinin ve 16 yaşından küçük çocukların da bu sektörlerde çalıştırılmasının önünün açıldığını iddia etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Mart konuşmasında kadın haklarından söz ederken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer'in, kadınların kazanılmış haklarını gasp etmekle meşgul olduğunu ileri süren Çelebi, kadınların bu hakkının 1973 yılında çıkarılan “Ağır ve Tehlikeli İşler Tüzüğü”nün 4. maddesinde “Kadınlar ay hali günlerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Bugünlerin sayısı beş gün olarak hesap edilir. Daha fazlası için hekim raporuna göre hareket edilir” şeklinde düzenlendiğini kaydetti. Bu düzenlemelerin temelinde, Anayasa'nın “Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 50'nci maddesinin bulunduğunu ve bu maddenin küçüklerin ve kadınların çalışma şartları bakımından özel olarak korunmalarını emrettiğini ifade eden Çelebi, hükümetin 2.5 milyon çalışanın bulunduğu tekstil işverenlerinin baskılarına boyun büktüğünü ve kadın işçilerin haklarını gasp etmekte bir sakınca görmediğini kaydetti. Çelebi, "DİSK olarak bu haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe sessiz kalmayacak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 'Ağır ve Tehlikeli İşler Kategorisi'ne giren 42 iş kolunu bu kategoriden çıkartan düzenlemesinin iptali için Danıştaya başvurumuzu yapacağız” dedi.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Gebze’de yapılan basın açıklaması ile kutlandı.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 100. yılında; Türk-İş’e bağlı Deri-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Petrol-İş, Tekgıda-İş, Toleyis, TGS ve TÜMTİS sendikaları İstanbul’da Petrol-İş Genel Merkezi’nde “100. Yılda Kadın-Emek-Sendika Buluşması” gerçekleştirdi.

  • KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Seher Tümer'in de arasında bulunduğu 6 kişinin ''terör örgütü PKK üyesi oldukları ve propagandasını yaptıkları'' iddiasıyla yargılandığı dava 9 Mart'ta görüldü. Dava 16 Mart 2010 tarihine ertelenirken, Seher Tümer'in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma öncesinde Ankara Adliyesi’nde sabah saat 10.30’da SES Genel Merkezi ve SES Ankara Şubesi tarafından Tümer'in serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya KESK Genel Merkezi yöneticileri, KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, DİSK, TMMOB, TTB, İHD, ÇHD ve TİHV destek verdi. Açıklamayı gerçekleştiren SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, Tümer’in ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını kullanması nedeni ile tutuklu olduğunu söyledi. Tutuklanma gerekçesi hakkında bilgi veren Yorgun, iddialardaki hukuksuzluğa ve keyfiyete dikkat çekti. Tümer’in 2009 yılı Newroz’una, 8 Mart'a ve krize karşı gerçekleştirilen 29 Kasım mitingine katıldığı için 11 aydır tutuklu olduğunu belirtti. Açıklamanın ardından konuşma yapan KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, TMMOB Genel Sekreteri Hakan Genç, Düşünceye Özgürlük Platformu adına Fikret Başkaya, ÇHD adına Kemal Aytaç da Tümer'e özgürlük talebini yinelediler. Mahkemenin, sanıkların yakınlarının duruşmayı izleyebileceğine ilişkin talimatı nedeniyle, bazı sendika üyeleri duruşmanın yapıldığı bloğa alınmaması üzerine adliye polisi ile sendika üyeleri arasında tartışma çıktı. Blok dışına çıkan grup slogan atarken, sanık avukatlarının talebi üzerine mahkeme, dışarıdaki kişilerin de duruşmayı izlemesine izin verdi.

  • Barış İçin Demokratik Çözüm Platformu, 21 Mart Pazar günü Zeytinburnu Kazlıçeşme'de Newroz için kitlesel bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Platform adına basın açıklamasını okuyan Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, tarihsel olarak 15-16 Haziran 1970 işçi sınıfı açısından ne anlam taşıyorsa; 8 Mart kadınlar açısından ne ifade ediyorsa; 1 Mayıs emekçiler açısından ne değerde ise Newroz'un da başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halkları için aynı anlam ve değerde olduğunu belirtti. TEKEL işçilerinin mücadelesinin “Yaşasın halkların kardeşliği, emekçilerin birliği” şiarını ete kemiğe büründürdüğünün belirtildiği açıklama metninde toplumun tüm kesimlerine 21 Mart günü gerçekleştirilecek kutlamaya katılım çağrısı yapıldı.

  • İstanbul Kültür Üniversitesi’nde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü üniversite bünyesinde çalışan kadın temizlik işçileriyle birlikte kutlandı.

  • TEKEL’in 33 ildeki 200’ye yakın taşınmazı Resmi Gazete ilanı ile satışa çıkarıldı.

  • DİSK Lastik-İş Sendikası ile Brisa, Türk Pirelli, Goodyear Adapazarı ve İzmit fabrikaları için yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 3. oturumunda da bir ilerleme sağlanamadığı için uyuşmazlık zaptı tutuldu.

  • Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Çemen Tekstil’de çalışan DİSK Tekstil İşçileri Sendikası’na bağlı 300 işçinin başlattığı grev 57. gününü geride bırakırken işçilerin yapmak istediği yürüyüş eylemi polis engellemesiyle karşılaştı. Yürüyüşe destek vermek amacıyla biraraya gelen işçiler, siyasi parti ve sendika üyeleri Organize Sanayi Bölgesi Başpınar girişinde toplandı. Organize Sanayi Bölgesi’nden Demokrasi Meydanı’na yürümek için başlayan eylem, yürüyüş başladıktan bir süre sonra polis engeliyle karşılaştı. Polisle yapılan görüşmeler sonuç vermezken, DİSK Tekstil Başkanı Budak ve işçiler otobüslere binerek, şehir içinde bulunan Grand Otel civarından Demokrasi Meydanı’na yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sık sık “Biz haklıyız biz kazanacağız”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları atan işçiler meydana gelindiğinde bir polis engellemesiyle daha karşılaştı. Burada işçiler bir süre oturma eylemi yaptılar. Daha sonra tekrar yürüyüşe geçen işçilerle birlikte Heykel Meydanı’nda Çemen Tekstil işçileri adına bir basın açıklaması yapan DİSK Tekstil Başkanı Budak işçilerden şimdiye kadar gösterdikleri ciddi tutumu sürdürmelerini ve sendikalarından habersiz hiçbir şey yapmamalarını istedi.

  • Tekel direnişine destek vermek için 4 Şubat’ta yapılan eyleme katıldığı gerekçesiyle işten çıkarılan TÜBİTAK çalışanı Aynur Çamalan, oturma eylemine başladı.

  • Boğaziçi Üniversitesi Sosyalist Fikir Kulübü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 100. yılında bir dizi etkinlik gerçekleştirdi.

  • Kocaeli'de işsizler Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı. İŞKUR koridorlarında oturma eylemi yapan işsizler iş talebinde bulundu. Derince ilçesinden İŞKUR Kocaeli Müdürlüğü’ne gelen işsizler adına açıklama yapan Serdar Aykoç, Derince'de yaklaşık 1 yıldır düzenli bir işte çalışmayan gençler olarak bir araya geldiklerini, dayanacak güçleri kalmadığını, ceplerinde 1 lira dahi olmadığını söyledi. Aykoç, iş başvurusunda bulundukları İŞKUR'da 70 bin başvuruya karşın 25 açık pozisyon bulunduğunu öğrendiklerini, açık olan pozisyonların da bilgisayar mühendisliği, elektrik teknisyenliği gibi eğitim gerektiren alanlar olduğunu söyledi.

  • Hakkari'de TOBB İlköğretim Okulu öğrencileri Fen Bilgisi öğretmenleri olmadığı için dersleri boş geçtiği gerekçesiyle Valiliğe yürüyerek, öğretmen açığının kapatılmasını talep ettiler. Okulun 6, 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden oluşan yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubu "Öğretmen istiyoruz”, “Boş geçen her ders kayıptır" dövizleriyle Valiliğe kadar yürüdüler. Valilik önünde öğrencilerle görüşen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kemal Tanyürek öğrencilere sorunun kısa sürede giderileceğini söyledi.

  • Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'de bir maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında ağır yaralanan işçilerden biri daha İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Böylece, ölü sayısı 15'e yükseldi.

  • BATİS, BAMİS ve SODAP yaptığı bir yürüyüşle 8 Mart’ı Bursa'da kutladı. Kent Meydanı’nda toplanan kadınlı-erkekli yaklaşık 50 kişi “Yaşasın Kızıl 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü” pankartının arkasında Fomara Meydanı’na doğru yürüdü. Fomara Meydanı’na gelindiğinde basın açıklaması yapan BATİS Genel Mali Sekreteri Pervin Şahin 8 Mart’ın tarihçesini anlatarak kadınların çalışma yaşamındaki sorunlara vurgu yaptı. Açıklamasında Bursa Özay Tekstil’de, Ceylanpınar’da ve Pameks’te yaşanan katliamlarla yaşamını yitiren işçi kadınları hatırlatan Şahin, 8 Mart’ın 100. yılındaki taleplerini belirterek açıklamasını sonlandırdı. Eyleme BDSP, Partizan ve DSİP de destek verdi.

  • Ankara Devrimci 8 Mart Platformu devrimci kadın tutsaklara kart atma eylemi yaptı.

  • Dev Sağlık-İş Sendikası, 7 Mart günü güvencesizlik konulu bir panel düzenledi.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü dolayısıyla “Tokat Krize İşsizliğe Yoksulluğa Karşı Mücadele İnisiyatifi” bir etkinlik gerçekleştirildi. Son yıllarda yaygınlaşan “Erkeksiz 8 Mart” gibi ucube liberal-feminist bir yaklaşıma inat kadının kurtuluşunun kadın-erkek emekçilerin birlikte mücadelesinden geçtiğini vurgulayan coşkulu ve sınıfsal yaklaşıma uygun bir 8 Mart etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte “Tokat Krize İşsizliğe Yoksulluğa Karşı Mücadele İnisiyatifi”ni tanıtan bir konuşma ve kapitalizmde kadın sorununu anlatan iki ayrı konuşma yapıldı. İnisiyatif bileşenleri tarafından kurulan “Emekçi Kadın Korosu” türküler söyledi ve “Tiyatro Umut”, “Umudumu Arıyorum” adlı oyunu sergiledi. “Grup Emek” tarafında söylenen türkü ve marşlarla etkinlik sona erdi.

  • Trabzon’da KESK Şubeler Platformu, 8 Mart'ta basın açıklaması gerçekleştirdi.

  • İstanbul’da devrimci 8 Mart’ı gerçekleştiren devrimci kurum ve sendikalar, 9 Haziran 2009 tarihinde içinde bulundukları kapalı araçta sel sularına kapılarak boğularak can veren kadın teksitil işçilerini anmak için Pameks Tekstil fabrikası önünde bir eylem gerçekleştirdiler. Yapılan açıklamada başta Pameks patronu olmak üzere tüm iş cinayetlerinin hesabınının sorulacağını ilan ettiler. Pameks fabrikası önünde saat 12.30’da biraraya gelen kurumlar, “Bursa’da, Ceylanpınar’da yakıldık. Pameks’te boğulduk. Unutmadık, hesap soracağız!” pankartı açtılar. Ardından kurumlar adına basın açıklaması okundu. Tekstil-Sen’in de destek verdiği eylemde, “8 Mart kızıldır, kızıl kalacaj!”, “New York’tan Tekel’e direniş büyüyor, mücadele sürüyor!”, “İşçi katilleri / Pameks patronu hesap verecek!”, “Tekel işçisi yalnız değildir!” ve “Yaşasın Dünya Emekçi Kadınlar Günü!” sloganları atıldı.

  • Ankara Devrimci 8 Mart Platformu, Aynur Çamalan ile dayanışma çağrısında bulundu.

  • Balıkesir Genç-Sen 7 Mart Pazar günü Balıkesir Burhaniye'de 8 Mart etkinliği gerçekleştirdi.

  • Tez Koop-İş Sendikası İstanbul Şubeleri Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdikleri bir etkinlikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. Etkinliğe büyük çoğunluğu kadın olmak üzere 150’ye yakın işçi katıldı.

  • Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar, Burhaniye'de 8 Mart'ı kutladı. Mehmetalan köyünde yapılan etkinlikte konuşmalar, slayt gösterimi yapıldı, şiirler okundu, türküler söylendi. Etkinlikte bir konuşma yapan Özlem Koçak, 8 Mart'ın tarihini anlattı. Koçak, "8 Martlar, çay eken, pamuk toplayan, mandalinaya, zeytine giden, tarlada çalışan, atölyede, fabrikada, okulda ter döken, yetmedi eve gelip bir de evde çalışan, saçını süpürge eden kadınların günü" olduğunu vurguladı. Mehmetalan köyü muhtarı Metin Aktaş, Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar'a 8 Mart Emekçi Kadınlar günü köylerinde kutlandığı için teşekkür dileklerini iletti.

  • Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, bugün 8 Mart’ın 100. yılı olduğunu hatırlatarak, “100 yıl geçmiş olmasına karşın, dünya genelinde ve ülkemizde kadınların yaşadıkları sorunlara bakıldığında ne yazık ki hiç de iyimser görüntülerle karşılaşmıyoruz“ dedi.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolaysıyla Denizli’de biraraya gelen TEKEL işçileri ve aileleri direnişte kadınların önemine vurgu yaptı. Yurtsever Cephe Emekçi Kadın çalışmasının düzenlediği etkinlik, sinevizyon gösterimiyle başladı. Etkinlikte emekçi kadınlar adına Ayşe Sert bir konuşma yaptı. Sert konuşmasında Dünya Emekçi Kadınlar Gününün tarihine değindi. TEKEL direnişi sırasında yaşamını yitirenlerin anısına şiirlerinde okunduğu etkinlikte, Yüce Keleşoğlu TARİŞ ve TEKEL direnişine ilişkin bir konuşma yaptı. Keleşoğlu konuşmasında, “Kadınlar olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadınlar özgürleşemez” derken, yapılan etkinlik şarkılar ve türkülerle sona erdi.

  • Niğde'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlaması Niğde Eğitim-Sen'in çağrısıyla dün Niğde Hükümet Meydanı'nda gerçekleşti. Eğitim-Sen binası önünde toplanan kadın ve erkek emekçiler kortej oluşturup sloganlarla yürüyüşe geçtiler. Hükümet meydanına varan kitle bekleyen Niğdeli emek dostlarıyla birlikte bir basın açıklaması yaptı. Niğde Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Sekreteri Yasemin Dikdurak’ın okuduğu basın açıklamasını sık, sık “Yaşasın Yüz Yıllık Mücadelemiz”, “Yaşasın Kadın Dayanışması””Kadın Erkek El Ele Mücadeleye” sloganları ile kesildi.

  • TEKEL işçileri Samsun’un Bafra ilçesinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bafra Kadın Platformu’nun öğle saatlerinde düzenlediği yürüyüşte “TEKEL işçisi emekçi kadınlarımızın onurlu direnişlerinde yanlarındayız” ve “TEKEL direnişi şehidi Hamdullah Uysal ölümsüzdür” pankartları açıldı. 19 Mayıs Parkı önünde toplanarak eşleri ve çocuklarıyla yürüyüşe geçen korteje TEKEL işçileri ve aileleri damgasını vurdu. Samsun TKP İl Örgütü ve Sosyalist Parti’nin de katıldığı yürüyüş Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi.

  • Samsun’un Bafra ilçesinde TEKEL işçilerinin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşüne katılan TKP’li kadınlar, yürüyüş sonrası 19 Mayıs ilçesinde TEKEL işçisi kadınlarla buluşarak bir salon etkinliği yaptılar. TEKEL işçisi kadınların yanı sıra işçi eşleri kadınların da çocuklarıyla birlikte katıldığı etkinliğin açış konuşmasını TKP Samsun Emekçi Kadın Birimi adına Gülbin Cingöz yaptı. “Eşit işe eşit ücret talebiyle ekmek mücadelesi verirken hayatını kaybeden 129 dokuma işçisi kadının dün verdiği mücadeleyi bugün TEKEL işçisi kadınlar sürdürüyor. Onurlu direnişinizde birlikte olduk, bugün de bu etkinlikte sizlerle olmak çok anlamlıdır” diyerek kadınları selamlayan Cingöz’ün ardından 8 Mart’ın tarihsel değeriyle ilgili bir sunum yapıldı. Daha sonra, Yurtsever Cepheli emekçi kadınların hazırladığı film gösterimi izlendi. Gösterimin ardından, TKP İl Komitesi’nden Belma Nur Kartal, bu 8 Mart’ı TEKEL işçisi kadınlara adadıklarını belirterek şöyle konuştu: “TEKEL işçisi kız kardeşlerimiz Ankara’da direnirken, erkek işçilerin eşleri olarak siz de burada direndiniz. Eşleriniz, çocuklarınız ve geleceğiniz için yaptıklarınız hepimize güç verdi. Samsun’da birlikte attığımız her adımı, birlikte haykırdığımız her sloganı, birlikte döktüğümüz her gözyaşını sadece Ankara ve Samsun değil dünya izledi. Bugün direniş çadırlarınız şimdilik sökülse de ekmek ve gelecek kavganız bitmedi, sürüyor. Ankara’da çadırlar sökülürken işçiler gittikleri her yeri direniş alanı yapmaya yemin ettiler. Biz de bu sözün arkasındayız” dedi. Kartal’dan sonra söz alan TEKEL işçisi Hatice Kavasoğlu şunları söyledi: “Çalışıyorduk, ekmeğimizi elimizden aldılar. Kimsenin ummadığı direnişte iki arkadaşımızı kaybettik. En büyük desteği Ankara halkından aldık. Benim eşim de TEKEL’deydi. İkimiz birlikte işsiz kaldık. 11 senedir işçiyim. Hataylıyım. Kürtle de Arapla da Çerkezle de birlikte çalıştık. Onların açılımını biz yıllar önce yaptık. Beraber büyüdük, aynı sofrada yemek yedik. Ama, onlar yeni fark etti bizi.”

  • Ankara’da Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar’ın düzenlediği 8 Mart etkinliği “8 Mart’ta Kadınlar TEKEL” başlığıyla Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar’ın hazırladığı sinevizyon gösterimiyle başlayan etkinlik konuşmalar ve ardından gerçekleşen forumla devam etti. Direniş boyunca 78 gün Ankara’da mücadele eden Batmanlı TEKEL işçisi Yıldız Gök, Ankara’ya sadece ekmeklerine sahip çıkmak için geldiklerini ve bu denli uzun soluklu ve öğretici bir mücadelenin özneleri olacaklarını düşünmediklerini ifade ederek sözlerine başladı. Kızının, “Ankara’da olduğun için seninle gurur duyuyorum, oradaki işçilerden olmasaydın utanırdım” dediğini belirten Gök, “Bundan sonra iki kişinin direndiğini gördüğüm yerde üçüncü ben olacağım” diyerek salondakilerin duygulu anlar yaşamasına neden oldu. Doğuda kadın olmanın bir kez daha zor olduğu, burada erkek işçilerle birlikte direnişte olmasının ailesinde bir tepki görüp görmediği, eşinin nasıl izin verdiği yönünde gelen bir soruya Gök, “Ekmeğim için direnirken kimseden izin almadım” diyerek tüm salondan yoğun alkış aldı.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Yurtsever Cephe Gaziantep İşçi Birliği’nin düzenlediği etkinliğe çok sayıda emekçi kadın katılırken, 55 gündür grevde bulunan Çemen işçileri de etkinliğe destek verdiler. DİSK Genel-iş toplantı salonunda yapılan etkinlik TKP Gaziantep İl Başkanı Sibel Altıntaş’ın açılış konuşmasıyla başladı. Altıntaş, bu sene 100. yıldönümü kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün bu yılki etkinliklerini TEKEL işçilerine adadıklarını vurguladı ve TEKEL işçisi kadınlarının toplumdaki herkese “hak verilmez alınır” sloganının gerçekliğini ispatladığını söyledi. Altıntaş,1857 yılında New York’taki 40 bin dokuma işçisinin yaktığı ateşi bugün TEKEL direnişinin devraldığını ve bu direnişin herkese örnek olduğunu açıkladı. TEKEL işçilerinin başlatmış olduğu yeni dönemde, AKP iktidarının gerici, piyasacı, Amerikancı politikalarına dur diyeceklerini belirten Altıntaş, eğitimde, sağlıkta ve hayatın her alanında yaşam hakkının gasp edilmesine karşı herkesi mücadele etmeye davet etti. Altıntaş, “Türkiye’nin aydınlık yüzleri olarak evlerimizden çıkalım. Tek El olmak için yola koyulalım. Ekmeğimiz için ama güllerimizi isteyerek TEKEL ve 55 gündür grevde bulunan Çemen işçisi kardeşlerimizle 8 Mart'ı selamlayalım” dedi.inevizyon gösteriminin de yapıldığı etkinlikte, saz eşliğinde şiir ve müzik dinletisi yapıldı. Ayrıca ilköğretim öğrencilerinin TEKEL işçileri ile ilgili yaptıkları destek afişleri de salonda sergilendi. Yurtsever Cephe Gaziantep İşçi Birliği olarak Çemen işçilerinin direnişine destek için yapılacak yürüyüşe katılınılacağının duyurulmasıyla toplantı bitirildi.

  • Fotoğraf sanatçısı Gülhan Kırdı üçüncü kişisel sergisini sokakta açıyor. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü olan bugün saat 12.00'de açılacak olan sergide sanatçının fotoğrafları Kadıköy Belediyesi'nin katkıları ile Bahariye Caddesinde tramvay yolu boyunca direklere asılı olacak.

  • Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi (NHKM) Fotoğraf Topluluğu, "Tekel İşçisi Kadınlarımız" adıyla bir sergi düzenliyor. Sergide TEKEL direnişi boyunca topluluk üyelerinin çektiği emekçi kadın fotoğraflarından oluşan bir seçki yer alıyor. Topluluk, bu sergiyle 8 Mart'ın 100. yılını da selamladı.

  • 78 gün süren Ankara direnişinin ardından memleketlerine dönen TEKEL işçileri Trabzon'da TKP il örgütünü ziyaret etti. İşçiler direniş boyunca edindikleri deneyimleri ve yaşadıklarını TKP üyeleri ile paylaştılar. Ankara'da 78 gün boyunca direnişi sürdürürken aynı zamanda mücadele etmeyi de öğrendiklerini belirten işçiler, asıl kavganın memleketlerine döndükten sonra, şimdi başladığının altını çizdiler ve Türkiye'nin dört bir yanında ve Trabzon'da kendilerinin ve çocuklarının geleceği için mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini söylediler. İşçilerin TEKEL direnişini Trabzon'a ve Karadeniz bölgesine bölgesine taşımak konusunda kararlığının ön plana çıktığı görüşmede, TKP Trabzon örgütü, bu mücadelede tüm gücü ve olanaklarıyla TEKEL işçilerinin yanında olduğunu bir kez daha vurguladı. Özellikle önümüzdeki aylarda bölgede ÇAYKUR fabrikalarında TEKEL benzeri bir sürecin yaşanacağı ve TEKEL işçilerinin mücadele birikiminin ve kazanımlarının ÇAYKUR işçileri için yol gösterici nitelikte olacağının altı çizildi.

  • Eskişehir'de 100. yılında 8 Mart'ı yaratanlar selamlandılar.

  • Bursa’da devrimci güçler 8 Mart'ın 100. yılında Kent Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

  • Menemen’de çeşitli kurumların birlikte örgütlediği 8 Mart etkinliği 6 Mart cumartesi gerçekleştirildi.

  • İSMMMO 8 Mart'ın 100. yılında "Kadınım, İşsizim, Mutsuzum” başlıklı bir rapor hazırladı.

  • Ankara’da Devrimci 8 Mart Platformu tarafından 8 Mart eylemi gerçekleştirildi.

  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Manisa’da gerçekleştirilen yürüyüşle kutlandı.

  • Adana'da Devrimci 8 Mart Platformu 7 Mart Pazar günü bir eylem gerçekleştirdi.

  • İzmir'de biraraya gelen BDSP, Alınteri, Demokratik Kadın Hareketi, Devrimci Hareket, Halk Cepheli Kadınlar, Yeni Demokrat Kadın İnisiyatifi ve Mücadele Birliği 8 Mart'ın 100. yılında tarihsel ve sınıfsal özüne uygun bir çerçevede 8 Mart kutlaması gerçekleştirdiler.

  • Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar'ın düzenlediği 8 Mart etkinliğinde TEKEL emekçisi direnişçi kadınlar konuşurken, İstanbul’un dört bir yanından gelen emekçi kadınlar da TEKEL mücadelesinin önemine vurgu yaptı. Kadıköy Aktaş Düğün Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe katılım yoğun oldu.

  • Gaziantep Demokratik Kadın Platformu ve KESK Şubeler Platformu’nun ortaklaşa düzenlediği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü eylemine birçok siyasi parti de destek verdi. Gaziantep Demokratik Kadın Platformu tarafından organize edilen yürüyüş, Kırkayak Parkı’nda başladı. Üzerinde “Cinsel, Ulusal, Sınıfsal Sömürüye Karşı Yürüyoruz’ yazısının yer aldığı pankartı taşıyan kadınlar, sloganlar eşliğinde Heykel Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler.Yürüyüş boyunca sık sık “Kadın erkek el ele mücadeleye”, “Yaşasın 8 Mart” sloganları atan gurup Heykel Meydanı’na geldiğinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

  • İstanbul'da, Kadıköy’de 7 Mart günü bir 8 Mart mitingi daha gerçekleşti. “100. Yılında Şan Olsun 8 Mart’ı Yaratanlara! New York’tan TEKEL’e direniş sürüyor, mücadele büyüyor!” sloganıyla yapılan mitinge “Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Belediye-İş İstanbul 2 No'lu Şube, BES İstanbul 1 No'lu Şube, Çağdaş Hukukçular Derneği, Demokratik Kadın Hareketi, Devrimci Hareket, Devrimci Proletarya, Divriği Kültür Derneği, Emek ve Özgürlük Cephesi, Emekli-Sen Kartal Şube, Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No'lu Şube, Halk Cephesi, Kaldıraç, Partizan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Proleter Devrimci Duruş ve Tüm-Bel Sen 1 ve 3 No'lu Şubeler katıldı.

  • Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir basın açıklaması yaparak ulaşım zamlarının geri alınmasını Ankaralı'larla birlikte kutladı. TÜDEF Genel Başkanı Çetin açıklamasında Gökçek’i hukuka saygı göstermeye çağrırken, belediyenin taşımacılıkta zarar ettiği iddiasının yalan olduğunu söyledi. Çetin “Cumhuriyet Savcılarına sesleniyoruz. Gözünüzün önünde suç işleniyor. Seyirci mi kalacaksınız?” dedi. Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuki bir karara, adalete hakaret edenleri, uymayarak suç işleyenlere karşı seyirci kalmayacağız. Yasa dışı kontak kapatan ya da otobüsleri kendine oy vermeyen semtlere göndermeyen yetkililer yani halkın ulaşım hakkını engelleyenler, kaos ve kargaşa yaratanlar için suç duyurusunda bulunacağız”. Çetin tüketicilere de seslenirken, ucuz ulaşımın bir hak olduğunu ifade ederek, “Hakkımıza sahip çıkalım. Hukuka sahip çıkalım. Otobüsler semtinize gelmezse birazdan dağıtacağımız dilekçelerle suçlular hakkında işlem yapalım. Örgütsüz halk köledir, köle olmadığımız gösterelim. Örgütlenelim ve hakkımız örgütlü demokratik mücadele ile arayalım” dedi.

  • Hükümet, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün resmi tatil ilan edilmesi talebi karşısında sessiz. KESK, DİSK ve TTB’nin konuya ilişkin görüşme talepleri bile kabul edilmedi. Meclis Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’ndan ise ‘Türkiye’de çok fazla tatil günü var’ yanıtı geldi.

  • Türkiye Kamu-Sen'in araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı geçen ay için 2 bin 936 TL 40 kuruş olarak belirlendi.

  • Genç-Sen, 5 Mart akşamı artan soruşturma ve ceza terörünü protesto etti.

  • Kamu kuruluşu olan TÜBİTAK'ta örgütlü olan Türk-İş'e bağlı Tez-Koop-İş Sendikası'nın Ankara Şube üyesi Aynur Çamalan, TEKEL işçilerine destek amacıyla 4 Şubat eylemine destek katıldığı gerekçesiyle işten atıldı. 13 yıldır TÜBİTAK bünyesinde çalışan ve 2 çocuk annesi olan Çamalan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde (8 Mart 2010 Pazartesi) TÜBİTAK binası önünde süresiz oturma eylemi başlatacak. Eyleme Tez-Koop-İş'e üye kadın işçiler de destek verecek. 10 Mart Çarşamba günü ise yine TÜBİTAK önünde kitlesel bir basın açıklaması düzenlenecek.

  • Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Sosyal-İş Sendikası 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün 100. yılı vesilesiyle ''8 Mart'ın 100. Yıl Dönümünde Türkiye'de ve Dünyada Kadın Emeği ve İstihdamı'' başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, 2008'e kıyasla 2009'da ücret ya da yevmiye karşılığı çalışan kadınların oranının düştüğü, kendi hesabına ya da ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranının arttığı tespiti emekçi kadınların daha çok ''korunmasız istihdam'' biçimlerine yöneldiğine işaret etti. Kadınların iş gücüne katılım ve istihdamında son 20 yılda yaşanan gerileme eğiliminin kriz koşullarında değiştiği, kadınların iş gücüne katılımı ve istihdamının arttığı raporda ifade edildi. Fakat buna rağmen bu değişimin, kadınlar açısından korunmasız istihdam biçimlerinde nitelik gerektirmeyen işlerde, sağlıksız çalışma koşullarında istihdamı ve giderek büyüyen bir işsizlik sorununu beraberinde getirdiği vurgulandı. Raporda ayrıca, 2007'de yüzde 6'ya kadar düşen kadın işsizlik oranının geçen yıl yüzde 7'ye yükseldiği, erkeklerde ise bu oranın yüzde 6,3 olduğu belirtildi. Raporda, kadınların işsizlik oranının sürekli erkeklerden yüksek seyrettiği vurgulandı.

  • İstanbul 8 Mart Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadın örgütleri miting gerçekleştirdi.

  • Dünya Emekçi Kadın Günü dolayısıyla İzmit’te düzenlenen etkinliğe katılan TEKEL işçileri, dayanışmanın gereği ve zorunluluğundan söz ettiler. Yurtsever Cepheli Emekçi Kadınlar tarafından düzenlenen etkinliğe, Bursa ve Denizli’deki TEKEL Tütün İşletmeleri ve depolarında çalışan 12 işçi ile aileleri de katıldı. İşçiler adına yapılan konuşmalarda, 78 günlük mücadelenin merkezinde, kadın emekçilerin direncinin bulunduğu dile getirildi.

  • Muş'a bir konferans için gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, işçilerin yumurtalı protestosu ile karşılaştı.

  • İzmir Alsancak Tren Garı’nda toplanan TEKEL işçileri, sloganlarla 5 Mart günü TARİŞ Genel Müdürlüğü önüne yürüyerek, orada eylemlerini sürdürmekte olan TARİŞ işçileriyle buluştu ve destek verdi.

  • Esenyurt belediyesinde işten çıkartlan 7 işçinin işe iadesi mahkeme kararına rağmen hala gerçekleştirilmedi. Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul sendikal nedenlerle işten atılan işçilerin açlığa terk edildiğini ifade etti.

  • Balıkesir Dursunbey’de, 14 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasının ardından tutuklanan maden sahipleri bilirkişi raporu gerekçe gösterilerek serbest bırakıldı.

  • Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, THY’nin en hızlı kadrolaşılan yer olduğunu belirterek, yönetimin hizmet alımı ve geçici işçi konusunda iş kollarına ciddi bir takım operasyonlar yaptığını söyledi.

  • 4 Mart Cuma günü TKP Berlin örgütü, Alman Komünist Partisi (DKP) Berlin Kreuzberg-Friedrichshain örgütünün düzenlediği etkinlikte TEKEL Direnişi ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Farklı gruplardan Alman sendikacı ve komünistlerin de katıldığı sunumun ardından gerçekleştirilen sohbette, TEKEL direnişinin kazanımlarının yanı sıra, Almanya’daki grev ve direnişler ve Alman işçi sınıfının benzer sorunları masaya yatırıldı. Almanya’da oldukça ses getiren ve yakından takip edilen TEKEL Direnişi için direniş boyunca sayısız etkinlik gerçekleştirildi. Almanya’nın pek çok kentinde Alman sendikalar platformu DGB’nin organize ettiği eylemlerin yanı sıra, Berlin’de her Çarşamba günü saat 17:00’de bir dayanışma mitingi düzenlendi. Son olarak Berlin’de geniş katılımlı bir yürüyüşle TEKEL işçilerini selamlayan emek dostları, topladıkları bağışları da kurulan komiteler aracılığı ile TEKEL işçilerine ulaştırdılar.

  • Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) bir açıklama yaparak Ankaralıları ulaşım zammının geri alınmasını kutlamaya çağırdı.

  • Çiftçiyi desteklemek için kurulmuş olan Ziraat Bankası, "yüzyılın kârını" açıkladı. Emekçi köylüyü, küçük çiftçiyi ve üretimini desteklemek yerine kârını şişirmeyi ve tarımda büyük sermayeyi fonlamayı tercih etmeye başlayan bankanın toplumsal rolü böylece açığa çıkmış oldu.

  • Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) hazırladığı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) 2010 taslağı, diyabet hastalarının tedavisini sıkıntıya sokacak kısıtlamalar getiriyor. Yeni jenerasyon diyabet ilaçlarının pahalı olması nedeniyle kısıtlanmasını amaçlayan SGK, yeni SUT taslağında bu ilaçların sadece endokrinoloji ve metabolizma uzmanları tarafından yazılmasına izin veriyor. Ancak Türkiye’de endokrin uzmanlarının sayısı bunu karşılayacak durumda değil. Taslak kabul edilirse diyabet hastaları ilaç yazdırmak için endokrin uzmanının bulunduğu en yakın şehre gitmek zorunda kalacak. Kısıtlanan ilaçlar ise yan etkisiz, güvenli tedaviler olarak biliniyor. Eski grup ilaçların günlük tedavisi 20 - 60 kuruş arasında değişirken, yeni ilaçların günlük maliyeti ise 3 lirayı buluyor. Türkiye’de 2.5 milyon diyabetli ilaç kullanıyor. Sağlığa Erişim Derneği Başkanı Dr. Gündüz Tezmen, diyabete harcanan sağlık harcamalarının sadece yüzde 8’inin ilaca ayrıldığını belirterek yeni SUT’la yapılmak istenen tasarrufun anlamsız olduğunu söyledi.

  • Çalışanlara ve işverenlere yönelik düzenlediği ücret anketleriyle iş dünyasındaki zam beklentisini ve planlarını ortaya koyan Yenibiris.com, yeni bir anketle 2010 yılının zam oranlarını araştırdı. Site üzerinden 11 bin 776 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anket, zam almak konusunda umutsuz olduğunu belirten çalışanların haklılığını ispat etti. “Ücretinize ne kadar zam yapıldı?” sorusunun yöneltildiği ankette katılımcıların yaklaşık yüzde 46’sı “Hiç zam almadım” yanıtını verdi. Ücretine artış alanların büyük çoğunluğu ise düşük bir zamla yetinmek durumunda kaldı. Buna göre aldığı zam oranının “Sadece yüzde 5–10 arası” olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 33. Maaşlarına yüzde 10–15 arasında artış alanlar yüzde 4; yüzde 15–20 arasında alanlar ise yüzde 2’lik bir kesimi oluşturdu. Yüzde 20’nin üzerinde zam alanların oranı da yüzde 5’te kaldı. Çalıştığı şirkette ücret artışı yılın başlarında değil de, bahar aylarında belli olacak çalışanların yani zam oranları daha belli değil diyenlerin oranı ise yüzde 10.

  • Sinter işçilerinin Üsküdar Adliyesi önünde sürdürdükleri açlık grevi 5 Mart günü sona erdi.

  • Bandırma Belediyesi, yaklaşık iki buçuk aydır, taşeron firmaya bağlı temizlik işçilerine ücretlerini ödemiyor. Belediye yönetimi ödenmeyen ücretlerle ilgili işçilerle bir toplantı düzenledi. Ortem adlı taşeron firmaya bağlı işçiler toplantıda ödenmeyen ücretlerini istediler ancak CHP’li Belediye Başkanı Sedat Pekel, işçilere sabırlı olmaları konusunda öğüt verdi. Toplantıda işçiler ücretlerinin verilmemesinden yakınırlarken, Belediye Başkanı Pekel de AKP’nin kendilerine para vermemesinden yakındı. Toplantıda konuşmasına izin verilen bir işçi belediyenin iki aydır parasını vermemesi üzerine su faturasını yatıramadığını, aynı belediyenin bu sefer suyunu kestiğini söyledi. Düzen partilerinin kirli rekabet anlayışı sonucunda merkezi yönetim, CHP’ye geçen Bandırma Belediyesi’ne iki büyük felaket yaşanmasına (büyük sel felaketi ve 1.5 ay süren susuzluk) rağmen para vermedi. Yerel yönetim ise mali sıkıntıyı Bandırmalı işçi ve emekçilerinin sırtına yüklemeye başladı.

  • Sağlık örgütleri Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'nı protesto etti. 12 sağlık örgütünün (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDHB), Devrimci Sağlık İş Sendikası (DEV-SAĞLIK İŞ), Türk Hemşireler Derneği (THD), Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜM RAD DER), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tıbbi Laboratuar Teknisyen ve Teknikerleri Derneği, Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının Sözü Sendikası (SÖZ SEN), Çevre ve Sağlık Derneği gibi örgütlerin gerçekleştirdiği ortak açıklamaya KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek ve KESK’e bağlı sendikaların MYK üyeleri de destek verdi. Eylemde ortak açıklamayı SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun yaptı. Ardından TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu söz aldı. Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'nın içeriğine ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı açıklamada bu tasarının yasalaşması halinde, sağlık hizmetlerinin bütünlük içinde verilemeyeceği, bölgesel farklılıkların daha da artacağı ve cepten ödemeler ve katkı paylarının arttırılarak sağlık hizmetlerine erişimin daha da güçleşeceği ifade edildi.

  • Halkevleri üyesi emekliler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) emekli maaşlarından yaptığı kesintilerle ilgili Sultanahmet Adliyesi’nde suç ihbarında bulundular. Adliye’ye gelen emekliler adına Bahçelievler Halkevi Yönetim Kurulu Üyesi, emekli öğretmen Mesut Akıncı basına açıklama yaptı. ‘Üyelerinin adını bilmediği bir örgüt’ için SGK tarafından yapılan kesintilerin dolandırıcılık suçu olduğunu söyleyen Akıncı, suçun failinin sadece sahte üye yapan dernekler olmadığını belirterek SGK’nın sorumluluğunu vurguladı. Geçtiğimiz aylarda DİSK’e bağlı Emekli-Sen sendikasının kapatıldığını hatırlatan Akıncı, sahte üye kaydı yapan bu emekli derneklerinden ise hiçbir desteğin esirgenmediğine dikkat çekti. “AKP iktidarı halkın en temel haklarını, sağlık hakkını, emeklilik hakkını, güvenceli çalışma ve insanca yaşam gasp ederken sesini çıkarmayacak dernekler ve sendikalar yaratmak istiyor” diyen Akıncı, emeklilerin paralarının onaysız aktarıldığı derneğin yöneticilerinin en büyük hak gaspları karşısında “çıtlarını çıkarmadığı”na, sefalet ücretlerine teşekkür ettiklerine dikkat çekti. Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy, bir dilekçe örneği hazırladıklarını söyledi ve emeklileri tüm kesintileri görebilmek için bu dilekçelerle SGK’ya başvurmaya çağırdı.

  • Her yıl madenlerde yaşanan kazalarda onlarca işçi yaşamını yitirirken, Meclis önlemleri değil madencilikte ruhsat alımını kolaylaştırmayı tartışıyor. Hükümetin Meclis’e sevk ettiği tasarıyla madencilik sektörü yeniden yapılandırılacak. Tasarıyla, "madencilik faaliyetleri yasaklanmadan faaliyetlerini yasal ve uygun şartlarda yapılması" hedefleniyor. "Sürdürülebilir kalkınma" kavramının temel hedef alındığı tasarıda; "doğal kaynakların israf edilmeden, ekonomik, sosyal ve endüstriyel gelişmelerin, insan ve çevre sağlığına uygun şartlarda geliştirilmesi" gibi hedeflerden bahsedilirken iş güvenliği ve işçi sağlığı konularından bahsedilmemesi dikkat çekiyor. Maden Mühendisleri Odası'nın kayıtlarına göre, 2008'de 43, 2009'da 92 maden çalışanının iş kazası sonucu yaşamını yitirirken, bu yılın ilk 2 ayında ise 19 yurrtaşımız maden kazalarında yaşamını yitirdi. Daha Mart ayının başında yaşanan maden faciasının acısı dinmemişken ve gündemdeki sıcaklığını korurken, hükümetin hazırladığı yasa tasarısı bu konudaki tüm sorumluluklarını görmezden geldiklerini gösteriyor. İLO'nun güvenlik standartlarına ilişkin sözleşmesini şimdiye kadar 23 ülke imzaladı ancak Türkiye, uygulamalar çok fazla maliyet getireceği için şimdiye kadar bu sözleşmeyi imzalamadı.

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin(İGDAŞ) özelleştirilmesinde danışmanlık yapacak kurumun belirlenmesi için açılan ihaleyi Cıtıgrup Global Markets Limited-Efg İstanbul Menkul Değerler A.Ş.-Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Konsorsiyumu kazandı. İBB, İGDAŞ’ın özelleştirmesini 2010 yılsonuna kadar tamamlamayı planlıyor.

  • Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-Sen) adına Genel Başkan Abdullah Aysu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile görüştü. Görüşmede ILO heyetine Çifçi- Sen’in hazırladığı dosya sunuldu. Görüşmede, çiftçilerin hak arama örgütlerinin olmadığı belirtilerek, tarımı yeniden düzenleyen yasalar çıkarılırken, çiftçilerin sözünü söyleyecek, taleplerini dillendirecek örgütlenmelerinin önünün tıkandığı anlatıldı. Piyasaya çiftçi lehine müdahale eden kurum ve kuruluşların kaldırıldığı veya özelleştirildiği, sözleşmeli üreticilik dönemine geçildiği belirtilen görüşmede,sözleşmelerin şirketler tarafından tanzim edildiği ve şirketlerin çıkarına uygun düzenlendiği, çiftçilerin haklarını koruma ve geliştirme araçlarından yoksun bırakıldığı anlatıldı. Görüşmede, “Çiftçilerin bir araya gelerek Anayasaya ve uluslararası anlaşmalara dayalı olarak kurdukları sendikaları hakkında baskı ve engellemelerle karşılaşıldığı, hükümetler iç hukuk düzenlemesi yapmaktan kaçındıkları için, çiftçi sendikaları hakkında davalar açıldığı ve haklarında kapatma kararları verildiği, örgütlenme özgürlüklerinin engellendiği" belirtildi. Çiftçi-Sen görüşmede İLO heyetinin şaşkınlık yaşadığını, bu şaşkınlıktan, konuyu ilk defa duyduğu, ne hükümet tarafından ne de görüştüğü konfederasyonlar tarafından çiftçilerin örgütlenme sorunlarıyla ilgili bilgi verilmediğinin anlaşıldığını vurguladı.

  • Boğaziçi Üniversitesi’nde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Eğitim-Sen Temsilciliği tarafından etkinlikler yapıldı.

  • MEDULA sistemindeki aksamalar nedeniyle SGK'lı hastalar ilaçlarına ulaşamıyor. Eczacılar yaşanan sorunu protesto için SGK önünde bir eylem yaptı.

  • Diyarbakır'ın Lice Belediyesi’nde imzalanan toplu iş sözleşmesiyle 8 Mart'ta kadın emekçilerin, Newroz’da tüm emekçilerin izinli sayılması karar altına alındı.

  • Akkardan'da işten atmalara karşı 12 Şubat günü başlayan direniş sürüyor. Direnişteki işçiler fabrika önündeki bekleyişlerini sürdürürken, çalışmaya devam eden işçiler de işten atma saldırısına karşı tepkilerini öğlen saatlerinde gerçekleştirdikleri eylemlerle gösteriyorlar. Hergün öğle saatlerinde, fabrikadaki işçilerin de bahçeye çıkmasıyla birlikte slogan atılarak işe geri iade edilme talebi dile getiriliyor. 3 Mart günü de direniş alanına ziyaretler gerçekleştirildi. BMİS'te örgütlü Sarkuysan işçilerinin yanısıra BMİS'te örgütlü fabrikaların işçi temsilcileri yaptıkları ziyaretlerde sınıf dayanışmasının önemine vurgu yaptılar. İşçiler, hergün bir fabrikanın direniş yerini ziyaret edeceğini ve direnişteki işçilerin öğle yemeklerini bu fabrikaların üstleneceğini ifade ettiler.

  • ATV-Sabah grevi hakkında verilen durdurma kararının iptalinin ardından grev pankartı tekrar asıldı.

  • Marmaray işçileri bugün Yenikapı'da bulunan Marmaray şantiyesini işgal etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın şantiyeye denetleme yapmak için gelmesi üzerine gerçekleşen işgal eyleminde, işçiler muhatap alınmak istediler. İşçilerin işgali, saat 14.00 sularında görüşme talebinin kabul edilmesiyle son buldu. Taşeron firma Taisei-Gama-Nurol yetkilileri ise sendika düşmanı tutumuyla işçilerin bir sendika temsilcisi ve avukatla birlikte görüşme talebini karşılıksız bıraktı. “Ben burada sendika tanımam!” ifadelerini kullanan patron, sendikayla görüşmeye yanaşmadı. Bunun ardından BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in, Marmaray işçilerinin yanına gelerek müdahalede bulunması üzerine patron görüşme teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Gama patronu, Sebahat Tuncel, iki Marmaray işçisi ve bir de avukatla birlikte görüşme gerçekleştirdi. Patronun, işten atılan 60 işçiyi işe geri alarak günlük yevmiyelerini 27.5 liradan 32 liraya çıkarmayı kabul ettiğini ifade eden Tuncel, işçilerin eksik yatan sigorta primlerinin de yatırılacağını ve işçilerin işten çıkarıldıkları günden itibaren geçen 40 günde uğradıkları zararın ödeneceği garantisinin patron tarafından verildiğini belirtti. Ayrıca patronun verdiği taahhütlere dair bir protokol imzalamayı kabul ettiğini söyledi. Tuncel’in açıklamalarından sonra işçiler kendi aralarında bir toplantı yaparak kararlarını ifade edecekler.

  • İstanbul Kartal'da kurulu bulunan Ayyıldız Makine'de iş kazası yaşandı. kamyondan malzeme indirilirken yaşandı. Bir Ayyıldız işçisi malzemenin indirilişi sırasında elini malzeme ile kamyon kasası arasına sıkıştırdı. İlk olarak Kızılay'a götürülen işçi, tedavisinin burada mümkün olmadığı söylenerek ilk önce yaralı halde işyerine ardından da Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Alınan bilgiye göre Ayyıldız işçisinin iki parmağı kırıldı.

  • OSB-İMES İşçileri Derneği (OSİM-DER) açlık grevindeki Sinter işçilerini ziyaret etti.

  • Adana Krize Karşı Emek ve Demokrasi Platformu, Ankara’daki direnişlerini tamamlayarak 78 gün sonra evlerine dönen TEKEL işçilerinin katılımıyla bir eylem gerçekleştirdi.

  • Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No'lu Şube, 2 Mart günü Tez-Koop-İş Genel Eğitim Danışmanı Volkan Yaraşır'ın katılımıyla “İşyeri Sendika Komiteleri ve Yürütümü” konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. Seminerde özel olarak taban örgütlenmeleri üzerinde duruldu.

  • 4/C statüsüne geçmek için daha önce Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na dilekçe veren ve henüz bir işe yerleştirilmeyen TEKEL işçileri dilekçelerinin işleme konulmamasını istedi.

  • Petrol-İş, asgari ücrete ilişkin kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtı.

  • Siyasi partiler ve çeşitli örgütlerin 8 Mart ile ilgili yaptıkları açıklamalarda, bu yılın TEKEL işçilerine ithaf edildiği duyurulurken, düzenlenecek olan etkinliklerde de TEKEL emekçisi kadınlar konuşmacı olarak katılacak.

  • Bursa Valiliği, 8 Mart’ta Altıparmak Stadyumu’ndan Orhangazi Parkı’na yapılacak yürüyüşü yasaklı meydana çağrı yapıldığı gerekçesi ile yasakladı.

  • Kozlu’da yaşanan Grizu faciasının 18. yıl dönümünde hayatını kaybeden 263 maden işçisi Zonguldak’ta anıldı. Zonguldak Maden Şehitleri anıtı önünde ve Kozlu beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde tören düzenlendi. Törende okunan ortak açıklamada, dünya madencilik tarihinin endüstriyel gelişimin tarihi olduğu kadar büyük acıların da tarihi olduğu, Zonguldak kömür havzasının bunun örneklerinden birisi olduğu ifade edildi. Açıklamada, Zonguldak kömür havzasında 1940’lardan itibaren yaşamını yitiren işçi sayısının 4 bine yaklaştığına dikkat çekildi. Bursa Mustafakemalpaşa ve Balıkesir Dursunbey'de yaşanan kazaların “kader” olmadığı belirtilen açıklamada, konuyla ilgili birçok önlemin ve eylem planın oluşturulabileceği ifade edildi. İş mevzuatının odağı “insan” olan bir yapıya kavuşması gerektiğini söylenen açıklamada denetim kadrolarının tecrübeli maden mühendisleri ile güçlendirilerek acil durum planı ve risk haritalarının çıkarılması gerektiğini belirtildi. Anma töreninde konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu, benzer kazaların tekrar yaşanabileceği söylerken, kontrolsüz ve denetimsiz binlerce ocak olduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sıkı şekilde denetimini yapmadıkça bunların patlamaya müsait olduğunu belirtti. Muslu, denetimin masa başından değil ocaklarda yapılması istedi. Daha sonra, MMO Zonguldak Şubesi Lokali'nde, 3 Mart 1992'deki grizu faciasının basına yansımalarını gösteren sinevizyon gösterisi yapıldı. Zonguldak’ın 150 yıllık tarihinin en büyük felaketi olan kaza, 3 Mart 1992’de Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki taş kömürü maden ocağında saat 19.45 – 20.00 arasındaki zincirleme grizu patlamaları sonucu meydana gelmişti.

  • Dev Sağlık İş üyesi Aziz Koç’ un kendisine hiçbir gerekçe bildirilmeden ve onayı alınmadan iş değişikliğine zorlanması ve işten çıkarılması nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi emekçileri tarafından bir eylem yapıldı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan Dev Sağlık İş’e üye sağlık emekçileri güne alkışlar ve sloganlarla başladılar. Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’nde hastabakıcı personel olarak çalışan ve Dev Sağlık İş üyesi olan Aziz Koç’ un kendisine hiçbir gerekçe bildirilmeden ve onayı alınmadan iş değişikliğine zorlanması ve işten çıkarılması nedeniyle sabahın erken saatlerinde bir araya gelen işçiler taşeron şirketin bu keyfi tutumunu ve yaptırımını alkışlar ve sloganlar ile protesto ettiler. Eyleme hasta yakınları ve hekimler de destek verdiler.

  • 8 Mart’ın 100. yıldönümü öncesi DİSK Kadın İşçi Komisyonu, resmi tatil talebinde bulunurken, Türk-İş’e bağlı sendikaların kadın temsilcileri de ‘eşit işe eşit ücret’ dedi.

  • Kongo Bağımsızlık ve Özgürlüğü Geliştirme Kongresi (CPL) ve Kongo Aktif Kadınlar Birliği (AFACO) Tekel işçilerine destek mesajı gönderdi.

  • Muğla'nın Milas ve Yatağan ilçelerindeki Yeniköy Elektrik Üretim ve Dağıtım A.Ş.'de (YEAŞ) çalışan toplam 550 T. Maden-İş Sendikası üyesi işçiye, 4 Şubat'ta Türk-İş, KESK, Hak-İş, DİSK ve Kamu Sen tarafından TEKEL işçilerine destek amacıyla gerçekleştirilen iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle savcılık tarafından 1000'er TL para cezası verildi. Maden- İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, cezalara itiraz edeceklerini söyledi.

  • "İşe iade davalarının yasanın seri muhakeme usulüne tabi olması ve 2 ay içerisinde sonuçlanması hükmüne ve Çalışma Bakanlığı'nın verdiği rapora rağmen 14 aydır sonuçlandırılamamış olması nedeniyle" açlık grevine başlama kararı aldıklarını duyuran Sinter Metal işçileri, açlık grevinin ilk gününde Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan işten atılan işçiler tarafından destek için ziyaret edildi. Çevredeki esnafın da destek sunduğu işçiler, geceyi BDP Üsküdar İlçe Binası'nda geçirdiler.

  • Kocaeli TEKEL İşçileriyle Dayanışma Platformu 3 Mart'ta gerçekleştirdiği basın açıklaması ile güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadele çağrısı yaptı.

  • İstanbul Yenikapı'daki şantiye önünde direnişlerini sürdüren Marmaray işçileri ulaşım sektöründe örgütlü kamu ve işçi sendikalarıyla beraber Üsküdar'da bulunan Demiryolları Limanlar Hava Meydanları İnşaatları Genel Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Türk-İş'e bağlı TÜMTİS, Hava-İş, Liman-İş sendikaları, DİSK'e bağlı Limter-İş, KESK'e bağlı Yapı-Yol Sen ve BTS tarafından örgütlenen eyleme bağımsız Tekstil-Sen de destek verdi.

  • Tüm Bel-Sen İstanbul 1 No'lu Şube'nin örgütlenme alanında bulunan Silivri Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi imzalandı. TİS, 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle başlamak üzere 1 (bir) yıl süre ile imzalandı.

  • İki aylık ücret alacakları için 19 Şubat'tan beri direnişte olan Cano Tekstil işçileri polis müdahalesine maruz kaldılar. Müdahale sonrası Murat Bağlar ve Murat İloğlu isimli işçiler ile direnişe destek amacıyla orada bulunan bir kişinin de aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alınarak Arnavutköy Yavuz Selim Karakolu'na götürüldüler. 60'ya yakın işçinin çalıştığı İstanbul Arnavutköy'deki Cano Tekstil' de işçiler iki aylık ücretlerini alamamaları üzerine 19 Şubat günü direniş başlatmışlardı. Tekstil-Sen'le birlikte yürüttükleri direnişte işçiler atölye önünde nöbet tutarak patronun iş makinelerini kaçırmasını önlemeye çalışıyorlardı. “Patronu rehin almak” iddiasıyla çıkarıldıkları savcılıktan tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedilen Murat Bağlar, Murat İloğlu ve Yunus İloğlu akşam saatlerinde tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildiler.

  • TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliğine bağlı Çiğli İplik Fabrikasında işten çıkarılanların TARİŞ Genel Müdürlüğü önündeki eylemine, sabah Ankara'dan dönen TEKEL işçileri de katıldı.

  • 2 Mart günü İstanbul’da gerçekleştirilen eylemlerle 4/C’ye karşı mücadelenin devam edeceği ifade edildi. KESK İstanbul Şubeler Platformu ve Dev Sağlık-İş TEKEL direnişini kutlayarak, güvencesiz çalışmaya karşı mücadelenin büyütüleceğini belirttiler.

  • DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün işsizlik oranı ile ilgili yaptığı açıklamada işsizlik oranının 3 puan arttığını ve işsizsayısının 860 bin kişi arttığını hatırlattı. Görgün yaptığı açıklamada "Asıl dikkat çekici olanın ise işgücüne katılım oranındaki düşüklük" olduğuna vurgu yaptı. Yazılı açıklamada Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusun sadece yüzde 47’sinin çalışma yaşamına dahil olduğunu belirterek, bu oranın Avrupa ortalamasında yüzde 65 düzeylerinde seyrettiğini ifade etti.

  • Sağlık emekçilerini ilgilendiren “tam gün yasası” ile ilgili ilk dava, Türk Sağlık-Sen tarafından açıldı.

  • İzmir'de sol örgütler ve TEKEL işçileri Danıştay kararı ve 4/C'nin iptali mücadelesiyle ilgili bir basın açıklaması yaparken, direnişteki Kent A.Ş. işçileriyle de dayanışmalarını dile getirdiler.

  • 1 Mart itibariyle işlerine son verilen Tariş'in 600 işçisi mücadele etmeye kararlı! Birlik başkanı Beliğ Azbazdar’ın işçilerle yapılacak toplantının amacını basına kapalı bir biçimde sorunları “aile içinde” çözmek olarak nitelemesine rağmen toplantı bir aile saadeti sergilemekten uzaktı; çünkü 1 yıldır zor şartlarda tekrar işe dönmeyi beklemelerine rağmen 1 Mart itibariyle işlerine son verilen işçiler birlik yönetimini daha toplantı başlarken ıslıklarla, alkışlarla ve “yönetim istifa” sloganıyla protesto ettiler. Birlik başkanı Azbazdar’ın toplantıya bir saat geç gelmesine ve birlik yöneticilerine toplantı için özel koltuk getirilmesine gösterilen tepki de işçilerin yönetim ile eşit şartlarda görüşme isteğinin göstergesi oldu. Yoğun tartışmaların ve gerginliğin yaşandığı salonda Ahmet Akar isimli bir işçi fenalık geçirdi; hastaneye kaldırılan Akar’ın kalp rahatsızlığı olduğu öğrenildi. Toplantı işçilerin salonu terketmeleriyle ertelendi. İçeride kendilerine “masal” anlatıldığını, siyaset yapıldığını, değişik hiçbir şey söylenmediğini, yönetim kurulu üyeleri kendi akrabalarını işe alırken çoğu kanserli pek çok çalışanın zor durumda bırakıldığını söyleyen işçiler eylemlerine Tariş Genel Müdürlüğü önünde devam etti. Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayici İşçileri Sendikası (TEKSİF) İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy “Kıdem ve ihbarlarımızı verirlerse anlaşacağız. Vermezlerse sendikamızın aldığı eylem kararına harfiyen uyarak devam edeceğiz. Valilik çadır kurmamıza kesinlikle izin vermeyeceğini söyledi. Biz de farklı eylemler deneyeceğiz” dedi.

  • IBM’de sendikaya karşı açılan davalar Tez Koop İş sendikası lehine sonuçlandı. Yargıtay’da bu karar onaylanırken, IBM önümüzdeki günlerde sendika ile toplu iş sözleşmelerine başlayacak.

  • Danıştay’ın kararının ardından Tekel işçileri Türk-İş Genel Merkezi önündeki direniş çadırlarını kaldırarak memleketlerine dönmeye başladı.

  • Pendik Lisesi’nde kantin fiyatlarına yapılan yüzde 50 zam öğrencileri boykota götürürken, okul yönetimi ve kantin sahibi öğrencileri tehditlerle sindirmeye çalışıyor.

  • Berlin'liler TEKEL işçilerinin mücadelesine destek olmak için 28 Şubat günü TEK-EL, Tek yumruk olarak büyük bir yürüyüş yaptı.

  • İTÜ'de Elektrik Elektronik Fakültesi'nde düzenlenmesi planlanan ve beş gün sürmesi planlanan "kariyer günleri" etkinliği, öğrencilerin protestosu üzerine kaldırıldı.

  • 8 Mart Pazartesi gününden itibaren Ankara'da otobüslerde tam biletin 90 Kuruş, öğrenci biletinin 60 Kuruş, minibüslerde kısa mesafe 90 Kuruş, uzun mesafenin ise 1 lira olduğu açıklandı. Ulaşım ücretlerinin Tüketici Hakları Derneği'nin açtığı dava sonucu 6 yıl öncesine dönmesini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek tepkiyle karşıladı.

  • Danıştayın 4-C yasasının yürütmesini durdurma kararı sonrası Tekel işçilerinin bu kazanımı Eskişehir’de EHP, ÖDP, TKP ve Halkevleri tarafından saat 18:00’da Adalar migros önünde kutlandı.

  • TEKEL işçileri çadırların kaldırılmasının ardından, Sakarya Caddesi’nin tüm sokaklarını dolaşarak, karanfil dağıtıp, esnafa ve Ankara halkına teşekkür etti.

  • Danıştay’ın 4-C ile ilgili kararının ardından, Tek Gıda-İş Başkanı Mustafa Türkel “4-C’yi yok edeceğiz” dedi.

  • Yaklaşık bir yıl önce üretimine ara verilen Çiğli İplik Fabrikasının tasfiye edilmesi ve 560 işçinin işten çıkarılması üzerine işçiler eylem kararı aldı; TARİŞ işçileri de TEKEL işçileri gibi çadır kurmaya hazırlanıyorlar.

  • Sosyal Güvenlik Kurumu altyapısı tamamlanmadan MEDULA Reçete Provizyon Sistemi’ne geçince dün ülke genelinde ilaç hizmeti verilemedi.

  • Esenyurt Belediyesi'nde işten çıkarmalar sürüyor. Belediye, sendika düşmanı tutumuyla 9 işçinin daha işine son verdi. Son olarak işten çıkarılanlarla birlikte işsiz kalarak direnişe geçen işçilerin sayısı 27'ye yükseldi.

  • Çorlu'da Güney Kore sermayeli paslanmaz çelik üreticisi Daiyang'da yaşanan sendika düşmanlığı ve işten çıkarmalar protesto edildi. Fabrikada çoğunluğu sağlayarak yetki tespit başvurusunda bulunan DİSK / Birleşik Metal-İş Sendikası 2 Mart günü Çorlu Adliyesi'ne gerçekleştirdiği yürüyüşle Daiyang patronu hakkında suç duyurusunda bulundu.

  • Sinter Metal patronunun toplu işten atma saldırısına karşı 1 yılı aşkın süredir direnişlerini sürdüren Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi Sinter işçileri Üsküdar'daki Çiçekçi Adliyesi önünde açlık grevi ve oturma eylemine başladı.

  • Sinter Metal işçilerinin işe iade davaları Ağustos ayına ertelendi. Duruşma sonunda işçiler ve polis arasında arbede yaşandı.

  • TEKEL direnişinin 78. gününde, sürece ilişkin Türk-İş Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel direniş çadırlarının kaldırılacağını açıkladı.

  • Açıklanan işsizlik rakamları ile birkaç gün önce yayınlanan servet rakamları, ekonomik krizi özetledi. İşsizlik tam 3 puan birden artarken, patronların servetleri ikiye katlandı! İşsizlik oranı 2009 yılında bir önceki yıla göre 3 puanlık artışla yüzde 14 oldu. 2009 yılında işsiz sayısı bir önceki yıla göre 860 bin kişi artışla 3 milyon 471 bine ulaştı. Genç nüfusta işsizlik oranı 2008 yılına göre 4.8 puan yükselerek yüzde 25.3 olurken, tarım dışı işsizlik oranı 3.8 puan artışla yüzde 17.4 düzeyine çıktı. Şubat ayında açıklanan enflasyon artışı, beklentinin iki katı oranında gerçekleşti.

  • Bursa'da dikiş-nakış ve sanayi ipliği üreten, yaklaşık 350 işçinin çalıştığı Durak Tekstil'de patron, 9 işçiyi işten çıkardı.

  • Sabah-atv grevinin durdurulmasına yönelik dava 1 Mart'ta görüldü. Duruşmada greve katılan basın işçileri davaya katılma talebinde bulundular, bu talep kabul edildi, daha önce Bölge Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından iptal edilen grevin durdurulması kararının iptali ardından Bölge Mahkemesi'nde Yargıtay'a uyulması kararlaştırıldı. Sabah-atv işçileri greve devam edecek. Greve yeniden başlayacak basın çalışanları Sabah-atv önünde pankart açmayı ve beklemeyi sürdürecek.

  • Geleneksel hale gelen dayanışma ve dostluk yemeğiyle her yıl üyeleriyle buluşan KESK'e bağlı Yapı-Yol Sen İstanbul Şubesi 27 Şubat akşamı üyeleriyle ve dostlarıyla bir kez daha bir araya geldi.

  • TEKEL işçileri direnişe başladığı günden beri işçilere karşı açıklamalar yapan hükümet üyeleri ve Başbakan, Danıştay’ın TEKEL kararının ardından bir anda sessizliğe büründü.

  • Özel Güvenlik Yasası'nda değişiklik öngören tasarıya ilişkin alınan "müjdeli" kararlar, işvereninin çıkarlarını daha da canla başla gözeten, özel güvenlik terörü estirmeye hazır personel ihtiyacına işaret ediyor.

  • Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası din görevlilerine ''kürsü dokunulmazlığı'' istedi.

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yerinden etmek istediği Kas Hastalıkları Derneği’nin tahliye kararı, verilen mücadele sonucu durdurulmak zorunda kaldı.

  • Viyana’da Tekel direnişini desteklemek amacıyla yapılan meşaleli gösteri ile Viyana’da bulunan emekçilerden Tekel işçilerini desteklemeleri istendi.

  • Danıştayın kararının duyulması üzerine işçiler çadırlarından fırlayarak Türk-İş önünde "Biz haklıyız, biz kazanacağız" sloganlarıyla toplandılar.

  • Danıştay 12. Dairesi, TEKEL işçilerinin 4/C'ye geçiş için verilen “30 günlük süreye” yaptığı itirazı kabul ederek bugün işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

  • Zonguldak'ın Dilaver Mahallesi’nde bulunan Demiro Madencilik'e ait özel ocakta göçük meydana geldi. Gece saatlerinde meydana gelen göçük sonucu 39 yaşındaki Metin Köseoğlu yaşamını yitirdi. Göçüğün ocağın tavan kısmından taş ve toprak kayması sonucu gerçekleştiği ifade edilirken, Köseoğlu'nun cesedi kömür vagonuyla ocaktan çıkarıldı.

  • TEKEL işçileri direnişlerinin 77. gününe sermaye hükümetinin saldırı tehditleri ve polis ablukası altında girdiler.