EKMELEDDİN İHSANOĞLU:
BİR
ANGLO-AMERİKAN-SUUDİ ORTAK YAPIMI
Rejim krizi, hem hükümet hem burjuva
muhalefet saflarında birbirine benzer kavramlarla ve kimliklerle derinleşiyor.
Kavramlardan biri “çatı” söylemidir. Siyasete
burjuva müdahalesinin araçlarından biri olarak “çatı” partisi kavramının son
yıllarda rejimin dayanağı haline getirilmek istenen “sol” üzerinde denendiği
biliniyor. Meşhur “çatı” partisi projesinin sosyalist hareketin bağımsız bir
güç olarak rejim krizinde sermaye egemenliğini tehdit edecek bir odak olmasını
engellemeyi amaçladığı fark edilmişti. Sermaye egemenliğinin eksikliğini
hissettiği meşruiyeti bu yoldan devşirmeye çalıştığı artık anlaşılmış
olmalıdır. Geçmişte ANAP’ın, bugün AKP’nin burjuvazinin “çatı” partileri olarak
kurgulandığı gibi, CHP de bir “çatı”
olmak peşindedir. Burjuva muhalefetinin HDP, Milli Merkez, İP etrafında “çatı”
oluşturma girişimleri de aynı anlayışın uzantısıdır.
Dikkat çeken bir başka unsur, sermaye
egemenliğini otokratik biçimler altında yeniden inşa edecek gerici kimlikler
etrafında halk güçlerine boyun eğdirme
çabasıdır.
Emperyalizmin mutemeti, sermaye sınıfının
azgın ve gerici yobaz temsilcileri bu kimliklere örnektir. AKP’nin Tayyip
Erdoğan’ı karşısında onun ikizi Ekmelettin İhsanoğlu’nun CHP ve MHP
elbirliğiyle halka dayatılması, burjuvazinin seçeneksizliğini göstermesi
bakımından ilgi çekicidir.
Bir Anglo-Amerikan-Suudi ortak yapımı olduğu
rahatlıkla söylenebilecek İhsanoğlu, yobazlıkta gericilikte, Tayyip Erdoğan’a
denk düşecek niteliklere sahiptir. Daha şimdiden özellikleri ortaya çıkan bu
cumhuriyet düşmanı kişilik, burjuvaziye pek yakışmaktadır.
İşçi sınıfının ve halk güçlerinin devrimci
bir muhalefete yönelmek ve cumhuriyeti sosyalist devrim hedefiyle yeniden
kurmak dışında bir siyasal çıkış yolu kalmadığına kitleleri ikna etme konusunda
yolumuz açılmıştır.