18 Ekim 2011 Salı

AKP NEDEN KAPATILMALI?



AKP şaibeli bir parti. Düzen Partisi (Ordu ve Yargı yüksek bürokrasisi, CHP ve MHP, geleneksel Kemalist akım mensupları) AKP aleyhine birkaç yıl önce Anayasa Mahkemesi’nde bir kapatma davası açmıştı. İddianamenin özü ve sınırı, bu partinin cumhuriyet rejiminin temellerinden biri olan laiklik ilkesine karşı faaliyet yürüttüğü suçlamasından ibaretti. AKP’nin kapatılmasına dair dava, zamanlaması bakımından gecikmiş, AKP’nin şaibe kaynaklarının bütününü dikkate almaması bakımından eksik bir iddianame ile gündeme gelmişti. Düzen Partisi’nin tutarsız, mütereddit, korkak girişimi, Anayasa Mahkemesi’nin hukuksal açıdan aynı ölçülerde tutarsız, mütereddit, korkak kararıyla sonuçlandı: AKP rejimin temellerinden biri olan laiklik ilkesine karşı faaliyetlerin odağı olarak mahkum edildi ancak bu mahkumiyetin gerektirdiği yaptırım uygulanmadı, para cezasıyla yetinildi.

Düzen Partisi’nin gecikmiş, eksik, ürkek ve ikircikli girişimi, hükümet partisi AKP’nin kapatılmasıyla doğacak rejim krizinin emperyalizme ve gericiliğe karşı kitlesel muhalefeti tetiklemesinden duyulan egemen sınıf korkusunu yansıtıyordu. Kitle mücadelesinin gelişmesinden ve siyasal bunalımın derinleşmesinden hep çekinmiş olan Düzen Partisi, AKP’nin temsil ettiği halk düşmanı emperyalist çıkarlarla uzlaşmayı gözeten, hukuksal açıdan ucube görünüşlü bir kararla yetinmeyi seçti.

Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olarak tescil etmesi bir yana, bu partinin cumhuriyet rejiminin temel ilkelerinden birine karşı olmasına rağmen kapatılmaması, son birkaç yılda AKP’nin Bonapartist bir diktatörlük rejimini tesis etmeye yönelik karşı saldırısının yolunu açtı. Karşı saldırı bugün rejimin tepe noktalarının, Cumhurbaşkanlığı’nın, yargı, polis, akademi ve ordu üst bürokrasisinin AKP tarafından ele geçirilmesine, Anayasal rejimin temel ilkelerinin değiştirilmesi aşamasına vardı. Rövanşist güçler, 2011 yaz sonunda artık 1908-1923 burjuva demokratik devrim sürecinin temel kazanımlarını, laik burjuva cumhuriyetini tasfiye etmeyi hile ve zor dahil bütün yöntemlerle dayatıyor.

“AKP neden kapatılmalı?” sorusu ise güncelliğini korumaya devam ediyor. Bu sorunun sahibinin bundan böyle Düzen Partisi olmadığı anlaşılmıştır. AKP kapatılmalıdır! Ancak kapatma kararı, Yargıtay Başsavcısının iddianamesindeki sınırlı suçlamayla yetinilerek değil, AKP’nin Türkiye halklarına ve cumhuriyet rejimine karşı işlediği bütün suçların dökümünün yapıldığı devrimci bir iddianameyle hayata geçirilebilir. Böyle bir iddianameyi yazacak, takip edecek ve sonuçlandıracak irade, Türkiye halklarının devrimci- cumhuriyetçi- yurtsever iradesi olacaktır.

AKP kapatılmalıdır, çünkü işçi sınıfına karşı işlenmiş ekonomik ve sosyal suçların sorumlusudur: İşsizlik Sigortası Fonu’nun sermayeye peşkeş çekilmesi, Ulusal İstihdam Stratejisi başlığı altında işçi sınıfının bugünkü ve gelecek kuşaklarının yarım yüzyılının çalınması, Özelleştirme Yönetmeliği’nin kapalı kapılar ardında hazırlanması, cumhuriyetin iki üç kuşağı boyunca emekçi halkın alınteriyle kurulmuş ve çalıştırılmış devlet işletmelerinin özelleştirilerek emperyalist yabancı sermayeye ve işbirlikçi ortaklarına peşkeş çekilmesi, Türkiye’nin bugünkü sermaye birikimini yaratmış işçi kuşaklarının kazanılmış emeklilik ve sosyal güvenlik haklarının gasbedilmesi, işçi ücretlerinin düşürülmesi, güvenceli ve insanca çalışma taleplerine karşı kölelik koşullarının dayatılması, sendikal hak ve özgürlüklerin baskı ve zor kullanılarak çiğnenmesi gibi uzayan bir suç listesi, AKP’nin işçi düşmanı sabıka kayıtlarını oluşturuyor.

AKP kapatılmalıdır, çünkü emeğiyle üreten geniş halk kitlelerine karşı işlenmiş ekonomik ve sosyal suçların sorumlusudur: Eczacıların, hekimlerin, mühendislerin, fındık, şeker pancarı, tütün, süt, çay vs. onlarca tarımsal ürünün üreticisi küçük ve orta köylülerin alınterinin gasbedilmesi gibi uzayan bir suç listesi, AKP’nin emekçi halk düşmanı sabıka kayıtlarını oluşturuyor.

AKP kapatılmalıdır, çünkü emperyalist sömürüye aracılık ederken kendi cebini de dolduran bir siyasal arsızlığın, ahlaksızlığın ve çürümenin temsilcisidir.

AKP kapatılmalıdır, çünkü ülkenin doğal ekolojik değerlerinin, ormanlarının, su kaynaklarının, kıyılarının, kentsel ve tarihsel sit alanlarının tahribinden, yağmasından, sermayeye peşkeş çekilmesi girişimlerinden sorumludur.

AKP kapatılmalıdır, çünkü ülke halklarını birbirine düşürme, Kürt düşmanlığı gütme, Kürt halkının ulusal demokratik isteklerini ve kendi geleceğini belirleme hakkını şiddete başvurararak çiğnemekten sorumludur.

AKP kapatılmalıdır çünkü bu partinin, şeriatçı bağnazlığı ve cumhuriyet düşmanlığını temsil ettiği resmen tescil edilmiştir. AKP’nin bonapartist-faşist bir siyaset güttüğü, demokratik hak ve özgürlükleri, laikliği yok etmeyi hedeflediği son gelişmelerle açıkça ortaya çıkmıştır.

AKP kapatılmalıdır, çünkü bu partinin ABD tarafından kurdurulduğu, Washington ve Brüksel siyasal mahfilleri tarafından yönlendirildiği, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda evlatlarımızı yabancı ülkelere savaşmaya gönderdiği, yakın coğrafyalardaki komşu ülke halklarına ve devletlerine karşı emperyalist tertiplere alet olduğu, emperyalist işgallere yataklık ettiği bilinmektedir.

AKP’nin sabıka kaydı kabarıktır. Vatan hainliğinden yolsuzluğa, emek ve halk düşmanlığından diktatörlük niyetlerine uzanan suç listesi, bu “özel” partinin yöneticilerinin, akıl hocalarının, yardakçılarının, siyasal tabanının bir suç şebekesi oluşturduğunu açıkça gösteriyor. Demokratik Halk İktidarı’nın ilk adımı, bu suç şebekesini tasfiye etmek ve ülke tarihindeki kara gölgesini silmek olacaktır.