16 Ekim 2008 Perşembe


HAZANDA YAPRAK DÖKÜMÜ: BUGÜN DE DAĞLARCA'YI KAYBETTİK

20. yüzyılda eserleriyle öne çıkan ve ışığıyla cumhuriyetin kuruluş değerlerini ilerici yurtsever toplumsal geleneğimize bağlayan bir aydınımızı daha kaybettik: Fazil Hüsnü Dağlarca...

"Türkçem ses bayrağım" tutkulu seslenişiyle ünlü şair Dağlarca 26 Ağustos 1914 İstanbul doğumluydu. Süvari yarbayı Hasan Hüsnü Bey'in oğlu olarak dünyaya geldi. Kuleli Askeri Lisesi'nden 1933'de mezun olduktan sonra 1935'te piyade subayı göreviyle Doğu ve Orta Anadolu'nun, Trakya'nın pek çok yerini dolaştı. Ordudaki hizmeti on beş yılı doldurunca, ön yüzbaşı rütbesiyle askerlikten 1950'de ayrıldı. 1952-1960 yılları arasında Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi olarak İstanbul'da çalıştı. Buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray'da "Kitap" kitapevini açtı ve yayıncılığa başladı. Dört yıl Türkçe isimli aylık dergiyi çıkardı. (Ocak 1960-Temmuz 1964). İlk yazısı 1927'de Yeni Adana gazetesinde yayınlanan bir öyküydü. İstanbul dergisinde 1933'te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri çıktı.

Şairlik hayatı boyunca aldığı pek çok ödül arasında önemle anımsananlar arasında 1956 Yeditepe Şiir Armağanı, 1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü, 1966 Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Armağanı, 1974 Struga (Yugoslavya) XIII. Şiir Festivali Altın Çelenk Ödülü sayılabilir.

Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, bu yılın ilk aylarında kendisiyle yapılan bir röportajda ölümünden sonra Kadıköy’de yaşadığı evin müze haline getirilmesini vasiyet etmişti. Evini Kadıköy Belediyesi’ne bağışlayan Dağlarca, Mühürdar Caddesi’ndeki evinde kendisini ziyaret eden Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e, evinin müzeye dönüştürülmesi için vasiyette bulunmuştu.

Ünlü şair, müzenin yaşayan bir müze olması, bir bölümünde kitapları ve eşyasının sergilenmesi, bir kısmının da kafeterya gibi olması dileğini Belediye Başkanı'na aktararak, “Buraya gelip gençler, kadınlar, kızlar otursun, kitap okusun, bir şeyler içsinler. Tabii burayı belediye işletsin” diye konuştu.


Geçtiğimiz haftalarda kaybettiğimiz İlhan Berk ve Nail Çakırhan da 2008 hazan mevsiminin yaprak dökümüne karışmışlardı.

Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı aşağıdaki şiiriyle sonsuzluğa uğurluyoruz:


ÖLÜ


Hangi mahallede imam yok,

Ben orada öleceğim.

Kimse görmesin ne kadar güzel,

Ayaklarım, saçlarim ve her şeyim.

Ölüler namına, azade ve temiz,

Meçhul denizlerde balık;

Müslüman değil miyim, haşa,

Fakat istemiyorum, kalabalık.

Beyaz kefenler giydirmesinler,

Sızlamasın karanlığım havada.

Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayım,

Ki bütün azalarım hülyada.

Hiçbir dua yerine getiremez,

Benim kainatlardan uzaklığımı.

Yıkamasınlar vücudumu, yıkamasınlar,

Çılgınca seviyorum sıcaklığımı ...