24 Eylül 2009 Perşembe

MEDYA ELEŞTİRİLERİ


MİSYONER TELEVİZYONCULUK ÖRNEĞİ: HABERTÜRK

"Bağımsız ve özgür habercilik" iddiasıyla yayın yapan bir medya organı, izlediği yayın çizgisiyle, bu iddiasının tersine "bağımsız değil amerikancı", "özgür değil büyük sermayenin yanaşması" olduğunu gösteriyor. Habertürk hem "sürmüş sürüştürmüş" bir günlük gazete çıkarıyor, hem de güya haberciliği ön planda tutan bir TV kanalından 24 saat kitlelere sesleniyor. Son zamanlarda, Türk medyasının "amiral gemisi" olma yolundalarmış! (Hürriyet grubuna meydan okuyorlar) Amiral gemileri böyle olan donanmaların hangi davanın misyoneri oldukları merak uyandırıyor!

Medya eleştirileri üst başlığı altında zaman zaman TV izlemeye veya gözalıcı "rengarenk" gazetelerini okumaya vakit fırsat bulup bu "harika çocukların" kulaklarını çekeceğiz. Bu yazılarımız, halkın akıl ve ruh sağlığını korumaya yönelik ufak bir hizmet olarak kabul edilsin...

HABERTÜRK, İRAN DEVLET BAŞKANI AHMEDİNEJAD'IN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULUNDAKİ KONUŞMASININ BATILI DELEGELER TARAFINDAN PROTESTOSUNA DAİR HABERİ NASIL VERDİ?

İran Devlet Başkanı Ahmedinejad'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bugün yaptığı konuşma, bazı Batılı delegeler tarafından "antisemitik" olarak nitelendirildi. Bu delegeler Ahmedinejad'ı protesto ederek Genel Kurulu terketti!

Habertürk'ün TV ekranlarından haberi izleyen bir seyircide uyanan izlenim, İran Devlet Başkanı'nın "yahudi düşmanı" olduğu, ırkçılık kokan bir konuşma yaptığı, BM Genel Kurulu'nda bu konuşmanın uluslararası bir tepki uyandırdığı biçiminde!

Peki işin aslı nedir? Mahmud Ahmedinejad, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında, ne söyledi? İrna Haber Ajansı ve batılı ajanslar şöyle bir tarandığında tepki uyandıran sözlerinin içeriği anlaşılabilir.

Ahmedinejad konuşmasında İsrail'i sertçe eleştiriyor ve yakıp yıkan saldırılarıyla Filistin topraklarında insanlık düşmanı politikalar izlemekle suçluyor. Ahmedinejad ayrıca dünyanın daha fazla özgürlük ve ulusların uyanışı sayesinde, İsrail'i "ikiyüzlü ve haince tavırlarını" terketmeye zorlayacağını vurguluyor.

Ahmedinejad devamla "Ufak bir azınlığın, ırkçı amaçlarını hayata geçirmek için, karmaşık ağları kullanarak, dünyanın büyük bölümünde politikaya ekonomiye ve kültüre hükmetmesi, köleliğin yeni bir biçimini dayatması, başka ulusları hatta Avrupa uluslarını ve ABD'yi kötüleyip küçük düşürmesi artık kabul edilemez" diyor.

Bütün dünya devletlerinin temsilcileri içinden salonu terkedenler kim? ABD ile Fransa ve İngiltere delegeleri! Gösterdikleri gerekçe ise, bu konuşmanın anti-semitik bir söylemi içermesi!

Habertürk TV'nin genişçe aktarmadığı yani habercilik görevini yerine getirmediği bu konuşmanın içeriğinde anti-semitizm yok! Ahmedinejad, siyonizmin ırkçı niteliğini, saldırgan yayılmacılığını, Filistin halkına uyguladığı zulmü eleştiren bir konuşma yapıyor. Konuşması onyıllardır BM Genel Kurullarında defalarca onaylanan BM Kararları'nın içeriğinden farklı değildir! Salonu terkedenler de eleştirilen ufak azınlıktır, BM Genel Kurulu'nun ezici çoğunluğu salonda kalmıştır ama bu Habertürk TV için 3 düvel-i muazzama temsilcisi kadar önemli değildir! Yani Habertürk TV kamuoyunu yanıltıyor, gerçekleri gözlerden saklıyor, çarpıtıyor.

HABERTÜRK KADDAFİ'NİN KONUŞMASINI NASIL HABERLEŞTİRİYOR?

Habertürk TV Kaddafi'nin BM Genel Kurul konuşmasını da çarpıtarak ve Libya devlet başkanını güya küçük düşürmeye çalışarak veriyor. Haberle ilgili ekrana yansıyan tek ayrıntı, "Kaddafi'nin BM kürsüsünü işgal ettiği!" biçimindedir. 95 dakika konuşma yaptığı için Kaddafi işgalci ilan ediliyor. Kim söylüyor? Komşu Irak'ı işgal eden ABD'nin devlet başkanları işgalci Bush ve işgalci Obama'nın kaşı seğirse dakikalarca bundan sözeden, bu işgalcinin şahı zevat Türkiye'yi ziyaret ettiklerinde, nefes nefese naklen yayın yapan, ağızlarından çıkan her sözü "hikmet-i hüda" gibi ekrana yansıtan Habertürk TV!

Kaddafi konuşmasında, örneğin diyor ki, Araplar ve Yahudiler düşman değildir, kardeş çocuklarıdır, Yahudilere esas düşman olan onları yüzyıllarca defalarca katliama uğratan Avrupa devletleridir! Habertürk TV'de habere dair bu tür ayrıntıları ara ki bulasın! Demek kimmiş gerçek anti-semitik?

Siyonizm ırkçılıktır! Siyonizmin ırkçı ve yayılmacı siyaseti, BM Genel Kurul kararlarıyla defalarca kınanmış ve mahkum edilmiştir. Bunu söyleyenler değil, bunu söyleyenleri kınayanlar, insanlık tarihinin en büyük soykırım suçlarını işleyenlerdir!

Habertürk TV'nin bu iki haberde sergilediği tutum, haberle ilgili gerçekleri gizlemek ve çarpıtmaktan başka bir şey değildir! O halde sormak gerekiyor: Reklamlar arasına serpiştirdiğiniz donuk zekalı haber programlarınızı ve rengi atmış çarpık ve yalan haberlerinizi, boyalı gazeteleriniz ve bir örnek konuşan robot sunucularınızla mı renklendireceğinizi sanıyorsunuz?

Neden yapıyorsunuz? Siz hangi davanın misyonerisiniz?

GHA YAYIN KURULU

19 Eylül 2009 Cumartesi

SORUNLARA YAKLAŞIM ANAHTARI

DOĞRU SORULARI SORMANIN ÖNEMİ

Bir sorunun nasıl ve kimin için hangi kapsamı tarif eder biçimde ele alındığı, ancak doğru soruları sorarak anlaşılabilir.

İki örnek: Kürt Sorunu ve Kıdem Tazminatı Sorunu

Doğru sorular: Kürt Sorunu ve Kıdem Tazminatı Sorunu, kimin sorunudur? İlki Kürtlerin değil, ikincisi işçi sınıfının değil. Şu halde bu iki konuyu kimin sorunu olduğu açısından ele alırsak, doğru kavrayabiliriz. Bu iki sorun, yerleşik düzenin, egemen türk burjuvazisinin sorunudur. İlkinde kapsam Kürt halkının Türk egemenliği altında artık yönetilememesi, asimile edilememesi, ulusal baskının ve askeri-polisiye terör politikasının yetersiz kalmasıdır. İkincisinde kapsam, kıdem tazminatı hakkının sermayedar sınıfın işçileri kolayca işten atabilme “özgürlüğünü” kısıtlamasıdır.

Her iki sorun da burjuvazinin sorunudur. İlki Kürt halkı için, ikincisi işçi sınıfı için sorun değildir.

Kürt halkının kendi geleceğini özgürce belirleme hakkı ve isteği, ulusal baskı ve asimilasyondan kurtulmuş özgür bir yaşam sürme hakkı ve isteği, elbette Kürt halkı için sorun değildir.

Kıdem tazminatı hakkı, işçi sınıfı için sorun değildir. İşten çıkarılmanın ve işsizliğin belirli toplumsal yasal kurallarla kısıtlanması ve işçilerin işsizliğe karşı sermayedar sınıfın keyfi tasarruf ve yaptırımlarına karşı korunma hakkı ve isteği, elbette işçi sınıfı için sorun değildir.

Şu halde, bu iki sorunu tanımlarken ve kapsamını analiz ederken, sorunun kim için neden sorun olduğunu sormakla işe başlamalıyız. Soruna yanıt ve çözüm önerilerinin tartışılması ondan sonra anlam kazanır. Doğru soruyu sormakla işe başlarsak, Kürt Sorununda MHP’nin “tanıma ilişkin itirazı”, veya başka milliyetçi mihrakların kürt halkının geleceğini belirleme hak ve isteği dışında binbir başka meseleyle (kalkınma, yoksulluk, kültürel gerilik, cehalet, su, petrol, PKK, emperyalist politika ve planlar vs.) girift biçimde sorunu karıştırarak bulandırma girişimleri anlaşılabilir. Doğru soruyu sormakla işe başlarsak, kıdem tazminatı hakkının neden burjuva özneler ve sarı sendikacılar tarafından bütçe ve sosyal güvenlik yasalarında değişiklik gündemleri içinde gargaraya getirilerek tartışılıp gasbedilmesi yolunun açılması istendiği anlaşılabilir.

Kürt sorununda MHP’nin “dağa çıkarız” tehdidi ve sorunu inkar ve reddetme ısrarı, bütün burjuva politik aktörlerin ve emperyalizmin olası bir iç savaş ve katliam tehdidini eksik bırakmayan ve kürt halkına kendi geleceğini belirleme hakkını tanımayı reddeden politikalar konusunda oybirliği ve mutabakat halinde olmaları dikkat çekicidir.

Kıdem tazminatı sorununu dile getirerek bu hakkı gasbetmek isteyen burjuvazinin bir genel grevle göğüslenmesi için hazırlanmayan sendikalar, sendikacılar, burjuva politikacıları ve büyük sermaye medyasındaki satılmış kalemler, konuyu es geçen veya lafla geçiştiren herkes, olacaklardan sorumludur.

Kürt halkı açısından nasıl Kürt olmak sorun değil hak ise, halk olarak ulusal kimliğinin ve geleceğini belirleme özgürlüğünün tanınmasından vazgeçilemezse, Kıdem Tazminatı da işçi sınıfı açısından sorun değildir, kazanılmış bir toplumsal haktır, işsizliğe karşı toplumsal korunma sağlayan bütün haklar gibi meşrudur, korunmalı ve genişletilmelidir.

Politik sorunlar konusunda doğru tutum belirlemenin ön koşulu, doğru soruları sormaktır.

9 Eylül 2009 Çarşamba

ÖNCEDEN DUYURULMUŞ BİR FELAKETİN ÖYKÜSÜ


İSTANBUL'DA CAN PAZARI: 24 İŞÇİNİN KATİLİ SEL Mİ?

İstanbul'da bugün yaşanan sel felaketinin sonucunda 24 işçi can verdi, çok sayıda işyeri ve ev sular altında kaldı.

Olan bitenleri sabah işbaşı yaptığım tekstil fabrikasının çatısından izledim, birinci elden tanıklık ettim. Akşam iş çıkışı bölge halkının yaşadıklarına ve tepkilerine tanık oldum. Tanıklığımı, izlenimlerimi ve değerlendirmelerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Yaşanan olayı bazı sorular sorarak ve sorulara cevap vermeye çalışarak aktaracağım.

DOĞAL FELAKET Mİ TOPLUMSAL FELAKET Mİ?

Belediye başkanı, vali ve hükümet yetkilileri, sabahtan beri TV ekranlarında aynı iddiaları tekrarlayıp duruyor: Metrekareye düşen yağış miktarını örnek göstererek yaşanan olayın bir doğal afet olduğunu, yüzyılda bir görüleceğini, neden olduğunu bilmediklerini, önlenemeyeceğini, çaresiz olduklarını anlatıp duruyor. Başbakan taşan ve intikam alan dereden sözediyor. Vali yağmur bulutlarını suçluyor. Halk arasında, hatta çalıştığım işyerindeki işçiler arasında, olayı günahkarlara karşı Allah'ın gönderdiği bir ceza olarak gören ve gösterenler de yok değil!

Meteoroloji uzmanları, yağmurun ortalama bir miktarın üzerinde olmakla birlikte,olağan dışı gösterilemeyeceğini, bu tür yoğun ve fazla yağmurun zaman zaman bölgede görüldüğünü kabul ediyor. Ayrıca yoğun bir yağmur yağışının ve buna bağlı olarak sel tehlikesinin günler öncesinden tahmin edildiğini ve kamuoyuna açıklandığını hatırlatıyor.

Kent planlama, mimarlık ve mühendislik alanlarından uzmanlar, İstanbul'un rant yağmasına dayanan imar düzeninin bu tür felaketlere zemin hazırladığını yıllardır söylediklerini hatırlatıyor.

Sosyalist muhalefet, özel çıkarlar ve parasal kazanç eksenli bir hayat tarzına dayanan kapitalizmin, bu tür felaketleri sürekli davet ettiğini, son on yılda, 1999 Doğu Marmara ve Düzce depremlerinden bu yana, tren kazaları, uçak kazaları, deniz otobüsü ve metrobüs kazaları, patlayıcı madde üreten fabrikaların havaya uçması, iskelelerin batması, binaların çökmesi, seller, orman yangınları, tersane kazaları gibi felaketlerin sık sık yaşandığını, çok sayıda cana mal olduğunu, bunların hemen hiç birinin sorumlularının yargılanmadığını ve hesap vermediğini hatırlatıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan ise diyor ki, "Yüz yılda bir görülen bir felaket ile yüzyüzeyiz!" Ancak yaşanan son sel olayı, felaketin kendisi değil sonucudur. Yüzyılda bir görülen felaket AKP hükümetinin kendisidir!

Son 10 yıldır yaşanan ve bize hükümet yetkilileri tarafından nedeni bilinemez ve önü alınamaz birer olay gibi sunulan felaketlere bu bakış açısının egemenliği, felaketin kendisidir!

ÖLENLERİN ÇOĞU NEDEN İŞÇİ?

Bu tür felaketlerin hepsinde olduğu gibi, son sel felaketinde de ölenlerin neredeyse tamamına yakını işçiler ve yoksul emekçilerdir. Servis aracı olmaya uygun olmayan araçlarda işyerine taşınan, tehlikenin kapıda olduğu bilindiği halde tehlikeli bölgelerden tahliye edilmeleri için hiç bir önlem alınmayan işçilerin daha cenazeleri kalkmadan konuşan Belediye Başkanı ve Vali ise, "sorumluluk halkındır" iddiasıyla neredeyse ölenleri suçlamaktadır!

Davutpaşa'da havaya uçan havai fişek fabrikasında da ölenlerin çoğu işçilerdi, suçlananlar da onlar oldu. Olayla ilgili henüz bir dava bile açılmış değil. Demiryolu kazalarında da ölenler ve yaralananlar işçilerdi, yargılananlar makinistler oldu. Başımıza hangi felaket gelirse gelsin, yönetici hacıyatmazlar hesap vermekten kaçınıyor, sorumluluktan sıyrılıyor.

Yaklaşan sel felaketi günler öncesinden bildirildiği halde neden hükümet, valilik ve belediye kararıyla bölgedeki işyeri ve okulların tatil edilmesi ve tehlikeli bölgelerdeki nüfusun tahliyesi için önlem alınmadı? Vali veya bakanlar bize metrekare başına düşen yağışın kaç kilogram olduğunu, Asya'da veya Amerika'da bile bu felaketlere çare bulunamadığını anlatmak yerine, küresel ısınma üzerine maval okumayı bırakıp halkı korumak için hangi önlemleri aldıklarını alacaklarını anlatsınlar!

Dünyadan örnek almak gerekiyorsa, her sene çok sayıda (son yaşadığımız olayın on katı şiddetinde) tayfun felaketi yaşayan ve yüzbinlerce insanını örgütlü ve düzenli biçimde tehlike bölgelerinden tahliye etmeyi başaran, tek bir yurttaşının burnunu kanatmayan sosyalist Küba'yı incelesinler! Felaket ortamında herkesin yağma ve soyguna yöneldiği özel çıkarların ve özel mülkiyetin cehennemi ABD'yi değil!

YAĞMA OLAYLARI NEYİ GÖSTERİYOR?

1999 depremleri sırasında da yaşanmıştı, son olayda da görüldü, afet ortamında bazıları can derdine düşmüşken bazıları da leş kargalığı ve yağma peşine düşüyor!

Özel mülkiyet ideolojisinin ve hayatı özel çıkarlar peşinde koşma ilkesine göre kurmanın varacağı barbarlık ve vahşet düzeni işte tam da budur! Başbakan Erdoğan değil midir ikide bir "Krizi fırsata dönüştürmekten" sözeden? Göklere çıkardığı Turgut Özal değil midir "Benim vatandaşım işini bilir" diyen? Onların açtığı yoldan gidenler ve onlar gibileri destekleyenler, onlar gibilerle uzlaşanlar, onlar gibilere karşı çıkmayanlar, bugün içinde debelendiğimiz bataklığın, toplumsal çürümenin sorumlusu değil midir? Kızlarımız kardeşlerimiz eğer can veriyorsa bu sefil bataklığın içinde, onların yaydığı özel çıkar düşkünlüğünün, fırsatçılık uğruna yanımızdakinin omuzuna basıp yükselmeyi umanların, felaketin karşısında aciz ve kendine güvensiz kalanların, güçlüye biat etmeyi içine sindirenlerin kabahatidir! Kabahatin çoğu onlarındır!

NE YAPMALIYIZ?

Özel çıkarlar peşinde koşanlara secde etmekten vazgeçmeliyiz. Servet ve güç tekeline sahip olanların karşısında birlik olmalıyız, örgütlenmeliyiz. Ayağa kalkmalı ve suç sicilleri kabaran AKP hükümetinden hesap sormalıyız!

İkitelli Kom Fabrikası İşyeri Muhabiri

2 Eylül 2009 Çarşamba

İŞÇİ HABERLERİ BÜLTENİ (AĞUSTOS 2009)


• AKP hükümeti, memurlara dün yaptığı bir senelik yüzde 2+2'lik zam teklifini, yüzde 2.5+2.5'a yükseltti.
• Toplu görüşmelerin 7. turunda Memur-Sen yüzde 4+4'lük teklif yaptı.
• Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay'da dava açtı.
• ATV-Sabah emekçilerinin her Cumartesi gerçekleştirdikleri yürüyüşleri sona erdi.
• KESK’e bağlı sendikaların üyeleri Bursa ve Kayseri’de hükümetin açıkladığı ücret zammını protesto etti.
• Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası dünyaca ünlü borsa şirketi Ashmore’un Türkiye’deki ortaklarından İKEA’nın montaj ve nakliye işini yapan Ursus Mobilya Montaj Ve Loj. Hiz. Tic. Ltd. Şti.’de çalışan 150 üyesinin ücret ve kıdem tazminatlarının gaspedilmesini 28 Ağustos günü İstanbul Etiler’deki iş merkezinin önünde protesto etti.
• Genç Meclis, “Parasız Eğitim Mümkün Mü?” broşürünü tanıtmak üzere Taksim’den Galatasaray’a yürüyüş düzenledi. Genç Meclis üyelerine TKP’li öğrenciler de destek verdi.
• Sivas'ın Kangal ilçesi yakınlarında tarım işçilerinin içinde bulunduğu yolcu minibüsü ile TIR’ın çarpışması sonucu 4 işçi öldü, 11 işçi yaralandı.
• Kent A.Ş. işçileri İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı protesto etti.
• Zonguldak’ta Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında, İl Özel İdare Müdürlüğü’ne bağlı birimlerde şoför ve yardımcı hizmetli olarak alınacak 25 kişilik geçici kadroya 1.159 kişi başvurunca, işçiler kurayla seçildi.
• Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde, özel bir firmaya ait kepçeyi kullanan 33 yaşındaki Selman Salma, hafriyat çalışması yapılırken devrilen aracın altında kalarak hayatını kaybetti.
• Kazakistan’da iş yapan Sembol İnşaat Şirketi’nde bir yıl çalışan işçiler, ücretleri ödenmeyince firma ofisinin bulunduğu Akmerkez önünde oturma eylemi yaptı. Yetkililerle görüşme talebi kabul edilmeyen işçilerden Ercan Gündoğdu, Akmerkez’in yanında bulunan inşaat iskelesine çıktı. Gündoğdu, iskelede “Sembol bir değil, bin geliriz. Kazakistan mağdurları” yazılı dövizler açarak sesini duyurmaya çalıştı. 5 saat süren eylemin ardından, firma ödenmeyen işçi ücretlerini ödeme sözü verdi.
• Alacaklarını alamayan işçiler, İkitelli’de kurulu bulunan Ayzi Moda Tekstil'i işgal etti. İstanbul İkitelli’de kurulu bulunan Ayzi Moda Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’de çalışan 75 işçi patronunun kriz bahanesiyle giriştiği hak gasplarına karşı başlattıkları direnişlerini sürdürüyorlar. Ocak ayından beri asgari geçim indirimi, fazla mesai ve üç aylık maaşları gaspedilen işçiler 28 Ağustos günü işyerindeki makinaların kaçırılma ihtimaline karşı Tekstil Sen ve diğer ilerici devrimci kurumların da desteğiyle hakları için işyerine kapandılar. Yaklaşık 30 Ayzi Moda işçisi 28 Ağustos gecesinden beri fabrika içinde ve önündeki bekleyişlerini sürdürüyordu. 29 Ağustos sabahı erken saatlerde fabrika önüne gelen sivil ve resmi polisler fabrika içine girmek istediler. İşçilerin işyerindeki makinaları kaçırdıklarını iddia eden polislerin içeriye girmesini engelleyen işçilerle polis arasında kısa bir gerginlik yaşandı.
• Ataması yapılmayan öğretmenler İzmir platformu önümüzdeki dönemde geliştirecekleri ve örecekleri mücadele hattına dair forum düzenledi. Forum 30 Ağustos günü Desem Mavi Salon'da gerçekleştirildi.
• Esenyurt’un ilçe olması ile birlikte Yakuplu ve Kıraç beldelerinden Esenyurt Belediyesinde çalışmak üzere görevlendirilen 140 çalışan arasında Belediye - İş Sendikasına üye olan sendikadan istifa etmedikleri için işten çıkartılan ve 14 gündür işlerine dönebilmek için direnen işçilere destek vermek amacıyla 29 Ağustos cumartesi günü Belediye- İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubesi, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı bir basın açıklaması yapılırken açıklama öncesinde Esenyurt Cumhuriyet Meydanında bir araya gelinerek belediye binasına yürüyüş yapıldı.
• Hükümet ile Memur-Sen'in sözcülüğünü yaptığı kamu emekçileri sendikalarının toplu görüşme süreci 7. turunda tıkandı. Kamu işçileri ve emekçilerini temsil eden sendikalar, yaptıkları pazarlıklarda hükümete boyun eğdiler. Pazarlık sürecinde yapılan eylemler, sonuç vermediği gibi, ses de getirmedi.
• Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde bir tersanede meydana gelen iş kazasında bir işçi yaşamını yitirdi.
• Burdur'un Karamanlı ilçesinde bir mermer ocağında çalışan işçi, mermer blokun başına düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.
• İzmir'in Torbalı İlçesine bağlı Yazıbaşı mahallesinde İzmir Belediyesi Su İşletmesi (İzsu) tarafından yüklenici firma Kayda İnşaat'a yaptırılan su şebekesi yenileme çalışmaları durdu. Burada çalışan 15 işçi 3 aydır maaş alamayınca açlık grevine başladılar.
• Deri-İş Sendikası, 44 işçinin yeniden işbaşı yapması ve sendikal hakların tanınması amacıyla yürütülen kampanyanın, Desa Deri ile varılan anlaşmayla sonuçlandığını bildirdi. Deri-İş anlaşma protokolünün şartlarını şöyle duyurdu: "Desa işvereni sendika karşıtı tutumundan vazgeçecek ve tüm işçilere sendika haklarının güvence altına alındığına dair yazılı bir belge dağıtacak; görüşmeler devam ederken 6 üyemize tekrar işbaşı yaptıran Desa işvereni, bu protokolle 6 üyemizi daha işbaşı yaptıracak; diğer işten çıkartılan işçileri de, kesilen siparişlerin geri dönmeye başlaması ile birlikte tekrar işe alacak; sendikamız ve uluslararası sendika temsilcileri ve Desa işverenin katılacağı, Desa’nın Sefaköy ve Düzce fabrikalarında çalışan işçilerle birlikte ortak toplantı düzenlenecek."
• Ankara-İstanbul yolcu treni Bozüyük yakınlarında kaza yaptı. Kazada tren işçilerinden ve yolcularından çok sayıda ölü ve yaralı var.
• KESK’e bağlı SES birçok kentte yaptığı basın açıklamalarıyla hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan ve tutuklanan yöneticileri Seher Tümer’in serbest bırakılması çağrısında bulundu. SES 27 Ağustos saat 12.30’da Ankara Adliyesi önünde yapılacak destek açıklamasına da katılma çağrısı yaptı.
• Kahramanmaraş'taki Afşin-Elbistan B Termik Santrali'nde 25 Ağustos gecesi, taşeron temizlik firmasının ihaleyi alamaması nedeniyle işlerinden çıkartılan temizlik işçileri işlerini geri almak için yaptıkları oturma eylemlerine devam ettiler. Yaklaşık 100 işçi aileleri ile birlikte santrale giden yolu kapatarak oturma eylemi yaptılar. İşçilere müdahale etmek için olay yerine gelen Afşin Jandarma Komutanlığına bağlı yaklaşık 400 asker ile işçiler arasında kısa süreli bir arbede yaşandı. Ancak işçiler eylemlerine devam etti. Temizlik işçilerinin eylemi nedeniyle termik santralde geceyarısı yapılması gereken vardiya değişimi bir süre yapılamadı.
• Türk-İş'in verilerine göre, Ekim 2008-Temmuz 2009 dönemindeki 10 ayda, ''ekonomik kriz" gerekçesiyle sendikalara üye 40 bin 755 işçi işten çıkarıldı, 44 bin 340 işçi de ücretsiz izne çıkarıldı.
• KESK’e bağlı sendikaların Ankara şubeleri, “toplu sözleşme yoksa grev var” sloganıyla toplu görüşmeye karşı 25 Ağstos'ta gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptılar. BES ve SES kortejleri Yüksel Caddesi’nden Sakarya’da yürüyerek toplanırken, Kolej’den gelecek olan Tüm Bel-Sen kortejinin yürümesini polis engelledi. KESK üyeleri Sakarya’da yarım saat kadar bekleyerek bu durumu protesto ettiler. Bir süre sonra engel kaldırılarak Tüm Bel-Sen üyeleri de Sakarya’ya ulaştı. Toplu görüşmeye karşı toplu sözleşme ve grev hakkı talep eden sloganların atıldığı eylemde sık sık AKP karşıtı sloganlar da atıldı.
• Sakarya'dan dönen fındık işçilerini taşıyan minibüs Elazığ'ın Sivrice ilçesi yakınlarında devrildi, 18 işçi yaralandı.
• Sağlık emekçileri, İstanbul'da Çapa Tıp Fakültesi'nde 1 saat iş bıraktılar.
• Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi'nde çalıştırılan taşeron işçilerin maaşları ödenmiyor. Hastanenin temizlik işleri ihalesini yeni kazanan taşeron firmanın (Tuana) bu ayın maaşlarını yatırmak için başhekimlikten aldığı toplu parayla birlikte (360.000 TL) ortadan kaybolduğu iddia ediliyor.
• KESK’ bağlı sendikaların Ankara şubeleri, “toplu sözleşme yoksa grev var” sloganıyla toplu görüşmeye karşı bugün gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptılar.
• Beş yıl boyunca kot taşlama işinde çalışmış olan Diyarbakırlı işçi İbrahim Güloğlu, üç sene önce hastalanınca döndüğü köyünde yaşamını yitirdi. Kot taşlama atölyelerinde çalışan işçilerin yakalandığı silikozis hastalığı, böylece Türkiye’deki 43. kurbanını almış oldu.
• İstanbul Üniversitesi’ne bağlı İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde, Çağ temizlik şirketine bağlı olarak çalışan temizlik işçileri dün ve bugün sabah çalıştıkları hastanelerin bahçelerinde toplanarak yaklaşık 1 saat iş bıraktılar.
• SES Bakırköy Şubesi, Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin boşaltılmasını, Ayaktan Tedavi Ünitesi-Acil Psikiyatri önünde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile protesto etti.
• Asemat ve Asil Çelik grevlerinde 20 Ağustos günü eylem vardı. Asemat işçileri grev talepleri için eylem yaparken Asil Çelik'te sendika yöneticileri ve grevci işçiler fabrika önündeki eylemin ardından açlık grevine başladı.
• Eskişehir'de eylem yapan DİSK ve destek veren kurumlar İşsizlik Fonu'nun sermayeye aktarılmasına karşı çıktı.
• Zonguldak'ta tersane işçileri 5 aydır maaş alamadıkları için 20 Ağustos günü iş bıraktılar.
• DİSK, Asil Çelik işçilerinin açlık grevine destek vermek amacıyla 21 Ağustos günü Bursa'daydı.
• Esenyurt Belediyesi, Belediye-İş Sendikası üyesi 3 işçiyi işten attı. İşçiler direnişe başladı.
• Bursa'da KESK'li emekçiler 21 Ağustos akşamı toplu görüşme oyununu protesto etti.
• Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ile DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası arasında şubenin 9 çalışanını kapsayan bir TİS imzalandı.
• Atama krizinin yaşandığı ve aday öğretmenlerin açlık grevi yaptığı dönemde Mili Eğitim Bakanlığı, 15 bin öğretmen atanacağını açıkladı. Atanacak öğretmenlerin üçte ikisi sözleşmeli olacak.
• Tekirdağ'dan Mısır'a çimento taşıyan kuru yük gemisinde görevli 25 işçi, 6 aydır maaşları ödenmediği gerekçesiyle gemiyi Tekirdağ açıklarında demirledi. 1,5 aydır denizin ortasında mahkemenin vereceği kararı bekliyen mürettebat şirketi protesto etmeye devam ediyor. Çimento firması TRAÇİM, geminin teslim aldığı yükü zamanında ulaştırmadığı için 453 bin dolar zarara uğradığı gerekçesiyle Denizcilik İhtisas Mahkemesine başvurdu.Mahkeme, 15 gündür denizde demirli beklediğini tespit ettiği kuru yük gemisinin içindeki çimentonun yüksek nem oranından bozulmasını önlemek için çimentonun yüklendiği limana geri boşaltılmasına hükmetti. Liman Başkanlığı, kaptanın limana yanaşmayacağını belirtmesi üzerine, mahkemenin aldığı “İhtiyati tedbir” ve “Geminin seferden men edilmesi” kararını uygulamak üzere operasyon kararı aldı. Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Akport Liman İşletmesi A.Ş. ve davacı firmanın avukatlarından oluşan bir ekip, 3 gemiyle sabaha karşı Panama bandralı gemiye operasyon düzenledi. Mahkeme kararıyla seferden men edilen geminin açıkta demirlemesi sağlandı ve boşaltılan yük, başka bir kuru yük gemisine yüklenerek Mısır'a ulaştırıldı. Bultrader adlı geminin sahibi olduğu şirket tarafından gemideki mürettebatın geciken maaşlarının da tamamının ödendiği öğrenildi.
• İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kürt açılımı konusundaki görüşmeleri kapsamında DİSK'i ziyaret etti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de sorunun sadece AKP'nin değil tüm Türkiye'nin sorunu olduğunun altını çizdi. Çelebi şunları söyledi: "Bu soruna hep beraber çözüm üretmek zorundayız. Devlete küsülmez, devlet bizim devletimiz, ülke bizim ülkemiz. Bu ülkede en çok bedel ödeyen örgüt olarak söylüyorum. Bu sorunun çözümüne herkesin katkı vermesi gerektiğini vurguluyorum. Geç kalınmış gibi ifade edilse bile atılacak her adımı, her damla gözyaşını engeleyecek çaba olarak görmeliyiz. Bazı partileri de anlamakta güçlük çekiyoruz. Burada direnmek yerine çözüme herkesin katkı vermesi gerekiyor," dedi.
• Sakarya Hendek, Yukarıçalıca köyündeki havai fişek fabrikasındaki patlamada 1 kişi öldü, 28 kişi yaralandı.
• Danıştay, kamuda sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair kuralların, sözleşmeli personelin haklarını çağdaş koşullarda korumaktan uzak olduğu görüşünü açıkladı.
• Genç-Sen harç zamlarına karşı başlattığı eylemler %500'lük harç zammının geri çektirilmesinin ardından %8'lik zammın geri çektirilmesi hedefiyle sürüyor. Genç-Sen bu çerçevede 16 Ağustos Pazar günü saat 16.00'da, 6 ilde eş zamanlı olarak eylem gerçekleştirdi.
• TİS görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Ağustos günü başlayan ETİ Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş. 'de örgütlü olan Tek Gıda-İş Sendikası 2067 işçiyle beraber greve devam ediyor. Grev sürerken ETİ yönetimi grevin meşruiyetini zedelemek için grevi karalama kampanyası başlattı. Yerel basın üzerinden verdiği beyanlar ile asılsız iddialarda bulunan ETİ yönetimi, sendikanın ETİ'nin vermiş olduğu "olumlu" teklifleri reddettiğini ve greve çıktığını iddia etti.
• Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Mayıs'ta işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 4.4 puanlık artışla yüzde 13.6 oldu. İşsizlik oranı Nisan'da yüzde 14.9, Mart'ta yüzde 15,8 düzeyinde bulunuyordu. İşsizlik 16.1'le tarihi rekor düzeye çıkmıştı.Mayıs'ta istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 387 bin kişi azalarak, 21 milyon 455 bin kişiye düştü. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 69 bin kişi artarken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 455 bin kişi azaldı.
• Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na(TPAO) ait Batman, Adıyaman, Ankara ve Trakya işyerlerinde işçiler 17 Ağustos'ta işyerlerini terk etmeme eylemi yapıyor. Eylem, sendika ile TPAO’yu temsil eden Kamu-İş Sendikası arasındaki TİS görüşmelerinin tıkanmasından dolayı gündeme getirildi. Eylemle, patron tarafının TİS sürecindeki tutumu protesto edilecek. Petrol-İş tarafından yapılan açıklamaya göre işyerini terk etmeme eyleminin ne kadar süreceği gelişmelere bağlı olacak netleştirilecek.
• Rize’de bir inşaatta çalışan Kürt işçiler, taşlı sopalı faşist bir saldırıya uğradı.
• Zonguldak’ta işsiz olması nedeniyle kalacak yer bulamayan bir kişinin, yaklaşık 3 aydır bir mağarada, ormandan topladığı yiyecekleri tüketerek hayatta kalma mücadelesi verdiği ortaya çıktı. 1997 yılında işlerinin kötü gitmesi nedeniyle iş yerini kapatmak zorunda kalan, ailesiyle kavga ederek memleketini terk eden 47 yaşındaki Turan Altundağ, Zonguldak’a gelip madenlerde çalıştığını, ancak iş bulamamaya başlayınca kaldığı otelden ayrılıp ormanlık alanda bir mağarada yaşamaya başladığını anlattı. Altundağ, hiç kimseye yardım için müracaat etmediğini, sadaka beklemediğini, tek isteğinin karnını doyurabilecek ve barınabilecek kadar kazanç sağlayabileceği bir iş olduğunu söyledi.
• Mahkeme kararıyla yasaklanmasına rağmen canlılığını koruyan ve devam eden diğer direniş ve grevlerden de destek gören ATV-Sabah grevcileri, her Cumartesi günü olduğu gibi 15 Ağustos akşamı bir kez daha Taksim'deydi.
• Genç-Sen'in harç zamlarına karşı başlattığı eylemler %500'lük harç zammının geri çektirilmesinin ardından %8'lik zammın geri çektirilmesi hedefiyle sürüyor.
• Aliağa'da 5 yıl aradan sonra başlayan ve üç gün sürecek olan Emek ve Barış Şenliği'ne yoğun ilgi gösteriliyor.
• İşsizlik Sigortası Kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Genel Kurul’da kabul edilen yasaya göre, belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan işçi ve işveren payı sigorta primleri ile Genel Sağlık Sigortası primi; kalan işsizlik ödeneği süresince İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak. Bu süre, başlangıçta belirlenen toplam hak sahipliği süresinden düşülecek. Bu kapsamdakiler için kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yüzde 1 olarak uygulanacak. Söz konusu primlerin, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılar için yasa uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) verilmesi ve prime esas alt kazanç sınırı ve prime esas kazanç arasındaki fark ile işsizlik sigortası primlerinin SGK'ya ödenmiş olması gerekecek. İşverenler, aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destekten yararlanamayacak. Bu düzenleme, kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmayacak. 2009 yılının Nisan ayına ait prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalı sayısına ilave olarak, 31 Aralık 2009 tarihine kadar işe alınan ve fiilen çalıştıranlar için, alt sınır üzerinden işveren prim hisseleri 6 ay süreyle İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenecek. Bunun için işe başlama tarihinden önceki 3 ay içinde aynı işverende çalışmamış olma koşulu aranacak. Yasa, Güneydoğu Anadolu Projesi'ne (GAP) kaynak aktarılmasını da öngörüyor. 2009 yılına mahsus olmak üzere, İşsizlik Fonu'nun nema gelirlerinden dörtte üçü bütçeye gelir kaydedilecek.
• Doksanların sonundaki krizin ardından bir kaç bankayı hortumlayarak yurt dışına kaçan tekstilci Ahmet Aydın'ın bu kez de işçilerin parasını vermekten kaçtığı iddia ediliyor.
• Toplu görüşmelerin ilk oturumunda sendika temsilcilerine söz hakkı verilmemesi, temsilcilerin tepkisine neden oldu.
• KESK’in İstanbul ve Diyarbakır’dan başlattığı yürüyüş Ankara’da son bulacak.
• 2008 yılındaki 1 Mayıs kutlamalarını gaza boğan ve birçok emekçiyi yaralayan polisler için soruşturma izni çıkmadı.
• Gebze’de bulunan Bericap Kapak Sanayi Fabrikası’nda çalışan altı işçi sendikalı oldukları gerekçesi ile işten çıkarıldılar. 14 Ağustos'ta fabrikanın önünde konu ile ilgili basın açıklaması düzenlendi ve işten atmalar protesto edildi.
• İGDAŞ’ın taşeronluğunu yapan Beypınarlılar şirketinde çalışan doğalgaz sayaç okuma işçileri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
• Tuzla Tersanesi’nde faaliyet gösteren Anadolu adlı taşeron şirketin alt-taşeronu“Güven Raspa Boya” adlı firmada çalışırken elektrik çarpması sonucu ölen İrfan Uçkur’un 1.5 aylık çocuğunu hiç göremeden öldüğü ortaya çıktı. Uçkun’un eşinin doğum için memleketi Tokat’a gittiği ve 1,5 ay önce doğum yaptığı, ancak işçinin henüz oğlunu görmek için memlekete gidemediği belirtildi.
• İşsiz nüfus 5 milyonun üzerine çıkarken, gazetelerin kariyer sayfaları “kendini pazarlama”yı çare gibi sunmayı deniyor. Yoksulluk ve işsizliği kişisel sorunlar gibi gösterme girişimlerine dayanan pek çok yayında başarı ve zenginlik din ile ilişkilendiriliyor.
• KESK'in toplu iş sözleşmesi (TİS) talebiyle ve “TİS Yoksa Grev Var” sloganıyla iki ana koldan başlattığı yürüyüşünün İstanbul kolu Gebze'de polis barikatıyla karşılaştı. Polis, tazyikli su sıkarak ve yoğun gaz kullanarak emekçilere saldırdı. Saldırı sırasında Eğitim Sen genel başkanı Zübeyde Kılıç ile 5 kamu emekçisi yaralandı.
• ETİ Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de çalışan yaklaşık 2 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanmayınca greve çıktı.
• İGDAŞ’ın taşeronu olan Beypınarlılar şirketinde güvencesiz olarak çalıştırılan işçiler, patronun tutumu ile ilgili 14 Ağustos Cuma günü basın açıklaması yapacak.
• Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde görev yapan 8 sağlık çalışanına ''usulsüz müracaat veya şikayette bulundukları'' gerekçesiyle ''uyarı cezası'' verildi.
• Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan, demokratik açılımdan sonra “emekliler” için de bir açılım yapılmasını istedi.
• Hükümetle kamu çalışanlarının temsil edildiği sendikalar arasında yapılacak toplu görüşmenin göstermelik olduğunu belirten KESK üyeleri yürüyüşlere başlıyor.
• Adana'nın Ceyhan ilçesindeki tarım fabrikasının tahıl ünitesindeki depoda meydana gelen patlamada, 6 işçi ağır şekilde yaralandı.
• Kocaeli’nin Körfez ilçesinin Yarımca’da kesiminde kurulu Gübre Fabrikaları T.A.Ş (Gübretaş)'da, greve saatler kala imzalar atıldı. 200 işçi adına, Petrol-İş Sendikası ile Gübretaş arasında imzalananan sözleşme gereği, yevmiyelere yüzde 8.7 oranında artış sağlandı. Sosyal haklardaki artış da aynı oranda oldu.
• Şanlıurfa'da 71 Yaşındaki Mehmet Yıldız, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan 150 TL'lik yardımı almak için beklediği kuyrukta kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
• Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kocaeli Şubeler Platformu dönem sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Erdal Karakuş bir basın toplantısı düzenleyerek 2002 yılından bu yana yapılan toplu görüşmelerin, iktidarın harcama disiplini politikalarına kılıf ayarlamaktan başka bir işe yaramadığını ifade etti.
• Kırklareli'nde Toplu Konut İdaresi konutları inşaatında çalışan, 1,5 yıldır ücretlerini alamadıkları için iş bırakma eylemi yapmaya hazırlanırken gözaltına alınan TOKİ işçileri serbest bırakıldıktan sonra oturma eylemi başlattılar. 8 işçi geceyi sokakta yatarak geçirdi.
• Ankara'da harç zammını protesto etmek isteyen Genç-Sen üyesi üniversite öğrencilerine polis cop ve gözyaşartıcı gaz bombasıyla müdahale etti.
• Kara Harp Okulu yemekhanesini işleten Alpler YEmek Fabrikası isimli taşeron firmanın sözleşmesi iptal edilince alacaklarını alamayan yemekhane işçileri, Yurtsever Cephe İşçi Birliği'nin desteğiyle açtıkları davayı kazandılar.
• Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası'nın (BATİS) 4. Olağan Genel Kurulu bugün Ördekli Kültür Merkezi'nde yapıldı. İşçi sınıfı mücadelesinde şehit düşünler için yapılan saygı duruşunun ardından BATİS Genel Başkanı Metin Burak'ın konuşmasıyla Genel kurul başladı. Burak, sermayenin özel istihdam büroları ve kıdem tazminatının kaldırılmasına dönük saldırılarına karşı mücadeleye çağırdığı konuşmasında sendikal mücadelenin önündeki engellere rağmen mücadele ettiklerini belirtti. 525 işyerinde 7500 işçinin BATİS’e üye olduğunu ve 342 işyerinde sigortalı çalışma, ücretlerin ödenmesi gibi temel hakları aldıklarını ifade etti. BATİS’in çalışmalarını anlattığı konuşmasının sonunda grevdeki Asil Çelik ve Asemat işçilerini selamlayan Burak geçen hafta fabrika önünde eylem yaparak haklarını alan Çelebi İplik işçilerini de selamladı.
• Üç günlük açlık grevlerini sona erdiren ataması yapılmayan öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) yürüyerek, bakanlık önündeki ağaçlara siyah kurdele taktı.
• Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinden fındık hasadımak için Zonguldak'ın Alaplı İlçesi'ne gelen mevsimlik işçiler, sıcak altında günde 12 saat çalışmaları karşılığında kendilerine 18- 20 TL verilmesine tepki gösterdi. Kurdukları çadırlarda güç koşullarda yaşayan, çamaşırlarını leğenlerde yıkayan, sac üzerinde yufka ekmek yapıp, ateşte yemek pişiren işçiler, yevmiye ücretinin arttırılmasını istedi. 



• Belediye-İş Sendikası İzmir 6 No’lu Şube ile İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketi olan İzbeton arasında 1125 işçiyi kapsayan TİS görüşmelerinde 78 maddeden 13’ünde anlaşma sağlanamadı. İBB, yevmiyeler dahil tüm parasal maddelere yıllık %7 zam dayatmasında bulunuyor. Ama sendika birinci altı ayda %18 ile %23 arasında zam talep ediyor. Bu koşullarda anlaşma olmadığı için alınan grev kararı 3 Ağustos 2009 tarihinde işyerine asıldı.
• Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu, 10 Ağustos günü İzmir'de yürüyüş gerçekleştirdi.
• Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 4-15 Kasım tarihinde düzenlenecek ''TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı'' hazırlık çalışmaları çerçevesinde, ''Özelleştirmenin Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Üzerindeki Etkileri'' paneli düzenledi. Ankara’da İMO Rüştü Özal toplantı salonunda gerçekleşen panelde konuşan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yiğit, özelleştirmenin kapitalizmin krizine çare olarak getirildiğini ifade etti. Yiğit yaptığı konuşmada, özelleştirme sürecinin emek güçleri adına kaybedilmiş bir dava olduğunu kaydederken, özelleştirme ile birlikte kamunun bilgi birikiminin kaybolduğunu ve kamunun ekonomik uygulamalardan çekilmesinden dolayı mühendislerin kamuda iş yapamaz duruma geldiğine dikkat çekti. Yiğit, EMO olarak 1980'den sonra sadece özelleştirmelerle değil, yolsuzluklarla da mücadele ettiklerini belirtti.
• Hükümet, harç zamlarına yüzde 500’lere varan zamlar yapılması konusunda geri adım attı. 1. ve 2. öğretimde zam oranı yüzde 8 olarak belirlendi.
• Kırklareli'ndeki 456 konutlu TOKİ konutları inşaatında çalışan ve paralarını alamadıkları gerekçesi ile eylem hazırlığında oldukları iddia edilen 7 işçi, sabah saat 06.15'de şantiye alanına gelen çok sayıda polis tarafından yataklarında uyandırıldı ve daha sonra gözaltına alındı.
• THY yönetimi, havaalanları yer hizmetlerinin taşeronlaştırılmasının hızlandığı bugünlerde, yeni bir işçi kıyımı başlattı. İstanbul'daki 22 çalışanın "verimsizlik" iddiasıyla işten çıkarılmaya hazırlanıldığı, bu sayının önümüzdeki günlerde artabileceği öğrenildi.
• TBMM’nin, AKP tarafından yapılan olağanüstü toplantı çağrısı nedeniyle yarın (11 Ağustos Salı) Özel İstihdam Büroları ile ilgili yasa için çalışacak. Yasa'dan Özel İstihdam Büroları'na ilişkin bölüm çıkarılırken işsizlik sigortasına ilişkin önemli düzenlemeler gerçekleştirilmesi bekleniyor.
• İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz Mayıs ayında gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alınan ve tutuklu bulunan KESK ve KESK'e bağlı sendika yönetici ve üyelerine ilişkin iddianame tamamlandı. Savcı, KESK üyelerinin 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasını istiyor. Savcı ‘yurtsever’ hitabını 'örgüt hitabı' olarak gösteriyor. İddianamede telefon görüşmeleri delil olarak gösteriliyor.
• Türkiye'den, bu yılın ocak - temmuz döneminde ekmek parası için 20 bin 226 işçi daha yurtdışına gitti. Bu işçilerin 13 bin 567'ü genellikle müteahhitlik işlerinin alındığı komşu ülkelere yöneldi.
• Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi ATV-Sabah emekçileri, grevlerinin 177. gününde Cumartesi yürüyüşü için Taksim'deydiler. 25 gündür grevde olan Halkalı Kağıt işçilerinin de katıldığı eylemde, atılan sloganlarda ve basın metninde sınıf dayanışması vurgusu öne çıktı.
• Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu Galatasaray Lisesi'ne yürüdü.
• DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yazılı bir açıklama yaparak, Güler Zere ve Erol Zavar'ın da aralarında bulunduğu tüm hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını istedi.
• Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ziyaret ettiği Kırıkkale’de bir çiftçinin tepkisiyle karşılaştı. Çiftçi Veyis Kincal, çiftçinin zor durumda olduğunu, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alımları gerçekleştirmediğini, tüccarın alımda ofisi geçtiğini ve mahsulünün hala tarlada bulunduğunu söyledi.
• Arızlı Irak Kızılayı konutlarında barınma haklarını korumak için mücadele eden depremzedeler, konutlardan birine taşınmak isteyen İl Emniyet Müdürü’nün eşyasını taşıyan kamyonun önünü kestiler.
• AKP hükümeti, GAP'tan sonra, karayolu yapımı için de İşsizlik Fonu'na başvurdu. İşsizlik Fonu'nda biriken 41.6 milyar liralık kaynağın önemli bir bölümü karayolu ve altyapı yatırımlarında kullanılacak.
• Bolu'da fındık işçilerini taşıyan minübüsün bariyerlere çarpması sonucu 15 kişi yaralandı.
• ODTÜ'de taşeron işçilerinin haklarına Rektörlük tarafından yapılan saldırıya karşı emekçiler ve öğrenciler tarafından 2 günlük yemekhane boykotu düzenlendi.
• Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, tarım işçilerini taşıyan traktörün şarampole devrilmesi sonucu, römorkta yolculuk yapan 20 işçi yaralandı.
• Direnişteki Kent AŞ işçilerine direnişin 100. gününde polis saldırdı. 7 Ağustos sabahı saat 6.00’da direniş yerine 300 metre ilerideki otobüs durağı çevresinde yığınak yapan 500 kadar çevik kuvvet polisi, TMŞ ve Asayiş Şube ekipleri eşliğinde direniş alanını çembere alarak kuşattılar. Bu sırada işçiler çöp konteynırlarını devirerek barikat kurmaya çalıştılar, ancak bu barikat etkisiz kaldı ve polis tüm işçi ve ailelerini çembere almayı başardı. Sendikanın hazırlıksız olduğu görüldü ve barikata şantiyedeki araçlar çıkarılırken herhangi bir yüklenme olmadı. Sendika burada izleyici durumunda kaldı. Cevat Durak’ın polis eşliğinde gönderdiği şoförler şantiyedeki birkaç kamyon hariç tüm araçları çıkardılar. Bir saatten fazla çemberde kalan işçiler tepkilerini alkışlarla ifade ettiler. Genel-İş 5 Nolu Şube Mali Sekreteri dışında direniş yerinde sendikacılardan kimse yoktu. Sendikanın hareketsizliği üzerine işçilerin yapabildiği tek hazırlık diğer direnişçilere de haber vererek şantiyeye çağırmak oldu.
• Direniş Platformu, bugün Halkalı Kağıt grevine destek ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette, Türk-İş'e bağlı Selüloz-İş Sendikası üyesi Halkalı Kağıt işçileri ile Direniş Platformu ve Halkalı Kağıt grev süreci üzerine sohbet edildi. İşçilere platformun parçası olmaları için çağrı yapıldı.
• Düzce'nin Gümüşova ilçesi Yıldıztepe köyünde dün yıldırım düşmesi sonucu yaralanan 2 fındık işçisinden 1'i hayatını kaybetti.
• Düzce'nin Yığılca ilçesinde fındık toplamaya giden köylülerin motoru yaklaşık 75 metre yükseklikten dereye uçtu. Kazada 1 işçi öldü, 9 işçi yaralandı.
• İstanbul Gaz Dağıtım Anonim Şirketi (İGDAŞ) bünyesinde 14 aydır faaliyet gösteren Beypınarlılar Limited adlı taşeron şirkette çalışan enerji işçilerinin Haziran-Temmuz 2009 ayı maaşları gaspedildi. İGDAŞ'la olan anlaşmasının bitmesine kısa bir süre kala doğalgaz sayaç okuma işinde çalışan işçilerin haklarını gaspetmeye yeltenen Beypınarlılar ve İGDAŞ'ı Çalışma Bölge Müdürlüğü'ne verdikleri dilekçeyle şikayet eden işçiler hafta başından itibaren iş bırakarak taşeron şirket ve İGDAŞ'la görüşmeler yapmaya başladılar.
• Urfa'dan Ordu'ya fındık toplamaya giden mevsimlik işçileri taşıyan minibüs, Elazığ'ın Maden ilçesinde devrildi, biri ağır 19 işçi yaralandı.
• Ordu'da fındık hasadının başlaması nedeniyle kente gelen mevsimlik Kürt işçiler yine valiliğin ayrımcı uygulamalarına maruz kalıyor. Önceki yıllarda Kürt işçilerin konaklamalarına izin vermeyen, bir kısmının kente girişini engelleyen valilik bu yıl aldığı kararla işçileri polis arama kontrol noktalarından geçirecek. Valiliğin kararı bir haftadır tartışılan "kürt açılımı"nın Kürt işçilerin hayatında herhangi bir değişikliğe yol açmayacağına da örnek teşkil ediyor.
• DİSK, Türk-İş ve Hak-İş ortak bir açıklama yaparak iktidar ve muhalefet partileriyle yürüttükleri temaslarda kiralık işçi yasasının “şu aşamada” Meclis gündemine yeniden gelmeyeceğinin kendilerine ifade edildiğini belirttiler.
• Üniversite harç ücretlerine karşı kurulan A.İ.B.Ü. Har(a)ç Karşıtı Platform’u dün üniversite rektörlüğüne “Haraç ödemeyeceğiz” diyerek yürüdüler. Harç zamlarına karşı eylemlerini sürdüren Bolu A.İ.B.Ü. öğrencilerinin kurduğu Har(a)ç Karşıtı Platform yaptığı basın açıklamasında “Üniversitelerde harç ücretlerine yapılması planlanan 1. öğretimlere %8, 2. öğretimlere %100-%500 arasındaki fahiş zamlar ve YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın ‘eğitim lüks bir ihtiyaçtır parası olmayan da okumasın’ sözleri ile birlikte geleceğimizden daha fazla kaygılanır hale geldik. Üniversitede har(a)ç ücretleri, ders kitapları, araç ve gereçleri ile ulaşım ve barınmaya ödenen ücretlerle birlikte ilköğretimden itibaren başlayan bu soygunla yoksul ailelerin çocuklarına üniversite kapıları kapatılıyor. Krizin faturası bize ödetilmek isteniyor” dedi.
• Belediye-İş Sendikası CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzbeton'da toplu sözleşme görüşmelerinden 140 gündür sonuç alınamaması üzerine 1125 işçi adına grev kararı aldı.
• Emekli-Sen Kocaeli Şubesi’nin açlık grevi eylemi başlatan üyeleri, maaş zamlarını protesto için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a posta ile temsili 10 TL gönderdi.
• Seyhan Belediyesi işçileri, 4 Ağustos günü işe geri alınma talebiyle bir eylem gerçekleştirdiler.
• Direnişteki Sinter Metal işçileri Taksim tramvay durağından Galatasaray'a yürüdü.
• DİSK’e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’ye yaklaşık 1 yıl önce üye olan ve toplu sözleşmenin imzalanmasıyla sendikal örgütlenme sürecini başarıyla tamamlayan Surtel Kablo işçileri BMİS’ten istifa ederek Türk Metal sendikasına üye oldu.
• YÖK’ün yaklaşık 200 bin işsiz öğretmen adayı varken açıköğretim mezunlarına da öğretmenlik yolunu açması öğretmen adaylarını zor durumda bıraktı. Öğretmen adayları 5-7 Ağustos arasında 3 gün Ankara’da açlık grevi yapma kararı aldı.
• Hükümetin, maaşlarına yaptığı 5 ve 10 TL'lik zamları protesto eden Emekli-Sen Kocaeli Şubesi üyeleri açlık grevine başladı. Grev dönüşümlü olarak 3 gün sürecek.
• Bir yıl önce Türk-İş'e bağlı Liman-İş sendikasında sendikalaştıkları için işten atılan liman işçileri işe iade davalarını kazandı. İşveren davaları temyiz etti fakat temyizden de iki ay gibi kısa sürede davalar işçilerin lehine sonuçlandı.
• Sinter Metal işçileri bugün görülen işe iade davasının ardından fabrika önüne gelerek eylem yaptılar.
• İzmir'de direnişlerini sürdüren Kent A.Ş işçilerine dönük polis saldırısı basın açıklamasıyla protesto edildi.
• Lüleburgaz’da 3 aydır maaşlarını alamayan inşaat işçileri, inşaat halindeki binaların çatısına çıkarak eylem yaptı. İşçilerin eylemi üzerine Emniyet ekipleri olay yerine geldi. İlçe Emniyet Müdürü Emir Bilget, işçilere yaptıklarının suç olduğunu söyleyerek eylemi bitirmelerini istedi. İşçiler 10 gün önce de AKP ilçe binasına yürümek istemiş fakat polis tarafından engellenmişlerdi.
• Belediye-İş Sendikası Eğitim ve Basın Yayın Genel Sekreteri Bayram Özkan, Türk-İş’in ‘’işçi sınıfına ihanet’’ içinde olduğunu söyleyip olağanüstü kongre çağrısı yaptı.
• 1999 yılındaki Marmara depreminin ardından dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin tarafından hibe edilen 10 milyon dolarlık destekle yapılan konutlarda barınan depremzedelerin İzmit’in Arızlı köyündeki Irak Kızılayı Konutları’nı boşaltmaları istendiği için barınma hakkı talebiyle başlattığı direniş kent merkezine yayıldı.
• Bayramiç yolunda yapımı sürdürülen yeni Ezine Devlet Hastanesinin inşaatında sıva yapan 36 yaşındaki Salih Özden ve 23 yaşındaki Sinan Koran iskele demirinin kırılması sonucu 6. kattan düşerken, olay yerinde yaşamlarını yitirdiler.
• Sakarya 2. İş Mahkemesi, Goodyear Fabrikası tarafından işten çıkartılan ve DİSK Lastik-İş sendikası yönetimine muhalif işçilerin işe iadesi yönünde karar verdi. Mahkeme kararında işverenin kriz gerekçesinin haksızlığı ve Lastik-İş yönetiminin patronla işbirliği yaptığı belgelendi.
• Kocaeli 2. İş Mahkemesi, Pirelli Fabrikası'nda işten çıkarılan 7 işçinin çıkartılma gerekçesini haksız bularak işçilerin işe iadesi yönünde karar verdi.
• Kriz gerekçesiyle işçi çıkaran Bursa Oyak-Renault fabrikasında İş Mahkemesi dava açan işçilerin işe iadesi yönünde karar verdi. Renault kararı temyiz etti.
• Anadolu Isuzu yönetiminin 3 Ağustos 2009 Pazartesi gününden 10 Ağustos 2009 Pazartesi gününe kadar araç üretimine ara verilmesini kararlaştırdığı bildirildi.
• Aldıkları ücrete günlük seyyanen 5 TL zam isteyen ve bu istekleri işveren tarafından kabul edilmeyince greve çıkan Çelikler Alpagut Dodurga Linyit İşletmesi işçileri, ücretlere yapılan zammın ardından işbaşı yaptılar.
• Bursa’da Çelebi İplik A.Ş işçileri 4 aydır alamadıkları maaşları için 30 Temmuz günü iş bıraktılar. Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS) dayanışmayı güçlendirme çağrısı yaptı.
• Ankara’da Sincan Emekli-Sen üyeleri emekli aylıklarına yapılan sefalet zammını gerçekleştirdikleri eylemle protesto ettiler.
• 2 Ağustos günü akşam saatlerinde Ankara Kızılay’da bir lokantada yemek yiyen Başbakan Tayyip Erdoğan, Öğrenci Kolektifleri üyesi üniversite öğrencilerinin harç zammı protestosuyla karşılaştı. Başbakan'ın korumaları öğrencilere saldırdı.
• Karşıyaka Belediyesi'ne ait Kent A.Ş'de çalışırken işten atılan 300 işçi, direnişlerini sürdürdükleri Örnekköy Şantiyesi'nde polisin saldırısına uğradı.Örnekköy Şantiyesi'nin önüne yığınak yapan Çevik Kuvvet ekipleri, işçileri bulundukları yerden uzaklaştırmak isteyince arbede yaşandı. Halen süren gerginliğe müdahale eden DİSK ve Genel-İş Sendikası yetkilileri, polisle görüşmeler yapıyor.
• Bursa'da Merkez Nilüfer İlçesi'ndeki bir inşaat firmasında çalışan inşaat işçileri 32 yaşındaki Yıldıray Kaya ile 34 yaşındaki Rıza Çilingir, kendilerine kimlik sordukları için tartıştıkları polisler tarafından dövüldüklerini iddia ederek Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
• Genç-Sen, 2 Ağustos günü Ankara’da Temsilciler Meclisi toplantısı gerçekleştirdi.
• İBB'nin 2006 yılında yeni bir düzenlemeyle açtığı Florya Plajı emekçilere kapatıldı.
• Seyhan Belediyesi işçileri 3 Ağustos'ta belediye binası önünde eylem yaptılar.
• Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) dün yaptığı açıklamayla "kıdem tazminatı"nı "Türk işvereninin ayağındaki pranga" olarak tanımlarken bu "engel”in kaldırılması gerektiğini söyledi.
• Dünya çapında örgütlü ve 25 milyon metal işçisini üst örgütü olan Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu (IMF) ve Avrupa çapında örgütlü; 72 sendikanın üye olduğu 5,5 milyon üyesi bulunan Avrupa Metal İşçileri Federasyonu (EMF)’yi temsilen Tony Murphy (EMF Politika Danışmanı) Sinter Metal işçileri ile dayanışma amacıyla Türkiye’de bulunuyor. 380 işçinin yarın Üsküdar 3'üncü İş Mahkemesi'nden görülecek olan işe iade davasına dünya sendikalarının Sinter Metal işçileriyle dayanışma amacıyla kurdukları Uluslarararası Delegasyonu temsilen EMF Politika Danışmanı Tony Murphy ile DİSK Yönetim Kurulu da katılacak. Ayrıca, çeşitli sendikaların üyeleri, 5 Ağustos'ta saat 12:00'de Taksim Tramvay Durağı'nda buluşarak Galatasaray Lisesi'ne kadar yürüyecek ve işçilere destek verecekler.DİSK Genel Merkezi'nden yapılan açıklamayla işe iade davasına ve basın açıklamasına katılım çağrısı yapıldı.
• TCDD Genel Müdürlüğü ile Demiryol-İş arasında TCDD ve bağlı ortaklıklarında çalışan 13 bin 800 kadrolu ve 2 bin 500 mevsimlik işçiyi kapsayan 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi yarın imzalanacak. 1 Mart 2009-28 Şubat 2011 tarihlerini kapsayan 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile 1 Mart 2009 tarihinde aylık ücreti 1.100 TL'nin altında olan işçilere aylık 60 TL iyileştirme zammı yapılacak. TCDD Genel Müdürlüğü tarafından tören ile imzalanacağı duyurulan toplu iş sözleşmesi ile birinci 6 aylık dönemde yüzde 3, ikinci 6 aylık dönemde yüzde 5.5, üçüncü ve dördüncü 6 aylık dönemlerde ise yüzde 2.5 oranında ücret artışı sağlanıyor.
• Kütahya'da bulunan Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri, harçlara yapılan zamları basın açıklaması ve oturma eylemi düzenleyerek protesto ettiler.
• Mersin'in Tarsus ilçesindeki Kadıncık Barajında elektrik direğindeki arızayı gidermek isteyen işçi İbrahim Sadan akıma kapılarak hayatını kaybetti.
• Grevleri İstanbul 2. İş Mahkemesi tarafından 17 Temmuz’da durdurulan ATV-Sabah grevcisi işçiler 1 Ağustos Cumartesi günü yeniden Taksim tramvay durağında buluşup, Galatasaray Lisesi’nin önüne yürüyerek basın açıklaması yaptı.
• İşe geri dönmek için 5 gündür direnişte olan TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğü işçilerinin mücadelesi sürüyor. 2007 yılında daimi işçi kadrosuna geçmek için açtıkları davadan dolayı işten atılan 20 TPAO işçisi, davayı kazanmalarına, kararın Yargıtay tarafından onanmasına rağmen işe alınmamıştı. İşçiler de bunun üzerine eşleri, çocukları, sendika, dernek ve siyasi partilerin katılımıyla yürüyüş gerçekleştirmiş ve TPAO önünde direniş çadırı kurmuştu. Direnişin beşinci gününde, aralarında İşsizler Derneği, GAP Görmeyenler Derneği, Umuda Yolculuk Derneği, Yaşam-Böbrek-Diyabet Derneği, KAMER, STGM Ankara Temsilcisi, Adıyaman Kalkınma Platformu’nun (AKALP) da bulunduğu çok sayıda kitle örgütünden destek geldi. İşçileri ziyaretlerinde alkışlarla karşılanan kurum temsilci ve başkanları, işçileri direniş boyunca destekleyeceklerini, işçilerin işlerine geri dönmeleri için yetkililerle görüşeceklerini ifade ettiler. Destekleyenler adına konuşma yapan Adıyaman İşsizler Derneği Başkanı İsmet Güneş, 20 işçinin işine geri dönebilmeleri için sadece kitle örgütlerinin desteğinin yetmeyeceğini, Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerde 250-300 TL ücretle çalışan işçilerin ve tüm TPAO işçilerinin de desteklemesi gerektiğini vurguladı. Adıyaman kamuoyundan direnişteki işçilere yeterli desteği vermelerini beklediklerini belirten Petrol-İş Adıyaman Şube Başkanı Zeynal Eroğlu, direnişi başarıya ulaşana kadar sürdürmekte kararlı olduklarını bildirdi. Eroğlu önümüzdeki günlerde bildiri ve afişlerle direnişi halka duyuracaklarını anlattı.
• Davutpaşa'da yaşanan patlamada hayatını kaybeden ve yaralananların yakınları, geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi bu hafta da “adalet arayışlarını” gerçekleştirdikleri eylemle sürdürdüler. Taksim Tramvay Durağı'nda gerçekleştirilen eylemlerin 7. haftasında “Davutpaşa'yı unutmadık, unutturmayacağız!” pankartı açılırken patlamada yaşamını yitirenlerin resimleri ve “19 ay oldu sorumlular yargılanmıyorlar Adalet istiyoruz” dövizleri taşındı. Basın metnini, Davutpaşa katliamında yaşamını yitiren Lezgi Şimşek’in yeğeni Ercan Şimşek okudu. Şimşek’in yaptığı açıklamada, patlamanın üzerinden geçen 20 aya rağmen Ceza Davasının halen açılmadığı belirtilerek, “Artık yeter diyoruz! Adil yargılanma istemeye devam edeceğiz! Yetkililerin yetkilerini davayı sürüncemede bırakmak için kullanmasına izin vermeyeceğiz!” dedi.
• Seyhan Belediyesi, belediyenin yetki ve görev alanının daralması gerekçesiyle 750 işçiyi attı.
• Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçilerin sendika değiştirmeye zorlanmasına karşı mücadele eden Belediye-İş Sendikası, üye sayısını 2376’ya yükseltti. Belediye ve bağlı kuruluş İSU’da, işçilerin baskı ve tehditle Hizmet-İş Sendikası’na üye edilmek istenmelerine karşın direnen Belediye-İş Sendikası, 112 gündür “karada, denizde ve havadaki” eylemlerinin karşılığını, üye sayısının 2376’ya yükselmeyle gördü. Bir süre Hizmet-İş’e üye olarak kalan işçilerin önemli bölümünün geri dönmesi sonucu yetki alacak çoğunluğa ulaşan Belediye-İş, rakamı 3 Eylül’e kadar koruması halinde toplusözleşme masasına oturan sendika olacak.
• Kocaeli’nde oturma eylemi yapan Genç-Sen üyeleri, “harçları ödemeyeceğiz” dediler. Öğrenciler, topladıkları imzaları teslim etmeye gittiklerinde, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu’nun görüşme taleplerini reddettiğini de açıkladı. Genç-Sen üyeleri dört günde bin 281 imza topladı.
• Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi'nde çalıştırılan taşeron işçilerin maaşları ödenmiyor. Hastanenin temizlik işleri ihalesini yeni kazanan taşeron firmanın (Tuana) bu ayın maaşlarını yatırmak için başhekimlikten aldığı toplu parayla birlikte (360.000 TL) ortadan kaybolduğu iddia ediliyor.
• KESK’ bağlı sendikaların Ankara şubeleri, “toplu sözleşme yoksa grev var” sloganıyla toplu görüşmeye karşı bugün gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptılar.
• Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi'nde çalıştırılan taşeron işçilerin maaşları ödenmiyor. Hastanenin temizlik işleri ihalesini yeni kazanan taşeron firmanın (Tuana) bu ayın maaşlarını yatırmak için başhekimlikten aldığı toplu parayla birlikte (360.000 TL) ortadan kaybolduğu iddia ediliyor.
• KESK’ bağlı sendikaların Ankara şubeleri, “toplu sözleşme yoksa grev var” sloganıyla toplu görüşmeye karşı bugün gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptılar.
• KESK’ bağlı sendikaların Ankara şubeleri, “toplu sözleşme yoksa grev var” sloganıyla toplu görüşmeye karşı bugün gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemi ile ilgili bir basın açıklaması yaptılar.