23 Kasım 2008 Pazar

BATAN İSKELE NEYİ ANLATIYOR? 1


KARAKÖY İSKELESİNİN BATIŞI SORU İŞARETLERİ YARATTI

İDO, vapur ne kelime, iskele batırmayı başardı! Olay öncesinde, “Denizi Kullanın” kampanyası hazırladığını açıklayan şirkete, Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Timur soruyor: “Size nasıl güvenelim de kullanalım?”

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul’un tek yüzen iskelesi olan Karaköy İskelesi'nin cuma gecesi "boğulmasının" görüntüleri, izleyenleri hayrete düşürdü. 81 metre uzunluğundaki devasa iskelenin batışı, sadece görenleri değil, uzmanları da şaşırttı. Dünyada batan bir iskelenin şimdiye kadar görülmediği söyleniyor. Durumun vahameti, tasarım sorunu olmadığı belirtilen kazanın, İDO’nun “başarılı” yenileme çalışmaları sayesinde meydana gelmiş olma ihtimali sebebiyle artıyor.

1930’lardan beri Karaköy’de yüzer iskeleler kullanılıyor. 1958 yılında da bunlardan biri batmış, ancak o dönem zaten kullanım dışı olan iskele, defalarca yenilenmiş. Cuma gecesi batan iskele ise 1984 yılında üretilerek Karaköy sahilinde dubalar üzerine oturtulmuş. Kaynaklara bakılırsa, iskele, 9 duba üzerinde duracak şekilde tasarlanmış ilk halinde.

Ancak, İDO Genel Müdürü’nün ağzından, 16 su tankından birinin hasar görmesi sonucu battığını öğreniyoruz iskelenin. Yani, tasarım sonrası su tankı eki yapılmış. Genel Müdür Ahmet Paksoy’un “bakımı yapılmıştı” dediği su tanklarının sayısının artırılma gerekçesi, yolcu ve yönetim bölümlerinin tasarlanandan daha ağır hale gelmiş olması. Yenilemesi yapılan iskeleyi “zevk” ürünü mermer bloklarla kaplayan İDO, henüz bu konuda bir yorumda bulunmuş değil. Şiddetli lodos nedeniyle su tanklarının zarar görerek iskelenin battığını açıklayan Paksoy, ayrıntılı sebeplerin Kaza Tetkik Kurulu’nun incelemesinden sonra anlaşılabileceğini söylüyor.

Olay hakkında görüş aldığımız TMMOB Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Tansel Timur, gerekçenin şiddetli lodos olamayacağının altını çiziyor. Böyle bir kazaya dünya literatüründe rastlamadığını belirten Timur, iskelenin su tankları bölümünde bir tasarım hatası olmadığını ve bu sebeple dengesizlik oluşup su almış olamayacağını vurguluyor. Modüler olarak yapılan ve dönem dönem karaya çekilip bakıma alınması gereken tanklara üst yapının “ağırlaşması” sonrası ek yapıldığını ve bunun bakımı zorlaştırdığını söyeyen Timur, kazanın mümkün olan tek gerekçesinin de bakımın gerektiği gibi yapılamaması olabileceğini ekliyor.
Bakım yapılmamasını iki noktaya bağlıyor Tansel Timur: “Gemilerin bakımları uluslararası kurallardan kaynaklanan ulusal mevzuatla tanımlıdır. Ancak, iskele ve deniz yapıları, söz konusu şirketlerin uygulama insafına kalmıştır. Bu iskeleyi havuzlayacak, bakımını yapacak olan İDO’ya ait Haliç tersanesinde ise şu an toplam 35 personel çalışıyor. Tersane, kentsel dönüşüm planları kapsamında kapatılıp rant alanı haline getirilmeye niyetlenildiği için çalışamaz durumda.”


İskelenin batışını görenlerin olayı aktarımları ve yorumları da oldukça ilginç.

Karaköy İskelesi'nin yanındaki balık lokantasında çalışan Ertan, iskelenin aynı gün tamir edilmeye çalışıldığını ifade ediyor. İskelenin üzerinde durduğu dubanın, tamir ettikleri taraftan batmaya başladığını söyleyen Ertan, zaten bir yıldır yavaş yavaş battığını savunuyor. İDO'nun işletmesindeki iskelenin sadece içine ve görünüşüne bakım yapıldığını, ancak, iskelenin altyapısına özen gösterilmediğini söyleyen Ertan, iskelenin lodosla alakalı olarak batmadığını, bundan daha şiddetli fırtınalar atlattığını söyledi. Ertan, iskelenin ihmalkarlık kurbanı olduğu görüşünde.

Yine bir balık lokantası çalışanı Cenk de, iskelenin tadilattan geçmesine rağmen battığını ifade ederek, İDO'nun sorumsuz davrandığını düşünüyor. İskelenin batışı sırasında itfaiyeye kendilerinin haber verdiğini söyleyen Cenk, olaydan İDO'yu sorumlu tutuyor.

Aynı lokantada çalışan Hüseyin, iskelenin beş saat içinde insanların bakışları arasında battığını söyleyerek, sadece su motorlarıyla suyu dubadan tahliye etmeye çalıştıklarını, bunun da yetersiz kaldığını söylüyor. Hüseyin iskelenin batışını Türkiye'ye benzettiğini de sözlerine ekliyor. Halkın, "ülkenin batışına" iskelenin batışına çaresizlik içinde baktıkları gibi bakmamalarını umduğunu ifade ederek.