25 Ekim 2009 Pazar

ETNİK ÇATIŞMA TEHLİKESİ BÜYÜYOR!


BÖLÜCÜLÜĞÜN ŞAHI DEVLET BAHÇELİ EMPERYALİZMİN AJANIDIR!

PKK “barış elçisi” grupları Türkiye’ye göndermeye devam ederken, Kürt düşmanlığını tırmandıran ırkçı-şoven kışkırtmalar tehlikeli boyutlara varıyor. Bolu’da yerel bir gazetede DTP’li milletvekillerini teker teker öldürme çağrısı yapan bir gazeteyi beraat ettiren mahkeme kararı Yargıtay’da oybirliğiyle onaylandı. Elazığ’da DTP’lilerin basın açıklaması eylemi, faşistlerin polis gözetiminde saldırısına uğradı. İstanbul Valisi Güler, 1 Mayıs ve IMF gösterilerinde takındığı tavrın bir benzerini 28 Ekim’de Avrupa’dan gelmesi beklenen PKK “barış elçisi” grupları karşılamak için hazırlanan DTP’ye “kesinlikle izin vermeyeceklerini” belirterek sergiledi. Bütün bu gelişmelerin arka planında, MHP başbuğu Devlet Bahçeli’nin Genelkurmay ve AKP hükümet yetkililerinin açıklamalarından cesaret alan ve Türk-Kürt çatışmasını kışkırtan açıklamaları yer alıyor.

MHP başbuğu Devlet Bahçeli’nin açıklamalarında en fazla dikkat çekecek ifade, “İstanbul Habur değildir” cümlesidir. Bu ifade, Bahçeli’nin “Habur’da sesiniz çıkabilir, orası Kürt toprağıdır, ama İstanbul’da sesinizi boğarız çünkü İstanbul Türk toprağıdır” gerekçesini dile getirdiğini gösteriyor. Bu yaklaşım, ülke topraklarının bölünmesi projesinin Devlet Bahçeli tarafından kabullenildiğini kanıtlamaktadır. Bahçeli açıklamalarıyla, Türk ve Kürt halk kitlelerinin bir etnik çatışmaya sevkedilmesini kışkırtmaktadır. “Kürt açılımı” denilen AKP-Genelkurmay politikasının Yugoslavya’da olduğu gibi bir etnik çatışmaya yol açma olasılığı, bizzat MHP ve Genelkurmay eliyle provoke edilmektedir. Bu siyasetin asıl sahibinin emperyalizm olduğu uyarısını yapanların haklılığı böylelikle doğrulanmaktadır.

Türkiye tarihinde benzer kitlesel etnik ve mezhep temelli kıyımlar, 1915’de Ermenileri, 6-7 eylül’de İstanbul Rumlarını, 1978’de Maraş ve Çorum’da Alevileri hedef almıştır. Şimdi benzer bir ırkçı kışkırtmayla yüzyüzeyiz! Emperyalizmin bu kıyımlarda rolü kanıtlanmıştır. Yugoslavya’yı ve Irak’ı aynı temelde kanlı girdaplara sürükleyenlerin emperyalizmin ajanları olduğu biliniyor. Şimdi de MHP ve Devlet Bahçeli, aynı doğrultuda uğursuz bir rolü üstlenmeye hazır olduğunu açıklıyor. Türkiye halklarını birbirine düşürmeye ve çatıştırmaya hazırlanan ırkçı-faşistler bölücülüğün şahı olduklarını, emperyalist planların ajanı olduklarını açıkça beyan ediyor!

DTP ve PKK temsilcilerinin bu provokasyona alet olmamaları, Kürt halkının eşitlik ve özgürlük taleplerini emperyalist planların hayata geçirilmesine yem etmemeleri, tarihsel bir sorumluluktur.

Bölge halkları, Türkler, Kürtler, Araplar emperyalizme karşı birleşmelidir. Ellerindeki silahların namlusunu emperyalizme çevirmelidir. Bu çerçevede, AKP hükümetinin “açılım siyaseti” içinde rol üstlenmekten vazgeçilmelidir!