5 Nisan 2009 Pazar

TKP SEÇİM SONUÇLARI HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI


30 Mart 2009

29 Mart yerel seçimleri AKP zihniyetinin yenilebileceğini göstermiştir. Seçimler, Türkiye'nin yakın geleceğine ilişkin yeni bir sayfa açacak önemde sonuçlar doğurmuştur.

AKP'nin 2002'den beri süregiden büyüme eğilimi durmuştur. Önümüzdeki süreçte AKP'nin atacağı adımlar ise bellidir. AKP'den ülkemizin emperyalizme bağımlılığını artırmaktan, ekonomik krizin ağır bedellerini emekçi halkın üstüne yıkmaktan, genel olarak emek karşıtı politikaları derinleştirmekten, her türlü muhalefete karşı saldırganlaşmaktan ve baskıcı karakterini öne çıkartmaktan başka bir şey beklenemez.

Türkiye'yi felaketin eşiğine getiren AKP'yi geriletmek ve iktidardan alaşağı etmek için ülkemizin önünde bir fırsat ortaya çıkmıştır. Kuşkusuz, bunda solun mücadelesinin ve özel olarak Türkiye Komünist Partisi'nin kararlı çizgisinin payı vardır ancak seçim sonuçları bu anlamda solun ve TKP'nin önünü açan herhangi bir veri ortaya çıkarmamıştır.

TKP, emperyalizme bağımlılığın, gericiliğin ve emek düşmanlığının temsilcisi AKP'nin geriletilme olanakları açısından ortaya çıkan tabloyu önemsemekte, ancak bu olanakların CHP veya MHP gibi diğer düzen partilerinin hesabına kaydedilmesinin büyük bir tuzak olduğunu görmektedir. Söz konusu düzen partilerinin öne çıkması, Türkiye'nin yaklaşan felaketini değiştirmemektedir. CHP ve MHP, bütün halk karşıtı başlıklarda AKP ile yarışa giren partilerdir. Faşist MHP bir yana koyalım, CHP'nin artan oyları da kesinlikle bir umut ışığı olarak yorumlanamaz. Diğer yandan, doğu ve güneydoğu illerinde AKP'nin yükselişine karşı tutunmayı başaran DTP de ilkesellikten uzak, dar kimlik siyasetine endeksli bir çizgiyi temsil etmekte, bu haliyle de yoksul Kürt emekçilerini sahipsiz bırakmaktadır.

Önümüzdeki süreç AKP'ye karşı mücadelenin yükseltilmesi ve halkımıza kurulabilecek yeni tuzakların boşa çıkartılması için son derece yaşamsal görevler getirmektedir.

TKP bu seçimlerde “Durdurun” çağrısının adresi olarak öne çıkmamış, genel olarak aldığı oylar itibariyle başarısız olmuştur.

Bu “ara sonuç”, AKP hükümetinin geriletilmesi ve sözünü ettiğimiz tuzaklara karşı önlem geliştirilmesi için TKP'nin sorumluluğunu arttırmaktadır.

Türkiye Komünist Partisi AKP'ye ve onunla aynı gerici, emek karşıtı, teslimiyetçi yaklaşımları paylaşan partilere karşı mücadeleyi yükseltmek ve bu doğrultuda güçlü ve yaygın bir emekçi halk örgütlenmesini gerçekleştirmek zorundadır. Türkiye Komünist Partisi, şimdiye dek katıldığı seçimlerde almış olduğu oylarla somutlanan toplumsal ölçek ile bu ülkede sosyalizm mücadelesinin daha ileri mevzilere taşınamayacağını görmektedir. Bu bağlamda yakın dönemde bu ölçekteki marjinal değişimlerin değil emekçi kitleler tarafından ciddiye alınacak çapta bir büyümenin anlamlı olduğu görülmektedir.

Türkiye Komünist Partisi bu görevin altından kalkmak için, bizzat kendi bünyesinde ve çalışma tarzında köklü düzeltme ve düzenlemeler yapması gerektiğini görmektedir. TKP siyasal çalışmalarını geniş halk kitlelerini aydınlatmak ve örgütsel gücünü en kısa vadede birkaç kat arttırmak hedefiyle yeniden planlayacak ve hızlandıracaktır. Bu doğrultuda önümüzdeki Cumartesi günü Merkez Komitesi, pazar günü de Parti Konseyi toplanacaktır.

Partimiz, solun ölçeğinin 29 Mart seçimleri ile teyid edilen daralmasını tek başına ülke nesnelliği ile açıklama yanlışına düşmeyecektir.

Türkiye Komünist Partisi, kararlı ve inatçı bir siyasi özne olarak Türkiye'deki devrimci olanakları mutlaka değerlendirecektir. Bunun için tespit ettiği bütün eksiklik ve zaafları ortadan kaldıracaktır.

Hedef daha güçlü bir TKP'dir.

AKP'nin halkımız tarafından devrilmesini mümkün kılacak olan temel faktör TKP'nin güçlenmesidir.

TKP Siyasi Büro